Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/570 E. 2023/208 K. 05.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/570
KARAR NO : 2023/208
DAVA : İade-i Muhakeme
DAVA TARİHİ : 20/07/2011
KARAR TARİHİ : 05/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Yargılamanın iadesini talep eden tarafça sunulan dava dilekçesinde özetle; üyesi olduğu davalı … tarafından aleyhine açılan kötü niyetli alacak davasının şaibeli bir şekilde görüldüğünü ve Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. ve … K. sayılı dosyasında karara bağlandığını, davalı … vekili Av. …’ın alacak konusunda hileye başvurduğunu ve yargılama esnasında mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişi raporunun da daha sonra hakkında rüşvet suçundan dolayı soruşturma açılan bilirkişi tarafından kasten yanlış ve aleyhine hazırlandığını, davalı vekilinin ” kooperatifin … tarihli genel kurulunda aidat ödemekle yükümlü … ortağın bakiye kesin maliyet olarak …-Euro ödeme yapmasına karar verildiğini, diğer ortakların da bu ödemelerini kooperatife yaptıklarını iddia ettiğini,” hakkında rüşvet iddiaları bulunan bilirkişinin de davalı … vekilinin iddiaları doğrultusunda … Euro tutarındaki ödemelerin … ortak tarafından kooperatife ödendiğini rapor ettiğini, davalı … ile halen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinde devam eden … E. sayılı dosyasında kooperatifi temsil eden Av. … sunduğu cevap dilekçesinde; kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısından sonra yönetim kurulunun … tarihli 116/a sayılı kararından bahisle kooperatifçe ortaklardan … Euro tutarında bir tahsilat yapılmadığını itiraf ettiğini, bunun dışında yapılan araştırmalar sonucunda tüm kooperatif işlerinin Av. … tarafından yürütüldüğünü ve manipülasyon yaptığını, kooperatif kayıtlarını tebdil ve tağyir edildiğini tespit ettiğini bildirerek hile nedeniyle yargılamanın iadesi talebinin kabulünü, telafisi imkansız zararlar doğmaması için dava konusu alacağa ilişkin Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas nolu dosyasında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, alacağa ilişkin Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında yapılan yargılamada hukuka aykırı olduğu kabul edilen temlik kararının iptaline, yargılamanın yenilenmesi kararı verilerek tekrar yargılamaya başlanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, Mahkememizin … E. ve … K. sayılı dava dosyasında hile hukuksal sebebine ilişkin yargılamanın yenilenmesi talebine ilişkindir.
Mahkememizin … E. ve … K. sayılı dava dosyasının incelenmesinde; davacının …, davalının …, davanın alacak davası olduğu, … tarihli karar ile; “Davanın Kabulü İle; …-Euro karşılığı …-TL asıl alacak ve …-Euro karşılığı …-TL temerrüd faizi olmak üzere toplam …-Euro karşılığı …-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, …-TL asıl alacağa, dava tarihinden itibaren, TBK’nun 120. maddesi gereğince belirlenecek yasal temerrüt faizi oranını geçmemek üzere, Genel Kurul toplantılarında Türk lirası için belirlenen akdi tememerrüt faizi uygulanmasına,” karar verildiği, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih … E. … K. sayılı ilamı ile “…kararın gerekçesi kısmen değiştirilerek ve hüküm fıkrasının … numaralı bendindeki ” …-TL’nin” ibaresinden hemen sonra gelecek şekilde; “Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, kararın … tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Kural olarak, bir uyuşmazlık karara bağlanıp verilen hüküm kesinleştikten sonra aynı taraflar arasında, aynı konuda ve aynı dava sebebine dayanılarak yeni bir dava açılamamaktadır. Zira bir kararın kesinleşmesinde sonra uyuşmazlığın bütün bir gelecek için değişmeksizin çözümlendiği ve bu nedenle aynı uyuşmazlığın tekrar mahkeme önüne getirilmemesi gerektiği kabul edilmelidir. Gerçekten de aksi yöndeki bir kabul, yargı kararlarının bağlayıcılığını ortadan kaldırarak, hukuki barışın teminine imkân vermeyecek ve bu nedenle yargıya duyulan güven sarsılacaktır. Ancak kanun yollarından geçerek (veya geçmeksizin) kesinleşen ve kanunda açıkça belirtilen bazı ağır hatalar nedeniyle kesin hükmün tekrara gözden geçirilmesine ve aynı dava hakkında yeni bir hüküm verilmesine istisnai olarak izin verilmektedir. Bu kurum 1086 sayılı mülga Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HUMK) “iade-i muhakeme”, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda (HMK) ise, “yargılamanın iadesi” şeklinde adlandırılmıştır (HUMK m. 445-454; HMK m. 374 – 381).
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 375. maddesi şöyledir; “(1) Aşağıdaki sebeplere dayanılarak yargılamanın iadesi talep edilebilir: a) Mahkemenin kanuna uygun olarak teşekkül etmemiş olması. b) Davaya bakması yasak olan yahut hakkındaki ret talebi, merciince kesin olarak kabul edilen hâkimin karar vermiş veya karara katılmış bulunması. c) Vekil veya temsilci olmayan kimselerin huzuruyla davanın görülmüş ve karara bağlanmış olması. ç) Yargılama sırasında, aleyhine hüküm verilen tarafın elinde olmayan nedenlerle elde edilemeyen bir belgenin, kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması. d) Karara esas alınan senedin sahteliğine karar verilmiş veya senedin sahte olduğunun mahkeme veya resmî makam önünde ikrar edilmiş olması. e) İfadesi karara esas alınan tanığın, karardan sonra yalan tanıklık yaptığının sabit olması. f) Bilirkişi veya tercümanın, hükme esas alınan husus hakkında kasten gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun sabit olması. g) Lehine karar verilen tarafın, karara esas alınan yemini yalan yere ettiğinin, ikrar veya yazılı delille sabit olması. ğ) Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması. h) Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması. ı) Bir dava sonunda verilen hükmün kesinleşmesinden sonra tarafları, konusu ve sebebi aynı olan ikinci davada, öncekine aykırı bir hüküm verilmiş ve bu hükmün de kesinleşmiş olması. i) Kararın, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmiş olması.
(2) Birinci fıkranın (e), (f) ve (g) bentlerindeki hâllerde yargılamanın iadesinin istenebilmesi, bu sebeplerin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyet kararı ile belirlenmiş olması şartına bağlıdır. Delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya mahkûmiyet kararı verilememiş ise ceza mahkemesi kararı aranmaz. Bu takdirde dayanılan yargılamanın iadesi sebebinin, yargılamanın iadesi davasında öncelikle ispat edilmesi gerekir.”
Yargılamanın yenilenmesi, bazı ağır yargılama hatalarından ve noksanlarından dolayı, maddi anlamda kesin hükmün sona ermesini ve daha önce kesin hükme bağlanmış olan bir dava hakkında yeniden yargılama ve inceleme yapılmasını sağlayan olağanüstü bir kanun yoludur (Kuru, Baki; Hukuk Muhakemeleri Usulü C. V. 6. Baskı, İstanbul 2001, s. 5165).
Yargılamanın iadesine kural olarak kararın tarafları başvurabilir, ancak 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 376. maddesi gereğince tarafların alacaklıları veya halefleri de başvurabilir. Yargılanmanın yenilenmesi talepleri 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 375. ve 376. maddelerinde belirlenmiştir. Bu maddelerde yargılanma sebepleri sınırlı bir biçimde sayıldığından, bu maddeler dışında yargılama hatası ne kadar ağır olursa olsun yargılamanın yenilenmesi sebebi sayılmaz (Pekcanıtez, Hakan/Atalay, Oğuz/Özekes, Muhammet; Medeni Usul Hukuku, 12. Bası, Ankara 2011, s. 636 vd.).
Yargılamanın iadesi sebepleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 375. maddesinde (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun m. 445) sınırlı olarak sayılmıştır. Bunun dışındaki bir sebepten dolayı, yargılamanın iadesi yoluna gidilemez. Bir başka deyişle, maddede sayılan yargılamanın iadesi sebepleri kıyas yolu ile genişletilemez (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … tarih …-…E. …K. sayılı kararı aynı mahiyette Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … tarih …-…E. …K. sayılı kararı).
Yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, ilk önce yargılamanın iadesinin mesmu olup olmadığını araştırır. Mahkeme burada genel dava şartlarından başka, yargılamanın iadesi davacısının davayı süresi içinde açıp açmadığını, teminat gösterip göstermediğini ve kanunda yazılı bir yargılamanın iadesi nedenine dayanıp dayanmadığını kendiliğinden inceler. Mahkeme, bu şartların birinin mevcut olmadığı kanısına varırsa, yargılamanın iadesi davasını mesmu olmadığından dolayı esasa girmeden reddeder (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku 25. Baskı, Ankara 2014, s. 687.).
Davamıza gelince; yargılamanın iadesini talep eden tarafça 6100 sayılı HMK’nın 375/h bendinde hüküm altına alınan; “Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması” sebebine dayanılarak Mahkememizin … E. ve … K. sayılı kesinleşmiş ilamının iptali ile yeniden yargılama yapılmasının talep edildiği, yargılamanın yenilenmesi talep eden taraf hile iddiasını; karşı yan vekilinin bahse konu; “Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde devam eden … E. sayılı dosyasında kooperatifi temsil eden Av. …’ın sunduğu cevap dilekçesinde; kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısından sonra yönetim kurulunun … tarihli 116/a sayılı kararından bahisle kooperatifçe ortaklardan …-Euro tutarında bir tahsilat yapılmadığını itiraf ettiğini…” şeklinde düzenlendiği iddia edilen dilekçesine dayandırdığı, hile iddiasını ise; Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde devam eden … E. sayılı dosyasında kooperatifi temsil eden Av. … tarafından sunulan cevap dilekçesi ile öğrendiğini beyan ettiği, bahse konu dosya içeriği Mahkemesinden getirilerek incelenmiş olup; yargılamanın yenilenmesi, hilenin farkına varıldığı tarihten itibaren üç ay ve her halükarda iade talebine konu hükmün kesinleşmesinden itibaren on yıl içerisinde talep edilebileceğinden talep süresinde kabul edilmiştir.
Yargılamanın yenilenmesi talep eden tarafça 6100 sayılı HMK’nın 375/h bendinde hüküm altına alınan; “Lehine karar verilen tarafın, karara tesir eden hileli bir davranışta bulunmuş olması” sebebine dayanıldığı; yargılamanın yenilemesi talep eden ve bir kısım kooperatif üyelerinin … tarihli genel kurul kararı ile … tarihli genel kurulda alınan kararların iptali için açılan davaların reddedildiği ve kararların kesinleştiği, yine davacının davalı … borçlu olmadığının tespti için açmış olduğu Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas – … Karar sayılı dosyasında ise; davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın … tarih ve … Esas ve … Karar sayılı onama ilamı ile onanarak kesinleştiği, yargılamanın yenilenmesi talep edilen Mahkememiz hükmünde de … tarihli genel kurul kararı ile … tarihli genel kurulda alınan kararların iptal edilmemiş olması sebebiyle genel kurul kararı doğrultusunda alacak hükmü kurulduğu, yargılamanın yenilenmesine karar verilebilmesi için lehine karar verilen tarafın karara tesir eden bir hileli davranışının bulunması gerektiği; ancak yargılamanın yenilenmesi talep eden tarafın, yargılamanın yenilenmesi sebebi olarak ileri sürdüğü; ” kooperatifçe diğer ortaklardan …-Euro tutarında bir tahsilat yapılmadığının itiraf edildiği” hususunun hükme tesir eden bir hile sayılamayacağı, dolayısı ile yargılamanın yenilenmesi talep eden tarafın hükme etki edecek bir hile kullanıldığı iddiasının ispat edilemediği, lehine karar tesis edilen tarafça hileli işlem yapıldığı hususunun kesin delillerle ortaya konulması gerektiği, her ne kadar yargılamanın iadesi talep eden tarafça; “..hakkında rüşvet iddiaları bulunan bilirkişinin de davalı … vekilinin iddiaları doğrultusunda …-Euro tutarındaki ödemelerin … ortak tarafından kooperatife ödendiğini rapor ettiği..” iddia edilmişse de; söz konusu bilirkişi raporunu düzenleyen bilirkişiler aleyhine kesinleşmiş bir yargı kararı olmadığı gibi bu husus talep eden tarafça yargılamanın iadesi sebebi de yapılmadığı anlaşılmakla; talep eden tarafın yargılmanın iadesi talebinin reddine karar vermek gerekmiş, buna ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Yargılamanın iadesini talep eden davalının yargılamanın iadesi talebinin REDDİNE,
2-Alınması gerekli …-TL maktu karar ve ilam harcından peşin alınan …-TL harcın tamamlanan …-TL harçtan mahsubu ile …-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yargılamanın yenilenmesi talep eden davalıya iadesine,
3-Yargılamanın iadesini talep eden tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karşı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan …-TL vekalet ücretinin yargılamanın iadesini talep eden taraftan alınarak karşı tarafa verilmesine,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip Yargılamanın iadesini talep eden tarafa İADESİNE,
Dair; Taraf vekilinin yüzüne, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)