Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/832 E. 2022/996 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/832
KARAR NO : 2022/996
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 10/12/2015
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili 10/12/2015 tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı işleten ve sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … tarihinde kaldırımda yaya olarak seyreden davacı …’a çarparak ağır yaralanmasına sebebiyet verdiğini, davalı … Şirketinin aracının ZMMS sı olduğunu, davacı … ile zarar gören davacının yakınları, eşi …’ın kaza ndeneniyle elem ve üzüntü duyduklarını,, davacılar … Ankara’da ikamet ettiğini, davacının kazadan kısa bir süre önce Antalya’ya hasta olan kardeşine destek olmak için geldiğini ve kızları davacı …’ın evinde misafir olarak kaldığını, davacı …’ında kanser hastası olduğunu, kaza tutanağına göre davalının tamamen asli kusurlu, davacı …’ın ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini, akabinde Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine ceza davası açıldığını, ceza dosyasında bulunan kamera görüntülerinden de açıkça görüleceği üzere davalının hız sınırını aşmak sureti ile virajda kontrolünü kaybederek, davacının yürüdüğü kaldırıma çıkarak davacıya çarptığını ve aracın altına alıp sürükleyerek ciddi bir şekilde yaralanmasına sebep olduğunu, kazadan sonra davacının eski sağlığına kavuşma ihtimali kalmadığını, maddi ve manevi anlamda ciddi zarar gördüğünü, kaza tarihi itibari ile çarpmanın etkisi ile iç organları ciddi zarar gören davacının, ambulansla en yakın hastane … Hastanesi’ne götürüldüğünü ve orada derhal ameliyata alındığını, akabinde aylarca yoğun bakımda kaldığını ve tedavisininde devam ettiğini, davacının dalağı alındığını ve yine vücudundaki kırıklar sebebi ile platinler takıldığını ileri sürerek, davacı … için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 50.000 TL maddi tazminatın olayın vuku bulduğu 09.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; davacılardan … lehine 200.000 TL, eşi … lehine 50.000 TL, kızı … lehine 10.000 TL, kızı … lehine 10.000 TL, kardeşi … lehine 10.000 TL manevi tazminatın davalı …’tan olayın vuku bulduğu 09.05.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline; davalı sigorta şirketi ile diğer davalı …’un üzerine kayıtlı gayrimenkuller ile araçlar üzerine ihtiyaten haciz konulmasına, yargılama harç ve masraftarı ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … tarihinde gerçekleşen kaza ile ilgili olarak trafik kazası tespit tutanağında davalı …’un Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1B kuralını ihlal ettiği, yaya …’ın kazada kusurunun olmadığının kayıt altına alındığını, davalı ve kardeşinin kaza sonrası Demircikara Polis Merkez Amirliğinde alınan ifadelerinde aracın aniden kaymaya başladığı ve bunun neticesinde davalının kullanımındaki aracın kontrolden çıktığı söylenmiş olup ifadelerden zeminin kaygan olduğu ve yol kusuru sebebiyle kazanın meydana geldiğini, olay sonrası hazırlanan kaza tespit tutanağında kaza anında havanın açık olduğu, aracın fiziki muayenesinin yapılmış olduğu ve olay yeri çevresinde herhangi bir trafik işaret levhasının bulunmadığının belirtildiğini, davalının aracın bakımını düzenli olarak yaptırdığını, davalının trafik kurallarına ve hız limitlerine uymasına rağmen yol kusuru sebebiyle kazanın meydana geldiğini, davalının asli kusurlu olarak belirlendiği kaza tespit tutanağının bu hususlarda eksik olduğunu, kaza ile ilgili tüm yasal hakları ve sunulan delillere karşı delil sunma hakları saklı tutarak davaya konu kazanın gerçekleştiği yol durumunun kazanın oluşumuna etkisinin tespiti ile netice olarak müvekkil aleyhine açılan maddi-manevi tazminat davasının reddine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı şirket tarafından kaza tarihini kapsar nitelikte … nolu Karayolu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, yapılacak yargılamada araçların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, ZMMS Genel Şartları ve KTK’nun 85. maddesi gereği trafik sigortasının kişide meydana gelen bedensel zararları teminat altına aldığını, genel şartlarda dolaylı zararların teminat dışı olduğu hususunun açıkça yer aldığını, bu yönüyle anılan talepler bakımından davanın davalı şirket yönünden reddi gerektiğini, diğer yandan; her ne kadar davacı tarafından tedavi gideri talepleri davalı şirkete yöneltilmiş ise de; gerek 6111 sayılı yasa ile getirilen değişiklik; gerekse de Sosyal Güvenlik Kurumu 07.02.2012 tarih 2012/5 sayılı “trafik kazalarına bağlı tedavi gideri” konulu genelgede açıkça yer aldığı üzere; yol, refakatçi, ilaç, tıbbi malzeme, fizik tedavi ameliyat protez ve sair tüm giderler dahil olmak üzere, trafik kazası kaynaklı sair giderlerin Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğunda olduğunu, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmemekle beraber, bir an için iddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, davacının iddia olunan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınmasını, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılmasını, dava konusu olayla ilgili olarak ceza soruşturma dosyasındaki tüm delillerin, ifade tutanaklarının, tanık beyanlarının ve nihayet bilirkişi raporunun temini gerektiğini, davacının sosyal ve ekonomik durumlarının mahkemece tespit edilmesini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yüklenmesine karar verilmesini istemiştir.
Taraflara usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı sigorta şirketine müzekkere yazılarak sigorta poliçesi ile hasar dosyası getirtilmiş, meydana gelen kaza nedeniyle davacıya ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin gönderilen kayıt ve belgeler dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin tutanaklar dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü kurumlardan tüm tedavi belgeleri, film ve grafiler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dava dosyası kusur oranının tespiti bakımından Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin … tarihli raporunda özetle; “…Sürücü … ‘un %100(yüzdeyüz)oranında kusurlu. yaya …’ın kusursuz olduğu, ” tespit ve rapor edilmiştir.
Dava dosyası, davacının geçici ve daimi iş gücü kaybının tespiti için meydana gelen trafik kazası nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulunu … tarihli, … tarihli raporları düzenlenmiş, nihayet roporlar arasndaki çelişkinin giderilmesi için dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Üst Kuruluna gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … Üst Kurulunun 20/01/2022 tarihli raporda özetle; “…A-) 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği Hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle meslek grup numarası 1 kabul olunarak;
Gr 1 X(1Aa…………15)A %19,
Gr 1 X(1C…………..10)A %14,
Gr 1 XI(3……………….15)A %19,
Gr 1 XII(22İb……….15)A %19,
Balthazard formülüne göre %54.29,
E cetveline (yaşına) göre %64.0 (yüzdealtmışdörtnoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
B-) İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği,
C-) Mütalaalar arasındaki mübayenetin, kişinin radyolojik görüntülemelerinde tespit edilen ve maluliyet gerektirecek düzeyde olan T8 vertebradaki yükseklik kaybı arazının maluliyet oranı hesaplamaları sırasında farklı değerlendirmelere tabii tutulmasından kaynaklandığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce 29/04/2022 tarihli oturum 1 nolu ara karar gereği dosya re’sen seçilecek bir aktüerya, bir doktor bilirkişi ile bir gayrimenkul değerleme uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek talep edilen maddi tazminat miktarına ilişkin rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 20/10/2022 tarihli raporda özetle; “…Değerleme Uzmanı Yönünden;
> Dosya kapsamından kiralanan dairenin kira, aidat, su ve elektrik – bedelleri toplamının 4.794,75 TL olduğunun hesaplandığı;
5.2. İş Göremezlik ve Bakıcı Gideri Zararı Yönünden; > Yukarıda gerekçesi detaylıca izah edildiği ve takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; davacının kaza tarihi itibariyle emekli (pasif devrede) olduğunun ve maluliyet oranının %64 olduğunun kabul edildiği; hesaplanan zarardan herhangi bir indirim yapılmadığı, tüm hesaplama tablolarının işbu rapor ekinde sunulduğu;
> Yukarıda ilgili kısımları alıntılanan Yargıtay 17. H.D.’nin 2016/5964 E. 2019/1566 K. sayılı ve 2015/10705 E. 2018/5316 K. sayılı içtihatları çerçevesinde, kaza tarihinde emekli (pasif devrede) olan ve çalıştığına dair bir iddia, bilgi ve belgeye rastlanmayan davacı için geçici İş göremezlik zararı (kazanç kaybı) hesaplanmadığı; kaza tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı;
> Davacının sürekli iş göremezlik zararının işbu rapor tarihi itibariyle 300.406,34 TL olduğunun hesaplandığı; hesaplanan zararın ZMSS sakatlık teminatı limitini (290.000,00 TL) aştığı, davalı sigorta şirketinin sorumlu tutulabileceği ZMSS sakatlık teminatı limitinin 290.000,00 TL ile sınırlı olduğu;
> Davacının bakıcı gideri zararının; davacı tarafça sunulan faturalara göre 4.860,00 TL olduğu; Yargıtay içtihatlarına göre brüt asgari ücretler dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre ise 3.695,70 TL olduğu; seçeneklerden hangisine itibar edileceği hususunda takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; hesaplanan bu zararın ZMSS sağlık giderleri teminatı limitini aşmadığı;
Tedavi Gideri Yönünden;
> Dosyaya sunulmuş tedavi gider belgeleri ile tanı ve tedavi sürecinin incelemesi sonucu toplam 7.272,75 TL bedelli giderlerin tanı ve tedavi süreci ile ilişkili olduğu,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacı tarafa dava dilekçesindeki maddi tazminat taleplerini açıklaması için yargılama sırasında süre verilmiş, davacı tarafça maddi tazminat taleplerine ilişkin … tarihli dilekçe dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı tarafından geçici ve daimi iş göremezlik talepleri dışında tedavi gideri, bakıcı gideri ile dolaylı maddi zarar olan kiralanan daireye ilişkin yapılan masraflarda talep edilmiştir.
Davacının Ankara’da ikamet ediyor olması ancak kazadan sonra Antalya’da uzun süre tedavi görmesi bu sebeple davacının yakınlarının Antalya’da ev kiralamaları nedeniyle uğranılan zarara ilişkin olarak tedavi gördüğü hastaneye hastanın tedavisi sırasında Ankara iline naklinin talep edilip edilmediği, naklin mümkün olup olmadığı hususunda müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazı dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı tarafından … tarihli değer attırım dilekçesi dosyaya ibraz edilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle işleten (sürücü) ve kazaya karışan aracın ZMMS ‘ine karşı açılan maddi tazminat ile işleten(sürücü) aleyhine talep edilen manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limitinin 290.000,00 TL olduğu ve sigorta şirketinin sorumluluğunun bu miktarla sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
6098 s. TBK’nun 54. maddesine göre, “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1.Tedavi giderleri. 2.Kazanç kaybı. 3.Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” düzenlemeleri mevcuttur.
Davacının maluliyet oranının hesaplanmasında kaza tarihi itibariyle hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği hususu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/03/2021 tarih 2020/7120 Esas 2021/2627 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” şeklinde açıkça belirtilmiştir.
Somut olayda, uygulanması gereken yönetmelik hükmünün yukarıda belirtilen emsal içtihat doğrultusunda kaza tarihi itibariyle Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespit edilmiştir.
Kaza tarihinde davacının emekli mühendis olduğu, çalışmadığı tespit edilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/5964 Esas, 2019/1566 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dosya kapsamından emekli olan davacının çalıştığını ispatlayamadığının anlaşılması ve dolayısıyla geçici iş göremezlik zararının hesaplanmamasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı…” belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, kaza tarihinden önce emekliye ayrılmış ve pasif devrede bulunan davacı için geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmamıştır. Davacının daimi iş göremezlik tazminatının hesaplanmasında aktif- pasif dönem ayrımı yapılmayarak davacının maluliyet oranı olan %64 üzerinden TRH2010 yaşam tablosu, progresif rant metodu ile asgari geçim indirimi ilavesiz olarak hesaplama yapılmış ve davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 300.406,34 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacılar vekilinin 01/10/2018 tarihli dilekçesinde bakıcı gideri olarak toplam 4.860,00 TL talep edildiği görülmüş ise de; bakıcı gideri talebinin kaza tarihinde yürürlükte olan brüt asgari ücret tutarının tamamı üzerinden hesaplama yapılarak alınması gerektiği, buna göre davacının bakıcı gideri zararının dava dilekçesi ekinde yer alan faturaya göre 5.860,00 TL olduğu, yukarıda belirtilen Yargıtay uygulaması gereği brüt asgari ücret tutarı üzerinden yapılan hesaplamaya göre ise 3.695,70 TL olduğu anlaşılmakla mahkememizce bu miktar üzerinden talebin kabulüne karar vermek gerekmiş, ıslah ile daha düşük miktar talep edilmiş ise de bu durum kısmi feragat niteliğinde olduğundan fazlaya ilişkin kısım yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacılar vekilinin 01/10/2018 tarihli dilekçesinde tedavi gideri olarak kiralanan taşınmaz giderleri de dahil toplam 35.379,65 TL talep edildiği görülmüş ise de; davacı tarafça dosyaya sunulan tedavi gider belgeleri ile tanı ve tedavi sürecinin incelenmesi sonucu toplam tedavi giderinin 7.272,75 TL olduğu, bilirkişi heyetinde bulunan Dr. bilirkişi ve tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, ıslah ile daha düşük miktar talep edilmiş ise de bu durum kısmi feragat niteliğinde olduğundan fazlaya ilişkin tedavi giderleri yönünden de talebin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının kaza nedeniyle Antalya’da tedavi görmesi sebebiyle kiraladıkları daire yönünden yapılan masrafların talebine ilişkin değerlendirmede: Söz konusu zararların dolaylı zarar niteliğinde olduğu, ayrıca kaza tarihinde davacının kızınında Antalya ilinde olduğu, tedavi sırasında davacının Ankara iline naklinin talep edilmediği, bu talebin yerine getirilmesininde sakıncalı olmadığı birlikte değerlendirildiğinde davacının kiralanan daireye ilişkin talebinin yerinde olmadığının kabulü gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 56/1. maddesine göre ”Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Mahkememizce “Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kazanın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekli, davacının kaza tarihindeki yaşı, çektiği elem ve acı, zarar görenin yakınları olan diğer davacıların çektikleri elem ve acı, davalı sürücünün kusuru, manevi tazminatın amacı, hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak, davacıların manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı … için 100.000,00 TL, davacının eşi … için 40.000,00 TL, çocukları … için 10.000,00 TL ve davacının kardeşi … için 7.000,00 TL manevi tazminatın işleten/sürücü davalı …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/03/2019 tarih, 2016/8095 Esas, 2019/3078 Karar sayılı emsal içtihadında; “…İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi…” şeklinde belirtilmiş olmakla, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davacı için hükmedilen / reddedilen manevi tazminatlara göre ayrı ayrı davacılar lehine ve davalılar lehine vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
Gerekçeli karar yazım aşamasında 29/12/2022 tarihli dilekçe ile davacılar vekili tarafından hükmün tashihi, aksi halde maddi tazminata yönelik kısmen kabul kısmen redde ilişkin karar yönünden davacı aleyhine yargılama gideri, vekalet ücretine hükmedilmemesi talep edilmiş ise de; söz konusu dilekçenin ancak hükmün istinaf edilmesi halinde değerlendirilebilecek nitelikte olduğu, tavzih yada tashih ile taraflar leh ve aleyhine haklar doğrucak şekilde hüküm tesis edilemeyeceği hususları dikkate alınarak Mahkememizce verilen maddi tazminata ilişkin kısa karar yönünden hükmün tashihini gerektirir bir yön bulunmadığının kabulü ile söz konusu dilekçe yönünden işlem yapılmamıştır.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE;
1-Davacı …’ın maddi tazminat talebi yönünden;
a)300.406,34 TL sürekli iş göremezlik tazminatının (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti olan 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) davalı …’dan kaza tarihi olan 09/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
b)3.695,70 TL bakıcı gideri ve 7.272,75 TL tedavi giderinin de davalı …’dan kaza tarihi olan 09/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
c)Davacılar vekilinin 01/10/2018 tarihli dilekçesinde bakıcı gideri olarak toplam 4.860,00 TL talep edildiği, 3.695,70 TL yönünden talebin kabulüne karar verildiği, bu tutarı aşan kısım olan 1.164,3 TL bakıcı giderine ilişkin fazlaya ilişkin talep yönünden davanın REDDİNE,
d)Davacılar vekilinin 01/10/2018 tarihli dilekçesinde tedavi gideri olarak toplam 35.379,65 TL talep edildiği, 7.272,75 TL tedavi gideri yönünden talebin kabulüne karar verildiği, bu tutarı aşan kısım olan 28.106,9 TL tedavi gideri ve kiralanan dairenin zararlarına ilişkin fazlaya ilişkin talep yönünden davanın REDDİNE,
2-Davacı …’ın manevi tazminat talebinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 09/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacılar …’ın manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE ile, davacı … yönünden 40.000,00 TL, … yönünden 10.000,00 TL, … yönünden 10.000,00 TL ve … yönünden 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan kaza tarihi olan 09/05/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
4-Davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin REDDİNE,
MADDİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
5-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 21.270,01- TL karar ve ilam harcının peşin alınan 853,87 TL harç ile ıslah ile alınan 909,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 19.507,04 TL harcın davalılardan(davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla 18.167,94 TL yönünden sorumlu olduğunun kabulü ile) müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul üzerinden hesaplanan 46.592,47 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla … TL yönünden sorumlu olduğunun kabulü ile) müteselsilen tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
7-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince reddedilen maddi tazminat tutarı üzerinden hesaplanan 9.200 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalı …’a VERİLMESİNE,
8-Davacı … tarafından yapılan 243,00 TL davetiye, 725,29 TL posta, 2.251,50 TL bilirkişi ile Adli Tıp giderinden ibaret toplam 3.219,79 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 2.945,82 TL’sinin davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla 2.743,599 TL yönünden sorumlu olduğunun kabulü ile) müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı … üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Davacı tarafından yapılan 853,87 TL peşin harç ile ıslah ile alınan 909,10 TL harç toplamı olan 1.762,97 TL’nin davalılardan (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla 1.641,948 TL yönünden sorumlu olduğunun kabulü ile) müteselsilen tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
10-Davacı tarafça yapılan artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın İADESİNE,
MANEVİ TAZMİNAT YÖNÜNDEN;
11-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 11.407,77 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 4.781,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.626,07 TL harcın davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
12-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul üzerinden hesaplanan 16.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
13-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
14-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
15-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul üzerinden hesaplanan 7.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
16-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
17-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince reddedilen üzerinden hesaplanan 16.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
18-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince reddedilen üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
19-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince reddedilen üzerinden hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
20-Davacılar tarafından yapılan 4.781,70 TL peşin harç ile 93,80 TL ilk dava masraf toplamı olan 4.875,50 TL yargılama giderinin davalı …’dan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
21-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın İADESİNE,
Dair, davacılar vekili Av. … ve davalı … vekili Av. …’in yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2022

Başkan …
e-imza
Üye …
e-imza
Üye …
e-imza
Katip …
e-imza