Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/753 E. 2023/193 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/753
KARAR NO : 2023/193
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/07/2019
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı gönderme kararı ile Mahkememize tevdi edilen ve Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü`nün … numaralı ilamsız icra takibine konu olan borca davalı yanca haksız ve yersiz itiraz edildiği öğrenildiğinden, vaki itirazın iptaline, delillerin toplanması ile davalı yanın haksız ve dayanaksız itirazının iptal edilerek takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi, bu suretle davamızın kabulüne davacı şirket ile … Şti.’ne ödenmeyen … tarihli faturadan kaynaklı olmak üzere toplam …-TL asıl alacak ve takip tarihinden sonra işlemiş faiz alacaklarının tahsili amacı ile davalı borçlu hakkında başlatılan Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu dosyasına vaki itirazlarının tümü ile iptali ile, takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davalı tarafından numine ürün gönderimi dışında imal ettirilmesi düşünülen röntgen masasının teknik cisimlerinin de davacıya teslim edildiğini, yardımcı olabileceği fikriyle personel gönderilerek istenilen ürünün özelliklerinin anlatıldığını, davalı tarafından tam ve sağlam üretim yapılması halinde seri üretim yaptırılarak müşterilere satış ve pazarlamasının yapılması düşünülen söz konusu demo röntgen masasının davacı tarafça taahhüt edilen tarihten yaklaşık … gün sonra teslim edildiğini, müvekkili şirkete teslim edilen demo ürünün yapılan kontrollerinde kullanıma elverişli halde olmadığını, tasarım ve üretiminde örnek alınması için özellikleri gönderilen numüne ürünün haiz olan ve olması gereken vasıfları taşımadığının görüldüğünü, ürünün ayıplı imalat olduğunu beyan etmekle; davanın reddini talep etmiştir.
Dava; Taraflar arasındaki röntgen masası imalatından kaynaklanan fatura alacağına ilişkin itirazın iptali davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Alacaklı … Şti. tarafından, borçlu … Şti. aleyhinde … tarihli, …-TL tutarlı faturaya istinaden, toplam …-TL alacağın tahsili amacıyla icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun takibe süresinde itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan Veteriner hekim … ve Makine mühendisi bilirkişi …’in … tarihli bilirkişi raporunda özetle; ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda ya da reklam ve ilanlarında yer alan veya satıcı tarafından bildirilen veya standardında veya teknik düzenlenmesinde tespit edilen nitelik veya niteliği etkileyen niceliğe aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren malların ayıplı mal olarak kabul edildiği, bir malın ayıplı sayılması için yukarıda belirtilen tüm unsurların birlikte gerçekleşmesi şartı olmadığı, yukarıda belirtilen unsurlardan birisinin veya bir kaçının olmaması halinde malın ayıplı sayıldığını, üründe var olan ve gözle görülebilen yoklama ile tespit edilen ayıplar olduğu, yapılan inceleme sonucunda davaya konu röntgen masasının açık ayıplı imalat olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin … tarihli … E. ve … K. sayılı ilamı ile “Davanın Kabulü ile davalının Antalya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile, takibin …-TL asıl alacak üzerinden devamına, …-TL asıl alacağın %20 oranda davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği, davalı vekilinin … havale tarihli dilekçesi ile istinaf yoluna başvurulduğu, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … tarihli … E. ve … K. sayılı ; “Takibe konu edilen faturada yazılı röngen cihazı hakkında; davacı yan eser sözleşmesi kapsamında üretilen ürün bedeli olduğunu iddia etmekte; davalı yan ise ürünün ” numune ürün” ( demo üretim) olduğunu savunmaktadır. Mahkemece ürünün numune ürün olup olmadığı sunulan tüm deliller, yazışmalar, incelenerek ortaya konulması gerekmektedir. Zira; ürünün numune ürün olduğu sonucuna varılması halinde taraflar arasında akdi ilişki kurulmadığına göre, davacı ancak yaptığı numuneyi geri isteyebilir. Aynen iadesi mümkün olan numunenin bedeli istenemez (Bkz. Yargıtay … HD … T. … E. … K.). Mahkemece öncelikle bu husus değerlendirilmelidir. İhtilafa konu faturadaki ürünün “numune ürün olmadığı” yönünde sonuca gidilmesi halinde ise, artık ortada bir eser sözleşmesinin var olduğunun kabulü gerekecektir. Eser sözleşmesi ilişkisinde ayıp, yüklenicinin meydana getirip iş sahibine teslim ettiği eserde bulunan sözleşme ve fenne aykırılıklardır. Başka bir ifadeyle ayıp, sözleşme ve eklerinde kararlaştırılan ve iş sahibinin beklediği amaca göre eserde bulunması gereken bazı vasıfların bulunmaması ya da olmaması gereken bazı bozuklukların bulunması şeklinde tanımlanmaktadır. Eldeki davada uygulanması gereken 6098 sayılı TBK’nın 474- 478 maddelerindeki düzenlemelere göre, yüklenicinin ayıp nedeniyle sorumlu tutulabilmesi için, eserin teslim edilmiş olması ve teslim edilen eserin ayıplı olması, ayıbın iş sahibinden kaynaklanmamış olması, iş sahibinin eseri muayene ve ayıbı ihbar yükümlülüğünü yerine getirerek eseri açık ya da zımnen kabul etmemiş olması gerekir. Eserin ayıplı yapılması sözleşmeye aykırılık teşkil etmekte olup, ayıp, açık ve gizli olabileceği gibi maddî ve hukukî ayıp şeklinde de olabilir. Açık ayıp, eserin teslimini müteakip makul süre içinde yapılan kontrol ve muayene sonucu görülüp tespit edilecek ayıptır. Gizli ayıp ise, basit bir kontrol ve muayene ile tespit edilemeyen, eserin kullanılmaya başlanmasından sonra ortaya çıkan ayıptır. Türk Borçlar Kanununun 474/1. maddesi gereğince iş sahibinin eserin tesliminden sonra işlerin olağan akışına göre mümkün olduğunca en kısa sürede eseri gözden geçirip muayene ederek varsa açık ayıpları tespit etmek ve bu ayıpların neler olduğunu tek tek açıklamak suretiyle gecikmeksizin sözlü veya yazılı olarak yükleniciye bildirmesi gerekir. Gerek TBK’da gerekse mülga BK’da iş sahibinin muayene ve ihbar süreleri açıkça belirlenmemiş olup, işin niteliği ve olayın özelliğine, imâl edilen eserin büyüklüğü ve genişliğine göre süreler farklı olacak ve işin uzmanı bilirkişiler tarafından belirlenecektir. Muayene ve gözden geçirmeyi veya ayıbın belirlenmesini iş sahibi bizzat yapabileceği gibi, TBK’nın 474/2. maddesine göre mahkeme aracılığıyla bilirkişi raporu ile de tespit ettirmesi mümkündür. Açık ayıpta iş sahibi muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmezse, eseri kabul etmiş sayılır ve yüklenici açık ayıplarla ilgili sorumluluktan kurtulur. Ayıp hâlinde iş sahibinin hakları TBK’nın 475. (BK, m. 360) maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre iş sahibinin seçimlik hakları; eserin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı olması hâlinde sözleşmeden dönme, eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim yapılmasını isteme veya aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere eserin ücretsiz onarılmasını isteme haklarıdır. Nitekim aynı hususlara Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 22.09.2021 tarihli ve 2017/(15)6-3030 E., 2021/1077 K. sayılı kararında da değinilmiştir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu eserdeki açık ve gizli ayıpların yükleniciye bildirim şeklinin nasıl olacağına dair herhangi bir düzenleme yapılmamıştır. Ayıp ihbarının yazılı olarak yapılması ispat kolaylığı sağlar. Ancak ayıp ihbarı hukukî işlem olmayıp, hukukî işlem benzeri maddî vakıa olduğundan, Yargıtay’ın yerleşik içtihat ve uygulamalarında eser sözleşmelerinde aksi sözleşmede veya eki şartnamelerde kararlaştırılmadıkça taraflar tacir dahi olsa ayıp ihbarının her türlü delille ve bu arada tanık beyanı ile de ispatlanabileceği kabul edilmektedir. Dolayısıyla taraflar arasında eser sözleşmesinin kurulduğunun kabulü halinde uyuşmazlığın yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre inceleme yapılarak çözüme kavuşturulması gerekirken, eldeki davada uygulanma imkanı olmayan tacirler arasındaki ” satış” sözleşmesine ilişkin TTK 23. madde hükümlerine göre karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmemektedir. Ayrıca ayıp ihbarı ile ilgili delillerin sunulmasına ve toplanmasına imkan verilmeden, tarafların yazışmaları incelenmeden ve davacının faturasının davalıya tebliği araştırılmadan eksik inceleme ile hüküm verilmesi de doğru olmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının incelenmeksizin ortadan kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine,” ilamı ile Mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilerek dosya Mahkememizin 2022/753 sayılı esasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı, toplanılan deliller ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nin … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … tarihli … E. ve … K. sayılı ilamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı yan, davalı aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas numaralı ilamsız icra takibine konu olan borca davalı yanca haksız ve yersiz itiraz edildiğinden bahisle davalı yanın itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı yan ise; davaya konu numune ürün gönderimi ile birlikte imal ettirilmesi düşünülen röntgen masasının teknik çizimlerinin de davacıya teslim edildiğini, davalı tarafından tam ve sağlam üretim yapılması halinde seri üretim yaptırılarak müşterilere satış ve pazarlamasının yapılması düşünülen söz konusu demo röntgen masasının davacı tarafça taahhüt edilen tarihten yaklaşık … gün sonra teslim edildiğini, davalı şirkete teslim edilen demo ürünün yapılan kontrollerinde kullanıma elverişli halde olmadığını, tasarım ve üretiminde örnek alınması için özellikleri gönderilen numüne ürünün haiz olan ve olması gereken vasıfları taşımadığının görüldüğünü, ürünün ayıplı imalat olduğunu ürünün davacı yanca alınmasının talep edildiğini; buna rağmen fatura düzenlendiğini ve fatura kendilerine tebliğ edildiğinde ihtarname ile karşı konulduğunu, bu sebeple davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Taraflar arasında ticari ilişki kapsamında bir itiraz bulunmadığı; ancak davaya ve takibe konu edilen faturada yazılı röngen cihazı hakkında; davacı yan eser sözleşmesi kapsamında üretilen ürün bedeli olduğunu iddia ettiği; davalı yan ise ürünün “numune ürün” (demo üretim) olduğunu iddia ettiği anlaşılmıştır.
Davaya ve icra takibine konu faturaya ilişkin ürünün numune ürün olup olmadığı kapsamında yapılan incelemede; Taraflarca dosya kapsamına sunulan tüm deliller ve yazışmaların incelenmesi neticesinde; davacı şirket tarafından, davalı şirket temsilcisine gönderilen … tarihli fiyat teklifi hakkındaki mail çıktısında; “Röntgen masası için fiyat teklifimiz ektedir. Bizdeki numunenizin yarın çıkışı yapılacak” şeklinde olduğu, yine davacı şirket yetkilisi tarafından, davalı şirket yetkilisine gönderilen … tarihli mail yazışmalarında; “… bu anestezi cihazı için taşıma arabası numune olarak yapıldı. Eklemek istediğiniz noktaları paylaşmalarınızı rica ederim.” şeklinde olduğu, yine davacı şirket yetkilisi tarafından, davalı şirket yetkilisine gönderilen … tarihli mail yazışmasında ise; “… anestezi cihaz arabası tasarımı” şeklinde olduğunun belirlendiği, söz konusu mail yazışma içeriklerine tarafların herhangi bir itirazının bulunmadığı, dosya kapsamında bulunan mail yazışma içeriklerinden de anlaşılacağı üzere; takibe konu edilen faturada belirtilen röntgen cihazının numune ürün olduğunun anlaşıldığı, bu hususun davacı yanca davalı tarafa gönderilen mail içeriklerinden de anlaşılacağı üzere; davacı tarafça da açıkça belirtildiği, bu kapsamda söz konusu röntgen cihazının numune ürün olarak imal edilmesi sebebiyle taraflar arasında akdi ilişkinin kurulmadığı, bu bağlamda davacı yanın ancak yaptığı numune ürünü geri isteyebileceği, söz konusu numune ürünün bedeli talep edilemeyeceği anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş, davaya konu numune ürünün halen davalı şirket yedinde olduğu beyan edilmekle söz konusu röntgen masasının davacı yana iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davaya konu, davacı tarafça numune olarak üretilen ve davalı yana teslim edilen “Röntgen Masası”nın davacı yana iadesine,
3-Harçlar yasası uyarınca belirlenen karar harcı olan …-TL’nin, peşin alınan …-TL harçtan mahsubu bakiye …-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan …-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. Maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen … TL arabuluculuk giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)