Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/192 E. 2023/172 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/192
KARAR NO : 2023/172
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/10/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; 6360 sayılı “On Dört İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Yedi İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un yürürlüğe girmesiyle birlikte Antalya ili mülki sınırları, Antalya Büyükşehir Belediyesi sınırları haline geldiğini, bu kapsamda Antalya İl Özel İdaresi’nin, Mahalli İdare Birlikleri’nin, Köylerin ve Belde Belediyeleri’nin tüzel kişilikleri sona erdiğini, bunların ve tüzel kişiliği sona ermemiş bulunan İlçe Belediyeleri’nin ve Mahalli İdare Birlikleri’nin içme suyu ve kanalizasyon hizmetlerine ilişkin görev yetki ve sorumlulukları ve bunlarla ilgili her türlü taşınır ve taşınmaz değer, yatırım, hak, alacak borç ve personel, kanun gereği müvekkil …’a devredildiğini. 6360 sayılı Yasanın 01.04.2014 tarihi itibari ile yürürlüğe girmesi ile anılan borçlar müvekkil … devredilmiş olup bu borçların takip ve tahsiline ilişkin yetki ve sorumluluk müvekkil … geçtiğini. Yapılan incelemeler neticesinde; davalının anılan kaçak su kullanım borçlarını ödediğini gösterir herhangi bir bilgi ve belgenin … tarafımıza devredilmediği görüldüğü, işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu. İşbu davaya konu borçlar, … Mahallesi … Caddesi … – …/… adresinde abonesiz ve kaçak olarak kullanılan suyun, … nolu sayaç ile kullanıldığı ve sayacın tespit edilen endekslerine göre tahakkuk ettirilen, ancak ödenmeyen kaçak su kullanım borçlarına ilişkindir. Ekte sunulan kaçak su kullanım tutanağından da görüleceği üzere dava konusu borca konu kaçak su müteveffa … tarafından kullanılmış bulunduğunu. Davalı, sahibi bulunduğu davaya konu adresteki taşınmazın zilyedi bulunduğu, ekte sunulan … tarihli dilekçesinde ifadesine yer verilen tapuyu istese de alamadığı yönündeki beyanından anlaşıldığını. Müteveffa, anılan adresteki taşınmazı … tarihinde ticari faaliyette bulunmak üzere kiraya vermiş olup malik sıfatı ile müteveffanın ve dolayısı ile mirasçılarının kiraya verdiği taşınmaza ilişkin yapılan kaçak kullanımdan sorumlu olması kaçınılmaz olduğunu. Müteveffanın, işbu dava konusu borca ilişkin olarak müvekkil … yapılmış herhangi bir itirazına yahut müvekkil … aleyhine açılmış herhangi bir menfi tespit davasına rastlanmadığını. Haklı davalarının kabul edilerek, …-TL tutarındaki anapara alacağına, icra takibinin açıldığı … tarihine kadar işletilen …-TL faiz ve …-TL KDV olmak üzere toplam …-TL’nin, icra takibinin açıldığı tarih olan … tarihinden işbu davanın açıldığı tarihe kadar ve işbu dava tarihinden ödeneceği tarihe kadar işletilecek mevduata uygulanan en yüksek faiz de dahil olmak üzere, davalı müteveffa mirasçılarından alınarak müvekkil … ödenmesine karar verilmesini, Mahkeme harç ve giderleri ile birlikte Avukatlık ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini, talep etmiştir.
Davacılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacının talep etmiş olduğu alacak zamanaşınına uğradığından davacının tüm alacak ve faiz istemleri yönünden zamanaşımı itirazında bulunduklarını. Müvekkiller Murisi …, kaçak su kullanıldığı iddia olunun işletmeyi … tarihinde kiraya verdiğini. Yani tespitin yapıldığı tarihte … oteli kullanan olmadığını. Dava dilekçesinde bahsedilen … caddesindeki … Otel müvekkillerin ikamet etikleri otel olduğunu; Bu otelde de herhangi bir kaçak su kullanımı söz konusu olmadığını. Tutanağın tutulduğu otel … tarafından kiralanmış … OTEL olduğunu, bu durumu kanıtlar kira sözleşmesi davacı tarafından da dosyaya ibraz edildiğini. Yani tespitin yapıldığı tarihte davaya konu otelin işleticisi müvekkil değil … isimli kiracı olduğunu. Dava konusu kaçak suyun kullanıldığı otelin suyun tutanak tarihinde dava dışı 3. Şahıs tarafından kiracı olarak kullanıldığı davacı tarafından da bilinmekte olup dava dilekçelerinde de bu durumdan bahsettiklerini, Müvekkiller murisi … bahse konu kaçak kullanımı kendisi yapmadığından hukukende bedelden sorumlu tutulmaması gerektiğini. Kaçak kullanımı kabul etmemekle beraber böyle bir durum söz konusu olsa dahi oluşan zarar haksız fiilden kaynaklandığından haksız fiil sorumluluğu …’ a değil zarara sebebiyet veren kiracıya ait olduğunu, müvekkillerinin murisleri …’ın terekesi borca batık olduğundan tarafımızca mirasın hükmen reddi için Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile dava açıldığını. Bu dava sonucunda müvekkillerin, murislerinin borçlarından sorumlulukları olmaycağı için, mirasın hükmen reddi davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… tarihinde Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan iş bu dava ilgili Mahkemenin … sırasına kaydedilmiş, Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas ve … Karar sayılı ilamı ile Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı kapsamında “Mahkememizin Ticaret Mahkemesi sıfatının kalmaması nedeniyle Mahkememizin görevli ve yetkili olmaması nedeniyle, dosyanın yetkili ve görevli Antalya Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine” şeklinde karar verilmiş, dosya Antalya Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu’na gönderilmiş ve tevzi sonucu Mahkememizin eldeki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında yargı çevresinin değişmesinden kaynaklanan bir ilişki bulunmaktadır. Kemer … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … tarihinden önce açılan davalar yönünden “Asliye Ticaret Mahkemesi” sıfatının kaldırıldığına dair bir karar bulunmamaktadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın açıkça “01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiş olması, yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hâkimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi “davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam etmesi”, yeni yargı çevresinin Hâkimler Savcılar Kurulu Kararından “sonra açılan davalar” için uygulanması gerekmesi, “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam etmesi”; “tabii hâkim ilkesi”; “hukuki güvenlik ilkesi”; “idari işlemlerin geriye yürümezliği ilkesi”; “hak arama özgürlüğü”; kıyasen uygulanması gerekli “yargı çevresinin değişmesi” başlıklı “5235 sayılı Kanun ek 1. maddesi hükmü” (yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez hükmü); anılan ilke ve esaslar doğrultusunda yüksek mahkemelerce, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ticari davalar yönünden ilk davanın açıldığı Mahkemelerin görev ve yetkilerinin devam ettiğine işaret eden kararları uyarınca “hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik” ilkeleri ve Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki “mahkemeye erişim hakkı” nazara alındığında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalara uygulanması gerekmektedir. İşbu dava ise “01/09/2021” tarihinden önce açıldığından Mahkememiz görevli değildir.
Yukarıda açıklanan gerekçeler ve yargılamaya ilişkin temel ilkeler bir bütün olarak değerlendirildiğinde; HSK’nın 07/07/2021 gün ve 608 sayılı kararında 01/09/2021 tarihinden önce açılan davaları da kapsar şekilde bir düzenleme yapılmadığı, kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren açılan davaları kapsadığı anlaşılmakla Mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Kararın kesinleşmesinden itibaren süresi içerisinde başvurulması halinde dava dosyasının görevli ve yetkili KEMER … ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2. maddesi uyarınca yargılama harç ve giderleri ile ücreti vekalet hususunun gönderilen görevli mahkemece hüküm altına alınmasına, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşme tarihinden veya kanun yoluna başvurulması halinde bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağı hususunun İHTARINA,
4-Aynı konuda Kemer … Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesi’nin görevsizlik kararı ile dosya Mahkememize geldiğinden ve bu haliyle her iki Mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluştuğundan görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın ilgili ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ İLGİLİ HUKUK DAİRESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinde yapılan incelene neticesinde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize sunulmak üzere herhangi bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurulmak suretiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. .22/03/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)