Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/18 Esas
KARAR NO : 2024/21
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2024
KARAR TARİHİ : 10/01/2024
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibine konu senedin taklit suretiyle oluşturulması, alacaklıya müvekkilinin herhangi bir borcunun olmaması sebebiyle müvekkilinin borçlu olmadığını, davaya konu icra takibinin sözde keşidecisi …, lehtarı … olan … tanzim, … vade tarihli … TL bedelli bonoya dayalı olarak … tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, tebliğ edilen ödeme emrini ihtiva eden tebligata ilişkin; Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile itiraz davası açıldığını, ilgili mahkemeden müvekkilinin İstanbul ATK’ya sevki talep edildiğini ancak yerinde görülmediğinden davanın reddine karar verildiğini, yapmış oldukları istinaf kanun yolu başvurusu neticesinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … E. … K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-a-6 maddesi uyarınca başvurunun esası incelenmeksizin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, aynı yerel mahkemece yeni esas numarası verilmekle yargılamaya devam olunduğunu ve ilgili itiraz davasının Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile derdest durumda olduğunu, yine yasal süresi içerisinde Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile icra memur muamelesini şikayet davası açıldığını, söz konusu şikayet davası neticesinde Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. … K. sayılı gerekçeli kararı ile şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, anılan karar neticesinde yeniden ödeme emri çıkarılarak yeniden itiraz hakkı doğduğunu, Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde Örnek 10 ödeme emri ve takip dayanağı bononun vekil sıfatıyla tarafına elektronik tebligat yolu vasıtasıyla tebliğ edildiğini, bunun üzerine Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile ilgili icra takibine itiraz davası açıldığını, ilgili mahkemece davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, istinaf başvuruları neticesinde; Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … E. sayılı dosyası ile derdest durumda olduğunu, sonrasında yine aynı şekilde Antalya … İcra Müdürlüğünün aynı esas sayılı icra dosyasından kısıtlı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde Örnek 10 ödeme emri ve takip dayanağı bono kısıtlı vasisi olarak müvekkili …’a tebliğ edildiğini, müvekkilleri açısından hak kaybı yaşanmaması amacıyla Antalya … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile ilgili icra takibine itiraz davası açıldığını, ilgili mahkemece davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … E. sayılı dosyası ile derdest durumda olduğunu ancak davalı tarafından başlatılan söz konusu icra takibine konu alacağın kesinlikle hiçbir hukuki dayanağı olmadığını, müvekkilinin davalıya böyle bir borcu bulunmadığını, davalı … ile kısıtlı müvekkili arasında uzaktan yahut yakından hiçbir ilişki bulunmamakla birlikte müvekkilinin davalının adını kendisine gelen ilk ödeme emrinde ilk kez gördüğünü, taraflar arasında müvekkilinin hiçbir zaman bir araya gelmediği ve tanımadığı davalıya … TL’ lik bir senet keşide etmesini gerektirecek herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığını, aralarında hiçbir şekilde sosyal, ticari yahut hukuki bir ilişki olmaması ve tarafların bir kez dahi yüz yüze dahi gelmemiş olması sebebiyle müvekkilinin davalı …’ye hiçbir borcu bulunmadığını belirterek, müvekkilinin Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibinin iptaline ve senedin iptal edilerek müvekkiline iadesine, müvekkilin davalıya icra dosya takip dayanağı kambiyo senedi de dahil olmak üzere başkaca hiçbir borcu olmadığının tespitine, menfi tespiti kabil olmaması durumunda takibe konu olarak müvekkilinden alınmış ve alınacak bütün miktarın kendisine geri ödenmesine, takibe konu bono üzerindeki imzaların ve yazıların bilirkişi heyeti marifetiyle mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli şekilde incelenmesine, alacaklı olmadığını bildiği halde haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişen davalı aleyhine takibe konu alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini ihtiyati tedbir talepli olarak talep ve dava etmiştir.
Dava; kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit davası niteliğindedir.
28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinin 1. fıkrası ” (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun ‘Dava Şartı Olarak Arabuluculuk’ başlıklı 18/A maddesinde ise “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklindeki yasal düzenlemeye yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a. maddesi gereği ticari dava olduğu, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi gereğince 4. maddede ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerektiği, davacı vekilinin … tarihli beyan dilekçesinde işbu dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulmadığını beyan ettiği, davacı yanın arabuluculuk başvurusu yapmadan işbu davayı açmasının arabuluculuk düzenlemesinin ruhuna ve yukarıda belirtilen arabuluculuğa ilişkin yasal düzenlemelerin getiriliş amacına aykırı olduğu, her davanın açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmesi gerektiği, arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir dava şartı niteliğinde olmadığı, davanın açıldığı tarih itibari ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu menfi tespit davası yönünden davanın açılmasından önce arabulucuya başvurunun ve son tutanağın düzenlenmiş olmasının dava şartı olduğu ve bu şartın gerçekleşmediği anlaşıldığından 6102 sayılı TTK’nın 5/a maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/a-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu ve Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken …-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile bakiye … TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça Mahkememiz veznesine depo edilen ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize sunulmak üzere herhangi bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurulmak suretiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/01/2024
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır