Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/98 E. 2023/587 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/98
KARAR NO : 2023/587
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinden alacaklı olduğunu iddia eden davalı … tarafından müvekkili aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, menfi tespit talep eden davacı müvekkili şirketin daha önce bulunduğu adresten aynı apartmanın başka bir dairesine taşınıp adres değişikliğini … bildirdiğini, … tarafından bina numaraları değiştirildiği için bina altındaki dükkanlara da numara verildiğinden dolayı müvekkili şirketin iç kapı numarası da yanlış kayda geçtiğini, bu sebeple tebligatın muhtara bırakıldığını, davacı müvekkili şirketin davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu sebeple davalı …’ya herhangi bir bono, senet de vermediğini, senet ve bono da verilmediği için bono altındaki imzanın da müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, davacı şirketin …’da hatta … genelinde alanında tanınan ticari saygınlığının olduğunu, borçlunun haksız icra takibi sebebiyle müvekkilinin araçlarının haczedildiğini, davalı taraf bonolar altındaki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını bildiği halde takibe koyduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu, icra takibine konu miktarın likit olduğunu, bu sebeple davamızın kabulü ile Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasındaki takibin durdurulmasına ve araçları üzerine konan hacizlerin kaldırılmasına, icra takibindeki borcun %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile … yılında borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleşmesi ile borçlu şirket üzerine kayıtlı araçlara haciz konulduğunu, davacı borçlunun haksız ve kötü niyetli olarak huzurdaki menfi tespit davasını açtığını, davadaki ileri sürdüğü iddiaların gerçek dışı olduğunu, davalı müvekkili … iş hayatında saygın bir itibara sahip olup kendisi … olduğunu, davacı borçlunun hacizli araçları satmak isteyince iş bu icra takibinden yeni haberdar olduğu şeklindeki açıklaması her şeyden önce hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı şirket yetkililerinin basiretli tacir sıfatını taşıma sorumluluğu ile hareket etme zorunluluğu olduğunu, takip konusu alacak davalı müvekkilin davacı müvekkilin davacı … Şti’nin içine düştüğü maddi zorlukların aşılması için müvekkili … tarafından verilen borç para karşılığı olduğunu, davacı borçlunun borca ve imzaya ait itiraz ve açıklamaları gerçeği yansıtmadığını bildirerek haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddi ile alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; İcra takibine dayanak teşkil eden senet altındaki imzanın davacı şirket yetilisine ait olup olmadığı, neticeten davacının takibe dayanak senet nedeniyle borçlu olup olmadığına ilişkindir.
Mahkememizce celp edilen Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davalı/alacaklının …-TL bono alacağı, …-TL işlemiş faiz ile …-TL komisyon alacağı olmak üzere toplam …-TL’nin tahsiline ilişkin davacı aleyhine icra takibine girişildiği anlaşılmıştır.
ATK Fizik İhtisas Dairesi tarafından ibraz edilen … tarihli raporunda özetle; “İnceleme konusu senetlerde ”…ŞTİ.” kaşe izi üzerine atılı basit tersimli borçlu imzaları ile …’nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından, söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’nin eli ürünü olmadığı,” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
ATK Fizik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu tarafından ibraz edilen … tarihli raporunda özetle; “İnceleme konusu senetlerde atılı basit tersimli imzalar ile …’nin mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla kuvvetle muhtemel …’nin eli ürünü olmadığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve toplanılan delillerin bir bütün olarak incelenmesi sonucunda; Davacı tarafça; aleyhlerine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibe konu bonolar üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle icra takibine konu bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talepli eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan … tarihli ATK Fizik İhtisas Dairesi raporu ile yine ATK’nın … tarihli Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu raporlarında da belirlendiği üzere; inceleme konusu olan senetlerdeki davacı şirkete atfen atılmış imzalar ile davacı şirket yetkilisi …’nin mukayese imzaları arasında tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar bulunduğundan ve mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediğinden davacı yanın davaya konu icra takibi ve takibe konu bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, İİK’nın 72/5 maddesi gereğince, davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde; davacı tarafın davaya konu bonolar ve takip nedeniyle borçlu bulunmadığının tespit edildiği, yine davaya konu bonolarda, davacı şirketin keşideci, davalının ise, lehtar olarak göründüğü, bu nedenle; bonoları takibe koyan davalı lehtarın bonolar üzerindeki imzaların davacının eli ürünü olmadığını bilebilecek durumda olduğu, buna rağmen davaya konu bonoların icra takibine konu edildiği, bu bağlamda davalı takip alacaklısının bonoları icra takibine konu etmekte haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmış, bu nedenle davalı tarafın takibe konu bono bedelleri üzerinden hesap edilen %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile;
-Davacı yanın Antalya … İcra Dairesinin … E. sayılı dosyası ve takibe konu bonolar nedeniyle BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
-Takibe konu bono bedellerinin %20’si üzerinden hesap edilen …-TL kötü niyet tazminatının davalı yandan alınarak davacı yana verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan …-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan …-TL peşin ve …-TL tamamlama harcı olmak üzere toplam …-TL’nin mahsubu ile bakiye …-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan …-TL peşin harç ile …-TL başvurma harcı olmak üzere toplam …-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-İstanbul Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Başkanlığının … tarih ve … nolu ile … tarih ve … nolu toplam …-TL fatura bedellerinin davalı tarafça ATK’nın ilgili hesaplarına ödenmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)