Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/451
KARAR NO : 2023/613
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 05/07/2022
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili, davalı … … … Yapı Kooperatifine kooperatifin üstlendiği edim olan üyelerine arsa tahsisi sağlanması amacıyla üyelik için talep edilen koşulları yerine getirerek … yılında üye olduğunu, devam eden süreçte de kendilerinden talep edilen tüm edimleri yerine getirdiğini, müvekkili kooperatif genel kurullarına davet edilmediği gibi kooperatife sözlü olarak yaptıkları başvurularda belediye tarafından kooperatife tahsis edilen arsanın hazine arazisi olması sebebiyle kooperatiften geri alındığını ve henüz üyelere verilecek bir arsa olmadığının cevabını aldıklarını, müvekkilinin hiçbir genel kurul toplantılarına davet edilmemesi sebebiyle katılamadığını ve kendisine alınan kararlarında tebliğ edilmediğini, daha sonra haricen öğrenildiği üzere kooperatife tahsis edilmiş olması sebebiyle iptal edilen arsa devletin tanıdığı yeniden kooperatife tahsis edilmiş ve bir kısım üyeler adına kooperatif tarafından tapu tescilinin yapıldığını, müvekkilin kooperatife başvuruları üzerine kendilerinin kooperatif üyeliğine son verildiğini öğrendiklerini, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Antalya İl Müdürlüğü arşivinde kooperatif dosyası üzerinde yapılan inceleme sonucunda genel kurulu kararı ile yapılması gereken üyelik sonlandırma işlemine dair genel kurul kararı bulunmadığını, müvekkilinin kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına yönelik genel kurul kararı bulunmadığı gibi tebliğ de edilmediğini, bu nedenle kooperatif üyeliğinin halen sona ermediğini bildirerek müvekkilinin davalı … … … Yapı Kooperatifi üyeliğinin tespiti ile davalı kooperatifin üstlendiği arsa tescilini ediminin yerine getirilmesine, mümkün olmadığı takdirde müvekkilinin mahrum kaldığı kazancın ve uğranılan zararın hesaplanarak davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle dava süresi içinde açılmamış olduğundan zamanaşımı ve hak düşürücü süreden davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili kooperatif tarafından genel kurul toplantılarına çağrılmadığı ve yok sayıldığı iddialarının yerinde olmadığını, davacının kooperatif üyeliğine ilişkin … tarihli ve … tarihli genel kurul toplantısı ile karar alındığını, Milli Emlak Müdürlüğüne ödencek arsa bedellerinin Genel Kurul tarafından belirlenen şekilde ve sürede ödeme yapmayanların Yargıtay kararları doğrultusunda Otomatikmen üyelikten ihraç edilmesi hususunun görüşülmesi ve ihraç edilmesi için Yönetim Kuruluna yetki verilmesi hususunun görüşüldüğü ve Yönetim Kuruluna yetki verildiğini, Genel Kurul tarafından … karar numarası ile davalı …’in kooperatif üyelerinin sorumlulukları arasında olan aidat ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklı olarak davalı …’in kooperatif üyeliğinin sonlandırılmasına karar verildiğini, iş bu kararların davacı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacı tarafın üyelerin ödemesi gereken aidatları ödemediğini, herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığını dahi sormadığını sadece kağıt üzerinde üye olarak gözüktüğünü, bu nedenle sorumluluklarını yerine getirmediğini bildirerek haksız ve mesnetsiz davanın zamanaşımı-hak düşürücü süreden mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Kooperatif mevzuatında uzman Mali Müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle; “Dava dosyası ile ibraz edilen davalı kooperatif defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, Dava dosyası ve davalı kooperatif defterlerine göre, davacının … tarihinde davalı kooperatif üyeliğine davalı kooperatif tarafından kabul edildiği ve davacının davalı kooperatif üyeliğinin benimsendiği ile davalı kooperatif tarafından uygulamalar yapıldığı, Davalı kooperatifin … tarihli … sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının davalı kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına karar verildiği, bu çıkarma kararının davacıya tebliğ edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği, Davalı kooperatif ana sözleşmesinin ortaklıktan çıkma başlıklı 13.maddesi, ortaklıktan çıkarılma başlıklı 14.madediği ve kooperatifler kanunun 16.maddesi hükümlerine gereğince, davacının ortaklıktan çıkarılma ile ilgili şartlarının yerine getirildiğine dair davalı kooperatif tarafından dava dosyasına somut bir belgenin ibraz edilmediği ” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememize daha önce rapor tanzim eden Mali Müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen bilirkişi ek raporunda özetle; “Dava dosyası ile ibraz edilen davalı kooperatif defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, Dava dosyası ve davalı kooperatif defterlerine göre, davacının … tarihinde davalı kooperatif üyeliğine davalı kooperatif tarafından kabul edildiği ve davacının davalı kooperatif üyeliğinin benimsendiği ile davalı kooperatif tarafından uygulamalar yapıldığı, Davalı kooperatifin … tarihli … sayılı yönetim kurulu kararı ile davacının davalı kooperatif üyeliğinden çıkarılmasına karar verildiği, bu çıkarma kararının davacıya tebliğ edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği, Davalı kooperatif ana sözleşmesinin ortaklıktan çıkma başlıklı 13.maddesi, ortaklıktan çıkarılma başlıklı 14.madediği ve kooperatifler kanunun 16.maddesi hükümlerine gereğince, davacının ortaklıktan çıkarılma ile ilgili şartlarının yerine getirildiğine dair davalı kooperatif tarafından dava dosyasına somut bir belgenin ibraz edilmediği, Davalı kooperatifin aidat toplayan bir kooperatif olduğu, dava dosyası kapsamına göre davacının ödeme yükümlülüklerini yerine getirdiği ile ilgili olarak dava dosyasına somut bir belge ibraz edilmediği, Davalı kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısına kadar olan genel kurul toplantılarına davacının çağrıldığı ve hazirun listelerinde isminin yer aldığı, ancak davacının genel kurul toplantısına katılmadığı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Dava, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali ile davacı yana tahsisi gereken arsanın davacı adına tescili, mümkün bulunmaması halinde mahrum kalınan kazanç ve zararın tazmini talebine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı, dosya kapsamına alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi kök ve ek raporları ve toplanılan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davalı kooperatif tarafından davacı …’in kooperatif üyeliğinin … tarihinde kabul edildiği ve kooperatif üyesi olarak davacıya davalı kooperatif tarafından genel kurul çağrılarının yapıldığı ve genel kurul toplantısı hazirun cetvellerine kooperatif üyesi olarak kayıt edildiği, davacının … tarihinde davalı kooperatif üyeliğine davalı kooperatif tarafından kabul edildiği ve davacının davalı kooperatif üyeliğinin benimsendiği ve bu hususta davalı kooperatif tarafından uygulamalar yapıldığı, davalı kooperatifin … tarihinde icra ettiği genel kurul toplantısında, milli emlak müdürlüğüne ödenecek arsa bedelleri için belirlenen şekilde ve belirlenen sürede ödeme yapmayanların Yargıtay İçtihat kararı gereği …Yargıtay Hukuk Dairesi’nin … Esas sayılı ve … tarihli kararı gereğince otomatikmen üyelikten ihraç edilmesi hususunda yönetim kuruluna oy birliği ile yetki verilmesine karar verildiği, davalı kooperatifin … tarihli … sayılı yönetim kurulu toplantısında, “Milli emlak Müdürlüğünce kooperatifimize satılan arsaların milli emlak bedelini ödemeyenlerin ve 2011 yılı 6296 sayılı 2/B yasası gereğince zilliyetliği bulunmayan veya satın almayan üyelerin, üyelikleri boşta olduğu … Belediyesi tarafından verilen tahsislerin, il idare kurulunun … tarihli … sayılı kararları ile iptal edildiğinden zilliyetlikleri olmayan üyelerin arsa sahibi olmayacağından davacı … ile birlikte 9 adet üyenin üyeliklerinin sonlandırılmasına oy birliği ile karar verildiği” anlaşılmıştır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 27. maddesinde, ortakların ödev ve sorumlulukları başlığı altında, ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarının ana sözleşmede belirleneceği, Kooperatifin, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini isteyeceği, ilk isteğe uymayan ve ikinci istemeden sonrada bir ay içinde yükümlülerini yerine getirmeyenlerin ortaklığının kendiliğinden düşeceği, ortaklığın düşmesinin alakalının, ana sözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirirmeyeceği düzenlenmiştir.
Aynı yasanın 16. maddesinde ise, ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz düzenlenmiş, yasal düzenleme de Kooperatif ortaklığından çıkarılmayı gerektiren sebeplerin ana sözleşmede açıkça gösterileceği, ortakların ana sözleşmede açıkça gösterilmeyen sebeplerle ortaklıktan çıkarılamayacakları, ortaklıktan çıkarılmaya yönetim kurulunun teklifi ile genel kurulca karar verileceği, ana sözleşmede çıkarılanın genel kurula başvurma hakkı saklı kalmak üzere, bu hususta yönetim kurulunda yetkili kılınabilir, çıkarılma kararının gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi ortaklar defterine de yazılacağı, kararın onaylı örneğinin çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere notere tevdi edileceği, bu ortağın, tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabileceği, tevdi edilen kararın yönetim kurulunca verilmiş ise ortağın üç aylık süre içerisinde genel kurula da itiraz edebileceği, 3 aylık süre içerisinde genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararlarının kesinleşeceğine yer verilmiştir.
Davalı Kooperatifin Ana sözleşmesinin 14. maddesinde ise, yönetim kurulu kararı ile ortakların ortaklıktan çıkarılabilecekleri durumlar düzenlenmiş, ikinci fıkrada, parasal yükümlülüklerini 30 gün geciktirmeleri üzerine, yönetim kurulunca noter aracılığıyla yapılacak ihtarı takip eden on gün içinde bu yükümlülüklerini yerine getirmeyenlere yine aynı kurulca ikinci ihtarın yapılacağı, ikinci ihtarı takip eden bir ay içerisinde de yükümlülüklerini yerine getirmeyenlerin ortaklıktan çıkarılacakları düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ilgili maddeleri ile davalı kooperatifin ana sözleşmesinin 14. maddesi uyarınca alınan kooperatif ihtar kararları ve ihtarnamelerin usulüne uygun şekilde davacı tarafa tebliğ edildiğine dair dosya içerisinde herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, bu hususta davalı kooperatif vekiline kesin süre verildiği; ancak davalı kooperatifin davacının üyelikten çıkarma kararının davacıya tebliğ edildiği ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği anlaşılmıştır. Kooperatif ortaklığından çıkarma kararı alınabilmesi için, tebligat ve ilanların usulüne uygun olarak yapılmış olması gerekir. Diğer taraftan, ortağın çıkarılmasına ilişkin kararın dayanağı olan ihtarların, ana sözleşmeye uygun biçimde ortağa gönderildiğinin ispat külfeti kooperatife aittir.
Yukarıda da açıklandığı üzere; davalı kooperatifin bu ana sözleşmesi ve Kooperatifler Kanunu hükmü gereğince, davacının, davalı kooperatif üyeliği şartlarını kaybettiği ve parasal yükümlülüklerini yerine getirmediği ile ilgili olarak davalı kooperatif tarafından davacıya noter aracılığı ile iki ayrı ihtarname gönderildiğine dair dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz edilmediği, davalı kooperatif tarafından, davacı ortağa karşı, yasa ve ana sözleşme hükümleri gereğince edimlerini yerine getirmesi için gerekli olan ihtarnamelerin usulüne uygun şekilde gerçekleştirildiği ve söz konusu ihtarnamelerin tebliğine rağmen akçeli edimlerin yerine getirilmemesi nedeniyle ihraca dair alınan yönetim kurulu kararının da yine davacıya usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği ispat edilememiştir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 16. maddesinde yer verilen ihraç kararının iptali için tebliğ tarihinden itibaren öngörülen 3 aylık hak düşürücü süre ise; ancak kararın usulüne uygun tebliğ ile başlayabileceğinden, sürenin geçirilmiş olduğunun kabulü mümkün olmayacaktır. Dava konusu, genel kurul toplantı tutanaklarında bahsi geçen parsellerin henüz davalı kooperatif adına kayıtlı olmadığı, bu taşınmazlara ilişkin; sit alanı, zilyetlik, hatalı imar uygulamasına ilişkin beyanlar hanesinde şerhler ve yürütülen hukuki süreçler gibi hususlar göz önünde bulundurulduğunda davacının yıllar sonra açmış olduğu iş bu davasının TMK 2. maddede yer verilen iyiniyet kurallarına uygun düşmediğinden söz edilemeyecektir.
Açıklanan nedenlerle ve özellikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve ana sözleşme hükümleri gereğince, davacı ortağa usulüne uygun şekilde parasal edimlerini yerine getirmesi için usulüne uygun şekilde ihtarnamelerin gönderildiği ve devamında alınan ihraç kararında usulüne uygun şekilde tebliğ edildiği hususu davalı kooperatif tarafından ispat edilemediğinden ve dava konusu uyuşmazlığın niteliği gereğince açılan iş bu davanın iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığından söz edilemeyeceğinden davalı … … … Yapı Kooperatifi’nin … tarihli ve … sayılı davacı …’in kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının iptaline karar vermek gerekmiştir. Her ne kadar; davacı yana tahsisi gereken arsanın davacı adına tescili, mümkün bulunmaması halinde mahrum kalınan kazanç ve zararın tazmini talep edilmişse de; yukarıda açıklandığı üzere; genel kurul toplantı tutanaklarında bahsi geçen parsellerin henüz davalı kooperatif adına kayıtlı olmadığı, Milli Emlak Müdürlüğü’nden satın alınması hususunda kararlar alındığı, bu taşınmazlara ilişkin; sit alanı, zilyetlik, hatalı imar uygulamasına ilişkin beyanlar hanesinde şerhler ve yürütülen hukuki süreçler nazara alındığında; davacı yanın tapu iptal ve tescil ya da tazminat talepleri yerinde görülmemiş ve bu taleplerine ilişkin açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş olup, buna ilişkin davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
-Davalı … … … Yapı Kooperatifi’nin … tarihli ve … sayılı davacı …’in kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin yönetim kurulu kararının iptali ile davacının davalı Kooperatif üyeliğinin tespitine, davacı yanın sair taleplerinin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 269,85-TL nispi karar ve ilam harcından, başlangıçta yatırılan 80,70-TL peşin mahsubu ile eksik yatırılan 189,15-TL nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yatırılan 80,70-TL peşin harç ile 80,70-TL başvurma harcı olmak üzere toplam 161,40-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.824,00-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 17.900,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden hesaplanan 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/11/2023
Katip …
¸(e-imzalı)
Hakim …
¸(e-imzalı)