Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/146 E. 2018/678 K. 12.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/146
KARAR NO : 2018/678
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/02/2016
KARAR TARİHİ : 12/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle;… tarihinde dava dışı …’in kullandığı … plakalı otomobil ile dava dışı …’ın kullandığı … plakalı otobüsün kazaya karıştığını, bu kaza neticesinde … plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’in yaralandığını, söz konusu ceza dosyasında …’in kusurlu bulunarak cezalandırıldığını, ceza dosyası içerisinde aldırılan Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin … tarihli raporuna göre; …’in kırmızı ışıkta geçtiği için asli derecede tamamen kusurlu bulunduğu, kaza nedeniyle destek …’in tedavi gördüğünü, kaza nedeniyle beyninde meydana gelen hasar nedeniyle destek …’in … tarihinde … hastanesinde yoğun bakıma alındığını, beyninin organlarını kontrol edemez hale geldiğini, … tarihinde destek …’in tekrar … Hastanesine yatırıldığını, buradan … Hastanesine sevkedildiğini, … Hastanesinde beyin sapında enfakte olan hastanın geçirdiği trafik kazasına bağlı olarak beyin kanaması nedeniyle … tarihinde öldüğünü,…’in yolcu olarak içerisinde bulunduğu … plakalı aracın … başlangıç tarihli … bitiş tarihiyle davalı … … TL üst teminat limitiyle sigortalandığnı, desteğin ölümü nedeniyle … doğum tarihli davacı eşi …’in destekten yoksun kaldığı, ölümün her ne kadar kazadan uzun süre sonra gerçekleşmiş olsa bile destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren hesaplanması gerektiği, hatır taşımasına ilişkin olarak somut olayda kazada kusurlu olan … ile destek … akraba oldukları, Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararına göre; akrabaların taşıma için birbirlerinden bedel almayacakları esas alındığı gibi birbirleriyle dayanışması sözkonusu olduğu gerekçesiyle somut olayda hatır taşıması indiriminin de yapılmasının mümkün olmadığını, desteğin kazaya karışan … plaka sayılı araçta yolcu olması ve içinde bulunduğu araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olması sebebiyle kusur raporu aldırılmaksızın dosyanın hesap bilirkişisine tevdi ile TBK 76. Maddesi gereğince nihai tazminattan indirilmek kaydıyla, müvekkiline 7.000,00 TL geçici ödeme yapılmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … için dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL maddi tazminatın poliçe teminatı üst limitiyle sınırlı olmak üzere davalı şirketten tahsilini, dosyaya aldırılacak bilirkişi raporlarına itiraz olması durumunda ek rapor için bilirkişi ücretlerinin itiraz edenden alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirket vekilinin … tarihli cevap dilekçesinde özetle;… plakalı aracın müvekkili şirkete …-… tarihleri arasında geçerli olmak üzere ZMMS sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, iş bu sigortadan dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda şahıs başına azami 250.000 TL ile sınırlı olduğunu, dava konusu kaza ile vefat arasındaki illiyet bağının ispatlanmasının gerektiğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, gerçek zararın belirlenebilmesi için konusunda uzman kişiler tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, dosyanın kusur için trafik ihtisas dairesine gönderilmesini, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebin değerlendirilmesi için aktüerya bilirkişisine verilmesini, davacı tarafa SGK tarafından rücuya tabi herhangi bir ödeme veya gelir bağlama işleminin yapılıp yapılmadığının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dosyası kusur oranının tespiti için trafik kazalarında uzman makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek tarafların kusurlarının sayısal olarak tespiti istenilmiş, bilirkişi … … tarihli raporunda özetle; “… plakalı otomobil sürücüsü …’in 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 84/a da belirlenen “araç sürücüleri trafik kazalarında kırmızı ışıkta geçmeleri halinde asli kusurlu sayılırlar” kusurunu işlediğinden %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı otobüs sürücüsü …’nun kurallara uygun olarak seyir halinde olduğu anlaşıldığından kusursuz olduğu” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Tarafların talep edebileceği alacak miktarının tespiti için dosya aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından sunulan … tarihli raporunda özetle; “…davacının maddi zarar isteminin 10.000,00 TL olduğu, davacının destekten yoksun kalma tazminatının 370.778,42 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan bu toplam maddi zararın davalı sigorta şirketi tarafından temin edilen Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigorta Poliçesi ve Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk poliçesi davalının teminat limiti olan 225.000 TL ‘lik kısmından davacıya karşı sorumlu olabileceği” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda aktüer bilirkişiden ek rapor alınmış, bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli ek raporda özetle; “…davacının destekten yoksun kalma tazminatının 185.389,21 TL olarak hesaplandığı” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya meydana gelen kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Adli Tıp İhtisas Kurulundan rapor aldırılmış, … havale tarihli raporda özetle; “…Kişinin ölümünün serebrovasküler hastalık ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, …Kişinin … tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazası neticesinde meydana gelen yaralanması ile … tarihindeki ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığı” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
İtiraz üzerine bu kez dosya meydana gelen kaza ile ölüm arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu Adli Tıp …Üst Kurulu tarafından düzenlenen … tarihli raporda özetle; “… tarihinde araç içi trafik kazası nedeniyle … Hastanesine yatırıldığı, tıbbi tedavi uygulanarak … tarihinde nörodefisitsiz taburcu edildiği, … tarihinde baş ağrısı, dengesizlik, yemek yememe, baş dönmesi şikayetleriyle başvurduğu … Hastanesinde … tanısıyla … tarihinde opere edilip … tarihinde taburcu edildiği, … tarihinde baş ağrısı, baş dönmesi, dengesizlik, yürümede zorluk şikayetleriyle başvurduğu … Hastanesine yatırılarak … tarihinde önerilerle taburcu edildiği, … tarihinde şiddetli baş ağrısı, halsizlik, bilinç kaybı şikayetleriyle başvurduğu … Hastanesine yatırıldığı, tıbbi tedavi sonrası şikayetlerinde azalma olduğu, … tarihinde gıda aspirasyonu nedeniyle solunum sıkıntısı geliştiği, Yoğun Bakım Ünitesine alındığı, Beyin BT’de patoloji tespit edilmediği, GKS: 6 olan, solunum sıkıntısı devam eden, aşırı terlemeler, hiperventilasyon, karaciğer fonksiyonlarında yükselme mevcut olan hastanın Göğüs Hastalıklarının önerisiyle … Üniversitesi … Hastanesine sevk edildiği, … nedeni ile yönlendirilen hastanın Yoğun Bakım Ünitesine alındığı, genel durum kötü, bilinç konfü, solunum sesleri kaba, GKS: 10, PAAC grafisinde infiltrasyon olan hastanın antibiyoterapisinin düzenlendiği, kan gazında CO2 retansiyonu ve asidozu olması nedeniyle CPAP tedavisi başlandığı, satürasyonlarının 90’ın üzerine çıkmaması üzerine … tarihinde entübe edildiği, GKS: 4, mekanik ventilatör desteği altında takibine devam edildiği, balgamda MRSA üremesi olduğu, uzun süren entübasyon nedeniyle kronik yoğun bakım hastası olarak … tarihinde … devredilerek takip ve tedavisine devam edildiği, … tarihinde yapılan Nöroloji konsültasyonunda yaygın kortikal etkilenme olduğunun düşünüldüğü, … tarihinde … başlandığı, genel durum kötü, bilinç kapalı, nonoryante, nonkoopere, entübe, … desteğinde takip edilen hastanın … tarihinde exitus olduğu dikkate alındığında;
Kişinin ölümünün Serebrovasküler Hastalık ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu,
2-Kişinin … tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazası neticesinde meydana gelen yaralanması ile … tarihindeki ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığı” sonucuna varıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder”ifade edilmiştir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık; kazaya karışan ZMMMS ile sigortalı … plakalı otomobilde yolcu olarak bulunan davacının …’in kaza nedeniyle yaralanmasından sonra ortaya çıkan komplikasyonlar nedeniyle … tarihindeki ölümü ile … tarihli trafik kazası arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı, buna göre davacının destekten yoksun kalma tazminatı talep edip edemeyeceği ve miktarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusura ilişkin olarak alınan bilirkişi raporundan … plakalı sigortalı aracın sürücüsünün olayda tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Meydana gelen ölüm ile trafik kazası arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı hususunda mahkememizce alınan Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Kurulunun … tarihli raporu ile Adli Tıp Kurumu …Üst Kurulu tarafından düzenlenen … tarihli raporun birbirini doğruladığı, buna göre ölen …’in … tarihinde meydana gelen trafik kazasından sonra uygulanan tıbbi tedavi sonucu … tarihinde taburcu edildiği, … tarihinde baş ağrısı, dengesizlik ve yemek yememe şikayetleri ile … Hastanesinde … tanısıyla opere edilip … tarihinde yeniden taburcu edildiği, bundan yaklaşık 4 ay sonra … tarihinde yeniden … Hastanesine benzer şikayetlerle başvurulduğu ve … tarihinde yeniden taburcu edildiği, … tarihinde bu kez şiddetli baş ağrısı, halsizlik, bilinç kaybı şikayetleri ile aynı hastaneye yatırıldığı ve uygulanan tedavi sonrası şikayetlerinde azalma olduğu, … tarihinde gıda aspirasyonu nedeniyle solunum sıkıntısı geliştiği ve yoğun bakım ünitesine alındığı, beyinde patolojik tespit edilmediği, solunum sıkıntısı devam eden aşırı terleme ve hiperventilasyon, karaciğer fonksiyonlarında yükselme mevcut olan hastanın göğüs hastalıklarının önerisi ile … Üniversitesi … Hastanesine sevk edildiği, ARDS ve aspirasyon pnömonisi nedeniyle hastanın yoğun bakıma alındığı … tarihinde entübe edildiği, … tarihinde anestezi yoğun bakıma devredilerek takip ve tedavisine devam edildiği, … tarihinde yapılan nörolojik konsültasyonunda yaygın kortikal etkilenme olduğunun düşünüldüğü, … tarihinde dopamin başlandığı, … tarihinde exitus olduğu, buna göre kişinin ölümünün serebro vasküler hastalık ve gelişen komplikasyonlar sonucu meydana geldiği, kişinin … tarihinde maruz kaldığı araç içi trafik kazası neticesinde meydana gelen yaralanma ile … tarihindeki ölümü arasında illiyet bağı bulunmadığı her iki rapordan anlaşılmış, alınan raporların mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olup birbirini doğrular nitelikte olması nedeniyle mahkememizce davalı sigorta şirketinin destekten yoksun kalma tazminatı yönünden sorumluluğunun bulunmadığının kabulü ile davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, oluşan vicdani kanaatle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 134,88-TL harcın karar kesinleştiğinde istem halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafın bu dava nedeniyle yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının karar kesinleştikten sonra davacı tarafa İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/11/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı