Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/615 E. 2022/639 K. 23.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/615 Esas
KARAR NO : 2022/639
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 19/09/2022
KARAR TARİHİ : 23/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Afyonkarahisar İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında dava dışı … Şirketinden alacaklı olduğunu, Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında dava dışı borçlunun; Afyonkarahisar ilinde bulunan taşınmazları, Afyonkarahisar … Dairesinin … Talimat dosyasında … tarihinde açık artırma ile satıldığını, iki taşınmazın toplam satış bedelinin … TL olduğunu ancak tebligat masrafları düşüldükten sonra kalan … TL için Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında sıra cetveli ve derece kararı oluşturularak taraflarına tebliğ edildiğini, bu sıra ve derece kararına göre … TL’ nin Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına ödenmesine, kalan … TL’ nin Afyonkarahisar İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına ödenmesine karar verildiğini, müvekkili şirket alacağının ise 4. Sırada gösterildiğini, Afyonkarahisar … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyası üzerinden dava dışı borçlu adına ihtiyati haciz kararı alındığını, alınan ihtiyati haciz kararının Afyonkarahisar İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine sunulduğunu, … tarihi itibariyle satışa konu edilen taşınmazlara ihtiyati haciz konulduğunu, icra dosyasında borçluya ödeme emrinin … tarihi itibariyle tebligata çıkartıldığını, tebligat borçluya ulaşmadan borçlunun icra dosyasından haberdar olduğunu, icra dairesine gelerek … tarihi itibariyle “tarafına verilen sürelerden feragat ettiğini, borçlu beyanı doğrultusunda kesin haciz talebinde bulunmak üzere icra dairesine talep evrakı gönderildiğin, talep evrakının … tarihinde incelenip, karar tensip tutanağı doğrultusunda “dosyanın arşivden çıkartılmasına, borçlunun takibin kesinleştirilmesine ilişkin dilekçesinin sisteme taranmasına akabinde karar verilmek üzere dosyanın görevli … teslimine” karar verildiğini, … tarihinde tutulan karar tensip tutanağı ile “alacaklı vekilinin … tarihli haciz ve sorgu talebi dosyaya alındı takibin dosyada alınan kararlar ve yapılan işlemler gereğince talepte adı geçen borçlu yönünden kesinleştiği anlaşıldı” şeklinde karar verildiğini, icra dosyasında ödeme emri tebliğe çıkartılan borçlu icra dosyasından haberdar olup; icra dairesine gelerek tarafına verilen tüm sürelerden feragat ettiğin, ve takibin … tarihi itibariyle kesinleştiğini, bu doğrultuda da icra müdürlüğü tarafından yukarıda gösterilen karar tensip tutanakları doğrultusunda icra dosyasının kesinleştiğinin açık olduğunu, ancak tutulan sıra cetveli incelendiğinde takibin kesinleşme tarihi olarak … tarihi gösterildiğini, icra müdürlüğü tarafından tutulan sıra cetvelinde kendi karar tensip tutanakları yok sayılarak ödeme emrinin tebliğ tarihine bakılıp, borçlunun sürelerden feragat beyanının hiçe sayıldığını, bu sebeple … tarihi itibariyle kesinleşen takip ve haciz doğrultusunda rehinden sonra 2. sırada olmaları gerekirken yapılan sıra cetveline göre 4. sırada olmalarının açıkça yasaya aykırı olduğunu, bu sebeple tutulan sıra cetvelinin hatalı olduğunu, ayrıca davalı tarafın alacaklı olarak bulunduğu icra dosyasında borçluya gönderilen ödeme emri de usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, bu sebeple de davalı alacaklının takibinin kesinleşmediğini, müvekkilinin ilk sırada bulunması gereken sıra cetveline bu yönüyle de itiraz ettiklerini, mahkeme aksi kanaatte olur ise diğer itirazlarının değerlendirilmesi gerektiğini, davalı tarafın Afyonkarahisar İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında alacağı bulunan … Şirketi alacağı muvazaalı olup, borçlunun; alacaklılarından mal kaçırma amacıyla yapılmış danışıklı takip olduğu kanaatinde olduklarını, davalı tarafın icra dosyasındaki alacağının bonoya dayalı olup; taraflarca her zaman düzenlenmesi mümkün olan bir belge olduğunu, davalı şirket ile dava dışı borçlu … Şirketi’nin aynı iş kolunda, aynı ilde faaliyette bulunan şirketler olduklarını, ayrıca dava dışı borçlu şirket yetkilisi ile davalı şirket yetkilisinin arkadaş olduklarını, iki şirket yetkilisinin müvekkil şirket müdürü ile görüşmeye ofislerine de beraber geldiklerini, öncelikli olarak Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında hatalı olarak hazırlanan sıra cetvelinin iptaline, müvekkilinin sıra cetvelinde ikinci sıraya alınmasına, mahkeme aksi kanaate olur ise muvazaalı alacak nedeniyle Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan sıra cetvelinde ikinci sırada yer alan davalı şirketin muvazaalı işleminin tespiti ile davalı şirketin sıra cetvelindeki ikinci sırasının iptaline, müvekkilinin ikinci sıraya alınmasına, müvekkili şirketin alacaklı olduğu Afyonkarahisar İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına asıl alacak ve ferileri oranında pay ayrılmasına, ayrılan payın davacının alacaklı olduğu icra dosyasına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; İcra İflas Kanunun 142.maddesinde düzenlenen cetvele itiraz davasıdır.
Davanın niteliği itibarı ile öncelikle mahkemenin görevi ile ilgili dava şartının irdelenmesi uygun görülmüştür.
İİK 142. maddesinde, cetvel suretinin tebliğinden yedi gün içinde her alacaklının takibin icra edildiği mahal mahkemesinde alakadarlar aleyhine dava etmek sureti ile cetvel mündericatına itiraz edilebileceği, itirazın alacağın esas ve miktarına taalluk etmeyip yalnız sıraya dairse şikayet yoluyla icra mahkemesine arzolunacağına yer verilmiştir. Bu hükümde belirtilen mahal mahkemesinin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK ‘nın 235/1.maddesinde ki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları gibi ticaret mahkemelerinin görevli olduğu yolunda açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemelerin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekecektir. (Emsal, Yargıtay 23.HD’nin 2014/4622 Esas, 2015/3802 Karar,15.05.2015 tarihli, 04.06.2013 tarih,3440 Esas, 3763 karar sayılı ilamlarında belirtildiği üzere).
Somut davada, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi, uyuşmazlık davalının bildirmiş olduğu alacak miktarının gerçek bir alacak olup olmadığına ilişkindir. 01.10.2011 tarihinden sonra açılan sıra cetveline itiraz davaları için görevli mahkeme, alacağın sıra cetveline göre düşen hissesinin miktarına bakılmaksızın HMK 2/1. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.
6100 sayılı HMK ‘nun 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu düzenlenmiş, aynı yasanın 114. maddesinde ise, mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. 115. maddede, dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece re’sen araştırılacağına yer verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle; davanın ticari nitelikte bulunmadığı, dava tarihi itibarıyla Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu gözetilerek, 6100 sayılı HMK 114. maddede sayılan mahkemenin görevli olması ile ilişkili dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1. Davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c ve 115. maddeleri gereğince usulden REDDİNE,
2. Davacı ve/veya davalıdan herhangi birinin talebi halinde dava dosyasının görevli ve yetkili Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık hak düşürücü süre içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli ve yetkili Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 331/2 maddesi gereğince; görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini (yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücreti) ödemeye mahkum edeceğine,
5. Davacı ve davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve istek halinde görevli mahkemede tevzi edilecek dosyaya aktarılmasına, dava dosyasının görevli mahkemeye süresi içinde gönderilmesinin talep edilmemesi halinde, bakiye gider avansının istek halinde yatıran davacıya iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK 345. maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 23/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır