Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/803 E. 2018/34 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/803 Esas
KARAR NO : 2018/34
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 08/12/2015
KARAR TARİHİ : 18/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacıya ait olan … Marka Model damperli plakalı kamyon’un davalıya ait …-… poliçe nolu …-… tarihleri arasında güvence altına alındığını, kamyonun … tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle araçta maddi hasar meydana geldiğini, kaza sonrasında davalı şirkete araçta meydana gelen hasarı tanzim etmesi için başvuru da bulunduğunu, kazadan 35 gün sonra davacıya gönderilen yazı ile davalı şirket, müvekkilinin istiap haddini aşmak suretiyle araç kullandığı gerekçesiyle ödeme talebini reddederek poliçeyi fes ettiğini bildirdiğini, aracın azami yüklü ağırlığının 32.00 Kg olduğunu, … tarihli araçların yüklenmesine ilişkin ölçü ve usulleri ile tartı ve boyut ölçümleri toleransları hakkında yönetmeliğin 7. Maddesinde
*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*
belirtilen tartı toleransı uygulaması gereğince( ( 32.000 * 3,75 /100) +500= sigortalı aracın azami yüklü ağırlığı tartı toleransı ile birlikte 33.700,00 kilograma kadar çıkabildiğini, dava konusu azami ağırlığının 33.700,00 kg olabileceği mevzuat tarafından kabul edildiğini, kazanın ardından tamirhanede bekleyen sigortalı araç tamir edilmiş ve yapılan tamirat işlemine ilişkin olarak ….-TL bedelli fatura düzenlendiğini, … tarihli çek ile ödendiğini, çek bedelinin ilgili firma tarafından tahsil edildiğini, açmış oldukları davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 56.324,73.-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline , yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yapılan ölçümlerde hasar gören sigortalı kamyonun yüklü ağırlığının 32.650 Kg. olduğu iddia edilmekte ise de; kantar ekranında yapılan incelemede sigortalı aracın son olarak … tarihinde saat ..:… de kantara girdiği, buradaki yüklü ağırlığının 57.650 kg net yükünün ise 41.200 kg olduğunun görüldüğünü, bu durumun ise tonaj fazlası olduğunu ortaya koyduğunu, kantar fişlerindeki bu uyumsuzluğun kantar bilgilerine manuel olarak müdahale edilebilmesinden kaynaklandığını, dava konusu olay sebebiyle müvekkil şirketin sorumluğunun olmadığını, sundukları ekspertiz raporunda oluşan hasar bedelinin 24.996,95.-TL olarak tespit edildiğini, davanın reddi ile masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, dosya Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilerek kazanın münhasıran istiap haddinden fazla yük taşıma nedeniyle meydana gelip gelmediği, meydana gelen hasar ile kaza arasında illiyet bağı olup olmadığı konusunda rapor aldırılmış, dosyanın makine mühendisi bilirkişiye tevdii edilerek dava konusu araçta trafik kazası nedeniyle oluşan hasar miktarının tespiti istenmiş, davalı tarafın talebi üzerine dosya bu kez de İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek İTü Trafik Kürsüsü hocalarından oyuşan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi ile kazanın münhasıran istiap haddinden fazla yük taşıma nedeniyle meydana gelip gelmediği, meydana gelen hasar ile rapor arasındaki illiyet bağı olup olmadığı hususunda rapor aldırılmasına karar verilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu … havale tarihli raporunda sonuç olarak; dava konusu olayda kamyondaki yükün ilgili yönetmelikte belirtilen toleranslar içerisinde olduğu, istiap haddinin aşılmadığı, dolayısıyla kazanın istiap haddinden fazla yük taşınması nedeniyle meydana gelmediği, olay sonrası meydana gelen hasar ile kaza arasında illiyet bağının mevcut olduğunu bildirmiştir.
Makine mühendisi … … havale tarihli raporunda sonuç olarak; davalı … şirketine …-… nolu …-… tarihlerini kapsayan Kasko Sigorta poliçesi ile sigortalı olan … plakalı damperli kamyonda meydana gelen kaza sonucu kaza tarihi itibariyle KDV dahil 75.099,65.-TL hasar bedelinin olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Tal nosu ile İTÜ trafik kürsüsünden seçilen bilirkişilerin vermiş olduğu … tarihli raporunda sonuç olarak; … plakalı kamyona istiap haddi üzerine yükleme yapılıp yapılmadığının tespit edilemediğini, kazaya karışan kamyonun durduğu yerdeki zeminin gerçek ve yolun eğimli olması sebebiyle yüklemede kamyonun istiap haddi aşılmamış olsa da, yüklü damperin zemin olarak uygun olmayan bir yerde kaldırılması sebebiyle dengesinin bozularak benzer şekilde bir kazanın meydana gelmesinin mümkün görüldüğünü, kazanın meydana gelmesinde kamyon sürücüsü …’ün uygun olmayan bir yerde yükünü boşaltmak amacıyla damperi kaldırmasından dolayı kusurunun bulunduğunu, heyetlerinin uzmanlık alanı dışında olduğu için kamyondaki hasar miktarı hakkında bir değerlendirme
*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*
yapılmadığını bildirmişlerdir.
Dava kasko sigortası sözleşmesinden doğan tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının sahibi olduğu ve davalı tarafın sigortacısı olduğu aracın kaza esnasına istiap haddinden fazla yük taşıyıp taşımadığı, fazla yük taşıma durumu varsa kazanın salt bu durumdan dolayı mı meydana geldiği ve genel duruma bakıldığından davalı … şirketinin kasko poliçesi kapsamında meydana gelen zarardan sorumlu olup olmayacağı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; mahkememizce denetlemeye ve hüküm kurmaya elverişli görülen Ankara Adli Tıp Trafik İhtisas raporu ve İTÜ trafik kürsüsünden seçilen bilirkişilerin vermiş olduğu … tarihli rapor dikkate alındığında davaya konu kazanın münhasıran kaza yapan kamyonun fazla yük taşıması sonucu meydana gelmediği ve bu sebeple kasko sigortası genel şartnameleri ve kasko sigorta sözlşemesi uyarınca davalı tarafın meydana gelen zarardan tazminle sorumlu olduğu kanaatine varılmış bilirkişi marifetiyle hesaplanan ve talep edilen bedel üzerinden davaının kabulüne karar verilerek hüküm kurulmuştur.
Hüküm duruşmasından sonra gerekçeli kararın yazılmasından hemen önce davacı vekilinin davadan feragat dilekçesi sunmuş olduğu görülmüştür.
Bu talebe ilişkin emsal Yargıtay HGK …-… E. …/…K. Sayılı ilamında “Mahkemece nihai karar verildikten sonra kararın temyizi aşamasında tarafların sulh olması hâlinde ne gibi bir işlem yapılacağı konusunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda açık bir düzenleme getirilmemiş, ancak Kanuna dayanılarak çıkarılan Resmî Gazete’nin … gün ve … sayılı nüshasında yayımlanan Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin “Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler” başlıklı 215’inci maddesinin birinci fıkrasında “Hükmün kesinleşmesinden önce davadan feragat, davayı kabul veya sulh hâlinde, hâkim dosya üzerinden bu konuda ek karar verir. Taraflarca kanun yoluna başvurulmuş olsa dahi sırf bu nedenlerle dosya istinaf veya temyiz incelemesine gönderilmez” düzenlemesi getirilmiştir.Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda belirtildiği gibi yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karara “hüküm” denilir (HMK.m.294/1) ve hükmü veren mahkeme artık o davadan elini çekmiş olur. Davadan elini çekmiş olan hâkimin artık hükmü değiştirmesi ve ondan dönmesi mümkün değildir. Yargıtay’ca temyizen incelenip karar bozulmadan, hâkimin el çektiği davaya tekrar bakması mümkün değildir (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.II, İstanbul …, s… vd. ve s… vd.). Yargıtay uygulaması da bu yöndedir (HGK., … gün ve …/…-… E., …/… K.). Diğer taraftan normlar hiyerarşisi dikkate alındığında daha alt basamakta yer alan ve tamamen idarenin düzenleyici tasarrufu niteliğinde olan yönetmelikle, daha üst basamakta bulunan ve yasama organı tarafından objektif, soyut ve genel nitelikte bir yasama tasarrufu niteliğinde bulunan kanuna aykırı düzenleme getirilmesi mümkün değildir. Yönetmelik kaynağını kanundan alır ve ancak kanunun uygulanmasını gösterir. Kanunda bulunmayan bir düzenlemenin, yönetmelikle ihdası ve bu yolla kanunun önüne geçen bir uygulamanın benimsenmesi hukukun genel teorisine de aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle hükme bağlanıp hâkimce el çekilen davaya, bir yönetmelik hükmüne istinaden hâkimin tekrar bakabileceğinin kabulü mümkün değildir. O hâlde taraflar arasında gerçekleşen mahkeme dışı sulhün değerlendirilmesi ve o çerçevede bir sonuca bağlanması için mahkeme kararının bozulması gerekir. ” denilmiştir
Yukardaki emsal HGK kararı gereği davadan el çekildikten sonra

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*
sunulan feragat dilekçesi hakkında karar verilmeyerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE; 56.324,73.-TL (fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile) tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3–Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 3.847,54.–TL nispi harçtan peşin alınan 993,69.–TL harcın mahsubu ile bakiye 2.885,65.- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan 993,69.-TL.ilk dava masrafı , tebligat gideri, müzekkere gideri, bilirkişi giderinden ibaret toplam1.062,00.-TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine takdir edilen 6.545,72.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafça dosyaya yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
7-Davalının yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, dosyada kalan kısmının karar kesinleştiğinde davalı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
18/01/2018

Katip …
E İmza

Hakim …
E İmza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun Hükümleri uyarınca elektronik imza ile imzalanmıştır.*