Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/865 E. 2019/124 K. 26.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/865 Esas
KARAR NO : 2019/124
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 15/12/2015
KARAR TARİHİ : 26/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;davacı şirketin kovanlık mevkiinde faaliyette olup, 1 adet maden işletme ruhsatı bulunduğunu, davacı şirketin borca batık olduğunu, aktifinin pasifini karşılamadığını, şirketin icra ve iflas takipleri ile karşı karşıya kaldığını, şirket aleyhine alınan ve alınacak olan tedbirlerin şirketin işgal ettiği faaliyetlerini yerine getirmesini egelleyeceğini, şirketin iştigal ettiği iş nedeniyle her hangi bir haciz veya muhafaza girişiminin yapılan işi sekteye uğratacağını, ticari itibarını zedeleyeceğini, dava dilekçesi ekinde sunulan iyileştirme projesinin uygulanması halinde şirketin mali durumunun iyileşmesinin mümkün olacağını, şirket aleyhine açılan takiplerin ve alınacak ihtiyati haciz -ihtiyati tedbir kararlarının hüküm verilinceye kadar ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını, muhafaza altına alınan tedbirden önce menkul mallar olması halinde muhafaza tedbirlerinin kaldırılarak davacı şirket yetkilisine yeddiemin olarak verilmesini, şirkete ait keşide edilen bonoların protesto edilmesinin, şirketçe keşide edilen çeklerin karşılıksız şerhi verilmesinin yasaklanmasına, davacı şirket aleyhine takas, mahsup ve blokaj işlemlerinin yasaklanmasına, yapılmış olan icra takipleri ile ihtiyati haciz uygulaması ile başlatılan takipler nedeniyle bankalara ve 3 şahıslara İİK 89/1 maddesi haciz gönderilmesinin yasaklanmasına, banka hesaplarına konulan blokelerin kaldırılmasına, teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin tedbiren durdurulmasına, taksitleri ödemede temmerrüde düşmediği kredi sözleşmelerinin vadesi gelmeyen ve vadesi gelince düzenli ödenecek olan kredi taksitlerine ilişkin hesapların kat edilmemesine, Elektrik, Su Telefon, İnternet gibi kamu hizmetlerinin kesilmesinin önlenmesine, İİK 179, 179a, 179b ve TTK .nun 376/f3 ve 377 hükümleri gereğince l yıl süreyle iflasının etelenmesini talep etmiştir.
Müdahil alacaklılar vekilleri dosyaya sundukları beyan dilekçeleri ve duruşmalardaki beyanlarında; alacakları nedeniyle davaya müdahil olmak istediklerini, açılan davayı kabul etmediklerini, erteleme talebinin yerinde olmadığını, sunulan iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı nitelikte bulunmadığını, davacının borca batık olduğunu, bilirkişi raporunu da kabul etmediklerini bildirmişler ve davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Davacı şirketin iflasının ertelenmesi talebinin , şirketten alacaklı bulunan 3.kişilere duyurulması bakımından İİK’nın 166.maddesindeki usul ve gerekli ilanlar yaptırılmış, şirketin ticaret sicil dosyasında yer alan tüm belge örnekleri ve … tarihli bilanço örneği ile iyileştirme projesinin eki olarak sunulan tüm belge örnekleri dosyaya celp edilip incelenmiş,davacı şirketin İİK’nın 179 maddesi kapsamında borca batık olup olmadığı ve sunulan proje çerçevesinde mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün bulunup bulunmadığı hususlarının değerlendirilmesi bakımından resen seçilen Hukukçu Bilirkişi …, Maden Bilirkişi …, Mali Müşavir Bilirkişi … ve Gayri Menkul Değerleme Uzmanı …’den oluşturulan bilirkişi heyeti aracılığıyla ve bilirkişilere mahallinde inceleme yapma yetkisi de tanınmak suretiyle dosya üzerinden bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi heyetinden aldırılan … tarihli raporda : “…davacı şirketin … tarihli ara bilançosu itibariyle rayiç değerlere göre borçlarını karşılamaya yetecek düzeyde aktiflerinin bulunmadığı ve dolayısıyla şirketin İİK.m. 179/I hükmü kapsamında borca batık durumda olduğu, dosya kapsamındaki bilgi, belge, ticari defterler, kayıt ve belgeler ile davacı şirketin faaliyet alanı birlikte değerlendirildiğinde, İİK’nun 179/1 maddesi uyarınca dosyaya sunulan iyileştirme projesinin gerçekçi ve inandırıcı olduğu, iflasının ertelenmesi halinde şirketin borçlarının ödeyerek mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğu, yukarıda açıklandığı üzere İİK m. 179 ve TTK m. 376 ve m. 377 hükümleri uyarınca davacı limited şirketin iflasının ertelenmesine karar verilebilmesi için gerekli şekli ve maddi şartların oluştuğu…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce alınan rapor doğrultusunda … tarihinde İİK 179 /A-179/ B ihtiyati tedbir kararlarına hükmedilmiş, şirkete İİK 179/A maddesi gereğince mali müşavir … kayyum olarak atanmıştır.
Mahkememizce 31/07/2016 tarihli 669 Sayılı K.H.K. 4.maddesindeki ” Olağanüstü halin (EKLENMİŞ İBARE RGT: 01.09.2016 RG NO: 29818 2.MÜKERRER KHK NO: 673/10; EKLENMİŞ İBARE RGT: 08.03.2018 RG NO: 30354 MÜKERRER KANUN NO: 7081/10) ilanından itibaren ve devamı süresince, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 179 uncu maddesi uyarınca sermaye şirketleri ile kooperatifler tarafından iflasın ertelenmesi talebinde bulunulamaz; bu yönde yapılan talepler mahkemelerce (EKLENMİŞ İBARE RGT: 01.09.2016 RG NO: 29818 2.MÜKERRER KHK NO: 673/10; EKLENMİŞ İBARE RGT: 08.03.2018 RG NO: 30354 MÜKERRER KANUN NO: 7081/10) iflasa ilişkin araştırma yapılmaksızın derhal reddedilir.
 (EKLENMİŞ FIKRA RGT: 01.09.2016 RG NO: 29818 2.MÜKERRER KHK NO: 673/10; EKLENMİŞ FIKRA RGT: 08.03.2018 RG NO: 30354 MÜKERRER KANUN NO: 7081/10)
(2) Olağanüstü halin ilanından önceki dönemde yapılan iflasın ertelenmesi talepleriyle ilgili olarak;
a) Olağanüstü hal süresince iflasın ertelenmesine karar verilemez. 
b) Olağanüstü halin ilanından soma ve devamı süresince herhangi bir tedbir kararı verilemez, verilmişse derhal kaldırılır…” düzenlemesi gereği OHAL süresince dava dosyasında herhangi bir tedbir kararı verilmemiş, iflasın ertelenmesi talebi bu süre içerisinde değerlendirilmemiştir.
OHAL süresince kayyum tarafından dosyaya 3’er aylık süreçlerde şirketin mali durumuna ilişkin rapor sunulmuş, alınan raporlarda şirketin borca batıklığının devam ettiği görülmüştür.
OHAL süresinin bitiminden sonra bu kez dava dosyamız dosyada kayyum olarak atanan mali müşavir bilirkişiye tevdi edilerek dava açıldığı tarihten bu yana gelinen süreçte şirketin mali durumundaki değişiklikler, şirket yetkililerinin iyileştirme projelerine riayetleri, şirketin dava tarihinden bu güne kadar aktif ve pasif durumunun ayrıntılıolarak açıklanması, verilen ihtayati tedbir ile birlikte davacı şirketin mali durumunda düzelme olup olmadığı, borca batıklıktan kurtulma yolunda somut adımlar atılıp atılmadığına dair ayrıntılı şirketin güncel durumuna ilişkin rapor tanzim edilmesinin talep edildiği, kayyum tarafından dava dosyasına sunulan 05/012/2018 tarihli raporda özetle; ” “…Mahkemenin görevlendirmesi ile… tarihinde ihtiyati tedbir kararı verilen … Hazır Beton ve Madencikil A.Ş.’nin 01.01.2016-30.09.2018 tarihleri arasındaki ticari faaliyetleri tetkik edilmiş, 30.09.2018 tarihlerine ait bilançolar incelenerek aşağıdaki tespitler yapılmıştır; 2018 yılındaki 9 aylık ticari faaliyet döneminde şirketin hedeflenen İyileştirme projesinde yer alan satış cirosuna yapılan rödövans anlaşması ve beton santralinin üretiminin durması nedeni ile ulaşamadığı, ancak şirketin kar elde ettiği, 31.10.2015 – 30.09.2018 tarihleri arasındaki karşılaştırmada kısa ve uzun vadetil olarak kayıtlı olan şirket borçlarıdan, kefil olduğu borç tutarının azalmasından kaynaklı olarak borca batıklığın 15.837.851,76 TL sinden 6.464.875 TL sine düştüğü” tespit ve rapor edilmiştir.
Yine aynı doğrultuda şirketin mali durumu, rayiç değerlere göre borca batık durumda olup olmadığının tespiti hakkında rapor tanzimi için dosya daha önce rapor tanzim eden bilirikişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen … tarihli raporda; “…davacı şirketin … tarihli ara bilançosu itibariyle rayiç değerlere göre borçlarını karşılamaya yetecek düzeyde aktiflerinin (mevcut ve alacaklarının) bulunmadığı ve dolayısıyla şirketin İİK m.179/I hükmü kapsamında borca batık durumda olduğu, davacı şirketin iyileştirme projesinde taahhüt ettiği net satış ve net kar tutarlarının gerçekleştiremediği, gerçekleştirme oranlarının da yok denecek kadar az olduğu ve iyileştirme projesine uymadığı, bu nedenle de borçlarını ödeyemeyerek borca batıklıktan çıkamadığı, bu durumda da davacı şirketin iyileşme umudunun olmadığı…” yönünde kanaat ve görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava İİK’nun 179 ve TTK’nun 377.maddelerine dayalı limited şirketin iflasının ertelenmesi davasıdır.
İİK 179.maddesinde “Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin, aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflâsına karar verilir. Türk Ticaret Kanununun 377 nci ve 634 üncü maddeleri ile 24/4/1969 tarihli ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 63 üncü maddesi hükmü saklıdır.”
6102 Sayılı TTK 377.maddesinde ise ; “Yönetim kurulu veya herhangi bir alacaklı, 376 ncı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapacağı iflâs talebiyle birlikte veya bu kapsamda yapılan iflâs yargılaması sırasında 2004 sayılı Kanunun 285 inci ve devamı maddeleri uyarınca konkordato da talep edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
İflasın ertelenmesi belirli şartların gerçekleşmesi halinde borca batık durumda olan bir sermaye şirketi veya kooperatif hakkında iflas kararı verilmesini önleyen bir kurumdur. İflasın ertelenmesinin amacı; sermaye şirketi veya kooperatifin faaliyetine devamını sağlamaktır. İİK madde 179 ve TTK (6102 sayılı) madde 377 hükümleri uyarınca sermaye şirketlerinin iflasının ertelenmesine karar verilebilmesi için belirli şekli ve maddi şartların varlığı gereklidir. Borca batıklık bildirimi iflasın ertelenmesi talebi, bilançonun mahkemeye verilmesi, iyileştirme projesinin sunulması, fevkalade mühletten yararlanılmamış olması, masrafların peşin olarak ödenmesi şekli yasal şartları; borca batık olma, mali durumun iyileştirme ümidinin bulunması ve alacaklıların haklarının korunması koşulu ise maddi yasal şartları oluşturmaktadır.
İflasın ertelenmesinin istenebilmesi için şirketin aktiflerinin, şirket alacaklılarının alacağını karşılamaya yetmemesi, ancak şirketin ıslahının mümkün olması gerekir. Şirket aktiflerinin şirket alacaklılarının alacağını karşılamaya yetmemesi halinde durum derhal yönetim kurulunca mahkemeye bildirilmelidir. İflasın ertelenmesi talebi ile birlikte borca batıklık durumu da mahkemeye bildirilmiş olacağından ayrıca iflasın istenmiş olması gerekmez. Mahkemece bu durumda öncelikle borca batıklık durumunun tespit edilmeli, bu halin varlığı sabit ise şirketin önerilen tedbirlerle ıslahın mümkün olup olmadığı saptanmalıdır.
Yargıtay 23.Hukuk Daire’sinin 13/03/2017 tarih 2017/608 Esas 2017/760 Karar sayılı emsal içtihatında; ” …İflas erteleme talebinin olağanüstü halin ilanından önce yapılmış olması ve tedbir verilmiş olması halinde ise şirket hakkında 673 sayılı KHK’nın 10. maddesinin 2/c fıkrasında belirtildiği şekilde inceleme yapılarak talepte bulunan şirket veya kooperatifin bu şirket veya kooperatiflerden olması halinde tedbir kararı derhal kaldırılacaktır. Yapılan inceleme sonunda erteleme talep eden şirketin veya kooperatifin bu şirketlerden olmaması halinde de erteleme kararı verilmeyecek, tedbir kararlarının kaldırılması hususu normal seyre göre değerlendirilecektir.
İflas erteleme talebinin … tarihinden önce yapılmış olması halinde; talepte bulunan şirketin veya kooperatifin borca batık olması ve iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı görülmesi, kayyım tarafından üç aylık dönemlerde ibraz edilen raporlara göre şirketin durumunun iyiye giderek iflas halinden kurtulmasının mükmün bulunması izleniyor ise bu durumda iflas erteleme kararı da verilemeyeceği için dosyanın elde bekletilmesi ancak iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı görülmemesi, bekleme süresinde alınan kayyım raporlarına göre şirketin iflas halinden kurtulmasının mümkün bulunmaması ve nihayet İİK 179/b-4 maddesinde belirlenen sürenin de dolması halinde ise şirketin veya kooperatifin İİK 179/b-5 maddesi uyarınca iflasına karar verilmesi gerekmektedir…” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede ; 15/12/2015 tarihinde iflas erteleme talebinde bulunan davacı şirketin borca batık olduğunun tespit edildiği, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı bulunarak …tarihinde alınan bilirkişi raporları sonucunda şirkete kayyum atanarak İİK 179/A-B maddesindeki tedbirlere hükmedildiği, ancak dava tarihinden sonra yaklaşık iki yıllık süreçte davacı şirketin borca batıklığının devam ettiği, davacı şirketin iyileştirme projesinde taahhüt ettiği net satış ve net kar tutarlarının gerçekleştiremediği, gerçekleştirme oranlarının da yok denecek kadar az olduğu ve iyileştirme projesine uymadığı, bu nedenle de borçlarını ödeyemeyerek borca batıklıktan çıkamadığı, bu durumda davacı şirketin iyileşme umudunun kalmadığı, davacı şirketin iyileştirme projesinde öngörülen yükümlülükleri yerine getirmediği, sonuç olarak gelinen süreçte iyileştirme projesinin gerçekçi ve inandırıcı olmadığı kanaatine varılmakla iflas erteleme talebinin reddi ile davacı şirketin iflasına karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının iflas erteleme talebinin REDDİNE,
2-Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil numarasında kayıtlı … HAZIR BETON VE MAD. AŞ’nin İİK’nun 179. maddesi uyarınca İFLASINA,
3-İflasın… günü saat 12:16 itibari ile AÇILMASINA,
4-İİK’nun 166. maddesi uyarınca gerekli işlem ve ilanların yaptırılması için hüküm özetinden bir suretinin derhal Antalya Nöbetçi İflas Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
5-Dosyada mevcut 15.000,00 TL’lik iflas avansının derhal Antalya Nöbetçi İflas Müdürlüğü’ne AKTARILMASINA,
6-Dava sürecinde şirket yönünden verilen tüm ihtiyati tedbir kararlarının KALDIRILMASINA,
7-Şirket için atanan kayyım …’nun görevine SON VERİLMESİNE,
8- Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin olarak alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
10-Taraflarca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve asli müdahil … AŞ vekili ile asli müdahil … vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/02/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır