Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/656 E. 2018/56 K. 22.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/656 Esas
KARAR NO : 2018/56
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/11/2015
KARAR TARİHİ : 22/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan … plaka sayılı araç ile sebep olduğu maddi hasarlı yaralamalı trafik kazası neticesinde yaralandığını ve bir dizi cerrahi müdalelere maruz kalındığını, … günü sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile …caddesini takiben … kavşağı istikametine seyrederken olayın mahalli ışık kontrollü kavşaktan kırmızı ışık ihlali yapması nedeni ile asli kusurlu olarak yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğini, Antalya ….Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı … karar sayılı dosyasında yapılan keşif ve sonucunda düzenlenen raporunda yine Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın …tarihli raporu sonucunda da sürücü …’ın asli kusurlu, sürücü …’ın kusursuz olduğunun tespit edildiğini, … sigorta şirketi tarafından … başlangıç tarihi… bitiş tarih ve … poliçe nolu “Motorlu Kara Taşıtları Poliçesi” ile kazaya karışan … plaka sayılı aracı sigorta himaye altına alındığını, 3.kişilere karşı verilen zararları karşılamak üzere düzenlenen iş bu sigorta poliçesi kapsamında kaza neticesinde müvekkilinin uğradığı maddi zararlar ile birlikte söz konusu poliçenin manevi zararları da koruma kapsamına almakta olduğundan diğer davalılar gibi sigorta şirketinin de müşterek ve müteselsilen taleplerinin muhatabı olduğunu, bu nedenlerle fazla ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz uygulanmak üzere müvekkilinin 10.000 TL maddi zararlarının davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline ve 30.000 TL manevi tazminatın davalılardan müşeterek ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …’in mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde ; … tarihinde tarafına ait olan … plakalı aracın …’ın sevk ve idaresinde iken … plakalı aracı kullanan … ile trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada tarafların yaralandığını, kaza neticesinde Antalya …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas … karar sayılı dosyası ile yargılama yapıldığnı, bu dosyanın Yargıtay aşamasında olduğnudan dosyanın henüz kesinleşmediğini, bu sebeple öncelikli olarak dosyasının kesinleşmesinin beklenilmesini, davacı tarafından maddi ve manevi tazminat taleplerini kabul etmediğini, her ne kadar da ceza mahkemesi aşamasında davalı …’ın aslu kusurlu davacının kusursuz şeklinde verilen raporu da kabul etmediğini, trafik kazasının gerçekleştiği gece trafik ekipleri tarafından çekilen fotoğraflarda davacının kullanmakta olduğu aracın şoför mahallinde birden fazla alkol şişesinin bulunduğunu, ceza dosyası kapsamındanda ekte sundukları rapora göre davacı …’ın 0.80 promil alkollü bir şekilde trafiğe çıkarak bu kazanın gerçekleşmesinde kusurunun bulunduğunu, Antalya Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü’ne müzekkere gönderilerek trafik kazasına ait fotoğrafların gönderilmesini talep ettiğini, Trafik kazası sonrası yolda yaya olan Güzide Alkaner isimli şahsın Kepez Polis Merkezinde alınan ifadesinde; “… plaka sayılı aracın süratli bir şekilde gelerek beyaz renkli Jip Marka araca çarptığını, … plakalı aracın yanına yardım etmkek amacıyla gittiğinde araç içerisinde 2-3 adet bira kutusu olduğu” şeklinde ifade verdiğini, kaza sonrası yolda yaya olan … isimli şahsın ifadesinde; “Varsak istikametinde aşırı şekilde hızla gelen Fort Marka Aracın beyan renkli Jip araca sağ orta kısımdan çarptı” şeklinde ifade verdiğini, ayrıca tarafına ait olan … plakalı aracın kaza tarihinde Allianz sigorta tarafından kasko altına alındığını, kazanın gece 12.00 sıralarında meydana geldiğini, kaza yerine haberi olduktan sonra derhal ulaştığını, …, … ve …’ın yaralandığını, davacının sağlık durumunu öğrenmek için sabana kadar tıp fakültesinde beklediğini, …’ın kendisinin avukat olduğunu öğrendikten sonra olaydan bir hafta süre geçmeden arkadaşlarını ofisine göndererek kazayı kendisinin yapmamış olmasına rağmen tarafından 100.000 TL nakit para istediğini, bu kazının oluşumda tarafna ait bir kusurun bulunmadığını, bu kazada kusurunun bulunmadığı halde maddi ve manevi tazminat olarak kendisinin zarar gördüğünü, ” işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması hallerini düzenleyen KTK 86.maddesi uyarınca da işleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur. Sorumluluktan kurtulmayan işleten veya araç işleticinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi kazanın oluşunda zarar görenin kurusunun bulunduğunu ispat ederse hakim durum ve şartlara göre tazminat miktarını indirilebilir. ” şeklinde düzenlendiğini, bu nedenlerle davacı tarafın haksız maddi ve manevi tazminat talebinin olmasından dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirket vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın … poliçesi ile sigortalı olduğunu, şahıs başına … TL sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, sigorta şirketinin kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi ve maddi tazminat miktarının tespitinin gerekli olduğunu, davacının trafik kazası nedeni ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesi gerektiğini, bu amaçla Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını, Emniyet kemeri takılmaması sebebi ile tazminattan indirim yapılması gerektiğini, bu nedenlerle kusur tespiti için dosyasnın Adli Tıp Kurumu Trafik ihtisas dairesine gönderilmesini, maluliyet oranı tespiti için davacının Adli Tıp Kurumu 3.İhtisas Dairesine veya üniversite hastanesine gönderilerek rapor alınmasını, kusurun ve maluliyet oranının tespiti halinde alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, müvekkili şirketin temerrüte düşmediğniden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun taraflarına tebliğini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi-manevi tazminat davasıdır.
Davalılara usulüne uygun olarak tebligatlar çıkarılmış, tüm deliller toplanmış, Antalya …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası celp olunarak uyap evrakları dosyamız içerisine alınmıştır.
Mahkememiz yargılaması sırasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na davacının sevk edilerek gelen …tarihli Adli Tıp Raporunda; “…bu yaralanma neticesinde şahsın gerek hastane, gerekse hastane dışında yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyduğu 50(elli) gün olduğu, şahısta sürekli iş göremezlik halinin bulunmadığı…”sonucuna varılmıştır.
Mahkememiz yargılaması sırasında tarafların kusur oranının tespiti için dosya Makine Mühendisi bilirkişi …’ye tevdi edilmiş … havale tarihli bilirkişi raporunda; “…kazanın meydana gelmesinde … plakalı otomobil sürücüsü …’ın %100 (yüzde yüz ) oranında tamamen kusurlu olduğu, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı…” kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz yargılaması sırasında davacının talep edebileceği maddi tazminat yönünden dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …’ın mahkemeye sunduğu … havale tarihli raporunda; “….. tarihinde trafik kazası sonucu 50 geçici iş gücü kaybına uğrayan davacı …’ın geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 1.305,40 TL olarak hesaplandı. Tedavi ile ilgili belge sunulmadığından hesap yapılmadı…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Davacıların maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
2918 sayılı KTK 88. Maddesinde de “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 sayılı TBK 53.maddesinde de ölüm halinde uğranılan zararlar belirtilmiş, 3.bendinde “…ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlar…”‘ın talep edilebileceği belirtilmiştir.
Aynı kanunun 55.maddesinde de, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz…” şeklinde tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, 09/12/2012 tarihinde meydana gelen dava konusu trafik kazasında zarar gören davacı …’ın kusursuz olduğu, davalı-sürücü …’ın %100 oranında kusurlu olduğu, yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bilirkişi raporu ile anlaşılmış olduğundan hüküm kurmaya, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli aktüerya bilirkişi raporunda tespit edilen tutarda maddi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 56/1. maddesine göre ”Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Bu durumda uyuşmazlığın talep edilebilecek manevi tazminat miktarı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce “Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. … gün ve … sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kazanın meydana geldiği tarih, olayın oluş şekli, davacının yaralanma derecesi, tarafların kusur oranı ve manevi tazminatın amacı göz önünde bulundurularak, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 1305,40 TL maddi tazminatın davalı … A.Ş. Yönünden dava tarihinden davalılar … ve … yönünden kaza tarihi olan 09/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya verilmesine, davacının maddi tazminat talebi yönünden fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2- Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜ ile 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 09/12/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmeine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca manevi tazminat yönünden alınması gerekli 1.024,65 TL harçtan peşin olarak alınan 102,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 922,19 TL harcın davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA
4-Manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul miktarı dikkate alınarak hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMEİNE,
5-Harçlar kanunu uyarında maddi tazminat yönünden alınması gerekli 89,17 TL harçtan peşin olarak alınan 34,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 54,62 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul miktarı dikkate alınarak hesap edilen 1.305,40 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Maddi tazminat yönünden davalı sigorta şirketi kendini vekille temsil ettiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …. Aş’ne VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 168,42 TL ilk dava masrafı, 700 TL bilirkişi gideri, 405,20 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.273,62 TL yargılama giderinden davada kabul oranı dikkate alınarak hesap edilen 519,20 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın üzerinde bırakılmasına,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı asil …’in yüzlerine karşı, diğer tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/01/2018

Katip …

Hakim …
¸e-imzalıdır

*Bu evrak 5070 kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.