Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/175 E. 2023/152 K. 13.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/175 Esas
KARAR NO : 2023/152
DAVA : Tazminat (Ferdi Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/12/2021
KARAR TARİHİ : 13/03/2023

Antalya … İş Mahkemesi’nin … tarih … Esas … Karar sayılı görevsizlik kararı üzerine Mahkememizin … Esas sırasına tevzi edilen dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … şirketinde … makinesi operatörü olarak çalıştığını, … tarihinde … parmağını makineye kaptırarak iş kazası geçirdiğini, yapılan müdehalenin ardından hastaneye kaldırıldığını, davacının yaşadığı iş kazası nedeniyle ciddi rahatsızlıklar yaşadığını ve uzun bir tedavi süreci geçirdiğini, müvekkilinin bu süreçte sürekli hastaneye gittiğini, çalışamadığını ve işinden uzak kalmak durumunda kaldığını, … tarihli %15 kalıcı olduğuna dair engellilik raporu üzerine davalı … şirketine yaşamış olduğu sürekli sakatlık haline ve tedavi masraflarına yönelik başvuruda bulunduğunu ancak taleplerinin reddedildiğini belirterek davacının … tarihinde yaşamış olduğu iş kazası sonucunda %15 oranında kalıcı olarak engelli kalması sebebiyle davalıya ait …-…-… poliçe numaralı … Poliçesinde belirtilen tedavi masrafları ve sürekli sakatlılık teminatları kapsamında uğramış olduğu maddi zararların teminine yönelik şimdilik … TL’nin (fazlaya ilişkin haklarımızın saklı ve baki kalması kaydıyla) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle beraber davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının dava dilekçesinde belirttiği poliçenin dava dışı şirket tarafından iptal edildiğini, yürürlükte bir poliçesinin bulunmadığını, kabul anlamına gelmemekle birlikte Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları’nın 13. maddesi gereğince sigorta ettiren veya hak sahiplerinin 5 gün içerisinde rizikonun gerçekleştiğini sigorta şirketine ihbar etmeleri gerektiğini, bu genel şart gereğince sigorta şirketine herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, bu bağlamda sigorta poliçeleri teminat kapsamı haricinde kaldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından dosyaya sunulan tedavi evraklarının yargılama neticesinde müvekkil şirket aleyhine verilecek olası bir hükme esas teşkil etmesinin hukuken mümkün olmadığını, bu nedenle maluliyet oranının tespitinin gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; davacının çalıştığı işyerinde meydana gelen kaza sonucu yaralanması nedeniyle sürekli işgöremezlik maddi zararının ferdi kaza sigorta poliçesine dayanarak tazmini istemine ilişkin maddi tazminat davası niteliğindedir.
Antalya … İş Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucunda yargılama yapmaya asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(k) maddesinde, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiler “tüketici”; 3/1-(l) maddesinde ise, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemler “tüketici işlemi” olarak kabul edilmiş ve tüketici kanununun kapsamı esaslı şekilde genişletilmiştir.
Aynı Kanunun 73/1. maddesinde, “Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda” tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilirken, 83/2. maddesinde de, “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” hükmüne yer verilmiştir.
Davanın dayanağı ferdi kaza sigorta sözleşmesi olup, uyuşmazlık, bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Ferdi kaza sigorta sözleşmelerinin, niteliği gereği sigortalı tarafın mesleği ne olursa olsun (tacir, esnaf, işçi, memur vs.) gerçek kişi ve tüketici olması dışında bir seçenek yoktur. 6502 sayılı yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, davacı tüketici konumunda olup, davalı … ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesi de bir tüketici işlemi olmasından dolayı, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığa bakma görevi, anılan kanunun 3, 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca tüketici mahkemesine ait bulunmaktadır. İş bu dava, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu kanunun yürürlüğe girmesinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, tüketici mahkemeleri olacaktır. (Yargıtay …H.D., … T., … E., … K.)
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın davacının çalıştığı işyerinde meydana gelen kaza sonucu yaralanması nedeniyle sürekli işgöremezlik maddi zararının ferdi kaza sigorta poliçesine dayanarak tazmini istemine ilişkin olduğu, davaya konu istemin davacı … ile davalı … arasındaki tüketici işlemine dayandığı, sigortalı ile davalı arasındaki bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanan bu uyuşmazlığa ilişkin davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesi’ne ait olduğu, Mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı, görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, dava şartlarından olduğu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Tüketici Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli ANTALYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA,
İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde mahkememizce re’sen davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
4-6100 sayılı HMK’nın 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemeye gönderilmesi halinde görevli mahkemece değerlendirilmesine; davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde dava açılmamış sayılacağından yargılama giderlerinin mahkememiz dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA,
Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık süre içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/03/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza