Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/198 E. 2019/273 K. 18.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/198
KARAR NO : 2019/273
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 22/09/2015
KARAR TARİHİ : 18/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …’un … tarihinde babası …’un kullandığı elektrikli bisiklette yolcu olarak bulunmaktayken davalı … adına kayıtlı olan davalı …’ın kullandığı ve davalı … şirketinin …poliçe nol ile sigoratlandığı … pkalalı araçla yapılan çift taraflı kaza sonucu yaralandığını, kaza ile ilgili …Başsavcılığı’nın …/… … sayılı dosya ile soruşturma işlemlerinin devam ettiğini, müvekkilinin kaza tarihinde öğrenci olduğunu, kaza sonrasında … Hastanesi ve …Hastanesinde tedavi gördüğünü, müvekkilinin kazadan sonra sağ femur ve sol ayak bilek kırığı meydana geldiğini ve bu nedenle malul kaldığını belirterek 100,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsili ile müvekkiline verilmesine talep ve dava etmiştir.
Davalılar … ve … vekili mahkemize verdiği cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada davacının babası …’un kusurlu olduğunu, davacının 57/1A maddesin7de belirtilen kuralı ihlal ettiğini ve asli kusurlu olduğunu, ayrıca davacının sürücü belgesi de bulunmadığını, elektrikli bisiklette 3 kişinin bulunuyor olması da sürüş güvenliğini tehlikeye sokarak sürüş kabileyitini de azalttığını, müvekkili …’ın kusurunun bulunmadığı, kaza tespit tutanağında çok açık şekilde belirtildiğini, soruşturma dosyasında müvekkili …’ın kusursuz olmasından dolayı kovuşturmaya yer olmadığına kararı verildiğini, kaza sonrası müvekkillerinin üzerine düşen çabayı gösterdiklerini, davacının haksız ve yersiz davasının reddine karar verilmesini talep etmşitir.
Davalı … şirketi vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … nolu Trafik sigorta poliçesi karayolu motorlu araçlar ZMMS poliçesi ile … tarihleri arasında sigortalı iken … tarihli zeyilname ile güncellendiğini, poliçeden dolayı sakatlanma ve tedavi giderleri taleplerinin olması halinde kişi başına azami sorumluluk limiti 268.000,00 TL olduğunu sigortalı araç sürücüsünün tespit edilecek kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kusurların tespiti için Trafik İhtisas Dairesine dosyanın gönderilmesini talep ettiklerini, müvekkili şirketin hiçbir sorumluluğu olmamakla birlikte davacının kalıcı sakatlık tazminatı talebi için Özürlülük ölçütü sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurul raporları hakkında yönetmeliğine göre kalıcı bir sakatlığının olup olmadığı tespit edilmesi gerektiğini, davacının motorsiklette yolcu konumunda olması sebebiyle hatır taşıması olup olmadığı hususunun da mahkemece tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve …/… esas …/… karar sayılı ilamı ile mahkememizin …/… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmiş ve dosya mahkememize gönderilmiştir.
Davacı vekili mahkememiz dosyası ile birleşen … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin çocukları … ve …un yolcu müvekkili … sürücü olduğu elektrikli bisikletle seyir halinde iken davalı … adına kayıtlı olan ve davalı … … kullandığı … plakalı araçla çift taraflı kaza olduğunu, … CBS nin …/… … sayılı dosyası ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini, müvekkillerinin kazada yaralanmış olduğunu, davacı … … bir anne ve eş olarak sıkıntı yaşadığını beyan ederek müvekkillerinin çocukları … için 20.000,00 TL ve … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL, … için 10.000,00 TL olmak üzere manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılardan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini ve bu konuda daha önce Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinde açılmış olan …/… Esas sayılı dosyada maddi tazminat talepli dava açtıklarını, mahkememiz dosyasının … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemi davasıdır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Kurulu’nun … havale tarihli raporunda sonuç olarak ” …’un … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanaması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma gücü ve meslekte Kazanma Gücü Kaybı oranı Tespit işlemleri yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve elirde ihraz edeceği meslek ve mevki bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak E cetveline göre %21.2 (yüzdeyirmibirnokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş görememe) süresinin 17/07/2015 tarihinden itibaren 18 (onsekiz) aya kadar uzayabileceği …” şeklinde rapor ve tespit edilmiştir.
Mahkememizce keşif yapılarak bilirkişi …havale tarihli raporunda kaza konusu yerin krokisi çizilerek elektrikli bisiklet sürücüsü …, kavşak sisteminde motorlu araçlara ilk geçiş hakkını vermediğinden, 2918 sayılı Karayollar Trafik Kanununnu 84. Maddesinde belirtilen ve sürücü asli kusurlarından sayılan 84/h (kavşaklarda geçiş önceliğine uymama) meaddesini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu, … pkala sayılı otomobilin sürücüsü … ise aracının hızını kavşağa yaklaşırken azaltmadığından ve kontrolsüz bir şekilde kavşağa giriş yaptığından aynı kanunun 52/a maddesini ihlal ettiğniden tali kusurlu olduğu…” şekilnde rapor edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu … Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının … tarihli raporunda sonuç olarak “…sürücü …’un %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu, sürücü …’ın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu…” şeklinde rapor ve tespit edilmiştir.
Davalı vekilinin … havale tarihli dilekçesi davacı ile sulhen anlaşmaya varıldığı ve ödeme yapıldığını belirtirek müvekkili şirket hakkında davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerini beyan etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan … tarihli Makbuz ve İbraname başlıklı belgenin incelenmesinde …. TL ödemenin yapıldığı ve davanın sulh ile sonuçlandığından dolayı sigorta şirketi masraf ve vekalet ücreti talep etmeyeceği konusunda anlaştıkları görüldü.
Davacı vekili mahkememizin … tarihli celsesindeki beyanında; davalı … ile anlaştıklarını, maddi tazminat davasının sigorta şirketinin ödemesi nedeniyle konusuz kaldığını, manevi tazminat taleplerinin devam ettiğini bildirmiştir.
Davacının manevi tazminat istemine yönelik olarak yapılan değerlendirmede:
Mahkememizce “Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” şeklinde manevi tazminatın tayininde göz önünde bulundurulacak kıstaslar ile Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 10/02/2016 gün 2014/6199 E. 2016/1437 K. Sayılı emsal içtihatında belirtilen “…Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K’nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür…” şeklindeki genel ilkeler çerçevesinde yapılan değerlendirmede, Olayın oluş şekli, tararfların kusur oranları, davacıdaki yaralanmanın derecesi, davacının yaşı, olay nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırap ile, tarafların sosyal ve ekonomik durumları da dikkate alınarak hak ve nesafete göre davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 1.000,00 TL davacı … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, maddi tazminat yönünden ise davanın konusuz kaldığı anlaşıdığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Maddi tazminat davasının konusuz kaldığı anlaşıldığından davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının birleşen dosyadaki manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
3-Davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL, davacı … için 1.000,00 TL, davacı … için 2.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihiden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte birleşen dosya davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
4-Asıl davada alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 harcın mahsubu ile eksik alınan 16,70 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Birleşen davada alınması gerekli olan 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,78 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,32 TL harcın davalılar … ve …dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Birleşen dava yönünden davacı tarafın yapmış olduğu başvuru harcı, davetiye ve posta, bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.668,30 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranıda göz önüne alınarak 333,70 TL yargılama giderinin ve birleşen davada peşin alınan 170,78 TL peşin harcın davalılar … ve …dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinden BIRAKILMASINA,
7-Davacı tarafın asıl davada yapmış olduğu toplam 750,00 TL yargılama giderinin kendi üzerinden BIRAKILMASINA,
8-Asıl davada ödeme nedeniyle maddi tazminatın konusuz kalması ve tarafların birbirlerinden vekalet ücreti talebi bulunmadığından taraflara vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
9-Birleşen davada davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE
10-Birleşen davada davalılar … ve … kendisini vekille temsil ettirdiğinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’a VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalılar … ve … vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza