Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/199 E. 2018/677 K. 12.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/199
KARAR NO : 2018/677
DAVA : İtirazın İptali (sigorta sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2016
KARAR TARİHİ : 12/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (sigorta sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … sigorta no ile davalı şirketin sigortalısı olduğunu, müvekkili adına kayıtlı olan … plaka sayılı araca davalı tarafından … poliçe no ile … nolu Acente tarafından … Poliçesi tanzim edildiğini ve müvekkili tarafından tüm sigorta pirimlerinin ödendiğini, davalı tarafından kasko sigortası yapıyan aracın … tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeni ile pert olduğunu ve müvekkili tarafından hemen aynı gün davalı firmaya kazayı ihbar ettiğini, bunun üzerine davalı tarafından müvekkilinin … Bankası hesabına … tarihinde 9.610,00 TL ve … tarihinde 11.890,00 TL olmak üzere toplam 21.500,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca meydana gelen trafik kazası nedeniyle karşı araç sürücüleri tarafından açılan tazminat davası sonucunda Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarih ve … Esas -… Karar sayılı ilamı ile müvekkili aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedildiğini, hükmedilen tazminatın maddi tazminat kısmı müvekkilinin zorunlu trafik sigortası tarafından karşılandığını, manevi tazminat kısmının ise poliçedeki limitler dahilinde sadece işleyen faiz hariç diğer tüm fer’ileri ile birlikte alacaklı vekili ile yapılan protokol doğrultusunda davalı sigorta şirketi tarafından dava dışı alacaklıya ödendiğini, müvekkilinin davalı firma çalışanları ile yapmış olduğu görüşme sonucunda “kazanın kendilerine ihbar edilmediğini bu nedenle manevi tazminatın faizinden sorumlu olmadıkları” şeklinde açıklama yapıldığını, manevi tazminatın açıklanan nedenlerle davalı tarafından ödenmemesi üzerine müvekkili hakkında manevi tazminat alacaklısı tarafından manevi tazminatın işlemiş faizi nedeniyle Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, haciz baskısı ile mağduriyet yaşamak istemeyen müvekkilinin söz konusu icra dosyasına 23.594,10 TL ödenmek zorunda kaldığını, davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile faiz de dahil tüm fer’ilerinden sorumlu olduğunu, son olarak davalıya … tarihinde keşide edilen Antalya …Noterliği’nin … yevmiye nolu ihtarnamesi ile Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına manevi tazminatın işlemiş faizi olarak ödenmiş olan 23.594,10 TL ile ihtarname ücretinin ihtarnamenin muhataba tebliğinden itibaren 3 iş günü içerisinde ödenmesi aksi takdirde icra takibi başlatılacağı ve itiraz edilmesi halinde icra inkar tazminatı talep edileceğinin bildirilmesine rağmen davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediğini, bunun üzerine davalı sigorta şirketine karşı Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibinin başlatıldığını, borçlu davalının itirazının iptalini, takibin devamını, takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili … tarihli cevap dilekçesi ile; davacının dava dilekçesinde de bahsettiği davacının karıştığı kazada zarara uğrayan …’nin sigortalı iş bu davanın davacısı aleyhine Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasın üzerinden açtığı davada hüküm altına alınan manevi tazminat tutarı, poliçe limitleri olan 50.000,00 TL ile sınırlı olarak yargılama gideri ve fer’ileri ile ceman 65.400,00 TL üzerinden … vekilinin hesabına sulhen ödendiğini ve ödemeye karşılık müvekkili şirketin ibra edildiğini, şirketin doğrudan taraf olmayıp ihbar olunan taraf olduğunu, davadan ve kazadan haberdar olmakla hasar dosyası açıldığını ve dolayısı ile bu tarihten itibaren yükümlü hale geldiğini, davanın ihbar edildiği tarihin dolayısı ile şirket nezdinde açılan dosyanın tarihinin … olduğunu, eksik evrakları temini ile anak sulh görüşmelerine başlanabildiğini, dolayısı ile … da yani ihbar tarihi üzerinden iki ay geçmeden ödeme gerçekleştirildiğini, temerrüt hükümlerinin söz konusu olabilmesi için ancak eksik evrakların temininin akabinde sekiz gün geçirilmesi ile mümkün olabileceğini, bu durumda müvekkili şirketin ödenen tazminatın faizinden de yükümlü kılınmasının hukuken mümkün olmadığını, dava konusu talebin likit olmadığını, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hukuken mümkün olmadığını, temerrüdü olmayan şirket hakkında ikame edilen iş bu haksız dava ile icra inkar tazminatı talebinin reddini ve yargılama ücreti ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında;
Dava dosyası davacının talep edebileceği alacak miktarının tespiti için sigortacı ve mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler sigortacı bilirkişi … ve mali müşavir bilirkişi … tarafından tanzim edilen … havale tarihli raporda özetle; “…Davacının zarar gören 3. Şahsa ilam gereği ödediği manevi tazminata ilişkin faiz ödemesinden, davalı ihtiyari Mali Sorumluluk Sigortacının, ödemeye dayanak davanın ihbar edilmemesi nedeniyle sorumlu olmayacağı, sayın mahkemenizce, kasko tazminatı için yapılan başvuru ihbar kabul edilecekse; davacı tarafın davalı şirketten olan alacağının 23.753,81 TL asıl ve 191,33 TL faiz olmak üzere toplamda 23.945,14 TL olduğu”şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda farklı bilirkişilerden alacak miktarının tespiti için dosya sigorta hukukçu bilirkişi ile mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişiler … ve … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda ise özetle; “…Davacının rizikoyu davalı sigorta şirketine … tarihinde ihbar ettiği, davalı şirketin ödemeyi … tarihinde yaptığı, buna göre davalı sigorta şirketinin temerrüde düşmediği, mahkeme tarafından davacının rizikoyu … tarihinde ihbar ettiği kabul edildiği takdirde; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği; asıl alacak tutarının 23.594,10 TL., faiz tutarının 55,05 TL olduğu” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, davacı adına kayıtlı … Poliçesi ile sigortalı olan aracın kazaya karışmasından sonra sigortalı araç işleteni davacının kazada zarar görenler tarafından Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında açılan maddi ve manevi tazminat davasında mahkemenin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamı ile davacı aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminattan sonra manevi tazminat kısmının poliçedeki limitler dahilinde faiz hariç diğer tüm ferileri ile birlikte alacaklıya ödenmesinden sonra alacaklı tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından manevi tazminatın işlemiş faizi nedeniyle davacı hakkında yapılan takipte davacı tarafından ödenen 23.594,10 TL ‘den sonra davalı sigorta şirketine karşı Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı takip dosyasında başlatılan ilamsız takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık: Manevi tazminattan sorumlu olan kasko sigortasının işlemiş faiz yönünden sorumluluğunun hangi tarihte başladığı ile sorumluluğun başladığı tarihe göre hesaplanacak faiz miktarına ilişkin olduğu görülmüştür.
Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde: Davacının zarar gören … olduğu, davanın kendisine asaleten küçük …’ye velayeten açıldığı, davalıların ise …, … A.Ş, … A.Ş, … olduğu, dosya kapsamından davalı … A.Ş.’ye davanın ihbar edilmediği görülmüştür.
Davacı tarafça … tarihinde meydana gelen kazanın aracın pert olması nedeniyle aynı gün davalı kasko şirketine bildirildiği ve davalı kasko şirketi tarafından kendisine ödeme yapıldığı, bu sebeple meydana gelen kazadan davalının kaza tarihinden itibaren sorumlu olduğu iddia edilmiştir.
TTK 1475 maddesinde; “Sigortalı sorumluluğunu gerektirecek olayları, on gün içinde, sigortacıya bildirir.
Sigortalı kendisine yöneltilen istemi, aksi kararlaştırılmamışsa derhal sigortacıya bildirir. Bu bildirim üzerine veya zarar görenin sigortacıya doğrudan başvurması halinde 1427 nci madde uygulanır.
Bildirim yükümlülüğünün ihlali halinde, 1446 ncı maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri kıyas yolu ile uygulanır.”
TTK 1427 maddesinde de: “Aynen tazmine ilişkin sözleşme yoksa sigorta tazminatı nakden ödenir.
Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her halde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur. Can sigortaları için bu süre onbeş gündür. Sigortacıya yüklenemeyen bir kusurdan dolayı inceleme gecikmiş ise süre işlemez.
Araştırmalar, 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan başlayarak üç ay içinde tamamlanamamışsa; sigortacı, tazminattan veya bedelden mahsup edilmek üzere, tarafların mutabakatı veya anlaşmazlık halinde mahkemece yaptırılacak ön ekspertiz sonucuna göre süratle tespit edilecek hasar miktarının veya bedelin en az yüzde ellisini avans olarak öder.
Borç muaccel olunca, sigortacı ihtara gerek kalmaksızın temerrüde düşer.
Sigortacının temerrüt faizi ödeme borcundan kurtulmasını öngören sözleşme hükümleri geçersizdir.”
İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası sigortası Genel Şartlarının Sigorta Priminin Ödenmesi, Sigortacının Sorumluluğunun Başlaması ve Sigorta Ettirenin Temerrüdünü düzenleyen 9.maddesinde “Sigorta priminin tamamının, primin taksitle ödenmesi kararlaştırılmışsa peşinatın (ilk taksit) akit yapılır yapılmaz ve en geç poliçenin teslimi karşılığında ödenmesi gerekir. Aksi kararlaştırılmadıkça, prim veya peşinat ödenmediği takdirde poliçe teslim edilmiş olsa dahi sigortacının sorumluluğu başlamaz ve bu husus poliçenin ön yüzüne yazılır. Sigorta ettiren kimse, sigorta primini veya primin taksitle ödenmesi kararlaştırıldığı takdirde peşinatını, sigorta poliçesinin teslim edildiği günün bitimine kadar ödemediği takdirde temerrüde düşer ve prim borcunu temerrüde düştüğü tarihi takip eden 30 gün içinde dahi ödemediği takdirde sigorta sözleşmesi hiç bir ihtara gerek olmaksızın feshedilmiş olur. Prim ödenmemiş olmasına rağmen poliçenin teslimi ile sigortacının mesuliyetinin başlayacağının kararlaştırıldığı hallerde, bu bir aylık sürenin ilk 15 gününde sigortacının sorumluluğu devam eder.
Primin taksitle ödenmesi kararlaştırıldığı takdirde, taksitlerin kesin ödeme zamanı, miktarı ve vadesinde ödenmemesinin sonuçları poliçe üzerine yazılır veya poliçe ile birlikte yazılı olarak sigorta ettirene bildirilir. Sigorta ettiren kimse, kesin vadeleri poliçe üzerinde belirtilen ya da yazılı olarak kendisine bildirilmiş olan prim taksitlerinin herhangi birini vade günü bitimine kadar ödemediği takdirde temerrüde düşer. Sigorta ettiren, prim borcunu temerrüde düştüğü tarihi takip eden 15 gün içinde ödemediği takdirde sigorta teminatı durur. Rizikonun gerçekleşmemesi kaydıyla, teminatın durduğu süre içinde prim borcunun ödenmesi halinde teminat durduğu yerden devam eder .Sigorta teminatının durduğu tarihten itibaren 15 gün içerisinde prim borcunun ödenmemesi halinde, sigorta sözleşmesi hiç bir ihtara gerek olmaksızın feshedilmiş olur.
Poliçenin ön yüzüne yazılması kaydıyla, rizikonun gerçekleşmesiyle henüz vadesi gelmemiş prim taksitlerinin sigortacının ödemekle yükümlü olduğu tazminat miktarını aşmayan kısmı, muaccel hale gelir .
Bu madde uyarınca sigorta sözleşmesinin feshedilmiş sayıldığı hallerde, sigortacının sorumluluğunun devam ettiği süreye tekabül eden prim gün esası üzerinden hesap edilerek fazlası sigorta ettirene iade edilir.
Zarar Vukuunda Sigorta Ettirenin Yükümlülüklerini düzenleyen 10. Maddesinde ise “Sigorta ettiren, zarar vukuunda aşağıdaki hususları yerine getirmekle yükümlüdür.
a)İşbu sözleşmeye göre, sigorta ettirenin sorumluluğunu gerektirecek her olayı öğrendiği andan başlayarak beş gün içinde sigortacıya bildirmek,
b) Sigortalı değilmişcesine gerekli kurtarma ve korunma tedbirlerini almak ve bu maksatla sigortacı tarafından verilecek talimata uymak,
c) Sigortacının talebi üzerine, olayın sebebi ile hangi hal ve şartlar altında vukua geldiğini ve neticelerini tespite yararlı ve sigorta ettiren için sağlanması mümkün gerekli bilgi ve belgeleri gecikmeksizin vermek -ezcümle, olayın hangi gün ve saatte ve nerede vaki olduğunu ve hadise anında aracı kullananın isim ve adresi- ve rücu hakkının kullanılmasına yararlı sigorta ettiren tarafından sağlanması mümkün bilgi ve belgeleri temin ve muhafaza etmek,
d) Zararın sebebi ile hangi hal ve şartlar altında vukua geldiğini tespit ve sorumluluğun tayini için yapılacak tahkikatta ve delillerin toplanmasında sigortacıya elinden gelen yardımda bulunmak,
e) Zarardan dolayı, sigorta ettiren dava yolu ile veya sair suretle bir tazminat talebi karşısında kalır veya aleyhine cezai takibata geçilirse, keyfiyetten sigortacıyı derhal haberdar etmek ve zarar ziyan talebine ve cezai takibata müteallik olarak almış olduğu ihbarname, davetiye gibi bilcümle tebliğnameleri derhal sigortacıya tevdi etmek.
f) Dava açılması halinde sigorta poliçesinde kayıtlı limitlere kadar davanın takip ve idaresi için sigortacının göstereceği avukata lazım gelen vekâletnameyi vermek,
g) Tazminat yükümlülüğü ve miktarı ile rücu haklarının tespiti için sigortacının yetkili kıldığı temsilcilerinin zarar ve ziyanlarla ilgili belgeler üzerinde yapacakları araştırma ve incelemelere müsaade etmek,
h) Sigorta konusu ile ilgili başkaca sigorta sözleşmeleri varsa bunları sigortacıya bildirmek.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: Davacının aleyhine açılan maddi ve manevi tazminat istemli Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sırasında kayıtlı davayı davalı sigorta şirketine ihbar etmediği anlaşılmıştır.
Davacının Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesindeki manevi tazminat sorumluluğunun kaza tarihinden itibaren olduğu, söz konusu manevi tazminat davasına ilişkin olarak davalı sigorta şirketi tarafından ise dava tarihinden sonra … tarihinde hasar dosyası açıldığı ve yapılan sulh ile faiz hariç zarar görene … tarihinde ödeme yapıldığı görülmüştür. TTK 1427. Maddesi gereğince sigortacının temerrüt tarihi ise ihbar tarihinden itibaren … gün olup, ihbar … tarihinde yapılmış olmakla sigorta şirketinin … tarihinde temerrüde düşeceği, bu tarihten önce … tarihinde yapılan ödeme nedeniyle temerrüdünün bulunmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça kendi zararına ilişkin olarak sigorta şirketine yapılan bildirimin 3.kişi tarafından açılan davada da ihbar olarak kabul edilmesi talep edilmiş ise de; söz konusu davanın ihbar edilmediği TTK’daki sigortacının sorumluluğuna ilişkin şartların bu yönü ile oluşmadığı görülmekle davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
Yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10. Maddesinde “bu davaların tamamının reddi durumunda Avukatlık Ücreti Tarifenin İkinci Kısmının İkinci Bölümüne hükmolunur.” şeklinde belirtilmiş İkinci Kısmın İkinci Bölümünde de Asliye Mahkemelerinde uygulanması gereken Avukatlık Ücreti 2.180,00 TL olarak belirtilmiş ise de; mahkememizde açılan dava manevi tazminat istemine ilişkin değil, manevi tazminat sorumlusu tarafından ödenen manevi tazminatın faizine ilişkin olarak akdi sorumluya karşı yapılan ilamsız takibe itiraz nedeniyle açılan itirazın iptali (rücuen alacak nedeniyle) istemine ilişkin olduğundan mahkememizce Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 10. Maddedeki tarifenin uygulanmasının mümkün olmadığı, reddedilen miktar yönünden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin kabulü ile, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL.ret harcının peşin alınan 286,89 TL. harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 250,99 TL.harcın karar kesinleştikten sonra istem halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
5- Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki AAÜT gereğince 2.850,45 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/11/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı