Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/46 E. 2023/49 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/46 Esas
KARAR NO : 2023/49
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 19/01/2023
KARAR TARİHİ : 26/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı yolcu otobüsünün dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römorka arkadan çarpması sonucu otobüste yolcu olarak bulunan müvekkillerin yaralanmasına sebep olduğunu, olaya ilişkin araç sürücüsü hakkında soruşturma dosyası açıldığını, müvekkillerinin kazanın hemen sonrasında hastaneye kaldırıldığını, müvekkillerden …’ın 4. derece iş göremezliğine ilişkin, …’ın ise 2. derece iş göremezliğine ilişkin kati rapor verildiğini, müvekkili …’ın ise yüzünde kalıcı iz kaldığını belirterek sigorta eden yönünden temerrüt tarihi ve diğer davalılar yönünden ise olay tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte şimdilik …-TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline, kazaya karışan … plakalı araç ve diğer davalı gerçek kişiler adına tescilli araç ve gayrimenkul var ise kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, …-TL … için, …-TL …, …-TL … olmak üzere toplam …-TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; davacıların içinde yolcu olarak bulunduğu, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan ve davalı …’nın sevk ve idaresindeki yolcu otobüsünün dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki araca çarpmak suretiyle kaza yapması sonucunda davacıların yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsili istemine ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Ticari davalar TTK’nın 4. maddesinde; mutlak ve nispi ticari dava olarak düzenlenmiştir. Uyuşmazlığın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen bir hususa ilişkin olması veya davanın ticaret mahkemesinde görüleceğine dair açık bir yasal düzenlemenin bulunması halinde mutlak ticari dava, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan uyuşmazlıklarda ise; nispi ticari dava söz konusu olup, ticaret mahkemesi görev alanı içinde kalacaktır. TTK’nın 5. maddesine göre; Asliye Ticaret Mahkemeleri, tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ile özel kanunlardan doğan özel hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer dava ve işlere bakmakla görevlidir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1-k maddesinde Tüketici “Ticari veya mesleki olmayan amaçlı hareket eden gerçek veya tüzel kişi” olarak 3/1-ı bendinde ise Tüketici işlemi “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem” olarak tanımlanmıştır. Yasa koyucu, bu hükümle, tüketicinin taraf olduğu taşıma sözleşmelerini tüketici işlemi olarak kabul etmiştir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu ve 83. maddesinde ise, taraflardan birinin tüketici olduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında “…1-Görev kamu düzenine ilişkindir ve HMK ‘nun 114/1-c madde ve bendi uyarınca dava şartlarındandır. Dolayısıyla muhakeme süresince mahkemece göz önünde bulundurulması gerektiği gibi, taraflarca da her zaman ileri sürülebilir.
2-28/11/2013 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak 6 ay sonra (28/05/2014) yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun “Tanımlar”başlıklı 3.maddesinin k-l bentlerinde “tüketici” ticari ya da mesleki olmayan amaçlarla mal veya hizmet satın alan gerçek ya da tüzel kişi olarak tanımlanmış, tüketicilerin – kamu tüzel kişiler de dahil- karşı tarafla yapmış olduğu taşımacılık, sigorta, bankacılık gibi işlemler de tüketici işlemi sayılmıştır. Yine aynı Yasanın 73.maddesinin 1.fıkrasında tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemeleri görevli olacağı düzenlenmiş, nihayetinde 83/2. maddesinde ise “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. “biçiminde hükmün getirildiği görülmektedir. Dolayısıyla başka özel mahkemelerinde görevli olabileceği davalara ihtisas mahkemesi olarak tüketici mahkemelerinin bakması hedeflenmiştir.
3-Bu açıklamalara göre dosyanın incelenmesinde, davacılardan … yanında kızı … da olduğu halde otobüsle şehirlerarası yolculuk yaparken şoförün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu oluşan tek taraflı kaza sonucu yaralandıkları ve ve sebeple tazminat davası açtıkları görülmektedir. Davaya ticaret mahkemesi sıfatıyla bakılmıştır. Oysa ki davacıların ticari ve mesleki olmayan amaçla yolcu otobüsünde taşınırlarken vaki kaza sebebiyle yaralandıkları, kendilerinin 6502 sayılı yasa uyarınca tüketici konumunda oldukları, eldeki davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği…” belirtilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamında da “…Davacılar ile diğer davalılar arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmasa dahi, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının istenilmesi, diğer davalılar hakkındaki davanın tefrikinin usul ekonomisine uygun düşmemesi ve farklı kararların verilmesinin önüne geçilmesinin amaçlanması nedeni ile tüketici mahkemesinin görevli olmadığından bahsedilemez.” denilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı, davalı … Şirketi’nin maliki olduğu, davalı …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı yolcu otobüsünün dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı yarı römorka arkadan çarpması sonucu davacıların yaralanması nedeniyle eldeki maddi ve manevi tazminat istemli davanın açıldığı, davacıların ticari ve mesleki olmayan amaçla yolcu otobüsünde taşınırken meydana gelen kaza sebebiyle yaralandıkları, davacıların 6502 sayılı yasa uyarınca tüketici konumunda oldukları, davacı ile diğer davalılar arasında doğrudan bir sözleşme ilişkisi bulunmasa dahi davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluklarının istenilmesi, diğer davalılar hakkındaki davanın tefrikinin usul ekonomisine uygun düşmemesi ve farklı kararların verilmesinin önüne geçilmesinin amaçlanması nedeni ile tüketici mahkemesinin görevli olmadığından bahsedilemeyeceği, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından uyuşmazlığa ilişkin davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemes’ne ait olduğu, Mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartlarından olduğu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Tüketici Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemeye gönderilmesi halinde görevli mahkemece değerlendirilmesine; davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde dava açılmamış sayılacağından yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 26/01/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza