Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/538 E. 2023/35 K. 25.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/538
KARAR NO : 2023/35
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2022
KARAR TARİHİ : 25/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı satıcı … arasında imzalanan Antalya … Noterliği … tarih … yevmiye numaralı Araç satış sözleşmesi ile … (yeni plaka …) plaka … marka … Model aracın satışına yönelik sözleşme akdedildiğini, bu sözleşmeye istinaden müvekkil tarafından araç bedelinin tamamı olan …-TL davalı …’ye ödendiğini, aracın müvekkil şirkete devrinin gerçekleştiğini, araç tesliminden sonra müvekkil şirket yetkilisinin aracı kullandığı esnada aracın arıza verdiğini ve yol hakimiyetini kaybettiğini, arıza nedeniyle aracın … isimli servise götürüldüğünü, servis ön işlem formu ile müvekkil şirket yetkilisine araçta birçok parça için değişim ve tamir işleminin zorunlu olduğunun bildirildiğini, izah edilen araçtaki gizli ayıba ve ağır hasara ilişkin müvekkilin hiçbir bilgisinin bulunmadığını, bu haliyle müvekkile satılan aracın müvekkil şirketçe kullanıma devam edilmesinin mümkün olmadığını, … plakalı aracın oto servis bakım ve onarım işleminin …-TL bedel karşılığında yapıldığını, bu bedelin tahsili amacıyla …-TL toplam alacak bedelli icra takibi başlatıldığını, takibe borçlu tarafından itiraz edildiğini, davalı tarafa yapılan tüm uyarılara rağmen bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmamasıyla birlikte alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine de sırf zaman kazanabilmek için itiraz ettiğini bildirerek davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın ticari nitelikte olmayan bir satış sözleşmesi ilişki olduğunu, dosya kapsamında davacı taraf ticari şirket olup davalı taraf olarak gösterilen satışı yapan …’nin tacir olmaması nedeniyle ticaret mahkemelerinin görevsiz olduğunu, diğer davalı … Şti araç satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, bu davalı yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, vekil eden … ile davacı şirket arasında … plakalı … markalı aracın satış sözleşmesinin gerçekleştirildiğini, aracın satışı gerçekleşmeden önce tüm gerekli kontrol ve denetimlerin davacı tarafından yapıldığını ve ekspertiz raporu satış gerçekleşmeden önce davacı şirket yetkilisi tarafından yaptırıldığını, araçta ağır hasar, ayıp kusur bulunmadığını, satış yapıldığı tarihte aracın garanti kapsamında olduğunu, … A.Ş … yetkili bayisinin sorumlu olduğunu, davacı tarafça yetkili bayide yaptırılması gerekirken garanti dışına çıkılarak ücret dahilinde yaptırıldığını, iddia ve beyan edilen hususların kullanıcı hatasından kaynaklanabilecek hususlar olduğunu, araç satışı sırasında arcın kilometresinin … olduğunu, aracın servise girdiği zamanda ise … olduğunu, 3 ayda yaklaşık … kilometre kullanıldığını, davacı ile araç satış sözleşmesi akdedildikten sonra davacı tarafa hasarsız ve ayıpsız olarak teslim edildiğini, ağır hasarlı yada gizli ayıplı olduğu iddia edilen hususlar yönünden karşı tarafça vekil edenlere herhangi bir ihtar çekilmediğini, mahkemeden tespit istenmeden ve rapor alınmadan direk iş emri dayanak gösterilerek ilamsız takip başlatıldığını, davacının iddiaları gibi bir durum mevcut olsa bile bu durumun vekil edenlere bildirilmediğini ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini bildirerek davacının davasının reddi ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava; Antalya Genel İcra Dairesi … E. sayılı dosyasına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; Davacı … A.Ş ile davalı satıcı … arasında düzenlenen Antalya … Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı Araç Satış Sözleşmesi ile … (yeni plaka …) plaka, … marka … model aracın satış sözleşmesi ile satın alındığı, satın alınan araçta satış işleminden önce gizli ayıp ve ağır hasar bulunup bulunmadığı, var ise miktarı ile davalı yandan tahsilinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 sayılı HMK’nın 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının re’sen araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinde belirtilmiş olup, 4. madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın maddede belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesinden kaynaklanıyor olması ve bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişiklik yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2. maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; Davalı … aleyhine, davacı tarafından araç satış işlemi kapsamında satılan aracın gizli ayıplı ve ağır kusurlu olduğundan bahisle tazminat istemine ilişkin icra takibi başlatıldığı, davalının vaki itirazının iptali talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava dosyası incelendiğinde; Taraflar arasında imzalanan Antalya … Noterliği’nin … tarih … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile … (yeni plaka …) plaka … marka … Model aracın davacı yanca satın alınmasına ilişkin satış sözleşmesi düzenlendiği anlaşılmıştır. Davacı tüzel kişi tacir ise de; … tarihli Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğü müzekkere cevabında, davalı …’nin gerçek kişi işletme kaydı bulunmadığı anlaşılmış olup, her ne kadar davalı şirket ortağı ise de, şirket ortaklığının kişiye tacir vasfı kazandırmayacağı ve uyuşmazlığın TTK.’nın 4-5. maddelerinde düzenlenen “mutlak ticari dava” kapsamında da kalmadığı, davaya konu aracın da hususi bir araç olduğu nazara alındığında uyuşmazlığı çözmekle görevli mahkemelerin genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan, Mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı anlaşılmakla; davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis etmek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK’nun 115/2. maddesi uyarınca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli Mahkemenin ANTALYA ASLİYE HUKUK MAHKEMELERİ olduğuna,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verileceğinin ihtarına,
3-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nın 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
4-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere herhangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/01/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)