Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/184 E. 2023/384 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/184
KARAR NO : 2023/384
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 14/03/2023
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; … Şirketi’nin Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi nezdinde … Esas sayılı dosya ile itirazın iptali için davası açıldığını, yapılan yargılama sürecinde … Şirketi’nin tasfiye olduğu ve …’nden kaydının silindiğini, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açılan davada taraf teşkilinin sağlanması açısından işbu davayı açmak için süre verildiğini, ihyasını istenilen … Şirketi’nin ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki adresi “… Mahallesi … Sok. … Sitesi … Blok No:… Dükkan No:… …/…” olduğunu, işbu şirket ticaret sicilinden … tarihinde tasfiye edilerek terkin edildiğini, bu nedenlerle …’nde … sicil numarası ile kayıtlı … Şirketi’nin, şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına ve Ticaret Siciline yeniden tescil ve ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; ihyası istenen … Şti. … tarihinde yayınlanan Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi’nin … sayılı nüshasında da belirtildiği üzere Türk Ticaret Kanununa uygun olarak terkin edildiğini, davacının dava tarihinden önce, adı geçen …’nin tasfiye sürecinde olduğunu bilmesine, usulüne uygun yapılan ilanlara rağmen tasfiyeye ilişkin beyanda bulunmamasına karşın tam ihya istemesinin hatalı olduğunu, dolayısı ile davanın istemin yerinde görülmesi halinde dahi tam ihya yönünden değil; sınırlı ihya yönüyle hüküm kurulması gerektiğini, ihyası istenen şirketin genel kurur kararı ile usule uygun olarak tasfiyesi nedeniyle yasa prosedür ve işlemlerin tamamlanması sonucu ve tasfiye işlemlerinde yasal eksiklik bulunmadığından … tarafından gerçekleştirilen işlemlerde usul ve yasaya aykırılık bulunmaması nedeniyle müvekkilinin işbu davanın açılmasında bir kusuru bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; ilgili şirketin … tarihinde kayıt olduğunu, … tarihinde … yapılan … tarih … karar sayılı genel kurulu kararı ile şirketin tasfiyeye geçmesine karar verildiğini, tasfiye memurluğuna …’ın atandığını, şirketi tasfiye memuru …’ın tasfiye ile ilgili işlemleri yapmak üzere şirket unvanı ve kaşesi altında münferiden temsil ve ilzam etmek üzere yetkili kılındığını, … tarih ve … karar sayılı genel kurul kararı ile tasfiyenin sonlandırılmasına karar verildiğini, … tarihinde terkin edilerek kaydının silindiğini, şirketin terkin tescili mevzuata uygun bir şekilde yerine getirildiğini, şirketin ek tasfiyesine dair mahkeme kararları Ticaret Sicil Müdürlüklerince resen tescil ve ilanı yapılan hususlar arasında bulunduğunu, bu bağlamda tasfiye memuru aleyhine açılması gereken iş bu dava sebebiyle verilecek olan kesinleşmiş kararın taraflarına bildirimi ile birlikte resen tescil ve ilanın gerçekleşeceğini, bu nedenlerle yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve cevap vermiştir.
Dava; …’nde … sicil numarası ile kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin ihyası talebine ilişkindir.
… ihyası istenilen şirketin ticaret sicil dosyası getirtilmiş, ihyası istenen şirketin “…” tarihinde terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7/1-d. maddesi şöyledir; “Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7/2. maddesi şöyledir; “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7/15. maddesi şöyledir; “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 547. maddesi şöyledir; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu  anlaşılırsa, son tasfiye memurları,  yönetim kurulu  üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret  mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/02/2018 tarih 2018/213E. 2018/1038K. sayılı kararında; “…Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir. Şirketin ihyası davalarında, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin TTK’nin geçici 7. maddesi hükümlerine göre yapılması halinde Ticaret Sicil Müdürlüklerine, TTK’nin 529 ve devamı maddelerince yapılması halinde ise Ticaret Sicil Müdürlüğünün yanında tasfiye memuruna da husumet yöneltilmesi gerekmektedir…” denilmiştir.
Toplanılan delillerin ve dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davaya konu ihyası talep edilen … … sicil numarasında kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin … tarihinde terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; eldeki davanın … yıllık yasal süre içinde açıldığı, davacının sözü edilen şirketin ihyası için Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dava dosyasında yetki ve süre verildiği, davacının görülmekte olan menfi tespit davası bulunması nedeni ile eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu anlaşılmakla şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, davalı … yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine harç ve yargılama giderleri hükmedilmemesine karar vermek gerekmiştir.
Diğer davalılar yönünden ise; dava dışı şirketin tasfiyesini tamamlanarak … tarihinde şirket ticaret sicilinden terkin ettirildiği, davacı yanın ise; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ndeki davayı … tarihinde ikame ettiği, bu davaya cevap dilekçesinin … tarihinde sunulduğu, dolayısı ile terkin tarihinde dava dışı şirket hakkında derdest bir dava bulunduğundan haberdar olunamayacağı nazara alınarak davalı tasfiye memurunun tasfiye işlemlerinde kusuru bulunmadığından yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiği anlaşılmış olup; Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına ilişkin ve bu dosya ile sınırlı olmak kaydıyla tasfiye işlemlerinin tamamlanması için davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… … sicil numarası ile kayıtlı Tasfiye Halinde … Şirketi’nin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına ilişkin ve bu dosya ile sınırlı olmak kaydıyla tasfiye işlemlerinin tamamlanması için İHYASINA, SİCİLE YENİDEN KAYDINA,
Şirkete davalı …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına,
Karar kesinleştiğinde karardan bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda; HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/06/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı