Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/536 E. 2023/224 K. 11.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/536
KARAR NO : 2023/224
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2022
KARAR TARİHİ : 11/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin boya, hırdavat, mobilya aksesuarları ve inşaat malzemeleri satmakta olduğunu, davalının müvekkilinden malzeme aldığını, bu nedenle davalının müvekkiline …’a ait … tarih … Seri No … TL’lik çeki verdiğini, davalının çeki ödememesi nedeniyle … tarihinde Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalı tarafın kötüniyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına %20’dan aşağı olamamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle söz konusu davanın ortada geçerli ve yetkili yer icra dairesinde yapılmış bir icra takibi bulunmadığı için dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, müvekkili şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine göre yetkili mahkemenin Alanya Mahkemeleri olduğunu, taraflarınca icra dosyasında yetkiye açıkça itiraz edilmiş olup, bu husus çözümlenmeden itirazın iptali davasının görülme imkanı bulunmadığını, bu aşamada yetki hususu çözümlenmediğinden ve yetkili icra dairesinde açılmış bir icra takibi bulunmadığından eldeki davanın reddi gerekmekte olduğunu, söz konusu talebe dayanak çekin zamanaşımına uğramış olup, kambiyo vasfını yitirdiğini, müvekkilinin bu çeke istinaden davacıya herhangi bir borcu olmayıp, aksi yazılı delillerle davacı tarafından ispatlanmak zorunda olduğunu, eldeki davanın tamamı ile haksız menfaat temin etmek maksadı ile açıldığını belirterek davanın reddi ile asgari %20 kötüniyet tazminatına hükmolunması gerektiğini bildirmiştir.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Davacının, davalıdan Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına konu çekten dolayı alacağının mevcut olup olmadığı, davalının icra dairesine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı, icra dairesinin ve mahkememizin yetkili ve görevli olup olmadığı hususları taraflar arasında ihtilaflıdır.
İcra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yapılan itirazın TBK 89 maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Dosya içerisine, davacı vekilince çek fotokopisi ibraz edilmiş, Vergi Dairesinden BA-BS formları getirtilmiş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının bir sureti celp edilmiş, mali müşavir bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Şti tarafından borçlu … Şti aleyhine, … tarihli, … seri numaralı çeke istinaden; …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık %15,75 faizi ile birlikte tahsili için icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin … tarihli dilekçesi ile borca itiraz ettiği, takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defter ve belgelere de dayanıldığından tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup; davacı tarafın incelenen defterlerine istinaden mali müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen … tarihli raporda sonuç olarak; …-TL tutarında karşılıksız çıkan … Bankasından dönmesi ile çekinin verilen depozito hesaplarından çıkartılarak davalı adına borç kayıt edildiği, ancak çekin davalıdan alındığına dair ilk alış kaydının … yılında yer almadığı, (Çekin … yılında alınmış olabileceği), davacının açılştan gelen bakiye alacakla birlikte … yılı ticari defterlerine göre … TL davalıdan alacağının … yılına devrettirildiği tespit edildiği, davacının … yılı Ticari Defterlerinin Noter açılış tasdiklerinin yapılı olduğu, VUK kapsamında GİB tebliğlerine uygun olarak yasal sürelerinde yevmiye ve kebir e-defter beratlarının imzalatıldığı, davacının çek’e konu takip alacağına kavuşması halinde tarafların tacir vasfına göre çekin karşılıksız olarak defterlere kayıt edildiği, … tarihinden itibaren artan azalan oranlarda ticari temerrüt faiz oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplanabileceği görüş ve kanaatine varıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi hususunda Alanya Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, bilirkişi … tarafından yapılan inceleme sonucunda … tarihli raporda sonuç olarak; davalı tarafın sunulan …-… yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu ve noter açılış -kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, … yılı sonu itibariyle …-TL cari hesap borç bakiyesinin diğer yıla devir olarak kayıtlı gözüktüğü, davalının satıcı cari hesabında … yılında davacı şirketten toplam …-TL tutarında malzeme aldığı, buna karşılık … tarihinde dava konusu … tarihli, …-TL bedelli çeki keşide ettiği, çekin karşılıksız çıkması ile ilgili … yılında herhangi bir borç kaydının veya ödemeye ilişkin kaydın ticari defterlerde kayıtlı gözükmediği sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi (Değişik 28.07.2020T. 7251 Sy. Kanun-23.madde) yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği, diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılayacağı ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Davalı tarafın ticari defterlerinde davalının satıcı cari hesabında … yılında davacı şirketten toplam …-TL tutarında malzeme aldığı, buna karşılık … tarihinde dava konusu … tarihli, …-TL bedelli çeki keşide ettiği, borcun ödendiğine dair herhangi bir kayıt yer almadığı saptanmıştır. Davalı bu durumda ödemeyi kesin delillerle ispat edemediğinden davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesini ıslah ederek TTK m.732 gereğince 1 yıllık süre içerisinde takip yapılmadığından bahisle alacağın zamanaşımına uğradığını iddia etmişse de; Davacının dava dilekçesinde TTK’nın 732.maddesine değil alacağın genel hükümlere göre tahsilini talep etmiş olup, TBK’nın 125 maddesi gereğince sözleşmeden doğan alacaklarda zamanaşımı 10 yıllık süreye tabi olduğundan bu yöndeki savunmanın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın çekten kaynaklandığı dikkate alınarak alacağın likit olduğu kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile
Davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
Asıl alacak …-TL’ nin %20′ sine tekabül eden …-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli …-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan …-TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalıdan TAHSİLİ ile Hazineye gelir KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri ve harç olmak üzere) toplam …-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
5-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
6-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeni ile kamu tarafından yapılan …TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davalıdan alınarak HAZİNEYE gelir KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/04/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)