Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/44 E. 2023/280 K. 10.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/44
KARAR NO : 2023/280
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/01/2023
KARAR TARİHİ : 10/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının anlaşarak, davalının iş yerinin alüminyum doğrama ve PVC işlerinin yapılması için anlaşıldığını ve bu iş için toplam …-TL ödenmesi hususunda mutabık kalındığını, davalının müvekkiline kararlaştırılan iş için toplam …-TL ödeme yaptığını, geriye kalan …-TL’nin ödenmediğini, müvekkilinin borcun ödenmesi için talepte bulunduğunu ancak davalının bu durumu kabul etmediğini, … tarihinde Antalya … Noterliği … yevmiye numarası ile kendilerine kalan bakiye borcu ödemeleri hususunda ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının bu takibe itirazı sonrası ise dava şartı arabuluculuk kapsamında başvuru yapıldığını ve anlaşamama ile sonuçlandığını, müvekkilinin davalı ile anlaştığı işin neredeyse tamamını bitirdiğini ve yaklaşık 1-2 saatlik bir iş kaldığında ne yazık ki davalı tarafından işi bitirmesi engellendiğini, müvekkilinin eksik kalan ve yaptığı işin karşılığı olan bedelin ödenmesinin gerektiğini bildirerek davalı tarafından yapılan Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı/Karşı davacı vekilinin sunmuş olduğu cevap ile karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin “… Mah. … Sk. No:… …/…” adresinde bulunan soğuk hava ve paketleme deposunun alüminyum sürmeli, cam doğrama, PVC, kapı, cam, pencere, işlerinin yapılması için davacı … ile anlaştığını, davacı ile yapılan anlaşmaya göre iş bedelinin …-TL olduğunu, bu bedelin zamanında ve eksiksiz olarak davacıya ödenmiş olmasına rağmen davalı …, iş ve hizmeti anlaşılan sürede tamamlamadığını, yükümlülüklerini yerine getirmediğini, deponun kullanılabilir hale gelmesi, ayıpların giderilmesi, eksikliklerin tamamlanması gerekmesine rağmen bu durum davacıya bildirilmişse de davacı tarafından bu yönde hiç bir işlem yapılmadığını, kaldı ki davacı-karşı davalı tarafta işlerin eksik ve ayıplı olduğunu ikrar ettiğini, müvekkilinin bu durum sebebiyle hem maddi zarara uğradığını, hem de deposunu kullanılabilir hale getiremediği için büyük mağduriyet yaşadığını ve ticari itibarının zedelendiğini, müvekkilinin uğradığı zararın tespiti için Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile delil tespiti istenildiğini, bilirkişi inceleme neticesinde davacının eksik ve ayıplı işlerinin tespit edildiğini, anılan sebeplerle davacı-karşı davalının müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiasının tamamen mesnetsiz olduğunu, davacı-karşı davalının müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiasıyla tamamen mesnetsiz olduğunu, aksine davacı-karşı davalının müvekkile zararları tazmin borcu bulunduğunu, bu nedenle müvekkilin eksik ve ayıplı işlerden kaynaklanan zararının tazmini istemli karşı davanın kabulü ile davacı-karşı davalı tarafından açılan esas davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İtirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce celp edilen Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasının incelenmesinde; davacı/alacaklının …-TL soğuk hava deposuna alüminyum doğrama/PVC işlerinin yapılmasından kaynaklanan alacağının tahsiline ilişkin icra takibine geçtiği, davalı tarafından sunulan … tarihli dilekçesi ile takibe, borca, faize, borcun tüm ferilerine ve icra takibine itirazları üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere yanıtında, davacı … unvanı altında firma kaydına rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkere yanıtında, davacı …’nın … sicil numarası ile kaydı olduğunu; ancak … tarihinde vergi kaydını terkin ettiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 sayılı HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının re’sen araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde belirtilmiş olup, 4. madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanıyor olması ve bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişiklik yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2. maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca; “Taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.” düzenlemesi bulunmaktadır.
21 Temmuz 2007 gün ve 26589 s. Resmi Gazete’de yayınlanan, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1/b maddesi ile de, “213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları…” kararlaştırılmıştır.
Vergi Usul Kanunu’nun 177 inci maddesi gereği, bilanço esasına göre defter tutma hadleri; (177/1 gereği) alış tutarı kalemlerinde; 2021 yılı 150.000,00-TL, 2022 yılı için 890.000,00-TL olarak belirlendiği, söz konusu kanunun 177/3 maddesi gereği, 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı, işlerin birlikte yapılması halinde iş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı hadleri; 2021 yılı için 300.000,00-TL, 2022 yılı için 1.068.000,00-TL olarak belirlendiği anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Dosya kapsamına alınan müzekkere cevaplarına göre davacı yanın esnaf boyutunda olduğu, davanın taraflar arasında alüminyum doğrama ve PVC işlerinin yapılması hususunda düzenlenen faturadan kaynaklanan alacağa ilişkin olduğu, davalı şirket tacir olsa dahi davacı yanın tacir olmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan da olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gereken davalardan olduğu anlaşıldığından; davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve buna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin ANTALYA ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ olduğuna,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/05/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)