Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/434 E. 2022/690 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/434 Esas
KARAR NO : 2022/690
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/06/2022
KARAR TARİHİ : 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında müvekkiline ait … Adresinde bulunan iki … ve … Adresinde bulunan bir … yetiştirilmiş olan … satımı için toplamda … TL üzerinden … tarihinde anlaşma sağlandığını ve yapılan anlaşma gereği bu meblağın davalı borçlu tarafından … toplanmasına başlanıncaya kadar ödenmesi gerektiğinin kararlaştırıldığını, … TL’nin … TL’si anlaşma ile kararlaştırıldığı şekilde … toplanmasından önceki süreçte farklı zaman dilimlerinde davalı tarafından müvekkiline ödendiğini, davalı borçlunun kalan … TL’yi ödemeden müvekkiline ait … … toplamaya başlamış olduğundan ve taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca kararlaştırılan bedelin tamamının … toplanmaya başlamadan önce vekil edene ödenmesi gerektiğinden müvekkilinin davalıyı şifahen defalarca uyardığını, davalının … TL’yi göndereceğini söylemesine rağmen … tarihinde müvekkilinin banka hesabına sadece … TL havale gerçekleştirdiğini, akabinde davalı borçlunun müvekkilinin banka hesabına … TL EFT Talimatı verdiğini ve bu EFT Talimatına ilişkin ekran görüntüsünü müvekkilinin oğlu …’e ait whatsapp üzerinden ilettiğini, müvekkilinin davalı borçluya bakiye kalan borcunun … TL olmadığını, … TL olduğunu dolayısıyla … TL daha kendisine göndermesi gerektiğini belirttiğini, davalının bir saat içinde parayı göndereceğini ve kendisine havale/EFT talimatını gösterir dekontu göndereceğini söylemiş ise de müvekkilinin hesabına … TL gelmemesi/davalının gönderdiğine ilişkin kendisine dekont atmaması üzerine müvekkilinin davalı ile tekrar iletişime geçtiğini, bunun üzerine davalının kötü niyetli olarak çeşitli bahaneler ileri sürerek, kendisinin cep telefonuna indirilen bir uygulama aracılığı ile … içinde yürümek suretiyle sadece … içinin ölçümünü yaptığını, müvekkiline ait … ve … toplamının kendisinin düşündüğünden daha az olduğu yönünde iddialarda bulunduğunu, akabinde davalının kendisinin yazıp imzaladığı bir belge düzenlediğini, kendisinin müvekkiline … TL bakiye borcu kaldığını ve … tarihinde … … yarısını topladığından kalan borcunu … kalan yarısını toplayacağı kırımda ödeyeceğini tanzim altına alarak imzaladığını ve müvekkiline verdiğini, müvekkilinin davalının izahtan … olup hiçbir dayanağı bulunmayan bu hesaplamasına sinirlenerek anılan kağıdı ortadan ikiye böldüğünü, davalının yazısı ve imzası bulunan belge ile … TL tutarındaki meblağ ile anlaşma sağlandığı ve bakiye borcun … TL olduğu hususunun tartışmalı olmayıp, davalının bu ikrarı ile sabit olduğunu, davalının izahtan … olan … TL bakiye alacak kaldığı yönündeki hesaplamasının ise kabulünün mümkün olmadığını belirterek, davalı borçlunun Antalya … İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline ve takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dava şartı olan arabuluculuğa başvurmadığını, işbu sebeple davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca davacı tarafın tacir olmayıp ticari kaydı bulunmadığını, dolayısıyla işbu davaya Asliye hukuk mahkemeleri bakmakla görevli olduğunu, davacı tarafın işbu davayı ikame ederken yetkisiz mahkemede davayı açtığını, yetkili mahkemenin müvekkilinin ikametgah adresi olan İzmir mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak da davacının elinde bir yırtık kağıttan başka hiçbir delil olmadığını, dava dilekçesindeki açıklamaların çelişkili olduğunu belirterek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık icra takibine konu alacaktan kaynaklanmakta olup; gelen Antalya Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’nin, Antalya Ticaret Sicil İl Müdürlüğü’nün, Kalekapı Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün müzekkerlere verdikleri cevaplardan davacının tacir olmadığı, bu itibarla, açılan davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu kanaat ve sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekillerinin yüzlerine karşı, davalının yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır