Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/610 E. 2023/131 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/610
KARAR NO : 2023/131
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/09/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında imzalanan … tarihli protokol uyarınca ; müvekkili …, alacaklı olduğu Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. (Antalya … İcra Dairesi … E.) sayılı dosyasındaki borçlular … ve … yönünden dosya alacağından vazgeçerek, takibe sadece diğer borçlu … yönünden devam edeceğini taahhüt ettiğini, buna karşılık, … ve …’ ın da, müvekkilinden alacaklı olduğu Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. (Antalya … İcra Dairesi … E.) sayılı dosyasında borçlu olan müvekkili …’nin, dosya alacağı yönünden ibra ettiklerini, Müvekkili şirketin taraflar arasında yapılan Anlaşma Protokol’ünde belirtilen vaki taahhüdüne uygun davranarak, protokolün tanzim ve imza tarihi olan … tarihinden itibaren Antalya … İcra Dairesi … E. sayılı dosyasında herhangi bir işlem yapmadığını, ancak davalı …’ nın Anlaşma Protokol’ünde belirtilen vaki taahhüdüne aykırı davranarak; Antalya … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında müvekkil aleyhine icrai işlemlere devam ettiğini, müvekkilin banka hesaplarına haciz işlemleri uygulandığını, müvekkilden belirli bir tutarda tahsilat yapıldığını, işbu işlemlere halen aktif olarak devam edilmekte olduğunu beyanla mahkemece takdir edilecek miktarda teminat karşılığında, haksız ve kötü niyetli olarak yapılan takibinin dava sonuçlanıp hüküm kesinleşinceye kadar tedbiren durdurulması ve gerçekleştirilen hacizlerin fekki yönünde ve / veya icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, müvekkilin, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. ( Antalya … İcra Dairesi … E.) sayılı dosyasında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile davacı … arasında akdedilen sözleşme uyarınca dairelerin alçı, boya ve diğer benzer izolasyon ve imalat işlemleri karşılığı sözleşme imzalandığını, müvekkilinin alacağı olan bedelin ödenmemesi üzerine kooperatife karşı Antalya … İcra Dairesi … Esas (Genel İcra Dairesi …) sayılı dosyası ile takibe girişildiğini, davacının Antalya … İcra Dairesi … Esas (Genel İcra Dairesi …) sayılı dosyasındaki borcunu kabul etmiş olduğundan, işbu davayı açmakta herhangi bir hukuki yararı bulunmadığını, davacı …, dava dilekçesinde bahsetmiş olduğu protokolün gereklerine uymadığını, kooperatifin alacaklı olduğu Antalya … İcra Dairesi … E. (Genel İcra Dairesi …) sayılı dosyasında müvekkili …, … ve … ile borçlu olduğunu, kooperatifin mükerrer bir şekilde …’dan işbu takipteki tüm alacağını tahsil ettiğini, ardından … tarafından kooperatife yapmış olduğu ödeme nedeniyle müvekkili ve diğer borçlu …’a Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile rücuen tazminat davası yönelttiğini, işbu davanın derdest olup şuan istinaf aşamasında olduğunu, kooperatifin dava konusu ettiği protokole aykırı bir şekilde alacağını tahsil etmiş olduğunu ancak müvekkilinin kooperatiften alacağını tahsil edemediğini beyanla davanın reddine, davacının %20′ den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava menfi tespit davasıdır.
Davacının Antalya … icra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olup olmadığı, taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan … tarihli anlaşma protokolüne tarafların uyup uymadığı hususu taraflar arasında ihtilaflıdır.
Dosya içerisine, Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı, Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyalarının suretleri celp edilmiş, davalının tacir olup olmadığı hususlarında Vergi Dairesine, Esnaf Ve Sanatkarlar Odasına, Ticaret ve Sanayi Odasına müzekkereler yazılmıştır.
Kurumlardan gelen müzekkere cevaplarında davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişiklik yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalının tacir olmadığı, bu durumda mahkememizin görevli olmadığı, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.mad.uyarınca usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nın 331/2. Maddesi gereğince görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/02/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)