Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/209 E. 2023/399 K. 06.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/209
KARAR NO : 2023/399
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/03/2023
KARAR TARİHİ : 06/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … ve … işleri alanında çalışmakta olduğunu, … ile otelin … …nın tüm odalarının ve mobilyalarının yenilenmesi konusunda anlaşıldığını, müvekkili şirketin otelle anlaşması doğrultusunda mobilya işleri konusunda davalı … ile sözlü bir eser sözleşmesi yaptığını, davalı …’in bu sözleşme doğrultusunda; … tane … kapılı giyinme dolabı ve … tane kapı yapmayı ve … otelinin personel lojmanındaki ilgili bölümlere bu dolap ve kapıları montajlayarak kurulu halde … gün içerisinde teslim etmeyi, müvekkil şirkette karşılığında ücret ödemeyi üstlendiğini, müvekkil şirket yetkilisinin davalı ile yapılan bu sözleşmeye istinaden henüz eser teslim edilmeden kendisine ait şahsi banka hesabından …’in talebi ile … TL’sini …’in hesabına, … TL’sini yine davalının talebi ile açıklamalı şekilde … hesabına, … TL’sini yine davalının talebi ile … hesabına, … TL’sini … hesabına, … TL’sini … hesabına, … TL’sini … hesabına göndermek suretiyle ödeme yaptığını, müvekkilinin ayrıca bunun haricinde çeklerle ödeme yapmak suretiyle toplamda …-TL ödeme yaptığını, davalının müvekkil ile arasında yapılan eser sözleşmesine aykırı davranarak sözleşme gereği yapmayı üstlendiği eseri zamanında ve eksiksiz şekilde yapmadığını, teslim edilmesi gereken süreden çok sonra eksik ve ayıplı şekilde teslim ettiğini, müvekkilinin ürünleri başka firmaya tamamlattırmak zorunda kalarak fazladan ücret ödemek durumunda kaldığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik …-TL’ nin ayıp oranında indirim yapılarak en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanacak faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, müvekkilinin maddi zararı için şimdilik …-TL’nin en yüksek mevduat faizi üzerinden hesaplanarak müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı tarafça davaya cevap verilmemiştir.
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklı ayıp oranında indirim ve tazminat istemine ilişkindir.
Mahkememizce davalının tacir olup olmadığı hususunda araştırma yapmak üzere Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’na, Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odası’na ve Üçkapılar Vergi Dairesine müzekkere yazılmış, gelen müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nın 114/c maddesi uyarınca mahkemelerin görevi dava şartı olup, 115. maddesi uyarınca mahkeme dava şartlarının varlığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı Kanunun 5. maddesinin ikinci fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu Kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 3. maddesinde, “Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir.” düzenlemesi getirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nun 11. Maddesinde; “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.”, 12. maddesine göre “Bir ticari işletmeyi kısmen dahi olsa kendi adına işleten kimseye tacir denir.” Aynı Kanunun 15.maddesinde de; “İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11’inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır” düzenlemesi bulunmaktadır.
5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3’üncü maddesinde, Esnaf ve sanatkâr, ister gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usûlde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tâbi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseler olarak ifade edilmiştir.
19.02.1986 tarih ve 19024 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan 25.01.1986 tarihli Bakanlar Kurulu Kararına göre; Vergi Usûl Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve birinci madde de belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları kararlaştırılmıştır.
Vergi Usûl Kanununun 177. maddesinde “Birinci Sınıf Tüccarlar” sayılmış olup bu maddedeki birinci sınıf tacirlerle ilgili şartları taşımayanlar ise ikinci sınıf tacir sayılırlar. İkinci sınıf tacirler ise ticari işletme hesabına göre defter tutarlar.
21 Temmuz 2007 gün ve 26589 s. Resmi Gazete’de yayınlanan, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin Bakanlar Kurulu Kararı’nın 1/b maddesi ile de, “213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları…” kararlaştırılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamına alınan müzekkere cevaplarına göre davalı yanın tacir kaydının bulunmadığı, esnaf kaydının bulunduğu, işletme hesabı esasına göre defter tuttuğu ve işletmesinin esnaf boyutunda olduğu, davanın taraflar arasında yapılan eser sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkin olduğu, davacı taraf tacir olsa dahi davalı yanın tacir olmadığı, uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan da olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenmesi gereken davalardan olduğu anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemeye gönderilmesi halinde görevli mahkemece değerlendirilmesine; davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde dava açılmamış sayılacağından yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Dair; davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize sunulmak üzere herhangi bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurulmak suretiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.06/07/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)