Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/81 E. 2023/78 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/81 Esas
KARAR NO : 2023/78
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/02/2023
KARAR TARİHİ : 08/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … vekili tarafından Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına süresi içerisinde borca itiraz edilmiş olup takibin durduğunu, 31.12.2015 vade tarihli 9.500 TL -26.01.2016 tanzim 31.03.2016 vade tarihli 10.000 TL – 26.01.2016 tanzim 30.06.2016 vade tarihli 10.000 TL-26.01.2016 tanzim 30.09.2016 vade tarihli 10.000 TL – 26.01.2016 tanzim 30.12.2016 vade tarihli 10.000 TL olmak üzere toplam 49.500 TL bedelli 5 adet bonoları borçlu/davalının imzalayarak müvekkiline teslim ettiğini, ancak geçen bu süre içerisinde davalının senetleri ödemeyerek müvekkilini oyalama yoluna gittiğini, arabulucuya başvurulduğunu, ancak bu başvurudan da sonuç alınamadığını belirterek davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nın 114/c maddesi uyarınca mahkemelerin görevi dava şartı olup, 115. maddesi uyarınca mahkeme dava şartlarının varlığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nın 5. Maddesinde belirtilmiş olup 4. maddede hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalar da mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve uyuşmazlığını her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişiklik yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2. maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 16/01/2019 tarih ve 2016/218 Esas 2019/256 Karar sayılı ilamı ile; “Dava, zaman aşımına uğramış senede dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK’nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davacı, davalı ile aralarında alacak borç ilişkisi olduğunu ileri sürmüş olup, tarafların tacir olduklarına dair dosyada bir delil de bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re’sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle zaman aşımına uğramış senede dayalı başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasında davaya bakmaya görevli mahkemenin genel mahkemeler olduğu belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ve ortaya konulan yasal düzenlemeler kapsamında somut olay incelendiğinde; davanın davacı tarafından davalı aleyhine 31.12.2015 vade tarihli 9.500 TL -26.01.2016 tanzim 31.03.2016 vade tarihli 10.000 TL – 26.01.2016 tanzim 30.06.2016 vade tarihli 10.000 TL-26.01.2016 tanzim 30.09.2016 vade tarihli 10.000 TL – 26.01.2016 tanzim 30.12.2016 vade tarihli 10.000 TL olmak üzere toplam 49.500 TL bedelli 5 adet bonoya dayalı olarak başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davası olduğu, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında ilamsız icra takibine konu edilen bono niteliğindeki senetlerin zamanaşımına uğradığı, bu nedenle kambiyo vasfını yitirmiş sayılacağı ve adi yazılı belge niteliğinde olup yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğu, davalı tarafça borca itiraz edildiği ancak senetlerin altındaki imzaya bir itirazın bulunmadığı, dava, zamanaşımına uğramış senede dayalı girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup, davalının tacir olduğuna dair dosyada delil de bulunmadığı, yine bu davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava türleri arasında yer almadığından mutlak ticari dava olarak da nitelendirilemeyeceği, görev ile ilgili düzenleme kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, HMK’nın 114. maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde olduğu nazara alınarak Mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemeye gönderilmesi halinde görevli mahkemece değerlendirilmesine; davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde dava açılmamış sayılacağından yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize sunulmak üzere herhangi bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurulmak suretiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/02/2023

Katip …
¸e-imzalı

Hakim …
¸e-imzalı