Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/135 E. 2018/262 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/135 Esas
KARAR NO : 2018/262
Mahkememiz 2015/135 Esas 2018/262 Karar sayılı Ana dava dosyasında;
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/09/2015
Mahkememizin 2015/302 Esas 2016/60 Karar sayılı Birleşen dava dosyasında ;
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/10/2015
BİRLEŞTİRME KARAR TARİHİ : 12/02/2016
ANA DAAV DOSYASI VE BİRLEŞEN DAVA DOSYASI
KARAR TARİHİ : 27/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememiz ana dava dosyasında davacı … ve … vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; … tarihinde … adına kayıtlı sürücü … idaresindeki … araç ile … istikametinden … istikametine seyrederken kendi ile aynı istikamette seyreden ve …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklete arkadan çarpmak sureti ile sürücü …’nın ölümüne sebebiyet verdiğini, ölümlü trafik kazası neticesinde tutulan tutanakta sürücü …’ın önde giden aracı güvenli bir mesafeden takip etmediğinden kusurlu bulunduğunu, sürücü …’ın aracının frenine basmamasının gerekçesini daha büyük bir kazayı önlemek olarak açıkladığını, ancak bu kazanın neticesinde kendisinin çarptığı …’nın hayatını kaybettiğini, sürücü …’ın müteveffaya fren yapmayarak arkadan çarpmış olması sebebiyle 2918 Sayılı KTK’nın 84/1-d maddesi uyarınca asli kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde …’nın vefat etmiş olmasına binaen Antalya C.Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamenin mahkemece kabul edildiğini ve yargılamanın Antalya …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden devam ettiğini, davalı …’ın ağır ve asli kusuru sebebi ile davacıların destekçisi …’nın ölümüne sebebiyet verdiğini, yıllardır birlikte olduğu eşini kaybeden Hidayet ile sadece … yaşında olan ve babasıyla yıllarca birlikte olma hayali elinden alınan …’un bu kaza sebebiyle duymuş olduğu elem ve ıstırabın maddi karşılığı olan manevi tazminata hükmetmek gerektiğini, kazayı yapan … plakalı aracın kaza tarihi itibari ile … poliçe nolu trafik sigortası ile davalı … şirketine (ZMMS) sigortalı bulunduğundan sorumluluk sınırları içinde sigorta şirketinin dava edildiğini, müteveffa …’nın idaresindeki … plakalı aracın kaza tarihi itibari ile … poliçe nolu trafik sigortası ile davalı … Şirketi’ne (ZMMS) sigortalı bulunduğundan sorumluluk sınırları içinde sigorta şirketinin dava edildiğini, 2918 sayılı KTK’nun 92/b maddesine göre, işleten ve sürücü yakınlarının (eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşlerinin) “mallarına” gelen zararlardan sigorta kapsamı dışında bırakılmış ise de “canlarına” gelen zararlar söz konusu olduğunda Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) sigortasından yararlanacakları kabul olunmuştur, 2918 sayılı KTK’nun 92/b maddesinde, işleten ve sürücü yakınlarının (eşi, çocukları, annesi, babası, kardeşlerinin) “her türlü zararları” değil, yalnızca “mallarına” gelen zararlar sigorta kapsamı dışında bırakılmıştır. Bu nedenle destekten yoksun kalan davacıların “destekten yoksunluk” ve “bedensel zararlar” nedeniyle sigorta şirketinden tazminat isteme haklarının bulunduğunu, her ne kadar davacıların desteği sürücü …’nın trafik kaza tutanağına göre kusurlu olsa da işletenin onun kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan ve işletenin bu sorumluluğunu belli bir oranda sigortacının üstlenmiş bulunduğundan davacı müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesinin yasal bir zorunluluk olduğunu, bu nedenlerle davanın 6100 Sayılı HMK madde 107 uyarınca belirsiz alacak davası olarak kabulü ile fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı tutularak davalı … adına kayıtlı olması halinde … plaka sayılı aracın kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, müteveffa …’nın vefatı sebebiyle … için 500-TL, … için 500-TL, destekten yoksun kalma tazminatına davalı şahıslar için kaza tarihi olan … tarihinden, davalı sigorta şirketleri için başvuru tarihi olan … tarihinden itibaren asıl alacağa işletilecek avans faizi ile birlikte tahsiline, müteveffa …’nın vefatı sebebiyle … için 75.000,00 TL, … için 50.000,00 TL, manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren asıl alacağa işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılar sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama masrafı ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz ana dava dosyasına davalı … şirket vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; yetki itirazlarının bulunduğunu, davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı tarafın sigortalısının kusurunun ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın kusuru ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete davadan önce başvuru yapıldığını ancak gerekli evrakların ibraz edilmediğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğunun 290.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik KAnunu 96.Madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, tazminat hesabında müteveffanın motosiklet üzerinde seyahat halindeyken kask takmaması ve araca uygun kıyafetleri giymemesi sebebiyle kusurlu olması nedeni ile hesap yapılırken asgari %25 oranında indirim yapılması gerektiğini, trafik kazası tespit tutanağı uyarınca müteveffanın dava konusu kaza sırasında kaskının bulunmadığını, ceza davasının kural olarak sürücülerin kusurunu belirlemekte ise de davacının motosiklette iken kask takmadığı ve uygun kıyafetleri giymediği ve vefatın meydana gelmesinde bu olayın etkili olması sebebiyle Yargıtay içtihatları gereğince %25 oranında kusurlu olduğundan tazminat hesabında indirim yapılması gerektiğini, bu nedenlerle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetki yönünden reddine, müvekkili şirket aleyhine açılmış davanın tümden reddine, davacının delillerinin taraflarına tebliğine, kusur durumunun tespiti açısından ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılmasına, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmasına, olmaz ise asıl alacak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Mahkememiz ana dava dosyasına davalılar … ve …’ın mahkememize sunduğu cevap dilekçelerinde; suç tarihi olan … günü saat … – … sıralarında trafiğin yoğun olduğunu ve otobüslerin Turizm saatinde sevk ve idaresindeki … plakalı kamyon ile … istikametinden … istikametine doğru seyir halinde iken sürücüsünün maktul olan …’nın … plakalı sepetli motorsiklet ile hiçbir teknik özelliklere sahip olmayan, kasksız, ışıksız, hiçbir önleyici ve trafiğe çıkması dahi sakıncalı motosiklet ile kazının meydana gelmesi ile …’nın ölümüne ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana gelmesine engel olamadığını, trafiğin yoğun oluşu, maktulün tamamen tedbirsizliği, dikkatsizliği ve dalgınlığı sonucu aniden kendi şeridinden kendi şeridine girmesi ile kazının oluşmasının tamamen asli kusurlu maktulün kendisi olduğunu, hatta maktulün eniştesi olan …’nin ölüm muayene otopsi tutanağındaki beyanında maktulün …’dan olay mahalline kadar 700 km yol aldığını söylediğini, yorgun olduğunun aşikar olduğunu, bu olayın yerel basında ve internettede haber edildiğini, fren yapmayarak daha büyük olayları olmasını engellediğini, mahallinde kaza tespit tutanağındaki bilirkişi raporu ile 2.bilirkişi …’ın raporlar arasındaki çelişki olması nedeni ile olayın gerçeğinin yansıtılmadığını, tarafların kusur oranının ayrı ayrı izafe edilmediğini, bu hususun ise Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Daire Başkanlığınca çelişkinin giderilmesi ve olayın meydana gelmesinden tarafların ayrı ayrı kusur oranlarının tespitini talep etmiştir.
Mahkememizin birleşen dava dosyasında davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesinde; müvekkillerinin müşterek çocuğu olan …’nın … idaresindeki … plakalı araç ile seyir hamilinde iken davalı …’ın idaresindeki … plaka nolu kamyonun arkadan çarpması sonucunda vefat ettiğini, diger davalının kazaya katılan diğer aracın sürücüsünün …’ın eşi olduğunu, Davalı … A.ş nin ise davalı …’ın kullandığı aracın sigortalayan şirket olduğu, Kaza nedeniyle vefatından dolayı davacı anne … ve davacı … desteklerini kaybettiklerini , davacılara şimdilik ayrı ayrı 1.000,00 TL kaza tarihinden itibaren işleyen ve işleyecek yasal faizi ile birlikte 10.000,00 Tl manevi tazminatın davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememiz birleşen dava dosyasında davalı … vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde; yetki itirazlarının bulunduğunu, davaya bakmaya müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı tarafın sigortalısının kusurunun ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafın kusuru ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete davadan önce başvuru yapıldığını ancak gerekli evrakların ibraz edilmediğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydı ile müvekkili şirketin sorumluluğunun 290.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik KAnunu 96.Madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, tazminat hesabında müteveffanın motosiklet üzerinde seyahat halindeyken kask takmaması ve araca uygun kıyafetleri giymemesi sebebiyle kusurlu olması nedeni ile hesap yapılırken asgari %25 oranında indirim yapılması gerektiğini, trafik kazası tespit tutanağı uyarınca müteveffanın dava konusu kaza sırasında kaskının bulunmadığını, ceza davasının kural olarak sürücülerin kusurunu belirlemekte ise de davacının motosiklette iken kask takmadığı ve uygun kıyafetleri giymediği ve vefatın meydana gelmesinde bu olayın etkili olması sebebiyle Yargıtay içtihatları gereğince %25 oranında kusurlu olduğundan tazminat hesabında indirim yapılması gerektiğini, bu nedenlerle yetki itirazının kabulü ile dosyanın yetki yönünden reddine, müvekkili şirket aleyhine açılmış davanın tümden reddine, davacının delillerinin taraflarına tebliğine, kusur durumunun tespiti açısından ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılmasına, davacının davasının ispatı halinde müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmasına, olmaz ise asıl alacak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini talep etmiştir.
Mahkememizin birleşen dava dosyasına davalılar … ve …’ın sundukları cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde ve meydana gelen şekli itibariyle trafik kazasında hayat kaybı olmasından hiçbir kusurunun bulunmadığını, hakkında Antalya …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, bu dava dosyası içerisine yansıdığı şekliyle birbirinden ayrık raporlar bulunduğunu ve müteveffaya da kusur yüklendiğinin dikkate alındığında hakkında açılan davanın reddinin gerektiğini, kaza nedeni ile üzgün olduklarını ve karşı tarafın acısını kendi yüreklerinde hissettiklerini ve davacıların acısı paylaştıklarını, kaza nedeni ile günlerce uyuyamadıklarını, daha önce hiçbir kazaya karışmadığından ağır bir psikolojik baskının altında kaldığını, dava konusu kazanın … tarihinde gece saatlerinde karşılıklı şehirler arası yolda meydana geldiğini, kazada araç sürücüsü olan şahsının ve aynı yönde seyahat eden motosiklet sürücüsü ölenin keşif icrasında tespit edileceği üzere yolda aracını ışıksız ve uyarı işaretsiz olarak kendi önüne kırması dolayısı ile çarpışmanın meydana geldiğini, Karayolları Trafik Kanunu gereğince motosiklet sürücülerinin kask takmasının zorunluluk olmasına karşın vefat eden araç sürücüsünün ve yanındaki yolcunun kask takmaması da istenmeyen sonucun meydana gelmesine etkili olduğunu, olay yerinden ayrılmadan ambulans ve polise haber verdiğini, kusur oranının şüpheye yer vermeyecek biçimde oransal olarak saptanmasını talep ettiklerini, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumlarıyla birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, kusur oranları da göz önünde tutularak olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen davacılar için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini, zenginleşme sonucunu doğuracak şekilde dosya kapsamına uygun düşmeyen miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin uygun olmayacağını, bu nedenlerde davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.
… Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak tarafların kusurlarının sayısal olarak tespiti istenilmiş, … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesin’den düzenlenen … tarihli rapora göre; meydana gelen trafik kazasında “sürücü …’ın %70 (yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nın %30 (yüzde otuz) oranında kusurlu olduğu”şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce dava dosyası kusur oranı ve işgöremezlik oranları konusunda rapor alınmak üzere re’sen seçilen aktüerya bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından tanzim edilen … havale tarihli rapor ve … havale tarihli ek raporda özetle; “… RAPORDA; … tarihinde trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’nın geride kalan hak sahiplerinden ; davacı eş …’nın talep edebileceği destek tazminatı 181.311,84 TL, davacı çocuk …’nın talep edebileceği destek tazminatı 39.279,97 TL olarak hesaplandı. Birleşen dosya yönünden davacı …’nın destekten yoksun kalma zararı 71.345,94 TL, davalı tarafın %70 kusuruna isabet eden kısmı 49.942,16 TL olarak hesapladı. Davacı …’nın destekten yoksun kalma zararı 25.620,32 TL olup, davalı tarafın %70 kusuruna isabet eden kısmı 17.934,22 TL olarak hesaplandı. EK RAPORDA; … tarihinde trafik kazası sonucu hayatını kaybeden …’nın geride kalan hak sahipleri yönünden … asgari ücretleri dahil edilerek yeniden hesap yapıldı. Davacı eş …’nın talep edebileceği destek tazminatı 210.455,61 TL, davacı çocuk …’nın talep edebileceği destek tazminatı 44.093,76 TL olarak hesaplandı. Birleşen dosya yönünden davacı …’nın destekten yoksun kalma zararı 80.652,89 TL, davalı tarafın %70 kusuruna isabet eden kısmı 56.457,02 TL olarak hesapladı. Davacı …’nın destekten yoksun kalma zararı 28.452,61 TL olup, davalı tarafın %70 kusuruna isabet eden kısmı 19.916,83 TL olarak hesaplandı….” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Davacılar … ve … vekili harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile dava değerinin 254.549,37 TL ye yükseltilmesini, davalılar … ve … için olay tarihi olan … tarihinden itibaren işlemiş ve işletilecek faiz ile birlikte, davalı sigorta şirketleri için ise temerrüt tarihi olan … tarihinden itibaren işlemiş ve işletilecek ticari faiz ile birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, 94.846,771 TL için harcın ikmaline, hacın alınmasına, alacak kalemlerinin talep üzere işlemiş ve işletilecek faiz ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyasında davacılar … ve … vekili harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile; ek rapor doğrultusunda hakları saklı tutularak destek tazminatına ilişkin davacı müvekkilleri … ve … yönününden belirlenen destek tazminatı miktarlarına göre değere ilişkin ıslah taleplerinin kabulü ile ıslahla ilave edilen 74.373,85-TL. nin 1/4 nispi peşin harcı alınarak artırılan tutarla birlikte davacı … yönünden destek tazminatı-maddi tazminatın 56.457,02-TL. üzerinden, diğer davacı … yönünden ıslahla artırılan tutarla birlikte 19.916,83-TL.üzerinden aynen kabulü ile belirtilen maddi tazminatlara davacı müvekkilleri yönünden kaza tarihinden itibaren (…) ayrı ayrı yasal faiz uygulanmak suretiyle davalı sürücü, davalı araç maliki ve davalı sigorta şirketinden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkillerine ödenmesine, … ve … olan davacı müvekkillerinin oğlu olan … ‘ nın ölümüne sebep olan davalı sürücü ile davalı araç maliki ve manevi tazminattan sorumluluğu varsa sigorta şirketinden davacı müvekkilleri için ayrı ayrı 10.000,00-TL’den toplam 20.000,00-TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyen ve işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacı müvekkillerine ayrı ayrı ödenmesine, yargılama giderleri ile mahkeme vekalet ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı müvekkilleri … ve … ‘ya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle zarar gören tarafından sürücü ve işleten davalılar ile davalıya ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasına karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememiz ana dava dosyasında ve birleşen dava dosyasında davacılar …, …, … ve … için destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi mevcuttur.
2918 sayılı KTK 88. Maddesinde de “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
Birden fazla kişinin sorumlu olduğu durumlarda, bunlar arasındaki ilişki bakımından zarar, olayın bütün şartları değerlendirilerek paylaştırılır. Özel durumlar ve özellikle araçların işletme tehlikeleri, zararın iç ilişkide başka türlü paylaştırılmasını haklı göstermedikçe, işletenler ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahipleri kusurları oranında zarara katlanırlar.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 sayılı TBK 53.maddesinde de ölüm halinde uğranılan zararlar belirtilmiş, 3.bendinde “…ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları zararlar…”‘ın talep edilebileceği belirtilmiştir.
Aynı kanunun 55.maddesinde de, “Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz…” şeklinde tazminatın belirlenmesine ilişkin esaslar belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede, müteveffa …’nın haksız fiil niteliğindeki trafik kazasının meydana gelmesinde %30 kusurlu olduğu, davalı-sürücü …’ın %70 oranında kusurlu olduğu, otopsi tutanağının sonuç bölümü incelendiğinde müteveffanın ölümünün trafik kazası nedeniyle kafatası travmasına bağlı beyin kanaması sonucu meydana geldiğinin tespitinin yapıldığı, müteveffanın kaza esnasında kask takmadığının tutanaklarla sabit olduğu ,yerleşik Yargıtay içtihatları gereği mahkememizin kanaatine göre motorsiklet sürücüsü olarak kask takmayan müteveffanın sonucun meydana gelmesinde müterafik kusurlu olduğu anlaşıldığından hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli aktüerya bilirkişi raporunda tespit edilen tutardan hakkaniyet gereği %25 oranında indirim yapılarak davacılar lehine destekten yoksun kalma tazminatına hükmetmek gerekmiştir. Bunun yanında yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceğinin gözönüne alınarak davalılar lehine vekalet ücreti takdiri yapılmamıştır.
Davacıların manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
6098 sayılı TBK’nun 49. maddesinde ”Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Aynı yasanın 56/2 maddesine göre ”…ölüm hâlinde…ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Bu durumda uyuşmazlığın talep edilebilecek manevi tazminat miktarı hususunda toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkememizce ” Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede olayın oluş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusur oranları, davacıların olay nedeniyle yaşadığı elem ve ızdırap dikkate alınarak hak ve nesafete göre davacılar lehine bir miktar manevi tazminata hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Asıl ve Birleşen davanın KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE;
1-Asıl … Esas sayılı dosyadaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 157.841,70 TL (%25 hakkaniyet indirimi yapılmış hali ile) davacı … için 33.070,32 TL (%25 hakkaniyet indirimi yapılmış hali ile) olmak üzere toplam 190.912,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketleri açısından poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı gerçek kişiler açısından kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
2-Asıl dosyadaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 20.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
3-Birleşen … Esas sayılı dosyadaki maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile davacı … için 14.937,00 TL (%25 hakkaniyet indirimi yapılmış hali ile), davacı … için 42.342,75 TL (%25 hakkaniyet indirimi yapılmış hali ile) olmak üzere toplam 57.279,75 TL tazminatın davalı … şirketinden daa tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydıyla, diğer davalı gerçek kişilerden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
4-Birleşen dosyadaki manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile davacı … için 15.000,00 TL, davacı … için 15.000,00 TL olmak üzere toplam 30.000,00 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden kaza tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
5-Mahkememiz ana dava dosyasında maddi tazminat yönünden harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 13.041,19 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan toplam 869,41 TL harcın mahsubu ile bakiye 12.171,78 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Mahkememiz ana dava dosyasında maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul miktarı dikkate alınarak hesap edilen nispi 17.404,72 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacılara VERİLMESİNE,
7-Mahkememiz ana dava dosyasında manevi tazminat yönünden harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 3.415,50 TL harçtan peşin alınan 426,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.988,57 TL harcın davalılar gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Mahkememiz ana dava dosyasında manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul miktarı dikkate alınarak hesap edilen nispi 5.850,00 TL vekalet ücretinin davalılar gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsili davacılara VERİLMESİNE,
10-Mahkememiz ana dava dosyasında manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red miktarı dikkate alınarak hesap edilen 5.850,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar gerçek kişilere VERİLMESİNE,
11-Mahkememiz ana dava dosyasında davacı tarafından yapılan ilk dava masrafı ve ıslah harçları toplamı 1.328,16 TL, Adli Tıp Ücreti 210,00 TL, tebligat ve müzekkere gideri 490,00 TL olmak üzere toplam 2.028,16 TL yargılama giderinin davada kabul edilen miktar dikkate alınarak (harçlar dışında )1.772,46 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
12-Mahkememiz ana dava dosyasında kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
13-Mahkememiz birleşen dava dosyasında maddi tazminat yönünden harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 3.912,77 TL harçtan peşin ve ıslah ile alınan toplam 260,86 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.651,91 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
14-Mahkememiz birleşen dava dosyasında maddi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul miktarı dikkate alınarak hesap edilen nispi 6.650,77 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili davacılara VERİLMESİNE,
15-Mahkememiz birleşen dava dosyasında manevi tazminat yönünden harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 1.366,20 TL harçtan peşin alınan 68,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.297,89 TL harcın davalılar gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
16-Mahkememiz birleşen dava dosyasında manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul miktarı dikkate alınarak hesap edilen nispi 2.400,00 TL vekalet ücretinin davalılar gerçek kişilerden müştereken ve müteselsilen tahsili davacılara VERİLMESİNE,
17-Mahkememiz birleşen dava dosyasında davacı tarafından yapılan ilk dava masrafı ve ıslah harçları toplamı 410,68 TL, bilirkişi gideri 350,00 TL, tebligat ve müzekkere gideri 518,85 TL olmak üzere toplam 1.279,53 TL yargılama giderinin davada kabul edilen miktar dikkate alınarak (harçlar dışında ) 1.107,38 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,
18-Mahkememiz birleşen dava dosyasında kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.27/03/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır