Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/95 E. 2022/361 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/95
KARAR NO : 2022/361
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 04/02/2022
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalılardan … idaresindeki … Plakalı Motosiklet ile … Mahallesi … Sk. üzerinde … Caddesi istikametinden gelerek … Caddesi istikametine seyir halinde iken … Sk. kavşağına giriş yaptığı sırada; … Sk. üzerinde … istikametinden gelerek … Sk. istikametine seyreden dava dışı sigortalı … idaresindeki … Plakalı Minibüsün sol yan kısımları ile davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki motosikletin ön kısımlarının çarpışması neticesinde çift taraflı yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan sonra tanzim edilen … tarihli ölümlü/yaralanmalı trafik kazası tespit tutanağına göre; davalılardan …’ın sevk ve idaresindeki … Plakalı Motosikletin 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 47/1-c (Trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara uymamak) (Trafik işaret ve kurallarına uyma zorunluluğu) kuralını ihlal ettiği, dava dışı sigortalı … Plakalı Minibüs sürücüsü …’in ise kazada kural ihlali olmadığı tespit edildiğini, ayrıca müvekkili şirket tarafından meydana gelen kaza sonrası sigortalı … plakalı minibüs üzerinde meydana gelen hasar için ekspertiz çalışmaları başlatılarak … tarihli kesin ekspertiz raporu aldırılmıştır. Buna göre, sigortalı araç üzerinde …-TL tutarında maddi hasar oluştuğu tespit edildiğini, belirterek sonuç olarak … tarihinde meydana gelen trafik kazası sonrası müvekkili şirkette sigortalı olan … Plakalı Minibüs üzerinde oluşan hasara istinaden müvekkili şirket tarafından sigortalı aracın hasarının karşılanması için ödenen …-TL hasar tazminatının ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile kazanın meydana gelmesinde kusurlu olan davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle: davayı kabul etmediğini, … plakılı motorsikleti …’a noterde yapılan satış sözleşmesiyle devrettiğini, …’ın alıcı olduğu halde Anüalya Trafik Şube Müdürlüğüne gidip trafik tescil işlemini yaptırmamasında kendisinin kusur ve kabahatinin olmadığını, kendinin … İline hiç gelmediğini, kaza ile hiçbir ilgisi olmadığını, tazminat ödemesinin de mümkün olmadığını, kendisinin … doğumlu … yaşında bir insan olduğunu, motosiklete binmesini de bilmediğini, bu tazminatı ödemeye mecbur olan kişinin oğlu olduğunu belirterek davanın gerek husumet, gerekse esas yönünden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
T.T.K.’nın “Halefiyet” başlığı altındaki 1472. maddesinde “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E./9 K. Kararında “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi … tarih, … esas, … karar sayılı ilamında “Davacı … A.Ş TTK anlamında tacir olmasına karşın … plakalı hususi aracın sahibi sigortalısı gerçek kişi olduğu gibi davalı …’a ait … plakalı aracın kullanım şeklide hususidir. Bu durumda uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” şeklinde karar verilmiştir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2. maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için; her iki tarafın tacir olması, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesi ile ilgili bulunması ya da uyuşmazlığın TTK’nda düzenlenen hususlardan kaynaklanması veya davanın ticari dava sayılacağına ilişkin özel bir düzenleme bulunması gerekir. Somut olayda, yanlar arasındaki uyuşmazlık 6098 Sayılı TBK’nun 49 ve devamı maddesinde düzenlenmiş bulunan haksız fiil hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Dava halefiyete dayalı sigorta rücu davası esas itibariyle sigortalısının kendisine zarar verene karşı açacağı bir tazminat davası niteliğinde olduğundan bu davanın hukuki sebebi de sigortalı ile zarar veren arasındaki hukuki sebeptir. Bu nedenle hukuki sebep haksız eylem olduğundan görevli mahkeme HMK’nın ilgili hükümlerine göre belirlenir. Sigortalı ile zarar veren arasındaki ilişki ticari nitelikte değilse böyle bir davanın ticaret mahkemesinde açılması mümkün değildir.
Dava, … yolu ile talep edilen tazminata ilişkin olup, bu tür davalarda yukarıdaki emsal içtihatta da belirtildiği üzere asıl hak sahibi olan kişi hangi mahkemede dava açabilecek ise onun halefi olan sigortacının da aynı mahkemede dava açması gerekir. Sigorta ilişkisinden kaynaklanan bir uyuşmazlık da söz konusu değildir.
Somut olayda, uyuşmazlık 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın haksız fiile sebebiyet veren davalı kusurlu araç malikinden rücuan tahsili isteminden ibarettir. Davacı sigorta şirketi tacir olmasına karşın davalıya ait … plakalı aracın motosiklet olması sebebi ile kullanım şeklide hususi olduğuna ve davacı sigorta şirketi bu davayı sigortalısına halefen açtığına göre, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkememizin görevsizliğine ve dosyanın görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
*Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğuna,
*Kararın kesinleşmesinden sonra 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
*Varsa artan gider avansının dosyaya aktarılmasına,
*2 haftalık süre içerisinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde mahkememizce resen davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine,
2-6100 sayılı HMK’nın 331. Maddesi gereğince harç vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin görevli mahkemeye gönderilmesi halinde görevli mahkemece değerlendirilmesine;
*Davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağından yargılama giderinin mahkememiz dava dosyası üzerinden karara bağlanmasına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/04/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)