Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/243 E. 2023/546 K. 13.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/243 Esas
KARAR NO : 2023/546
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/04/2023
KARAR TARİHİ : 13/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …/… Bölgesinde … ve … faaliyetlerinde bulunan iş insanı olduğunu, davalılar ile geçmişe dayalı tanışıklıkları olup davalı …’ün …’da olduğunu, yatırım yapmak istediğini, babası … ile birlikte birikimlerini değerlendirmek istediklerini beyan etmeleri üzerine müvekkili ile ticari anlamda temasları başladığını, davalıların talebi üzerine müvekkilinin “… ili … ilçesi … Mah … Mevkii … ada … ve … parsel de ” yer alan gayrimenkulleri bularak davalıların satın almasına vesile olduğunu, müvekkilinin dahil olduğu gayrimenkul satışı sonrası davalıların tapu işlemleri yapılması ile birlikte satın aldıkları … gayrimenkul üzerine bina yapmak istediklerini beyanla müvekkili ile anlaştıklarını, davalıların vekaletle elektrik, su aboneliklerini müvekkiline yaptırdıklarını ve devamında inşaat işinin yapılması için de anlaştıklarını, davalıların çizdirdiği … proje ve … proje ile üç boyutlu resimlere sadık kalınarak davalılar adına gayrimenkul üzerinde inşaat sürecinin müvekkili tarafından başlatıldığını, ancak yapmış olduğu imalatlara ilişkin alacaklarının ödenmediğini, bunun üzerine Kaş Sulh Hukuk Mahekemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, söz konusu tespit dosyasından aldırılan rapor ve ek raporlarda müvekkilinin alacağının çok düşük çıkarıldığını, bu nedenle ilgili raporlara itiraz edilmiş olup, raporlarda belirlenen alacak miktarını kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkil zararının daha fazla artmaması için, Kaş İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalılar vekilince takibe … tarihinde itiraz edilerek icra takibi durdurulmuştur. Davalılar vekilince yapılan itiraz haksız olup yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalılar aleyhine alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkilleri arasında herhangi bir şekilde ticari bir ilişki bulunmadığı gibi davacı ve davalılardan herhangi birinin tacir olmadığını, bu nedenle davada görevli mahkemenin Kaş Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, esasa ilişkin olarak da; davacı ile müvekkileri arasında bir bedele dayalı aralarında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, taraflar arasındaki ilişkinin müvekkillerine davacının yapım hususunda yardımcı olması ile başlayan olay ödemelerin davacıya ve diğer iş yapan kişilere yapılması ile devam ettiğini, müvekkili tarafından davacı ve davacının eşinin banka hesaplarına gönderilen meblağların bir çoğunun dahi çalışanlara ödenmediği gibi kendi uhtesinde kalması nedeni ile ikince defa ödemek zorunda kalındığını, inşaat mahalline gelen taş ve kum bedelleri olarak müvekkilinden ödeme alınmasına karşın söz konusu malzemelerin sadece nakliye bedelinin ödenerek sağlandığı ve taşların büyük bir kısmının ise zaten inşaat alanında bulunan taşların kırılması ile taş malzemesinin sağlandığının sonradan öğrenilmiş bulunmakta olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirtilen imalat rakamları ile gerçekte yapılan imalatların miktarları arasında da ciddi fark bulunduğunu, davacının müvekkillerine baştan göstermiş bulunduğu görsellerle hiçbir ilgisi olmayan yapı oluşturulmasına neden olduğu gibi yapılan imalatlarda ne projeye uygun neden sağlam olarak yapılmadığını, bu durumun yapılan taş duvarların gerektiği gibi yapılmaması nedeni ile çatlamasına ve halen yıkılma tehlikesi altında olmasından da açıkça anlaşılmakta olduğunu belirterek, davanın reddine ve davacının %20 oranında tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişiklik yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalının tacir olmadığı, bu durumda mahkememizin görevli olmadığı, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Kaş Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Kaş Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Kaş Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nın 331/2. Maddesi gereğince görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/10/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır