Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/153 E. 2023/380 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/153
KARAR NO : 2023/380
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 01/03/2023
KARAR TARİHİ : 20/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden … ve merhum … … tarihinde … ticaret sicil numarasıyla …’nce tescil edilen … Şirketi’nin ortaklarından olduğunu, … … tarihinde vefat ettiğini, …’nun vefatıyla, diğer davacı olan …’in de şirket üzerinde hakkı bulunduğunu, müvekkillerinin hissedarı olduğu … Şirketi, … tarihli, … sayılı Türk Ticaret Sicil Gazetesindeki ilanı ile … tarihinde sicilden resen terkin edildiğini, ancak … plakalı araç şirket adına kayıtlı olduğu anlaşıldığını, şirketin aktifinde bu otomobilin yer almasına rağmen resen terkin edilmesi ve ticaret sicilinden silinmesi talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; … sicil numarasında kayıtlı şirketin … tarihinde kayıt olduğunu, şirket sermayesinin … hisseye ayrıldığını, … … hisse, … … Hisse ve … … hisse olduğunu, 6103 sayılı Kanunun 20. Maddesi uyarınca asgari sermaye miktarına yükseltilmemesi nedeniyle … tarihinde münfesih sayıldığını, bu nedenlerle … yasal hasım konumunda olduğundan aleyhine yargılama masrafı ve vekalet ücretine hükmedilmemesini talep ve cevap vermiştir.
Dava: … … sicil numarasında kayıtlı … Şti.’nin ihyasına ilişkindir.
… ihyası istenilen şirketin ticaret sicil dosyası getirtilmiş, ihyası istenen şirketin “…” tarihinde terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
Yapılan UYAP sorgulamasında … plaka sayılı aracın … Şti. adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7/1-d. maddesi şöyledir; “Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7/2. maddesi şöyledir; “Davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket veya kooperatiflere bu madde hükümleri uygulanmaz.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun geçici 7/15. maddesi şöyledir; “Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir. Bu madde gereğince tasfiye edilmeksizin unvanı silinen şirket veya kooperatiflerin ortaya çıkabilecek malvarlığı, unvana ilişkin kaydın silindiği tarihten itibaren on yıl sonra Hazineye intikal eder. Hazine bu şirket ve kooperatiflerin borçlarından sorumlu tutulmaz. Tasfiye memurlarının sorumlulukları konusunda, özel kanunlardaki sorumluluğa ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun veya Kooperatifler Kanunu hükümleri uygulanır. Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilir.”
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 547. maddesi şöyledir; “(1) Tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları,  yönetim kurulu  üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret  mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlandırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebilirler. (2) Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir.”
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13/02/2018 tarih 2018/213E. 2018/1038K. sayılı kararında; “…Dava, şirketin ihyası istemine ilişkindir. Şirketin ihyası davalarında, ihyası istenen şirketin tasfiyesinin TTK’nin geçici 7. maddesi hükümlerine göre yapılması halinde Ticaret Sicil Müdürlüklerine, TTK’nin 529 ve devamı maddelerince yapılması halinde ise Ticaret Sicil Müdürlüğünün yanında tasfiye memuruna da husumet yöneltilmesi gerekmektedir…” denilmiştir.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 25/01/2021 tarih 2018/1902E. 2021/167K. sayılı kararında; “…Tasfiye dışı bırakılan hukuki işlem bir olabileceği gibi birden fazla da olabilir. Böyle bir halde her hukuki uyuşmazlık için ihya kararı almak usul ekonomisine aykırı olduğu gibi ihya kararı verilmiş bir kooperatif için yeniden ihya kararı almanın hukuki yanı da yoktur. Bu nedenle açılan veya açılacak bir dava ile sınırlı olarak, ihya kararı verilmesi, tasfiye kurumunun ruhuna uygun değildir…” denilmiştir (aynı mahiyette Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 10/03/2021 tarih 2021/609E. 2021/744K. sayılı kararı).
… gönderilen … incelenmesinde; … … sicil numarasında kayıtlı … Şirketi’nin münfesih olmalarına ve sayılmalarına rağmen TTK’ nın geçici 7. Maddesi uyarınca kendilerine yapılan ihtar ve … tarihli ve … sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilana rağmen süresi içinde bildirimde bulunulmadığından ve … tarihinde ticaret sicilden resen terkin edilerek kaydının silindiği anlaşılmıştır.
Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla 6102 Sayılı TTK kapsamında iki farklı yol öngörülmüştür. Buna göre belirli bir tasfiye sürecine giren şirketlerin tasfiye işlemlerinde eksiklik olması halinde TTK’nun 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Örneğin şirkete ait bir mal varlığının bulunması ya da şirketin taraf olduğu derdest davaların varlığı bu duruma örnek olarak gösterilebilir. Bir diğer yol ise TTK’nun geçici 7. maddesi uyarınca sicilden terkin edilen şirketlerin yeniden tescilidir. Buna göre asgari sermaye miktarına ulaşmayan, adres değişikliğini bildirmeyen şirketlerin re’sen kayıtlardan terkini halinde şirketin faal olması ve gerekli bazı koşulların da gerçekleşmesi halinde tekrar sicile kaydı mümkündür.
6102 sayılı TTK’ya 01.07.2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 6335 sayılı Kanunla eklenen geçici 7 nci madde ile Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde, aynı maddede sayılan hâlleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesinin, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılacağı belirtilmiştir. Buna göre;
a) 24/6/1995 tarihli ve 559 sayılı Türk Ticaret Kanununun Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince, sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler,
b) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde münfesih olan anonim ve limited şirketler,
c) Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler,
d) Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler,
e) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler,
Bu konuda diğer mevzuatlarda yer alan hükümlere tabi olmaksızın, 6102 sayılı Kanunun geçici 7 nci maddesinde açıklanan hükümler uyarınca ticaret sicilinden terkin edilebilecektir. Anılan maddenin uygulaması ile ilgili olarak, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından 30.12.2012 tarih ve 38513 sayılı Resmi Gazete’de “Münfesih Olmasına veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ” yayımlanmış olup, uygulama söz konusu Tebliğ ile ilgili Kanun maddesinde yer alan düzenlemeler doğrultusunda yürütülmektedir. İlgili tebliğ uyarınca çıkarılan 3-5174 sayılı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu’nun 10. maddesine göre adreslerinin ve durumlarının tespit edilememesi nedeniyle oda kaydı silinen anonim ve limited şirketler ile kooperatifler de uygulama kapsamına alınmıştır.
Tüm bu açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; ihyası talep edilen … … sicil numarasında kayıtlı … Şirketi’nin, münfesih sayılmasına rağmen 6102 sayılı TTK geçici 7. Madde uyarınca … tarihinde sicilden resen terkin edildiği, şirket adına kayıtlı olduğu anlaşılan … plakalı aracın işlemlerinin tamamlanması için sözü edilen şirketin ihyası amacıyla eldeki davanın açıldığı, kayıtlara göre aracın halen ihyası istenilen şirket adına kayıtlı göründüğü anlaşılmakla; dava dışı şirketin mülkiyet hakkı da nazara alınarak; davanın kabulü ile aracın tasfiye işlemlerinin tamamlanması amacıyla şirket tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, davalı … yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine harç ve yargılama giderleri hükmedilmemesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
… … sicil numarasında kayıtlı … Şirketi’nin tasfiye işlemlerinin tamamlanması için İHYASINA, SİCİLE YENİDEN KAYDINA,
Şirkete davacı …’nun tasfiye memuru olarak atanmasına,
Karar kesinleştiğinde karardan bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğüne GÖNDERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda; HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 20/06/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı