Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/452 E. 2022/611 K. 24.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/452 Esas
KARAR NO : 2022/611
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 24/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu bonoda adı geçen İş Ortaklığının kuruluş amacını teşkil eden ihale ve işler tamamlanmış olup, karşılığı alacakların ödenme aşamasında olduğunu, ancak iş ortaklığının ortağı olan … A.Ş’nin yetkilisi bulunan …’ın, iş ortaklığının yüksek miktardaki alacaklarını tek başına tahsil ve tasarruf edebilmek amacında olduğunu, bu amaçla kendi imzasını taşıyan geçmişe dönük tarih attığı senetlerle iş ortaklığını borçlandırmaya ve iş ortaklığının alacaklarını bu şekilde ele geçirmeye uğraşmakta olduğunu, bu amaçla düzenlediği geçmişe dönük senetlerden birini Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine koyduğunu, bu icra dosyasında icra takibine konu edilen bononun borçlusu olarak … A.Ş yetkilisi sıfatıyla senede imza koyan …’ın aynı senedin lehtarı olduğunu, bu takibin Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. – … K.sayılı dosyasında verilen kararla iptal edildiğini, bu dosya ile amacını gerçekleştiremeyeceğini anlayan …’ın bu kez de davaya konu icra takibine konu bonoyu, yine geçmişe dönük şekilde tarih yazarak oluşturarak, ortaklık yetkilisinin haberi olmadan, iş ortaklığının alacaklı olduğu yerlere haciz ihbarnameleri gönderdiğini, takibe dayanak yapılan bonoda, iş ortaklığının kaşesi üzerinde bir imza bulunmadığını, açıkta yer alan iki ayrı imzanın …’a ait olduğunu, bu durumda imzalardan birisi borçlu olarak, diğeri ise aval veren olarak bonoda yer alıyor demek olduğunu, fakat …’ın aynı zamanda da senedin lehtarı olduğunu, iş ortaklığının şu anki yetkilisi olan müvekkili şirketin senede karşı defilerinden kurtulmak amacıyla da senedi kendisi tarafından üçüncü bir kişiye ciro edilmiş gösterildiğini, aslında tüm işlemlerin …’ın kontrolünde yürütülmekte olduğunu, zira ortaklığın Adana … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tasfiye aşamasında olup, ortaklığın …’a böyle bir borcu da asla bulunmadığını, alacaklı görünen davalının başlattığı Kambiyo Senetlerine Özgü olarak açılan takipte takip konusu senette kaşe üzerine atılmış yetkili imzası olmayan, gerçek ya da tüzel kişiliği de olmayan iş ortaklığı borçlu gösterildiği gibi, gönderilen ödeme emrinin de, gerçek ya da tüzel kişiliği olmayan … Şti. … A.Ş … adına gönderilmiş olduğundan, yasaya açıkça aykırı bu durumu dile getirerek açtıkları davada Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E.- … K.sayılı dosyası ile icra takibinin iş ortaklığı yönünden iptaline karar verildiğini, aradan yaklaşık … yıl geçtiğini, bu kez dosyaya … tarihinde sunulmuş bulunan talep ile, alacaklı görünen kişi vekili tarafından, iradi taraf değişikliği talep edildiğini, bu talebin … tarihinde İcra Müdürlüğü tarafından kabul edildiğini, … tarihinde düzenlenmiş olan ve müvekkili şirketin borçlu olarak icra dosyasında ilk kez taraf gösterildiği Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile Yapılacak Takipte Örnek 10 Ödeme Emrinin … tarihinde kendilerine e-tebliğ edildiğini belirterek, Antalya … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına konu … düzenleme – … vade tarihli … TL bedelli bono sebebiyle davalıya borcu olmadığının tespitine, kötü niyetli davalı tarafın İİK 72/5 maddesi gereğince %20 tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu … tarihli dilekçesinde; davadan feragat ettiklerini, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili de … tarihli dilekçesinde; feragatı kabul ettiklerini, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesi şeklinde tanımlanmış olup, HMK.’nun 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı; 310. maddesinde ise, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği hükümleri düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davadan feragat edilmekle, feragatın yargılamaya tek yönlü olarak son veren ve kesin bir hükmün sonuçlarını doğuran taraf işlemi olması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Feragatın gerçekleştiği aşama gözetilerek 1/3 oranında belirlenen …-TL harcın, peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan …-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
5-Taraflarca vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/08/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır