Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2024/13 Esas
KARAR NO : 2024/28
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2023
KARAR TARİHİ : 11/01/2024
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nn görevsizlik kararı üzerine mahkememize tevzi edilen dava dosyası incelendi. Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacının dava dilekçesinde özetle: davalı tarafın Antalya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlatıldığını, haciz sonrasında banka hesabına bloke konularak borcun tahsil edildiğini, ancak takibe konu borcunun bulunmadığını, davalının yanında çalıştığını sonra yanından ayrıldığını, borcun ayrıldığı tarihten sonraki borç olduğunu, banka hesabına bloke koyularak bu şekilde tahsil yapıldığını beyan ederek; Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında davalıya ödenen … ve … tarihinde ödenen …-TL olmak üzere …-TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görüldü.
Antalya … İcra Dairesi’nin … E.sayılı dosyası incelendiğinde; takip alacaklısının …Şti, takip borçlusunun …, takibe konu bonunun düzenleme tarihinin … , ödeme tarihinin … ve bedelinin … TL olduğu, yenileme neticesinde … E numarasını alan icra takibinin kambiyo senetlerine mahsus olduğu, davacıya İ.İ.K.md.89 uyarınca, 1. ,2.ve 3. Haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildikten sonra , davacının banka hesabından … ve … tarihlerinde tahsilatların yapıldığı, icra dosyasında dava tarihinden sonra da icra takip işlemlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, 3.kişinin açtığı istirdat davasıdır. Dava tarihinden sonra icra takip işlemlerinin yapılmaya devam ettiği uyap sisteminden yapılan sorgulama neticesinde anlaşıldığından; icra takip dosyasının tamamen infaz edilmediği anlaşılmıştır.
28/3/2023 tarihli ve 7445 sayılı Kanunun 31 inci maddesiyle değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesinin 1. fıkrası ” (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü içermektedir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun ‘Dava Şartı Olarak Arabuluculuk’ başlıklı 18/A maddesinde ise “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” şeklindeki yasal düzenlemeye yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasındaki davanın, dava dosyasına konu icra dosyasındaki takibin kambiyo senetlerine mahsus olması nedeniyle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a. maddesi gereği ticari dava olduğu anlaşılmıştır. Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A. maddesi gereğince 4. maddede ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir. Davanın açıldığı tarih itibari ile davacı tarafından davalı aleyhine açılan işbu istirdat talepli dava yönünden davanın açılmasından önce arabulucuya başvurunun ve son tutanağın düzenlenmiş olmasının dava şartı olduğu ve bu şartın gerçekleşmediği anlaşıldığından 6102 sayılı TTK’nın 5/a maddesi, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/a-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu ve Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken …-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan … TL harç düşüldükten sonra bakiye kalan … TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafça Mahkememiz veznesine depo edilen ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda Miktar itibariyle KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/01/2024
Katip …
¸(e-imzalı)
Hakim …
¸(e-imzalı)