Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/80 E. 2022/443 K. 31.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/80
KARAR NO : 2022/443
DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/01/2022
KARAR TARİHİ : 31/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilin alacaklısı olduğu, davalının borçlusu olduğu Antalya … İcra Dairesi … numaralı icra dosyasında davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının borçlu … yerine sahte imza atarak takip konusu bonoları imzalamış olduğunu, bu sahtecilik üzerine Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi … E.sayılı dosyada davalı hakkında ceza davası açıldığını, adli tıp incelemesi neticesinde bonolardaki imzaların davalı elinden çıktığı tespit edildiğini, bu sebeple haksız ve hukuka aykırı olarak durdurulan takibin devamı gerektiğini, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %20′ den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde ikame edilmesi gerektiğinden davanın görev yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin takibe konu senetleri düzenlemediğini, senette … yazdığını, dolayısıyla davanın müvekkiline yöneltilemeyeceğini, müvekkilinin dava konusu senetlerden sorumlu tutulamayacağından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Dava dışı borçlu … olarak görülen senetlerdeki imzanın davalı …’ a ait olduğu iddiasıyla başlatılan haksız fiilden kaynaklı zararın tazminine dayalı başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali davasıdır.
Bonoların zaman aşımına uğradıkları hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Nitekim davacı ilamsız icra takibi başlatmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; icra dairesinin ve mahkememizin yetkili olup olmadığı, aktif ve pasif husumetin bulunup bulunmadığı, takibin ve itirazın yerinde olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır.
Gelen müzekkere cevaplarından davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişiklik yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalının tacir olmadığı, ticari işletmeden kaynaklı uyuşmazlığın da bulunmadığı, davanın nisbi veya mutlak ticari davalardan olmadığı, davacının ticari ilişkisinin dava dışı … adına kayıtlı olan … isimli işletme ile olduğu, davacının davalı ile bir ticari ilişkisinin bulunmadığı; davacının iş bu davada, davalının … yetkilisi olan … kaşe ve imzasını kullanarak sahte senet düzenlemesinden doğan zararının tazminini davalıdan talep ettiği yani davacının davalının haksız eylemi nedeniyle uğradığı zararı talep etmekte olduğu, bu durumda mahkememizin görevli olmadığı, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında ve HMK 114 maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.mad.uyarınca usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nın 331/2. Maddesi gereğince görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.
31/05/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)