Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/601 E. 2022/737 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/601
KARAR NO : 2022/737
DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/11/2022

Davacının açmış olduğu Menfi Tespit davasında Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi … E- … K. Sayılı hükmü ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan dolayı görevsizlik kararı verilmiş, söz konusu görevsizlik kararının istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi …Hukuk Dairesi … E. … K. Sayılı ilamı ile görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmesi üzerine mahkememize tevzi edilen Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı alacaklı tarafından senetten kaynaklı alacak nedeniyle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden dava dışı borçlu … hakkında icra takibi başlatıldığını, bu icra dosyasının daha sonra Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas numarasını aldığını, icra dosyasında bulunan … tarihli haciz tutanağında müvekkili tarafından icra kefili olarak dava dışı … lehine kefalet sözleşmesi olarak hukuken geçersiz bir evrak imzalandığını, Türk Borçlar Kanunu’nun 583. Maddesinde belirtilen şekil şartlarına uyulmadan yapılan kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunu, dosyada yer alan icra kefalet sözleşmesinde, müvekkilinin icra kefili olarak sorumlu olduğunun azami miktar gösterilmediği gibi kefalet sözleşmesi müvekkilinin el yazısı ürünü olmadığını, davalı tarafın icra takibi nedeniyle müvekkilinin devamlı olarak haciz tehdit ve baskısı altında tuttuğunu, müvekkilinin maliki olduğu … İli … İlçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmazın satış işlemlerine başlandığını, TBK.’nın 583 ve 584. maddeleri uyarınca icra kefaletinin geçersizliği nedeniyle müvekkilinin icra dosyasında borçlu olmadığının yaklaşık olarak ispat edildiğini, bu nedenle icra takibinin tedbiren durdurulmasını, davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davanın kabul edildiğini ancak aleyhlerine kötü niyet tazminatına ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini talep ettiği görüldü.
Dava; menfi tespit davasıdır.
Davacı özetle; Antalya … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas (eski esas: Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas) sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Şti tarafından borçlular … ve … aleyhine, … tarihli …-TL bedelli ve … tarihli …-TL bedelli bonolara istinaden; …-TL asıl alacak, …-TL faiz, …-TL komisyon olmak üzere toplam …-TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık %… faizi ile birlikte tahsili için icra takibine girişildiği, … tarihli haciz tutanağı içeriğine göre davalı …’ nun icra kefili olması nedeniyle icra takibine davalı aleyhine de devam edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili … tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini, kötü niyet tazminatının reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden müvekkilinin sorumlu tutulmamasına karar verilmesini beyan ettiği anlaşılmıştır.
6100 Sayılı HMK’nın Davaya Son Veren Taraf İşlemleri başlığı altında 307 ve devamı maddelerinde davadan feragat, davayı kabul sulh düzenlenmiştir.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Kabul ise davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Ayrıca kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.
Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.
Kabul beyanında bulunan taraf davada yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir.
492 sayılı Harçlar Kanunu 22. Maddesine göre, davadan feragat ya da davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. maddesinde de davanın konusuz kalması, kabul, feragat ve sulh veya herhangi bir nedenle anlaşmazlığın ön inceleme tutanağının imzalanmasından önce giderilmesi halinde tarife hükümleriyle belirlenen vekalet ücretinin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur, düzenlemesine yer verildiği görülmektedir.
Taraf beyanları ve yukarıda anılan kanun hükümleri kapsamında dosya incelenmiş, davalının açılan davayı kabul ettiği görülmüş, bu şekilde davayı kabulün yargılamaya son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemlerinden olduğu anlaşılmış ve kabul doğrultusunda hüküm kurulmuştur.
Yargılama giderleri değerlendirilirken; dava tarihinden önce davalının davacı aleyhine de yürüttüğü icra takibinin derdest olması ve böylelikle davalının dava açılmasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı davalı aleyhine yargılama giderlerine hükmolunmuştur.
Davacının icra kefili olarak imza attığı … tarihli haciz tutanağı incelendiğinde; kefilin sorumlu olduğu azami miktarın yazılı olmadığı anlaşılmış ve ancak icra kefaletine ilişkin haciz tutanağında davalı veya vekilinin imzasının bulunmadığı, davalı ile icra dosyasındaki borçlulardan …’ nun imzasının bulunduğu görülmüş, icra kefaletnamesine ilişkin haciz tutanağının görevli icra memuru tarafından düzenlenmiş olması ve belirtildiği gibi haciz tutanağında davalının veya vekilinin imzasının bulunmaması da dikkate alınarak, davalının kötü niyetle hareket ettiği değerlendirilmediğinden davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmemiş, gerekçeli karar yazılırken; duruşma tutanağındaki karardaki hüküm kısmında “Davacının Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine” yazılacağı yerde, sehven “Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının tespitine” yazıldığının farkına varılmıştır
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalının açılan davayı kabul etmesi nedeniyle HMK’ nın 308 ve devamı maddeleri gereği davanın KABULÜNE,
-Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından dolayı borçlu olmadığının TESPİTİNE ,
-Şartları oluşmadığından kötü niyet tazminatı takdirine YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 1/3 oranında belirlenen …-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere ve harç olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.08/11/2022

Katip …
E- imzalı

Hakim …
E- imzalı