Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/800 E. 2022/802 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/800
KARAR NO : 2022/802
DAVA : Tapu İptali ve Tescil
DAVA TARİHİ : 18/11/2022
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali ve Tescil davasının yapılan açık yargılaması sonucunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkillerinden … davalılardan … … A.Ş’nin B grubu 5 hisse sahibi, … 6 hisse sahibi, … ise 1 hisse sahibi ortağı olduğunu, diğer davalılardan … ve … ise hisselerini …’a devreden eski hissedarlar olduğunu, davalılardan … C grubu 25 adet hissesinin ve B grubu 25 adet hissesini …’ devreden ortak olduğunu, davalılardan … C grubu 30 hissesini …’ devreden ortak olduğunu, diğer davalı gerçek kişiler ise devredilen bu hisselerin yeni sahipleri olduğunu, bu hisse devirlerinin davalı … … A.Ş’nin davacıların bilgisi dışında gizli olarak yapıldığını, davacı müvekkilinin 31/07/2014 tarihinde öğrendiğini, davalı şirketin ana sözleşmesinde nama yazılı hisse senetlerini Yönetim Kurulu muvafakatı olmaksızın şirkete karşı hüküm ifade etmeyeceğini, ortaklık ana sözleşmesi ilgililerin mutlak surette uymak zorunda oldukları kuralları içerir kurallar olduğunu ve bağlayıcı olduğunu bildirerek dava konusu hisselerin 3. Kişilere devir ve tescilinin ihtiyati tedbiren önlenmesine, davalılardan … tarafından davalı …’a devredilen 132 hissenin, … tarafından davalı …’a devredilen 60 hissenin, … tarafından davalı …’a devredilen C grubu 25 ve B grubu 25 hissenin, … tarafından davalı …’ye devredilen C grubu 30 hisselerin devralanlar adına olan kayıtların iptaline, davacı müvekkili adına eşit paylar halinde tescil ve ilanına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili … … … ve Tic. A.Ş’de bulunan hissesini diğer taraflara beraber oy birliğiyle 17/10/2012 tarihinde yapılan protokol gereği diğer davalılar … ve …’ye sattığını, toplam … dolara anlaşılarak satıldığını, müvekkil sözleşme gereği üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğini ve şirket hisselerini devrettiğini, karşılığını aldığını, sözleşme konusu meblağın … dolar olduğunu, dava harcının bu meblağ üzerinden yatırılması gerektiğini, davacıların şirket hisselerinin devrini bilmedikleri, gizli işlemler yapıldığı, habersiz yapıldığı iddialarının gerçek dışı olduğunu, hisse sahiplerinin her zaman hisse durumlarını internetten öğrenilebildiğini, bu sebeple davacının bilmemesinin mümkün olmadığını, 17/10/2012 tarihli protokol incelendiğinde tüm hissedarların hisselerini aynı anda 3. Kişilere sattığını, yani müvekkilin sahip olduğu hissesini sadece kendisi 3. Kişiye yapmadığını, davacının da aynı protokolle devrettiğini, hisselerin ne kadara satılacağının ve ne kadar ödeme yapılacağının bilgisinde olduğunu, kötü niyetli tarafın davacı taraf olduğunu bildirerek davacı tarafından eksik yatırılan harcın tamamlanmasını, müvekkili hakkında haksız açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davacı ve davalılar ayın aileye mensup olduğunu, olaylardan haberlerinin olmadığını ileri sürmelerinin iyi niyetli olmadığını, aynı çatı altında yaşayan insanların dava konusu hadiselerden bihaber olmalarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bu nedenle iş bu davanın danışıklı olarak haksız menfaat temin etmek için açıldığını, dava konusu şirket hissedarı olan aynı aileye mensup kişiler velayeten, vekaleten işlemler yaptığını, davanın hem 2 senelik hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığını ve muvazaalı olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalıların herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; dava, 01/08/2004 tarihinde Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış, anılan mahkemenin 16/09/2021 tarih … sayılı ilamı ile Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderme kararı verilmiştir. Mahkememizin 01/10/2021 tarih … sayılı ilamı ile Mahkememizin bu davada görevli/yetkili olup olmadığı şimdilik değerlendirilmeksizin, sadece ilk kararı veren mahkemenin tebligat ve kesinleşme eksikliklerinin giderilmesi amacıyla bu esas sırasının kapatılarak, dosyanın ilk karar veren Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesini’ne gönderilmesine karar verilmiş, ilgili Mahkemece kesinleştirme işlemi yapılarak dosya Mahkememize iade olunmuş, dosya mahkememizce tekrar esas sırasına kaydolunmuştur.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 gün ve 608 s. kararı ile, “Antalya Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin Antalya ili mülki sınırları (Alanya ve Manavgat Ağır Ceza Mahkemeleri yargı çevreleri hariç) olarak belirlenmesine ve iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiştir.
Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında yargı çevresinin değişmesinden kaynaklanan bir ilişki bulunmaktadır. Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01/09/2021 tarihinden önce açılan davalar yönünden “Asliye Ticaret Mahkemesi” sıfatının kaldırıldığına dair bir karar bulunmamaktadır. Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın açıkça “01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına” karar verilmiş olması, yargılama devam ederken yargı çevrelerinin Hâkimler Savcılar Kurulu kararı ile değiştirilmesi halinde dahi “davanın açıldığı ilk mahkemenin yetkisinin devam etmesi”, yeni yargı çevresinin Hâkimler Savcılar Kurulu Kararından “sonra açılan davalar” için uygulanması gerekmesi, “derdest dosyaların devri ile ilgili herhangi bir ibare bulunmaması halinde ilk davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemenin yargı yetkisinin devam etmesi”; “tabii hâkim ilkesi”; “hukuki güvenlik ilkesi”; “idari işlemlerin geriye yürümezliği ilkesi”; “hak arama özgürlüğü”; kıyasen uygulanması gerekli “yargı çevresinin değişmesi” başlıklı “5235 sayılı Kanun ek 1. maddesi hükmü” (yargı çevresinin değiştiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilemez hükmü); anılan ilke ve esaslar doğrultusunda yüksek mahkemelerce, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ticari davalar yönünden ilk davanın açıldığı mahkemelerin görev ve yetkilerinin devam ettiğine işaret eden kararları uyarınca “hukuki belirlilik ve öngörülebilirlik” ilkeleri ve Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki “mahkemeye erişim hakkı” nazara alındığında, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 07/07/2021 tarihli ve 608 sayılı kararında yargı çevresine ilişkin bu kararın 01/09/2021 tarihinden sonra açılan davalara uygulanması gerekmektedir. İşbu dava ise “01/09/2021” tarihinden önce açıldığından mahkememiz görevli değildir.
Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesince “görevsizlik” değil “gönderme” kararı verilmiştir. Başka bir ifade ile Kemer 2. Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 22. maddesinde belirtilen şekilde görev uyuşmazlığı doğmadığından merci tayini yolunda bir karar verilmeksizin dava dilekçesinin görev yönünden reddine mahkememizin görevsizliğine ilişkin karar vermek gerekmiştir. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderine o mahkemece bakılacağından, bu konuda karar vermek görevli mahkemeye bırakılmıştır. Görevsizlik, yetkisizlik ve gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise; talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderini ödemeye mahkum edileceğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Mahkememizin görevsiz olması nedeniyle, dava yönünden davacıların davasının dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE, karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın KEMER 2. ASLİYE HUKUK (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) MAHKEMESİ’NE gönderilmesine,
2- Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
3-Yargılama giderlerinin, 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca görevli mahkemesince takdir edilmesine,
Dair ; dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, Antalya BAM ilgili Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İSTİNAF yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/12/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)