Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/583 E. 2018/504 K. 06.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/583
KARAR NO : 2018/504
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2015
KARAR TARİHİ : 06/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı şirkete ait cinsi “…” olan makineyi … tarihinde 25.897,59 TL bedel karşılığında satın aldığını, makine satın alındıktan sonraarıza çıkarmaya başlayarak kullanımı elverişsiz hale geldiğini, müvekkili şirketin çalışma sahası matbaacılık olduğundan dolayı bu zararın derhal giderilmesini istediğini, bu nedenle … tarihinde davalıya, müvekkili tarafından makinenin alındığı tarihten itibaren yapılmış olan bakımlara rağmen arıza çıkardığı, kart arızası sorunu tespit edilerek makinenin baskı aşamasına geçemediği bu arızanın davacı şirket tarafından giderilmesi eğer ki arıza giderilemez ise söz konusu makine hala garanti kapsamında olmuş olduğundan dolayı misli ile değiştirilmesi veya geri alınması talebinde bulunulduğunu, davalı şirket göndermiş oldukları makine ve yazılarına binaen … tarihinde davaya konu makineyi müvekkili şirkete teslim ettiklerini, ayrıca teknisyen göndererek 1 gün eğitim verdiklerini söylesede de bunun tamamen kötü niyetli olarak beyan edildiğini, bu durumun müvekkili şirketi maddi olarak fazlası ile zarara uğrattığını, anlaşılacağı üzere davalı şirket malı satarak, malın bedelini tahsil etmiş ve daha sonra makine garanti kapsamında olmuş olmasına rağmen ilgilenmediklerini ileri sürerek, ayıplı satılan makinenin geri alınarak müvekkiline iadesine karar verilmesini veyahut söz konusu arızalı makine bedelinin reeskont faiziyle beraber kendilerine ödenmesi ve makinenin kullanılamamış olmasından kaynaklanna iş gücü kaybında oluşan zararların tazmini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … havale tarihli cevap dilekçesinde; öncelikle davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili firma ile davacı firma arasındaki işbu uyuşmazlığın müvekkili firmanın merkezinin bulunduğu yer olan İstanbul Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle davanın yetki yönünden reddi gerektiğini, diğer yandın ancak belirlenebilir olan bu alacak belirsiz alacak olarak dava edildiğini, HMK 107 maddesi uyarınca miktarı belirlenemeyen davalar belirsiz alacak davası olarak açılabileceğini, somut olayda dava değeri belli olduğundan ancak bu dava bedeli üzerinden davanın açılması, aksi takdirde davanın açılmamış sayılması gerekeceğini, makinenin garanti kapsamına tabi olmasından ziyade bu kapsamın ne olduğunun önem taşıdığını, yeni alınan bir ürün garanti kapsamında olacak ise de bu kapsam ancak kullanım talimatları doğrultusunda vücut bulacağını, buna rağmen teknisyen temsilcilerinin kesinlikle dokunulmaması ve değiştirilmemesi gereken parçaları önemle belirtmesine rağmen belirtilen şekilde eksik/fazla kullanımlar yahut parça değişimleri makinenin bu hale gelmesine sebep olduğunu, dolayısıyla gerek makenin bu hale gelmesine, gerekçe halen makinenin davacı taraf uhdesinde olmamasında müvekkili firmanın kusuru bulunmadığını, davacının kullandığı malzemelerin talimat dışında olması, farklı yöntemlerle tamir edilmesi, davacı tarafın makineyi göndermiş ise de iade almamış oluşu tüm oluşan bu zararların yegane kaynağıdır, müvekkiline yüklenemez kanaatinde olduklarını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkartılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında;
Mahallinde delillerin değerlendirilmesi amacıyla 1 makine mühendisi ve 1 hukukçu aracılığıyla keşif yapılması için İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, talimat mahkemesince yapılan keşif sonucu bilirkişiler İTÜ. Prof Dr. … ile M.Ü.İşletme Fakültesinde Prof. Dr. … tarafından dosyaya ibraz edilen … tarihli raporda; “… 1) BK m. 22S gereğince, alıcı satılanın durumu işlerin olağan akışına göre imkan bulur bulmaz gözden geçirmek ve ayıp görürse bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Ancak, satılandaki ayıp olağan bir gözden geçirmeye ortaya çıkarılamayacak bir ayıp ise hemen satıcıya bildirilmelidir. Aksi halde satılan bu ayıpla kabul edilmiş sayılır.
Somut olayda, teknik bilirkişi tarafından yapılan incelemede, makinenin halihazırda uygun tamiratın yapılmış olarak işlevlerini yerine getirdiği tespit edilmiştir.
2) Davalının davacıya göndermiş olduğu teknisyenin yanlış bakım yapması nedeni ile makinenin zarar görmüş olduğu davalının kabulündedir. Teknik arızanın da bu sebepten doğmuş olması muhtemeldir.
Dolayısıyla BK m. 116 gereğince, yardımcı kişilerin fiilinden sorumlu olan davalı şirket, yardımcılarının işi yürüttüğü sırada karşı tarafa verdikleri zarardan sorumludur.
Bu halde TKHK m.15 gereğince alıcı davacı davalıya karşı mezkur emtianın bedelinden indirim yapılmasını talep edebilir veya sözleşmeden dönme hakkım kullanabilir.
Bilirkişi kurulumuzca yukarıda açıklanan nedenlerle BK m. 116, TKHK m,15 gereğince, satılandaki ayıbın davalının yardımcı çatışanının fiilinden doğduğu, davacının mezkur emtianın bedelinden indirim yahut sözleşmeden dönme haklarından birini kullanabileceği kabulünün Sayın Mahkemenin takdirinde bulunduğu kanaatine varılmıştır.” şeklinde tespit ve rapor etmişlerdir.
Dosyada alınan bilirkişi raporunun mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli nitelikte bulunmaması nedeniyle makine mühendisi bilirkişi ile rapor tanzim eden işletme bilirlkişisi değil, hesap bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş, dosya yeniden İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, talimat mahkemesince önceki rapor veren makine mühendisi bilirkişi Prof Dr. … ile mali müşavir bilirkişi … tarafından dosyaya ibraz edilen … tarihli raporda; “…Sayın Mahkemenizce incelenmesi istenen hususlarda yapılan inceleme tespit ve değerlendirmeler sonucunda aşağıdaki kök rapordaki görüşlerimizi koruyarak;
1,Tarafların dosyaya sunduğu itirazlarda görüşlerimizi değiştirecek yeni bir unsur bulunmadığı, dolayısı ile davacı yanın, emtia bedeli olan tutan (KDV Hariç) davalı yandan işlemiş faizi ile birlikte talep edebileceği,
2.Dolayısı ile, davacı yanın, davalı yandan toplam (21.947,11 TL + 5.546,91=) 27.494,02 TL talep edebileceği yönünde oluşan kanaatimizi” tespit ve rapor edilmiştir.
Dava dosyası önceki raporun hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle 3’lü makine mühendisi bilirkişiden rapor aldırılmak üzere İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Talimat sayılı dosyasından makine mühendisi bilirkişiler …, …, … tarafından düzenlenen … tarihli raporda; “…1.Kablolara davacı tarafın teknisyenleri tarafından müdahale edilmesi ana karta zarar verebilir. Fakat bu konuda sadece iddia vardır. Antalya’daki servis teknisyeni arızayı net olarak tespit edememiştir. Kablolann eridiği iddia edilmiş, fakat ilgili herhangi bir fotoğraf veya servis raporu yoktur.
2.Aşırı Sıvı dökülmesi sonucu ana kartın arıza yaptığı söylenmiş, bu konuda da iddiayı ispatlayacak herhangi bir fotoğraf, belge, rapor ve arızalı parça ortada yoktur. Tarafların tek taraflı söylemleri vardır.
3.Davaya konu makinenin ayıbı olup olmadığı, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olup olmadığı konusu ise TTK madde 23/c’ye göre bahsedilen ayıp alım tarihinden yaklaşık 15 ay sonra gerçekleştiğinden söz konusu edilemez.
TTK MADDE 23-(1)Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır.
c)Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.yönünde değerlendirilmiş olup;” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili ayıplı olduğunu bildirdikleri malın değiştirilmesi yada bedelinin iadesine ilişkin talebi yönünden dava dilekçesi ekindeki faturada belirtilen tutara göre eksik harcı tamamlamıştır.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen ticari satım sözleşmesinden kaynaklanan ayıp nedeni ile tazminat ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
6100 sayılı TTK. 23.maddesinde “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanunu’nun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır. “
6098 sayılı TBK.223.maddesinde de “Alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkan bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır.
Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması halinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” düzenlemesi mevcuttur.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede: ayıplı olduğu, somut olayın özelliğine göre davacı iş sahibinin eserdeki ayıpların giderilmesini talep hakkının bulunduğu, makul sürede davalı tarafından ayıbın giderilmediği, onarımının yapılmadığı buna göre davacının tazminat hakkının doğduğu anlaşılmakla hüküm kurmaya, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda 25.897,59 TL ayıplı ürün bedelinin ıslah tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE;
Buna göre, 25.897,59 TL ayıplı ürün bedelinin ıslah tarihi olan 05/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 1.769,19 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39 TL harç ile tamamlanarak alınan 356,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.326,79 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine takdir edilen 3.884,63-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan 117,19 TL.ilk dava masrafı, 356,88 TL.davetiye,76,50 TL.müzekkere, 3.816,10 TL.keşif ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 4.607,17 TLyargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/07/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı