Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/74 E. 2022/272 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/74
KARAR NO : 2022/272
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/07/2021
KARAR TARİHİ: 29/03/2022

Antalya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin …Esas – …Karar sayılı görevsizlik kararı neticesinde mahkememize tevzi olunan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı şirketin davaya 3. Kişi olan şirket hakkında başlatmış olduğu Antalya 15. İcra Dairesi’nin …esas ve …esas sayılı icra dosyaları dolayısıyla müvekkillerinin iş yerlerinde haciz işlemi uygulandığını, haciz işlemlerinin işletmenin müşterilerinin yoğunluklu olduğu bir zamanda ve müşterilerin önünde gerçekleştiğini, ortaya çıkan görüntülerin ticari işletmenin itibarını ve davacı müvekkilinin kişilik haklarını zedelediğini, müvekkili …tarafından işletmenin davaya 3. Kişi olan şirket ile bir bağlantısının olmadığını dile getirdiğini ve istihkak iddiasında bulunduğunu, istihkak iddiası sonunda Antalya 7. İcra Hukuk Mahkemesi’nin …esas ve …esas numaralı iki ayrı istihkak davası açıldığını, yargılamalar sonrasında yapılan haciz işlemlerinin haksız ve hukuksuz olduklarının tespit edildiğini, haksız ve hukuksuz haciz işlemlerinin uygulandığı dönemde işletmenin devrinin de mevcut hacizler yüzünden yapılamadığını belirterek, haksız ve hukuksuz bu haciz işlemleri dolayısıyla müvekkillerinin kişilik haklarının ve itibarlarının zedelendiğini, davacıların manevi zararlarının karşılanması gerektiğini belirterek, her bir davacı için 25.000TL toplamda 50.000,TL maddi tazminatın ve kişilik değerlerindeki azalma dolayısıyla davacı …için 50.000TL, ticari itibarın zedelenmesi dolayısıyla davacı şirket için 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000TL manevi tazminatın haksız haciz işleminin yapıldığı tarih olan 07/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Antalya 15. İcra Müdürlüğünce yapılan haciz işlemi sırasında davacının vergi levhasını sunmadığını, haciz adresinde bulunan …İnş. Telekom. Gıda Taşımacılık Temizlik İth. İhr.San. Tic. Ltd.Şti’nin ticaret sicil sorgulamasındaki adresle uyuşmadığını, kendisinin sicilde kayıtlı olan adreste değil de haciz konusu adreste işletme işlettiğini, borçlu şirketin yetkilisi ile …’nın soy isimlerinin aynı olduğunu, bu nedenle aralarında organik bağ olduğunu düşündüklerini, aynı zamanda söz konusu haciz adresinde halen borçlu şirket adına su aboneliğinin olduğunu, bu nedenle işyerinde haciz işlemi yapıldığını bu süreçte davacı tarafından yapılan istihkak iddiası sonucu açmış oldukları istihkak davaları reddedilmiş olsa bile söz konusu haksız haczin tazminat hakkı doğurmadığını belirterek, davacının açmış olduğu haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya içerisine, Antalya 7. İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas …Karar sayılı gerekçeli kararı celp edilmiş, Ticaret Sicil Müdürlüğünden davacı şirket ile dava dışı borçlu …Şans Oyunları Ltd. Şti’ nin hangi tarihte kayıt ve terkin edildikleri sorulmuş, vergi dairesinden şirketlerin vergi kayıtları getirtilmiştir.
Dava; haksız hacizden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacıların adresinde yapılan haciz işleminin haksız olup olmadığı, haksız ise davacıların maddi ve manevi zararlarının olup olmadığı hususlarına ilişkindir.
Dosyanın incelenmesinde, görevsizlik kararından sonra ve davanın açılmasından önce arabuluculuğa başvuruya ilişkin herhangi bir bilgi ve belge olmadığı anlaşılmıştır.
19/12/2018 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan 7155 sayılı “Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun” ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na 5/a maddesi eklenmiştir. Yeni düzenleme uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir.
6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir:
“3.Dava şartı olarak arabuluculuk
Madde 5/A-(1) Bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
(2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren 6 hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hallerde arabulucu tarafından en fazla 2 hafta uzatılabilir.
Madde 21 – 6102 sayılı kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.
Geçici Madde 12- (1) Bu kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ilk derece mahkemeleri ve Bölge Adliye Mahkemeleri ile Yargıtay’da görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.
Madde 23 – 6325 sayılı kanuna dördüncü bölümden sonra gelmek üzere ‘Dava Şartı Olarak Arabuluculuk’ başlığıyla beşinci bölüm ve aşağıdaki madde eklenmiş, diğer bölümler buna göre teselsül ettirilmiştir:
“Dava Şartı Olarak Arabuluculuk”
Madde 18/A-(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya son tutanağın 1 haftalık kesin süre içerisinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”
Açıklanan nedenlerle ve dosya kapsamına göre; davacı vekili tarafından davalı aleyhinde, davacıların adresinde yapılan haciz işleminin haksız olduğundan bahisle maddi ve manevi tazminat istemiyle eldeki davanın açıldığı, davanın konusunun bir miktar paranın ödenmesi istemine ilişkin olduğu, son dönemde çıkan İstinaf Mahkemesi kararlarına göre tarafların tacir olması halinde davanın ticari dava sayıldığı, davanın 18/07/2021 tarihinde açıldığı, yukarıda açıklanan ve 6102 sayılı TTK’ya eklenen 5/a maddesinin ise 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiği, bu nedenle davanın açıldığı tarih itibari ile eldeki davanın açılmasından önce arabulucuya başvurunun dava şartı olduğu ve eldeki davada bu şartın gerçekleşmediği anlaşılmakla 6102 sayılı TTK’ya eklenen 5/a maddesi, 6235 sayılı kanuna eklenen 18/a-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115. Maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-6102 sayılı TTK’ya eklenen 5/a maddesi, 6235 sayılı kanuna eklenen 18/a-2 maddesi ile HMK’nın 114/2 ve 115. Maddeleri uyarınca, dava şartı yokluğu sebebiyle davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70.-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan 2.561,63.-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan 2.480,93.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 5.100,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/03/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)