Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/885 E. 2022/846 K. 30.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/885
KARAR NO : 2022/846
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/12/2022
KARAR TARİHİ : 30/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı taraftan almış olduğu 01/08/2016 vade tarihli, 14.0000,00.-TL bedelli senedinden kaynaklanan alacağın ödenmemesi üzerine 17/11/2021 tarihinde Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosya ile icra takibi başlattıklarını, borçlunun borca itiraz ederek senetteki imzanın da kendisine ait olmadığını belirterek haksız bir şekilde borca ve imzaya itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla, davalının haksız ve kötü niyetli olarak yaptığı itirazlarının iptaline, takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava: ilamsız icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Genel İcra Dairesi … sayılı dosyası Uyap üzerinden dava dosyasına eklenmiştir. İcra dosyası incelendiğinde; takibe konu senedin 18/08/2012 düzenleme tarihli, 01/08/2016 ödeme tarihli, 14.000,00.-TL bedelli, keşidecisinin …, lehdarın … olan bono olduğu, takip tarihinin 17/11/2021 olduğu anlaşılmıştır. Davalının nüfus kaydı Uyap ortamından incelendiğinde; “…” olan soy ismini “…” olarak değiştirdiği görülmüştür.
Bonoda keşideciye karşı alacak talebi hakkındaki zamanaşımı TTK’ nın md. 778/1.h delaletiyle aynı kanun md. 749 uyarınca ödeme tarihinden itibaren 3 yıldır. İcra takip tarihi itibariyle ve dolayısıyla dava tarihi itibariyle belirtilen üç yıllık zaman aşımı süresi dolmuştur ve bu nedenle davaya konu senet bono vasfında değildir ve medeni usul hukuku bağlamında yazılı delil başlangıcı niteliğindedir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Hukuk mahkemelerinin hangileri olduğu ve bunların kuruluşu 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 4 ve 5 inci maddelerinde düzenlenmiştir.
Kanunun 6 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre asliye hukuk mahkemeleri, sulh hukuk mahkemelerinin görevleri dışında kalan ve özel hukuk ilişkilerinden doğan her türlü dava ve işler ile kanunların verdiği diğer dava ve işlere bakar. Bu husus 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesiyle de teyit edilmiştir. Anılan maddenin ikinci bendi Hukuk Muhakemeleri Kanununda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli olduğunu vurgulamıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri de 5235 sayılı Kanunun üçüncü fıkrasında düzenlenmiştir ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinin 1 numaralı bendi uyarınca bu mahkemeler, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.
Bir davanın ticari nitelikte olup olmadığı, bir diğer ifade ile asliye ticaret mahkemesinde görülüp görülmeyeceğinin belirlenmesi işi de Türk Ticaret Kanununun 4. maddesinde gösterilen ilkelere göre yapılmalıdır. Öğretide de benimsenen görüşe göre ticari davalar mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrılmaktadır. Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinin 1.bendinin (a) alt bendi uyarınca bu Kanunda düzenlenen hukuk davaları mutlak ticari davalardır. Nispi ticari davalar ise konusu ne olursa olsun, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarıdır (TTK.m.4/1). Kanuni düzenleme uyarınca sadece mutlak ya da nispi ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemesinde görülürken, bunlar dışında kalan davalar (istisnalar saklı kalmak kaydıyla) Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmelidir.
İtirazın iptali davaları takip hukuku kaynaklı, icra takibine sıkı sıkıya bağlı ve alacağın varlığını maddi hukuk kuralları çerçevesinde belirlemeye yarayan kendine özgü davalardır. Dava ile takip arasındaki bu sıkı ilişki nedeniyle dava konusu, ancak takip talepnamesinde yazılı alacak dayanağı, tutar ve benzeri talepler olabilir ve kural olarak ispat vasıtaları da bu çerçevede değerlendirilir.
Yukarıda belirtildiği üzere davaya konu senet bono niteliğinde değildir ve bu nedenle mutlak ticari dava söz konusu değildir. Ayrıca dosya kapsamından da davanın nispi ticari dava sayılmasını gerektirecek herhangi bir neden yoktur. Yerleşik içtihatlar ve benzer bir olayda Antalya Bölge Adliyle Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin … E sayılı kararı da göz önünde bulundurularak mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/12/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)