Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/714 E. 2023/310 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/714 Esas
KARAR NO : 2023/310
DAVA : Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/10/2022
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … Şirketi’nin, davalı … Şti.’nin ortağı ve tüzel kişi müdürler kurulu üyesi olarak görev yapmakta olduğunu, … AŞ’yi temsilen diğer davacı müvekkili …’in ise müdürler kurulunda tüzel kişi temsilcisi/organı sıfatıyla yer almakta olduğunu, davalı şirketin müdürler kurulu başkanı …’un … tarihli ve 10674 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nin 175. sayfasında yayınlanan ilanı ile “… şirketimizin müdürler kurulu tarafından alınan … tarihli karara istinaden … tarihinde saat …’da…” şirket merkezinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapılacağı ilan edildiğini ve bu toplantının gerçekleştirildiğini, olağanüstü genel kurul toplantısının iki numaralı gündem maddesi ile tüzel kişi müdür … A.Ş.’nin (gerçek kişi temsilcisi …) görevden alınması ve kendisine verilen tüm imza yetkilerinin iptal edilmesinin kararlaştırıldığını, esasen genel kurul toplantısının yegane amacının da bu olduğunu, davalı şirketin … tarihli genel kurulunda alınan bu kararın, aynı tarihli itiraz dilekçelerine rağmen … tarafından incelenmeksizin ve itirazları dikkate alınmayarak ayaküstü geçiştirildiğini ve davalı şirketin müracaatına binaen ticaret siciline tescil ve … ile ilan gerçekleştirildiğini, oysa davacılardan …’in, hem davalı şirketin hem de aynı yönde karar alan …’daki iki kliniğin kurucusu olduğunu, davacı …’in aynı zamanda … AŞ’nin de tek ortağı ve yönetim kurulu üyesi olduğunu, olayın esas sebebinin müdürler kurulunun üçüncü üyesi olan … ile … arasındaki husumet olduğunu, nihai hedefin davacılardan …’in kurduğu şirketler topluluğunda kalan % 9 hissesini ele geçirmek olduğunu, müvekkillerinden … ile aralarındaki zahiri boşanma ve …’ye döndükten sonra açtığı davalar sebebiyle kendisine öfkeli olan eski eşi ve halen ortağı …’in bir yandan nafaka ödemediği için müvekkili …’e karşı icra takibine girişmekte diğer taraftan da …’den hasta gönderen “mühim ortak” sıfatını diğer ortaklar üzerinde baskı unsuru olarak kullanmak suretiyle davacılardan müvekkili …’in yegane düzenli geliri olan ve müdürler kurulu üyeliğinden kaynaklanan huzur hakkına göz diktiğini, davacı müvekkili …’in son derece başarılı bir yönetici olduğunu ve müdürler kurulu üyeliğinden (dolaylı olarak) azledildiği grubun vergi rekortmeni olmasında önemli rol oynadığını belirterek, davalı … Şti’ nin, müvekkilleri davacılara haber vermeksizin aldığı müdürler kurulu kararına istinaden yapılan … tarihli genel kurulunda alınan kararların yokluğunun tespitine, …’nün kararına yaptıkları itiraz kabul edilerek, davalı şirketin …’de alınan genel kurul kararının tescil ve ilanına ilişkin işlemin iptali ile, yeni durumun … ile tekraren ilanına, her ne kadar davacılara haber verilmeksizin yapıldığı ifade edilen müdürler kurulu toplantısının yoklukla muallel olduğu hakikatini değiştirmeyecekse de, ilgililerin sorumluluğuna gidebilmeleri için, davalı şirket Müdürler Kurulu üyesi …’in Türkiye’ye giriş-çıkış tarihlerinin tespitine ve bu maksatla hususiyetle toplantı tarihi olarak gösterilen … tarihinde …’de olup olmadığının İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Göçmen Kaçakçılığı ile Mücadele ve Hudut Kapıları Daire Başkanlığı’ndan müzekkere yazılarak sorulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; şirket’in müdürler kurulu tarafından … tarihinde usulünce alınan müdürler kurulu kararı ve … tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde yayınlanan ilan uyarınca, … tarihinde saat …’da şirket merkezinde olağanüstü genel kurul toplantısı gerçekleştirileceğinin ilan edildiğini, ilanda yer alan olağanüstü genel kurul toplantısına ilişkin çağrıda, olağanüstü genel kurul toplantısı’nda görüşülecek ve karara bağlanacak gündem maddelerinin açıkça ilan edildiğini ve davacının olağanüstü genel kurul toplantısı ile işbu toplantıda görüşülecek ve karara bağlanacak gündem maddelerinin tümünden haberdar olması sağlandığını, bu kapsamda Türk Ticaret Kanunu’nun 624/2 hükmü uyarınca müdürler kurulu tarafından olağanüstü genel kurul’a ilişkin çağrı ve ilan prosedürlerinin eksiksiz ve hukuka uygun şekilde yerine getirildiğini, … ilanının, müdürler kurulu kararı’na istinaden, usulünce toplantı tarihinden … gün önce (ilan ve toplantı tarihleri hariç) …’de ilan edildiğini ve şirket’in ortağı …’ın şirket merkezine … tarihinde posta vasıtayla davet mektubu gönderildiğini, ayrıca, hiçbir kanuni zorunluluk olmamasına rağmen, şirket’in ortağı olan …’ın yetkilisi …’in de mernis’te kayıtlı yasal ikamet adresine … tarihinde davet mektubu gönderildiğini, davacı tarafın kendi dava dilekçesinde ifade etmekte olduğu 20.10.2022 tarihli ihtarname ile olağanüstü genel kurul toplantısı’ndan haberdar olduğunu açıkça ikrar ettiğini, ancak, davacının işbu olağanüstü genel kurul toplantısı’na özgür iradesi ile katılım sağlamamış olup, toplantı gündeminde yer alan konulara ilişkin olarak görüşlerini bildirmediğini ve muhalefet şerhlerini koymadığını, müdürler kurulu kararı’nda açıkça ilan edilen gündemin 2. maddesi’nde, şirket’in ilgili tarihteki tüzel kişi müdürü …’ın müdürlük görevinden alınmasının görüşülmesi ve karara bağlanmasının yer aldığını, nitekim açıklandığı üzere olağanüstü genel kurul toplantısı belirtilen tarihte usulüne uygun şekilde gerçekleştirildiğini, ttk kapsamındaki nisaplar sağlanarak ilgili kararın alındığını, bu kararın da yine usulüne uygun şekilde Antalya Ticaret Sicili Müdürlüğü nezdinde tescil ve ilan ettirildiğini, olağanüstü genel kurul kararı’nın ilgili sicil müdürlüğü nezdinde tescil ve ilan edilmesinin dahi başlı başına kararın hukuka ve usule uygun olduğunu gösterir nitelikte olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; davalı Davalı … Şti’nin, … tarihli genel kurulunda alınan kararların yokluğunun tespitine ilişkindir.
Davalı vekili … tarihli dilekçesi ile açılan davayı kabul ettiklerini beyan etmiş ve vekaletnamesi incelendiğinde davayı kabul yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Limited şirketlerde genel kurulun toplanmasına ilişkin hükümler TTK 617.maddesinde düzenlenmiş olup, maddenin 3.fıkrası;” Toplantıya çağrı, azlığın çağrı ve öneri hakkı, gündem, öneriler, çağrısız genel kurul, hazırlık önlemleri, tutanak, yetkisiz katılma konularında anonim şirketlere ilişkin hükümler, Bakanlık temsilcisine ilişkin olanlar hariç, kıyas yoluyla uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Bu maddenin atfı ile anonim şirketlerde yönetim kurulu toplantılarını düzenleyen TTK 390.maddesi incelendiğinde; maddenin 4. fıkrasının “üyelerden hiçbiri toplantı yapılması isteminde bulunmadığı takdirde, yönetim kurulu kararları, kurul üyelerinden birinin belirli bir konuda yaptığı, karar şeklinde yazılmış önerisine, en az üye tam sayısının çoğunluğunun yazılı onayı alınmak suretiyle de verilebilir. Aynı önerinin tüm yönetim kurulu üyelerine yapılmış olması bu yolla alınacak kararın geçerlilik şartıdır. Onayların aynı kâğıtta bulunması şart değildir; ancak onay imzalarının bulunduğu kâğıtların tümünün yönetim kurulu karar defterine yapıştırılması veya kabul  edenlerin imzalarını içeren bir karara dönüştürülüp karar defterine geçirilmesi kararın geçerliliği için gereklidir.” şeklinde düzenlendiği görülmektedir.
Kurucu unsuru eksik olan bir işlem, varlık kazanamaz ve yoktur. Hukuki işlemlerin ortak kurucu unsuru “irade beyanı”dır. Yokluk bir işlemin kurucu unsurunun bulunup bulunmaması ile ilgilidir.Yokluk halinde alınan kararlar hiçbir hüküm ve sonuç doğurmaz. Yokluğun tespiti talebi herhangi bir süreye tabi değildir. Ancak karardaki sakatlığı öğrenmesine rağmen uzun bir süre suskun kalıp dava açmayan ilgililerin TMK.md.2 uyarınca dava haklarının düştüğü iyi niyet kuralı çerçevesinde kabul edilir. Yokluk, genel kurul kararının içeriği değil, meydana gelişi ile ilgilidir. Buna göre;
-Yetkisiz kişilerce yapılan çağrı ile toplanan genel kurulda alınan kararlar,
-Çağrının kanunda ve esas sözleşmede belirtilen usule uygun olarak yapılmaması sonucu toplanan genel kurulda alınan kararlar,
– Alınmadığı halde alınmış gibi gösterilen genel kurul kararları,
-Bakanlık temsilcisinin bulunması zorunlu olan ancak temsilci olmaksızın yapılan genel kurul toplantılarda alınan kararlar,
-Çağrısız genel kurul toplantısında ise TTK m.416 uyarınca tüm pay sahipleri veya temsilcilerinin hazır bulunmadığı veya toplantıya ve karar alınmasına itiraz etmiş olmalarına karşın alınan genel kurul kararları,
-Toplantı ve karar yeter sayılarına uyulmaksızın alınan kararların yok hükmünde olduğu belirtilmektedir. (Kırca İ./ Şehirali Çelik F.H./Manavgat Ç.: Anonim Şirketler Hukuku C.2, Ankara 2016)
Toplanan deliller ve tüm dosya mündericatının tetkikinden; müdürler kurulu üyesi davacının yapılan müdürler kurulu toplantısına davet edilmediği, kendisine toplantıya ilişkin öneride bulunulmadığı, dolayısı ile müdürler kurulunun devredilemez yetkilerinden olan genel kurulu toplantıya çağırma yetkisinin davacının bulunmadığı müdürler kurulu toplantısında alındığı, usulüne uygun toplantı yapılmadan alınan müdürler kurulu kararının yetkisiz kişilerce yapılmış çağrı niteliğinde olduğu, sonuç olarak geçerli bir müdürler kurulu kararına dayanmayan çağrı ile yapılan genel kurul kararlarının yok hükmünde olduğu davalının davayı da kabul ettiği de gözönüne alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. (Yargıtay 11.HD.nin 2015/11756 E-2016/8994 K, 2017/1630 E-2017/4858 K sayılı emsal kararları)
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile
Davalı şirketin … tarihli genel kurulda alınan kararların yok hükmünde olduğunun tespitine,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
Karar kesinleştiğinde karardan bir örneğin Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
2-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan … TL harcın mahsubu ile bakiye … TL harcın davalıdan tahsili ile hazine adına gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinden davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
4-Davacılar vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 23/05/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır