Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/580 E. 2023/638 K. 16.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/580 Esas
KARAR NO : 2023/638
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2022
KARAR TARİHİ : 16/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı, müvekkilinin davalıdan alacak bakiyesi olan … TL ödenmediğinden, bu alacağın tahsili zımnında Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine, borçlu tarafından “Borca ve Yetkiye” itiraz edilmiş olmakla, İcra Müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğunu, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğinden, dava ve takip işlemlerine devam edilebilmesi bakımından arabuluculuk başvurusu yapıldığını ancak davalı tarafın anlaşmaya yanaşmamış olduğundan hiç bir netice alınamadığını, takip ve davaya konu alacağın kaynağını teşkil eden mal/hizmetlerin tesliminin davalı tarafa tam ve eksiksiz olarak gerçekleştirildiğini, davalının gerek faturalara ve gerekse teslim edilen mallara ilişkin herhangi bir itirazı ve iadesi olmadığını, taraflar arasında akdedilmiş olan … sözleşmesi ile tarafların hak ve yükümlülüklerinin yazılı olarak belirlendiğini, müvekkili şirketin sözleşme ile belirlenmiş olan yükümlülüklerini tam eksiksiz olarak yerine getirdiği halde davalının sürekli olarak sözleşme şartlarını ihlal ettiğini, sözlü ve yazılı uyarıları dikkate almadığını, sözleşme hükümlerine aykırı hareket etmeye devam etmiş olmasına rağmen, gerçek dışı asılsız ithamlarla, müvekkili şirkete ihtarname keşide etme yolunu tercih ettiğini, davalının itirazlarının, müvekkilinin haklı ve meşru alacağını geciktirmeye yönelik olduğunu belirterek, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyeti ile haksız ve hukuka aykırı itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında … Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmenin 4. maddesi uyarınca satıcı, alıcının en az 2 iş günü önceden talebini bildirmesi üzerine sevkiyata başlayacağını, madde 5.1 uyarınca satıcının temin edemediği ürünleri başka bir firmadan temin ederek alıcıya sözleşme fiyatı ile satmayı taahhüt ettiğini, madde 9 uyarınca sözleşmeyi fesih eden tarafın diğerine sözleşme bedelinin %10’u kadar cezai şart ödemeyi kabul ettiğini, madde 11.7 uyarınca satıcının, alıcının döküm aksamalarından doğan zararını karşılaması gerekmekte olduğunu, madde 11.8 uyarınca taahhüdün yerine getirilmemesi halinde %10 cezai şart ödenmesi gerektiğini, davacının bu sözleşme ile üstlendiği edimlerini sözleşme ile belirlenen fiyatın ucuz kaldığı gerekçesi ile yerine getirmediğini, davacının beton temin programına uymadığını, pompa arızası ve pompacı hastalığı gibi sebepler ileri sürülerek edimlerini yerine getirmediğini, taraflarca mutabık kalınan saat ve günlerde beton dökümünün davacı tarafından ısrar ile yapılmadığı gibi son dakikada iptal işlemlerinin dahi yapıldığını, davacının bu eylemleri sebebi ile müvekkilinin adeta kasıtlı olarak daha yüksek bedel ile piyasadan mal satın almaya zorlandığını, davacının imzaladığı Sözleşme ve Protokol birim fiyatları ile malzeme satmaktan imtina ettiğini, bu kapsamda davacının Sözleşme ve Protokolde belirlenen fiyatların arkasında ahde vefa ilkesi uyarınca basiretli bir tacir gibi durmadığını, müvekkilinin …’ye verilen iş programına uymak zorunluluğu olduğundan bir kısım malzemeleri davacı yerine dışarıdan temin edilmek zorunda kalındığını, davacının protokol ile antat kalınan birim fiyatlar ile malzeme temin etmemesi sebebi ile müvekkilinin toplam …-TL + …-TL %18 KDV = …-TL faturada belirtilen zararı oluştuğunu belirterek, davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava: Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali mahiyetindedir.
Her ne kadar davalı tarafça icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ise de; Davacının alacağının para alacağına ilişkin olması ve TBK’nın 89/1 maddesine göre para alacaklarında alacaklının ikametgah mahkemesi de yetkili olduğundan bunun yanında taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 12.maddesinde de Antalya mahkemeleri münhasıran yetkili kılındığından icra dairesinin yetkili olduğu anlaşılmış ve davanın esasının incelenmesine geçilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen … sözleşmesi başlıklı protokol incelendiğinde … maddesi uyarınca satıcı, alıcının en az 2 iş günü önceden talebini bildirmesi üzerine sevkiyata başlayacağı, madde 5.1 uyarınca satıcının temin edemediği ürünleri başka bir firmadan temin ederek alıcıya sözleşme fiyatı ile satmayı taahhüt ettiği, madde … uyarınca sözleşmeyi fesih eden tarafın diğerine sözleşme bedelinin %10’u kadar cezai şart ödemeyi kabul ettiği, madde 11.7 uyarınca satıcının, alıcının döküm aksamalarından doğan zararını karşılaması gerekmekte olduğu, madde 11.8 uyarınca taahhüdün yerine getirilmemesi halinde %10 cezai şart ödenmesi gerektiği düzenlenmiştir. Sözleşmede yer alan hükümler birlikte değerlendirildiğinde anlık ifanın söz konusu olmadığı dolayıyla davacının sözleşme gereğince yüklendiği edimleri ifa ettiğini ispatlaması gerekmektedir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor sunan bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda; davacı tarafın ticari defterlerine göre, davacı şirketin davalı şirkete mal satılması şeklinde taraflar arasında ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu ticari ilişki gereğince davacı şirketin davalı şirket adına düzenlediği ve davalı adına borç kaydettiği faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacının bakiye …-TL tutarında davalı taraftan alacağının kayıtlı olduğu yönünde görüş ve mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaparak rapor sunan bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda; davalı tarafından kesilen … TL yansıtma faturasından sonra davalı alacaklı olduğu … TL tutarı 159-verilen avanslara yazarak kayıtlarını oluşturduğu, davalı … Aş’nin defter kayıtlarında davacıya kestiği …-TL’lik yansıtma faturasından dolayı davacının alacaklı gözükmemekte olduğu yönünde görüş ve mütalaada bulunulduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli ek raporda; Tarafların ticari defterlerinde, ihtilaf konusu olan davalı şirketin davacı adına düzenlediği … tarihli … sıra nolu …-TL. bedelli faturası gibi, davalı şirketin davacı adına düzenlediği … tarihli … nolu …-TL, … tarihli … nolu …-TL bedelli iade faturalarının davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, bu iade faturalarına davacının bir itirazının olmadığının görüldüğü,
Bu durumda, davalı şirketin davacı adına düzenlediği … tarihli … sıra nolu …-TL. bedelli fiyat farkı faturasının; kabul edilmesi durumunda, davalının davacı tarafa bir borcunun olmadığı, aksine davalının davacı taraftan … TL tutarında alacaklı olduğu, kabul edilmemesi durumunda, davacının bakiye …-TL tutarında davalı taraftan alacağının olduğu yönünde görüş ve kanaatte bulunulmuştur.
Davacı tarafça her ne kadar ticari defterlerinde davalıdan … TL alacaklı olduğu belirtilmişse de; Davalı şirket tarafından … tarihli … sıra nolu …-TL. bedelli fiyat farkı faturasının davacı tarafça kabul edilerek ticari defterlerinde işlendiği bu durumda davacının fatura içeriğini kabul etmiş olması karşısında davalıdan alacaklı olmadığı anlaşılmakla davanın reddine, davacının alacağını ispat edememiş olması kötüniyetli takip yaptığını göstermeyeceği gibi aksi durum da davalı tarafça ispat edilemediğinden davalının tazminat isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
-Şartları oluşmadığın davalı lehine icra tazminatı takdirine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcının peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan …-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan posta ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam …-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
5-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
7-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davacıdan alınarak Hazineye gelir KAYDINA,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır