Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/431 E. 2023/8 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/431
KARAR NO : 2023/8
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2022
KARAR TARİHİ : 10/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … İlçesinde … isimli iş yerinin sahibi ve işletmecisi olduğundan, … marka … satın almak için … isimli iş yerine geldiğinden, davalı ile anlaştığından, … TL satış bedelini davalıya ödediğinden, davalının … Şti adına bir fatura da düzenlediğinden, iş makinesini teslim aldığından, ancak … de icra memurlarının hacizli olduğu gerekçesi ile iş makinesini alıp götürdüklerinden, daha sonra bu iş makinesinin bir adli soruşturmanın konusu olduğunun, asıl sahibinin ise … isimli kişi olduğunun anlaşıldığından, satış bedelinin iadesi için davalı hakkında Antalya … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasında takibe geçtiklerinden, ancak itiraz üzerine takibin durduğundan söz ederek itirazın iptalini, takibin devamını, borçlunun inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesindeki tüm iddiaları haksız ve yersiz olup, hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddi gerektiğini, müvekkilinin davacının iddia ettiği gibi davacıyı mağdur etme, kirli bir oyunun içine dahil etme gibi bir durumun kabulünün mümkün olmadığını, davacı ve müvekkilinin hiçbir zaman tanışmadığını, telefonda dahi konuşmadıklarını, dava konusu iş makinesinin hiçbir zaman müvekkilinin olmadığını, bu sebeple müvekkilinin alım satımdan haberi olmadığını, davacıyla bir kez bile karşılaşmadığını ve konuşmadığını, her ne kadar davacı tarafından müvekkiline para gönderilmiş olsa da bu husus dışında davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, dekonttaki açıklamayı destekleyecek yazılı hiçbir delil sunamayan davacının davasını ispat edemediğini belirterek davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini bildirmiştir.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih, … Esas- … Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevdi edildiği, eldeki esasa kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası Uyap üzerinden celp edilmiştir.
Davanın taraflarının tacir olup olmadığı hususunda Vergi Dairelerine, Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Ticaret ve Sanayi Odasına müzekkereler yazılmıştır.
Karamürsel CBS … ve Ermenek CBS … sor. Sayılı dosyalarına yazılan müzekkerelere verilen cevaplar dava dosyası arasına alınmıştır.
Dava; itirazın iptali davasıdır.
Davacının, Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına konu alacağının mevcut olup olmadığı, davalının icra dairesine yapmış olduğu itirazın haklı olup olmadığı hususları taraflar arasında ihtilaflıdır.
Tüm dava dosyası ve cevabi müzekkere yazıları incelendiğinde;
Antalya … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyası incelendiğinde; davacı tarafından davalı aleyhine …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL üzerinden ilamsız icra takibine girişildiği ve icra takibinin dayanağı olarak da … tarihli, göndericisinin davacı, alıcısının davalı olan ve açıklama kısmına … marka … ücretinin tamamı yazılı olan EFT ‘ ye ilişkin banka dekontu gösterildiği ve davalının icra takibine itirazı üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların tacir olup olmadıklarına ilişkin araştırmaya yönelik yazılan müzekkerelere verilen cevaplardan; davalının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Keza; davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iş makinesinin hiçbir zaman müvekkiline ait olmadığını dile getirmiştir. Böylelikle; icra takibinin konusunun davalıya gönderildiği iddia edilen meblağın iadesine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişiklik yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde; “Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olayda davalı tacir değildir ve dolayısıyla davalının ticari işletmesini ilgilendiren bir durum söz konusu değildir. Bu durumda mahkememizin görevli olmadığı, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında ve HMK 114 maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, mahkememizin görevsizliğine ve görevli mahkemenin Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Görevli mahkemenin Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
3-Görevsizlik kararının istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında olumsuz görev uyuşmazlığı oluşacağından, yargı yerinin belirlenmesi için dosyanın Bölge Adliye Mahkemesinin 5. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na gönderilmesine,
4-Vekalet ücreti harç ve yargılama giderlerinin görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/01/2023

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)