Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/767 E. 2023/620 K. 10.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/767 Esas
KARAR NO : 2023/620
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 05/06/2023
KARAR TARİHİ : 10/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; temlik veren …’nın maliki olduğu … Plakalı traktörün …’nun sevk ve idaresinde iken … tarihinde …’nin maliki bulunduğu …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini,…’ın temlik verenin aracının sigortasının olmadığı gerekçesi ve tazminat talebi ile … ayrıca temlik verenin aracının sigorta şirketi olarak da …şirketine başvuru yaptığını, davalıların dava dışı …’a ödeme yaptıklarını, … …’nın sigorta poliçesini dikkate almadan yaptığı hatalı ödeme sonucunda temlik veren aleyhine … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, temlik verenin haciz baskısıyla … TL ödeme yaptığını belirterek haciz baskısı altında yapılan … TL ödemenin temlik verene iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının açtığı davanın menfi tespit ve istirdat davası olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, davacının diğer davalı … A.Ş için talep ettiği miktar ve davanın konusunun müvekkilinkinden külliyen farklı olduğunu, dosyanın müvekkili yönünden tefrik edilmesi gerektiğini, davacının yaptığı ZMMS poliçesinin kazadan sonra yapıldığını, kaza saatinin 12:45 olduğu, poliçenin 14:58 de yapıldığını, bu nedenle öncelikle dosyanın tefrik edilip görevsizlik kararı verilmesini, bu mümkün değilse bilirkişi marifetiyle ödemelerin hesaplanıp mahsup işlemi yapılmasını talep etmiştir.
Davacı tarafça Mahkememiz … Esas sayılı dosyasında davalı … … ile birlikte … A.Ş. aleyhine de dava açılmış olup her iki dava dosyasının faklı icra takiplerinden kaynaklı yapılan ödemelere istinaden açılan istirdat davası olduğu anlaşılmış olmakla davalı … … vekilinin tefrik talebi de nazara alınarak … tarihli ön inceleme duruşmasında verilen bir nolu ara kararla “Davacı tarafından davalı … … aleyhine açılan davanın davacı tarafından … A.Ş ye karşı açılan işbu davadan tefrikine, tefrik edilen dosyanın mahkememiz yeni esasına kaydedilmesine,” karar verilmiş ve tefrik edilen dosya Mahkememiz yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilerek yargılamaya bu esas üzerinden devam olunmuştur.
Dava; trafik kazasına bağlı olarak davalı … … tarafından dava dışı 3. kişiye yapılan tazminat ödemesinin halefiyet ilkesi gereği davacıdan rücuen tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle davacının ödemiş olduğu bedelin geri alınması istemine ilişkin istirdat davası niteliğindedir.
5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince kurulan … …, zarar görenlere ödediği tazminatı, … … Yönetmeliği’nin 16. maddesi gereğince zarardan sorumluluğu bulunanlardan rücu edebilir. Yine TBK.’nun 162/2 ve 168. maddeleri gereğince müteselsil sorumlulukta diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1 maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/07/2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3 maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Sigortacının halefiyete dayalı olarak açacağı rücuen tazminat davasında, görevli mahkemenin belirlenmesi konusunda; 22.03.1944 tarih, 37 esas, 9 karar sayılı (03.07.1944 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan) Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında “Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle halefiyet davası ticari dava sayılamaz. Bu dava aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” ilkesi benimsenmiştir. Buna göre; sigortacının halefiyete dayalı olarak açtığı davada, davanın nitelendirmesi yapılırken, davacının sigortalısı ile zarara neden olduğu iddia edilen arasındaki hukuki ilişkiye bakılması gerekir.
Somut olayda, davalı … … zorunlu trafik sigortası bulunmayan aracın neden olduğu trafik kazasında zarar gören üçüncü kişiye ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücüye rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalının halefi olduğu zarara uğrayan motosiklet sürücüsü gerçek kişi olup, davalının sürücüsü olduğu araç da hususi kullanıma aittir ve uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi’nin 13/05/2022 tarih 2020/769 Esas 2022/696 Karar sayılı kararı)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın trafik kazasına bağlı olarak davalı … … tarafından dava dışı karşı taraftaki araç sürücüsüne yapılan tazminat ödemesinin halefiyet ilkesi gereği davacı sürücüden rücuen tahsili için başlatılan icra takibi nedeniyle davacının ödemiş olduğu bedelin istirdatı istemine ilişkin olduğu, TTK’nın 4/1. maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi bir davanın söz konusu olmadığı, davalının halefi olduğu zarara uğrayan motosiklet sürücüsü gerçek kişi olup, sürücüsü olduğu aracın da hususi kullanıma ait olduğu ve uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklandığı, yine bu davanın TTK’nın 4. maddesinde sayılan dava türleri arasında yer almadığından mutlak ticari dava olarak da nitelendirilemeyeceği, görev ile ilgili düzenleme kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, HMK’nın 114. maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde olduğu nazara alınarak Mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, dava konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemeye gönderilmesi halinde görevli mahkemece değerlendirilmesine; davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde dava açılmamış sayılacağından yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize sunulmak üzere herhangi bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurulmak suretiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/11/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza