Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/144 E. 2023/714 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/144
KARAR NO : 2023/714
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2023
KARAR TARİHİ : 13/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … ve eşi … aleyhine Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığını, takip konusu bonoların, her biri …-TL bedelli sıralı … adet senetten oluşmakta olduğunu, bu bonoların lehtarı olarak davalı tüzel kişi görünmekte olup keşideci kısmında dava dışı … ismi ve imzası ile ve …’ın kaşesinin görünmekte olduğunu, … isimli şahıs şirketi müvekkil …’ya ait olmasına rağmen şirket kaşesindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bonolar incelendiğinde ilk bakışta …’ın kaşesi üzerinde imza olduğu gözükmekte ise de aslında kaşenin imzanın üzerine basıldığını, senet üzerindeki tüm imzaların …’ya ait olup davalı tarafından kötü niyetli olarak sahte kaşe hazırlanarak …’nın imzasının üzerine kaşe basıldığını, davacının amacının müvekkili …’yı borçlandırmak olup nitekim de icra takibini … ile birlikte Müvekkil …’ya yönelik de başlattığını belirterek müvekkilin borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın takibe konu kambiyo senetlerinin geçerliliğiyle ilgili kötü niyetle bir takım iddialarda bulunmakta olduğunu, senetlerin davacı tarafından düzenlenerek müvekkiline verildiğini, senetlere müvekkilinin hiç bir müdahale yapmadığını, davacının temel tezinin senetlerdeki imzanın … değil …’ya ait olduğu yönünde olduğunu, davacının senette imzasının olduğunu söylediği kişi …’nın davacının eşi olduğunu, yani davacının senetleri kendisinin değil eşinin imzaladığını bu yüzden senetlerin kendisini bağlamadığını iddia etmekte olduğunu, müvekkilin senetleri kimin imzaladığını bilme şansının olmadığını, aradan çok uzun zaman geçtikten sonra senetlerin bizzat davacı tarafından düzenlendiğini ve müvekkiline verildiğini, davacı tarafın kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacı yanın Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasına konu kambiyo senetleri sebebiyle borçlu olup olmadığı hususunda toplanmıştır.
İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen … tarihli raporda sonuç olarak; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu senetlerde atılı imzalar ile …’nın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği, inceleme konusu … No’lu senette ödeme tarihin rakam ile belirtildiği bölüm günler hanesinde optik ve spektroskopik olarak ayırt edilemeyen, mahiyeti tarafımızca anlaşılamayan ibarenin üzerine ”…” rakamının yazılmış olduğu, inceleme konusu … No’lu senette ödeme tarihinin rakam ile belirtildiği bölüm aylar hanesi birler basamağında evvelce mevcut ”…” ibaresinin üzerine optik ve spektroskopik olarak ayırt edilemeyen bir kalem ile ”…” rakamının yazılmış olduğu ve üzerinde mükerrer kalem geçişleri bulunduğu, inceleme konusu …, …, …, …, …, …, … No’lu senetlerde ödeme tarihinin rakamla belirtildiği bölüm yıllar hanesi birler basamağında evvelce mevcut ”…” rakamının optik ve spektroskopik olarak ayırt edilemeyen bir kalemle sürşaj ve tamamlama yöntemi ile ”…” rakamına dönüştürülmüş olduğu, inceleme konusu diğer senetlerde ödeme tarihi bölümlerinde tahrifat yapıldığını gösterir bulgu saptanmadığı yönünde mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı yanca; davacı aleyhine Antalya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, takip konusu bonolarda lehtar bölümünde dava dışı … şirketinin kaşesinin görünmekte olduğunu, dava dışı … isimli şahıs şirketinin davacı …’ya ait olmasına rağmen şirket kaşesindeki imzaların davacı yana ait olmadığından bahisle eldeki menfi tespit istemli davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından tanzim edilen … tarihli bilirkişi raporunda da belirlendiği üzere; inceleme ve dava konusu senetlerde atılı imzalar ile davacı …’nın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinin belirlendiği, kambiyo evrakında imza inkarı herkese karşı ileri sürülebilen mutlak def’i niteliğinde olup; davaya ve takibe konu senetlerdeki imzaların davacı yana ait olmadığı, her ne kadar davaya konu senetlerdeki imzanın davacının eşi olan dava dışı …’ya ait olduğu belirtilmişse de; dosya kapsamına alınan dava dışı şirket ticari kayıtlarında sözü geçen şahsın şirket yetkilisi olduğuna ya da kambiyo düzenlemeye yetkili kılındığına ilişkin husus da davalı yanca ispat edilemediğinden; davacı yanın menfi tespit isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72/5. maddesinde; “…Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırşa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz…” hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda takibinde haksız ve kötüniyetli alacaklı aleyhine istem halinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğinden; davalı yanın takipte haksız olduğu; ancak dava dışı takip borçlusunun imzası üzerinde davacının yetkilisi olduğu şahıs şirketinin kaşesi olduğu nazara alındığında; davalı yanın ayrıca kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden davacı yanın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş; buna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
2-Davacı yanın Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Davacı yanın kötü niyet tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan …-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, davanın kabul edilen kısmı üzerinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/12/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır