Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/171 E. 2018/576 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/171 Esas
KARAR NO : 2018/576
DAVA : Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2015
KARAR TARİHİ : 25/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Şirket Yöneticilerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Dava Dışı … A.Ş. … tarihinde 200 Tl sermaye ile kurulduğunu daha sonra sermayesini 5.000 Tçl ye çıkardığını, … yılında yapılan genel kurul ile şirket yönetim kurulu seçildiğini, … yılına kadar yönetim kurulunun yetkileri devam ettiğini, … ile … yılları arasında şirket faaliyette gözükmediği halde davalılar … tarihli gnel kurul ile şirketin yönetim kurulu üyeliri seçildiğini, Davalılardan … … tarihinde yönetim kurulu üyeleri tarafından 3 yıl süre ile yönetim kurulu başkanı olarak şirketi temsiye yetkili kılındığını, Dava dışı … A.Ş nin inşaat yapan ve yaptığı yerleri satan müteahhit firma olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre yüklenici … A.Ş. … bağımsız bölümleri … ve … tarihlerinde … ile …’a sattığını, … bağımsız bölümü davalı …’nın … tarihlinde sözleşme ile … bağımsız bölümü davacı … … tarihli sözleşme ile yüklenici … A.Ş den satın aldıklarını, … bedeli şirket yetkilisi olarak …’na, … ise şirket yetkilisi …na ödediklerini, tüketici mahkemesinden taraaflarından açılan bütün davalar için tüm sorumluğunun borçlu mali aciz içinde olduğunu bildirdikleri müteahhit firmaya ait olacağının belirdendiğini, Davacı …için Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasındaki borç mikmtarı olan …-TL davalılardan dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, Davacı … için Antalya … İcra Müdrülüğünün … esas sayılı icra dosyasındaki borç miktarı olan … TL nin davalılardan dava tarihinden itibaren avans afaizi ile birlikte müştereken müteleslisen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacıların açmış oldukları iş bu davanın hukuka aykırı olduğunu, müvekkillerinin … A.Ş. adı altında mütahitlik işi yaptıklarını, dava dışı 3 bir şirket arasında yapılan Ankara … Noterliğinde düzenlenmiş … tarih ve … yevmiye nolu düzenlenme şeklinde Arsa payı satış vaadi karşılığı bağımsız bölüm yapım sözleşmesi ile … parsellerde konut niteliğinde binaların yapımı için anlaştıklarını, müvekkillerine ait şirketin bu eşer sözleşmesi neticesinde batmış ve borçlarını ödemeyez hale geldiğini, inşaata süresinde başlandığını, inşaatın büyük kısmının tamamlandığını, dav adışı 3 kişiler sözleşme konusu binaların üzerine yapılacağı … parsellerin bulundğu imar planının nazım imar planına aykırılığından bahisle iptali için Antalya … İdare Mahkemesinin … esasında dava açtıklarını, Antalya … İdare Mahkemesinin inşatın süresinin bitiminden önce imar plalınının yürütmesini durdurduğunu, … Belediyesi de mahkemece verilen yürütmeyi durdurma kararı uyarınca … tarihli yazısı ile inşaatı durdurduğunu, öncelikle projenin yeni imar planına göre revize edilmesi gerektiğini, yürütmenin durdurulması ve sonrasında Antalya … İdare Mahkemesinin iptal kararı, inşaatın 7-8 sene durmasına neden olduğunu, Yeni imar planının bölgede … yoğnuluk öngörürken mevcut proje … yoğunluk oranıa göre yapıldığını, söz konusu parsellerde bulunan ve büyük bölümü bitirilen binaların da bu mimari projeye göre inşa edildiğini, fazla imalatın … m.2 olduğunu bu imalatlara göre yada binada tralama yapılması gerektiğini ya da en üst katta fazla miktarda kalan alanın yıkımı gerektiğini, davacıların zararlarına ilişkin davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında;
Dava dosyası ve ekleri TTK’nun 553 maddesi gereğince davalıların kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülerin ihlal edip etmedikleri ve davacıları zarara sokup sokmadıkları, şartları varsa davacıların talep edebilecekleri alacak miktarlarının tespiti için ticaret huukuku dalında uzman bir öğretim görevlisi, bir inşaat mühendisi ve bir mali müşavir bilirkişilerine tevdi edilmiş, bilirkişiler tarafından tanzim edilen ve dosyaya sunulan … tarihli raporda özetle; “… tarihinde Antalya …Hukuk Mah. … D.iş dosyası ile yapılan tespitte, inşaatın seviyesinin %… olduğu ve sözleşmeye göre inşaatın … tarihinde bitirilmesi gerektiği halde bitirilemediği, bitmesi için … aylık bir süreye ihtiyaç olduğu, temerrüdün şirket tüzel kişiliğinin sorumluluğuna neden olabileceği ve bunun yöneticilere kusur olarak izafe edilebileceği, … tarihli yapı tatil zaptı ile ilgili belediye tarafından inşaatların mühürlendiği ve çalışmaların durduğu; Yapı ruhsatının Antalya …İdare Mah.’nin … E, … K. Sayılı ilamı ve Danıştay …dairesi’nin … Esas No … sayılı kararına istinaden yapı ruhsatının … günü iptal edildiği, iptal sebebinin Antalya …İdare Mahkemesi …-… Esas No …-… Kararı ve Danıştay …Dairesi’nin …/… E. , …/… sayılı K.’na istinaden olduğu ve yöneticilerin kusurlu olduğu / olmadığı, Taşınmaz satış vaadine konu 2 ve 3 nolu yerlerin teslim edilememesinin, imar mevzuatı değişikliği nedeniyle toplam inşaat alanının azaltılmasına bağlandığı, mevzuat değişikliğinin şirketin sorumluluğunda olmadığı ve bu yüzden ilgili dairelerin teslim edilememesinin yönetim kurulu üyelerine bir kusur olarak izafe edilemeyeceği, Dairelerin teslim edilemeyeceğinin anlaşılması halinde, bedelin iadesi veya tazminat ile ilgili taleplere karşı ilgili dönemde şirketin mali durumu müsait ise yönetim kurulu üyelerinin TTK m. 553/1 kapsamında sorumlu tutabileceği ancak şirketin mali durumunun tespiti için dava dışı …A.Ş’nin ticari defterlerine ulaşılmadığı…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava; TTK’nın 553/1. Maddesi gereğince açılan şirket yöneticilerinin şahsi sorumluluk davasıdır.
Dava, TTK’nun 553 maddesi gereğince davalıların kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülerin ihlal edip etmedikleri ve davacıların zarara sokup sokmadıkları, şartları varsa davacıların talep edebilecekleri tazminat istemine ilişkindir.
Davalıların dava dışı … Aş’nin yönetim kurulu üyesi oldukları, şirketin aile şirketi olduğu, dava dışı şirket ile arsa sahibi … AŞ’nin maliki olduğu … parsel sayılı taşınmazlar üzerine inşaat yapmak üzere Ankara …Noterliği’nin … tarih … yevmiye sayılı arsa payı satış vaadi karşılığı bağımsız bölüm yapım sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmeye göre … ve … nolu bağımsız bölümlerin yüklenici dava dışı şirket tarafından … ve …’a satıldığı, … nolu bağımsız bölümün davacı …, … nolu bağımsız bölümünde …’a satıldığı, …’nın satış bedelini davalı …’na, …’ın ise davalı …’na ödedikleri, yüklenici dava dışı şirketin inşaatı tamamlamayıp arsa sahibi ve davacılara teslim etmemesi üzerine davacı … tarafından Antalya … Mahkemesi’nin … tarih … esas … Karar sayılı ilamı ile … USD nin TL karşılığı … TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte dava dışı şirketten tahsisine karar verildiği, kararın yargıtay incelemesi sonucunda bozulduğu ve halen yargılamasının derdest olduğu, diğer davacı … tarafından Antalya … Mahkemesi’nin … tarih … esas … karar sayılı ilamı ile satış bedeli olan … TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte dava dışı şirketten tahsisine karar verildiği, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığı, dosyada bulunan bilgi ve belgelerden anlaşılmıştır.
Davacılar tarafından alınan yukarıda tarih ve sayıları belirtilen Tüketici Mahkemesi ilamlarına dayanılarak dava dışı şirket hakkında Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … esas, … esas sayılı dosyalarından başlatılan takiplerin kesinleştiği ancak alacağın tahsil edilemediği, dava dışı şirketin … tarihi itibari ile TTK Geçici 7.Maddesi uyarınca resen Ticaret Sicilinden terkin edildiği anlaşılmıştır.
Arsa sahibi ile dava dışı şirket arasında Antalya …Noterliği’nin … tarih … yevmiye sayılı fesih ve tasfiye sözleşmesi ile satış vaadi ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi inşaat bitim oranının %55 seviyesinde olduğu belirtilerek fesh edilmiştir.
Davacılar tarafından dava dışı şirketin yönetim kurulu üyesi olan davalıların arsa sahibi ile anlaşarak üçüncü kişileri zarara soktukları ve alacağın tahsiline engel oldukları, buna göre şirketin iflasına karar verilmemiş olsa dahi davacıların doğrudan doğruya zararlarının oluştuğunun kabulü ile yönetim kurulu üyesi olan davalıların sorumluluğuna karar verilerek alacaklarının tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
Limited şirket sermaye ortaklığı olup sermaye koyma borcunu ödeyen ortakların şirket ve şirketin alacaklarına karşı herhangi bir sorumlulukları bulunmamaktadır.
Şirket borcundan dolayı yöneticilerin sorumluluğu ise 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 549-553 maddelerinde düzenlenmiştir.
TTK 553. Maddeye göre “kurucular, yönetim kurulu üyeleri, yöneticiler ve tasfiye memurları kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülükleri kusurları ile ihlal ettikleri takdirde kusurlarının bulunmadığını ispatlamadıkça hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklarına karşı verdikleri zarardan sorumludurlar.”
TTK 555.Maddede “Şirketin uğradığı zararın tazminini, şirket ve her bir pay sahibi isteyebilir. Pay sahipleri tazminatın ancak şirkete ödenmesini isteyebilirler.”
TTK 556.Maddede ise şirketin iflas etmesi halinde alacaklıların şirket zararının şirkete ödenmesini isteme hakkına sahip oldukları düzenlenmiştir.
Buna göre; 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununda 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunundan farklı düzenleme yapılmıştır.
Şirket alacaklarının yöneticilerin şirketi zarara uğratmaları nedeniyle yöneticilerin sorumluluğu yönünde dava açabilmeleri için şirketin iflas etmiş olması gerekmektedir. Aksi takdirde alacaklıların şirket yöneticilerine yönelik dava açmaları mümkün değildir. Kanun koyucu, iflas etmemiş olması durumunda şirket dışında bulunan alacaklıların dava açmasında bir menfaat görmemiştir. Alacaklının alacağını şirketi takip etmek suretiyle tahsil etme imkanı var iken şirket yöneticisine sorumluluk davası açması yeni düzenleme ile yerinde bulunmamaktadır. Ancak şirketin iflası halinde bu hak şirket alacaklılarına tanınmaktadır. Bu sebeple alacaklıların şirket yöneticilerine sorumluluk davası açabilmesi şirketin iflas etmiş olması haline bağlanmıştır. Dolayısıyla alacaklının, şirket yöneticilerine karşı aktif husumet yöneltebilmesi için, şirketin iflas etmiş olması bir dava şartıdır.
Bu husus Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 08/05/2017 tarih 2015/15190 esas, 2017/2684 karar sayılı ilamında; “…6102 sayılı TTK m. 556 gereği şirketin iflas etmesi halinde alacaklıların şirket zararının şirkete ödenmesini isteme hakkına sahip oldukları, davalı şirketin borca battığı ileri sürülmekle birlikte iflasına karar verilmediği, bu nedenle davacıların şirket yöneticileri olan davalılar … ve …’e dava yöneltmeleri mümkün olmadığı, diğer davalılar … ve … evveliyatında şirket yöneticisi iken … tarihi itibariyle yöneticiliklerinin kalktığı, yöneticilerin sorumluluğu iddia edilirken zararın hangi dönemde oluştuğunun belirtilmediği, bu sebeple bu davalıların gerek dava tarihinde yönetici olmaması gerekse davalı şirketin iflas etmemesi nedeniyle sorumlu olmadıkları, yöneticilerin sorumluluk davasında şirkete de husumet yöneltilemeyeceği…” belirtilmiştir.
Mevcut davada da ; şirket hakkında yapılan icra takiplerinin kesinleşmesine rağmen haczi kabil mal bulunmadığı, borca battığı ileri sürülmekle birlikte iflasına karar verilmemiş olduğu görülmüştür.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve emsal Yargıtay içtihatı doğrultusunda yapılan değerlendirmede; eldeki davanın dinlenebilmesi için dava dışı şirketin iflasının dava şartı olduğu, 6100 Sayılı HMK’NIN 115. Maddesine göre mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırıp dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği, anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL.ret harcının peşin alınan 22.935,09 TL.ret harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 22.899,19 TL.harcın karar kesinleştikten sonra ve talep halinde davacılara İADESİNE,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/09/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır