Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/224 E. 2018/263 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/224 Esas
KARAR NO : 2018/263
DAVA : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2015
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davalıların Antalya … de kayıtlı … Şti ortağı ve münferiden temsil ve ilzama yetkili müdürleri olduklarını, davalıların yetkilisi oldukları şirket adına davacıya şirketten mal sattıklarını, şirketin tahakkuk eden borcu nedeniyle … keşide tarihli 21.850,00 TL bedelli müşteri çekini ciro edip teslim ettiklerini,. ayrıca borçlu şirketlerin … keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çekini de davacı alacaklı şirket aleyhine düzenleyip verdiklerini, söz konusu çeklerin karşılıksız çıktığını, davalıların yetkilisi olduğ … Şti. hakkında Antalya … İcra Dairesinin … -… esaslarında icra takipleri başlattıklarını, davalıların borçlu oldukları şirketin borcunu ödememek için şirketin araçlarını 3 kişilere devretmiş gibi gösterip kendilerininin kullanımına devam ettiklerini, alacaklı şirketi doğrudan zararına sebep olan yetkilisi oldukları borçlu şyirketin ana sözleşmeye, mevzuata uyğun yönetmeyen ve hileli işlemler yaptığı görülen davalıların yetkilisi olduğu borçlu şirket hakkında Antalya … İcra Müdürlüğünün … esasında başlatılan takip tutarı olan 24.430,00.-TL takibe konu alacak miktarından zarar veren davalılardan tazminatın ve takip giderlerinin … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizili le birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde belirtilen hususları kabul etmediklerini, dava konusu Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya da 20.850,00 Tl lik alacağa ilişkin olduğunu, karşı tarafın adres değişikliğine ilişkin beyanlarını kabul etmediklerini, şirketin faaliyetinin devam ettiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında dosya bilirkişiler hukukçu … ve mali müşavir …’e tevdi edilerek … havale tarihli raporlarında; “… Mahkemenin … Esas sayılı dosyası, Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ve Antalya …Asliye Hukuk Mahkemesi”nin … E sayılı dosyaları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; Dava dışı … ŞTİ’nin … ve … yılı bilançolarının “davalıların şirket yöneticisi olarak sorumlu olup olmadıkları” hususunu yansıtacak bilgilerden yoksun olduğu, alacağın mevcut olduğu, alacağın dava dışı şirketlerden talep edilebileceği, TTK.m.553 gereğince diğer davalı şirket yetkilisinin bu borçtan sorumlu olduğu, ancak böyle bir sorumluluk için TTK.556 gereğince şirketin iflas kararının alınması gerektiği, bu sebeple davalı şirket yöneticilerine karşı iş bu davanın ileri sürülmesinin mümkün olmadığı…” kanaatine varılmıştır.
Dava; TTK’nın 553/1. Maddesi gereğince açılan şirket yöneticilerinin şahsi sorumluluk davasıdır.
Limited şirket sermaye ortaklığı olup sermaye koyma borcunu ödeyen ortakların şirket ve şirketin alacaklarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır.
Şirket borcundan dolayı yöneticilerin sorumluluğu ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 549-553 maddelerinde düzenlenmiştir. TTK 553. Maddeye göre kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri kusurları ile ihlal ettikleri takdirde kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.
TTK 555.Maddede, şirketin uğradığı zararın tazminini şirket veya bir pay sahibinin zararın şirkete ödenmek suretiyle talep edebilecekleri düzenlenmiştir.
TTK 556.Maddede ise şirketin iflas etmesi halinde alacaklıların şirketi zararının şirkete ödenmesini isteme hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir.
Buna göre; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunundan farklı düzenleme yapılmıştır.
Şirket alacaklarının yöneticilerin şirketi zarara uğratmaları nedeniyle yöneticilerin sorumluluğu yönünde dava açabilmeleri için şirketin iflas etmi olması gerekmektedir. Aksi takdirde alacaklıların şirket yöneticilerine yönelik dava açmaları mümkün değildir. Kanun koyucu, iflas etmemiş olması durumunda şirket dışında bulunan alacaklıların daa açmasında bir menfaat görmemiştir. Alacaklının alacağını şirketi takip etmek suretiyle tahsil etme imkanı var iken şirket yöneticisine sorumluluk davası açması yeni düzenleme ile yerinde bulunmamaktadır. Ancak şirketin iflası halinde bu hak şirket alacaklılarına tanınmaktadır. Bu sebeple alacaklıların şirket yöneticilerine sorumluluk davası açabilmesi şirketin iflas etmiş olması haline bağlanmıştır. Dolayısıyla alacaklının, şirket yöneticilerine karşı aktif husumet yöneltebilmesi için, şirketin iflas etmiş olması bir dava şartıdır. Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2015/15190 esas, 2017/2684 karar sayılı ilamında da aynı görüş benimsenmiştir.
Mevcut davada da ; şirket hakkında yapılan icra takiplerinin kesinleşmesine rağmen haczi kabil mal bulunmadığı, borca battığı ileri sürülmekle birlikte iflasına karar verilmemiş olduğu görülmüştür.
Açıklanan yasal düzenlemeler uyarınca eldeki davanın dinlenebilmesi için dava dışı şirketin iflasının dava şartı olduğu, 6100 Sayılı HMK’NIN 115. Maddesine göre mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırıp dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin olarak alınan 417,21 TL harçtan mahsubu ile bakiye 381,31 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalılar kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/03/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır