Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/139 E. 2018/354 K. 11.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/139
KARAR NO : 2018/354
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
KARAR TARİHİ : 11/05/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı …’un sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken müvekkili …’nın sevk ve idare ettiği … plakalı motorsiklete çarpmak suretiyle müvekkilinin yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracı davalılardan … adına kayıtlı bulunduğunu, müvekkilinin ağır şekilde yaralanmasına sebep olan kazada davalı, …’un asli kusurlu bulunduğunu, söz konusu kazaya ilişkin Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı dosyası üzerinden araç sürücüsü …’un mahkumiyetine dair karar tesis edildiğini, davalının tam kusuruyla meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin femur şaft kırığı ve vücudunun değişik yerlerinde kırıklar meydana gelecek şekilde yaralandığını ve vücudunun çeşitli yerlerinde yara ve kalıcı hasarlar meydana geldiğini, müvekkilinin hayat fonksiyonlarını ağır derece etkileyecek kemik kırığı oluşturacak şekilde yaralandığını, yine müvekkilinin baş ve boyun bölgesinde çok sayıda derin kesikler oluşmuş müvekkilinin yüzünde kalıcı iz meydana geldiğini, bu haliyle müvekkilinin yüz ve boyun bölgesinde meydana gelen kesikler nedeniyle yüzünde sabit iz oluştuğunu, müvekkilinin maruz kaldığı yaralanma nedeniyle tedavi ve iyileşme sürecinin devam ettiğini, müvekkilinin yaşamış olduğu kaza nedeniyle öğrenimini devam ettiremediğini, geleceğini etkileyecek olan sınavına hazırlanamadığını, fiziksel ve ruhsal olarak meydana gelen travmalar yaşadığını, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile; kazaya karışan … plaka sayılı nolu aracın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için trafik kaydına ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkili … için tedavi giderleri ve işgücü kaybına bağlı maddi zarar olarak şimdilik 10.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi olarak toplam 30.000 TL tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, davalı … bakımında poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … ve … lehine ayrı ayrı 5.000’er TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte, davalı … bakımından poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. Vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde; … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde …-… tarihleri arasında zorunlu trafik poliçesi ile müvekkilİ şirket tarafından sigortalanmış olup poliçe limitİNİN 225.000,00 TL olduğunu, Zorunlu Trafik Poliçesi Genel Şartlarınca müvekkili şirketin geçici iş görmezlik sebebi ile bir sorumluluğu bulunmadıını,
“Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanılmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ,tedaviyle ilgili diğer giderler ,trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup , ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin …sorumluluğu sona ermiştir. ” maddesi gereğince Zorunlu trafik poliçesi genel şartlarınca müvekkil şirket geçici iş göremezlik tazminatının da sorumlu olmadığını, davacının tedavi masraflarına ilişkin taleplerinin ise yerinde olmayıp bununla ilgili belge sunulmadığı gibi Zorunlu Trafik Poliçesi Genel Şartlarınca ; “Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanılmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri ,tedaviyle ilgili diğer giderler ,trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup , ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin …sorumluluğu sona ermiştir. ” maddesi gereğince, müvekkili şirketin tedavi giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, davacının tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin de reddi gerektiğini, ayrıca , 25/02/2011 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren , 13/02/2011 Tarih 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 98.Maddesi değiştirilmiş , anılan değişiklik ile “Trafik kazaları sebebi ile üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer tüm resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmetleri bedelleri kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanır.” hükmü getirilmiştir. Bu yasa maddesi gereğince de davacının tedavi giderlerine ilişkin taleplerinin de reddi gerektiğini, davacı tarafın manevi tazminata ilişkin talepleri fahiş olup sebepsiz zenginleşmeye sebep olacak miktarda olduğunu, davacı tarafça kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmişse de bunun da yerinde olmadığını, dava açılmadan önce müvekkil şirkete başvuru yapılmadığı gibi gerekli evraklarda dava açılmadan önce müvekkil şirkete ibraz edilmediğini belirterek, davacıların davasının zamanaşımı sebebi ile reddine, yetki itirazlarının kabulüne , davacıların davasının reddine ,maddi tazminat talep eden … için maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden rapor alınmasına, davaya konu kazadaki kusur oranlarının belirlenmesi için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … tarihli duruşmadaki beyanında; kendisinin araç maliki olduğunu, araç sürücüsü …’ın karıştığı kaza sonrasında davacının yaralandığını, …’ın kusurlu olup olmadığını bilmediğini, aracın sigorta ve kaskosu olduğunu, hakkında açılan davanın reddini istemiştir.
… Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak tarafların kusurlarının sayısal olarak tespiti istenilmiş, … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesin’den düzenlenen … tarihli rapora göre; “… sürücü …’un %75 oranında kusurlu, sürücü …’nin %25 oranında kusurlu olduğu”şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …İhtisas kuruluna sevk edilerek maluliyete ilişkin rapor aldırılmış; … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …İhtisas Kuruluna … tarihli raporunda sonuç olarak; meydana gelen trafik kazasında “… oğlu … doğumlu …’nın … tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine mahal olacak düzeyde araz bırakmadığı cihetle sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,uzuv zaafına neden olmadığı,
İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği,
Yüz sınırları dahilindeki izlerin muayyen bir mesafeden bakıldığında belirgin dikkat sarfetmeden görülemediği cihetiyle yüzde sabit iz niteliğinde olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur.”şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce dava dosyası 1 hekim-aktüerya bilirkişisine talep edilebilecek maddi tazminat konusunda rapor alınmak üzere re’sen seçilen aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından tanzim edilen … havale tarihli raporda özetle; “… tarihinde trafik kazasına bağlı yaralanma sonucu geçici iş gücü kaybına uğrayan davacı …’nın
– geçici is sücü kaybından kaynaklanan maddi zararı; 5.345,84(TL),
-… kapsamında olmayan. tedavi ve bakım giderleri 1.926,76(TL) olarak hesaplandı.” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle zarar gören tarafından kazaya karışan aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası ve sürücü/işleten aleyhine açılan geçici ve daimi iş gücü kaybı ile … tarafından karşılanmayan tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat ile zarar gören ve yakınları tarafından açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Mahkememizce aktüerya bilirkişisi tarafından zarar görenin talep edebileceği geçici iş göremezlik tazminatı ile … tarafından karşılanmayan tedavi giderleri hesaplanmıştır.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 12/05/2016 gün, 2016/5244 Esas, 2016/5846 Karar sayılı emsal içtihadında; “…6098 sayılı TBK’nın 52.maddesine göre; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)…”
Yargıtay 17.Hukuk dairesinin 15/03/2018 gün ve 2015/8221 Esas, 2018/2576 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve trafik mevzuatı uyarınca sürücü ve yolcuların araçların kullanılması sırasında koruyucu tertibatları kullanması zorunludur. Araçlarla gerek sürücü gerekse de yolcu olarak seyir halinde iken zorunlu olan koruyucu ekipmanların kullanılmaması zararın doğmasına veya artmasına sebebiyet veren etkenlerdendir. Özellikle de motorsiklet gibi bir araçla seyir halinde iken mevzuata göre sürücülerin takmak zorunda olduğu koruma başlığı (kask) hayati öneme sahiptir. Bu nedenle davacı yolcunun kaza anında kasksız olduğunun anlaşılması halinde müterafik kusuru bulunduğundan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi gereğince tazminattan indirim yapılıp yapılmaması hususu değerlendirilmelidir…” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihadlar doğrultusunda, davalı tarafın müterafik kusur yönünden tazminat miktarından indirim yapılmasına ilişkin talebinin değerlendirilmesinde; somut olayda, zarar gören motosiklet sürücüsü …’nın kask takmadığı, yaralanmasının kafa, kol ve omuz bölgesinde olduğu, kazanın meydana gelmesinde de kusurlu olduğu, buna göre davacı zarar görenin seyir halinde iken mevzuata göre takmakla zorunlu olduğu kaskı takmaması sebebiyle müterafik kusurlu olduğunun kabulü ile Mahkememizce kabul edilen dosyada mevcut yukarıda tarih ve sayıları belirtilen kusur oranı ile işgöremezlik raporlarına göre aktüerya bilirkişi hesaplanan tazminat miktarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılmak suretiyle davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacıların manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 49. maddesinde ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Aynı yasanın 56 maddesine göre ”Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Bu durumda uyuşmazlığın talep edilebilecek manevi tazminat miktarı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce ” Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede olayın oluş şekli, tararfların sosyal ve ekonomik durumları ile zarar gören ile davalı sürücünün kusur oranları, davacıların olay nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırap dikkate alınarak hak ve nesafete göre davacı … için 6.000 TL, davacı … ve … için ayrı ayrı 4.000 TL olmak üzere toplam 14.000 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
Davacıların davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-Davacı … için 4.276,67 TL geçici iş gücü kaybı ve 150,00 TL … tarafından karşılanmayan tedavi giderinin davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … A.Ş. Yönünden ise dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacı …’ya VERİLMESİNE,
2-Davacı … için 6.000 TL, davacılar … ve … için ayrı ayrı 4.000 TL olmak üzere toplam 14.000 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı … A.Ş. Yönünden ise dava tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacılar …, … ve …’ya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafın fazlaya ilişkin maddi ve manevi tazminat istemlerinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.258,72 TL ilam harcının peşin alınan 136,62TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 1.122,10 TL.harcın davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) HAZİNE İRAD KAYDINA,
5-Bu dava nedeniyle davacı tarafın yapmış olduğu, davetiye ve posta gideri ile bilirkişi-Adli Tıp Rapor gideri olmak üzere toplam 768,15 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı da göz önüne alınarak 353,98 TL yargılama giderinin ve davacı tarafça yatırılan 168,42 TL harç toplamı olan 522,40 TL’nin davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak davacılara VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranınca hesaplanan 2.211,20 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak(… şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olarak) davacılara VERİLMESİNE,
7- Davalı … kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.588,79 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı … şirketine VERİLMESİNE,
8-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/05/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı