Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/374 E. 2023/24 K. 17.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/374 Esas
KARAR NO : 2023/24
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 06/02/2015
BİRLEŞEN DAVA (Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. – … K.)
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 05/07/2012
KARAR TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı firma arasında … Bölgesindeki … binasının … konusunda anlaşmaya varılıp sözleşme imzalandığını, müvekkilinin işi bitirip teslim ettiğini ancak davalı firmanın bir takım gerçek dışı gerekçelerle ödemeye yanaşmadığını, müvekkili şirketin yetkilisinin işin başında iken …’de kendisine ihtarname gönderip kendince cezai şart uygulamak istediğini ve teminat senedini icraya koyduğunu, diğer taraftan da müvekkiline bu ihtar önemli değil sen işine bak diyerek işi bitirttiğini, … dönüşü teminat senedinin de icraya konduğunu anlayan müvekkilinin menfi tespit davası açtığını ve bu davanın Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile derdest olduğunu, davalı şirketin çekişmeli olmayan ve tarafların ticari defterinde birbirini teyit eden ve yasal olarak borçlu olduğu rakam olan …-TL’yi kendisine defalarca hatırlatılmasına rağmen ödemediğini, bunun üzerine Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ancak borçlu tarafça kötü niyetli olarak ve zaman kazanmak adına borca itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle alacağa konu gösterilen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında yapılan ticari defter incelemesinde düzenlenen bilirkişi raporuna taraflarınca itiraz edildiğini ve ek rapor tanzimine karar verildiğini, söz konusu raporda zaten davacı şirketin kayıtlarında yer alıp müvekkilinin kayıtlarında yer almayan …-TL bedelli bir fatura görünmekte, söz konusu menfi tespit davasının dahi açılmasından sonra davacının kendi kendine kestiği hiçbir şekilde kendilerine gönderilmemiş ve halen de ne olduğu bilinmeyen tek taraflı bir belge olduğunu, taraflar arasındaki ticaret ilişkisinin ise müvekkili şirketin …’ta bulunan … Binasının inşaat işi çerçevesinde davacı şirkete sözleşmede yazılı şartlarda bir takım işlerin alt taşeron olarak verilmesinden kaynaklanmakta olduğunu, davacı şirketin sözleşme şartlarına aykırı şekilde bu inşaatı yarım bıraktığını, tüm işçilerin ücretlerini dahi ödemeksizin şantiyeyi terk ettiğini ve uzun bir süre piyasada görünmediğini, müvekkili şirket tarafından sözleşme çerçevesinde cezai şart alacağının icra takibine konu edildiğini, ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğini ve bundan 1,5 sene sonra davacı şirketin menfi tespit davası açarak borçlu olmadığını iddia ettiğini, yine davacının gerçekte sözleşmeye göre …’de imal ederek …’a ihraç etmesi gereken bu imalatların çok az bir kısmını imal ettiğini ve bunu müvekkilinin ihraç ettiğini, işin büyük kısmını yarım bırakarak kaçması sebebiyle de büyük kısmının müvekkili şirketin imkanları dahilinde imal edilerek ihracının yapıldığını, davacının ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdikleri bulunmadığından ticari kayıtlarına delil olarak dayanamayacağını, ayrıca davacı şirket tarafından … Şirketine verilen ancak ödenmeyen ve alt taşeron olması sebebiyle taraflarınca ödenen çek bedelleri toplandığında davacının alacaklı olduğunu iddia ettiği bedelden daha fazla ödeme yapıldığının ancak bunların davacı yanca kayıtlarına işlenmediğinin görüldüğünü, davacı şirketin kayıtlarına işlemediği …-TL civarında ödemelerin bulunduğunu, bunlara ek olarak davacının inşaatı zamanında teslim etmemesi nedeniyle takip tarihi itibariyle tahakkuk eden …-TL alacağın Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından takibe konu edilerek takibin kesinleştiğini ve davacının bakiye hak edişlerinden kalan son alacağı olan …-TL’nin bu dosya alacağına mahsup edildiğini, sonuç olarak müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığı gibi alacağının bulunduğunu belirterek, davanın reddi ile %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Mahkememizin bu dosyası ile birleştirilen Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasında davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’in diğer davacı şirketin ortağı ve şirketin müdürü olduğunu, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında … tarihinde davalının taahhüdünde bulunan işin müvekkilince malzeme temini ile işçiliğinin yapılması konulu sözleşme imzalandığını, …-USD birim fiyatı konulan bu sözleşmenin 29.3. Maddesi gereğince, teminat senedinin davalı tarafa her iki davacı müvekkil tarafından imzalanarak verildiğini, bu teminat senedi verilme amacının yine aynı sözleşmenin 29.3. Maddesinde yazıldığını, müvekkilini bu sözleşme imzalandıktan sonra davalının iş yerine malzeme nakli yaptığını ve imalatta bulunduğunu, davalı tarafın bu malzeme ve imalatlara dayanak bir takım ödemeleri yaptığını, sözleşmede kararlaştırılan işin tamamının müvekkili şirket tarafından yapıldığını, işin teslimine yakın davalı tarafça hak edişlerin hesaplanmasında ve ödemelerde sorun çıkarıldığını, taraflarınca yapılan iş ve ek işlerle ilgili olarak davalı tarafça bu güne kadar nihai bir hesaplaşma sağlanamadığını, müvekkilinin işi gereği gibi yaptığını ve sözleşme dışı birçok ek imalatta yaptığını, davalı ile aralarında sorun çıkınca müvekkilini zor durumda bırakmak amacıyla davalı tarafından verilen teminat senedini Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibine koyduğunu, davalı tarafın bu icra takibinde kötü niyetli ve haksız olduğunu, takibe konulan senedin teminat senedi olduğunu, senedin hangi amaçla verildiğinin sözleşme maddesinde yazılı olduğunu, müvekkillerinin davalıya işbu takip konusu senet nedeniyle herhangi bir borcu olmadığını, teminat senedi olarak verilen takip konusu bononun kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini ve alacağın varlığını yargılama yapılmasını zorunlu kıldığını, bu nedenle işbu senetten dolayı borçlu olmadıklarının tespitini, kötü niyetli takip nedeniyle % 40’tan aşağı olmamak üzere icra ve kötü niyet tazminatının davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davaya konu müteahhitlik hizmetinin yapılması için … Şti arasında … siyasi idari binasına ait işler için anlaşma yapıldığını, anlaşmaya istinaden müvekkili davacı şirket ile … tarihli ve … ve … maddeden oluşan …-…’de bulunan … binasının dış cephelerinde … ve … takviyeli betondan kaplama işi için anahtar teslim şeklinde …-USD bedelle sözleşme imzalandığını, fakat firmanın sözleşme bedelinin tamamının kendisine ödenmesine rağmen sözleşme kapsamı uyarınca hiçbir edimi yerine getirmediğini, bu nedenle firmanın bu iş için kullanacağı ekipmanı kendi üretimi olan … betonların bir kısmını müvekkili firma tarafından davalı firmadan satın alarak …-…’de bulunan şantiyeye ihraç edildiğini, inşaatta kullanılacak diğer malzemelerin müvekkili firma tarafından bedeli ödenerek satın alındığını ve ihracın gerçekleştirilerek firmanın kullanımına sunulduğunu, cezai şart dışında birçok davacının yapması gereken işin yapılmadığını ve müvekkilinin bizzat yaptığı ya da müvekkilinin ödediği bedeller olduğunu, bu bedellerin davacıdan geri alınamadığını, yine müvekkili firmanın gerek sözlü gerekse Antalya … Noterliğinin … tarih ve … nolu ihtarnamesine rağmen davalı şirketin ekip, ekipman ve organizasyon konularındaki yetersizliği nedeniyle firmanın işi süresinde tamamlayamadığını, söz konusu ihtarnamede sözleşmenin … Ve … Maddeleri uyarınca iş programı konusunda mutabakata varıldığını ve yapılan işin bedeli olarak verilen çeklerin tümünün ödenmesine rağmen işin teslim süresi olan … gün … tarihinde dolduğunu, ancak işin teslim edilmediğini, ayrıca imalatın eksik olduğunu, yine yüklenici sözleşmenin imzalanmasına müteakip … gün içerisinde işi tamamlayarak teslim edecektir açıklamalı sözleşmenin 7.1. Maddesi gereğince bu işin davalı tarafça … tarihinde bitirilmesi gerekirken, işin başlatılmadığını, sözleşmenin 7.4. Maddesinde, yüklenicinin, sözleşme konusu işi mutabık kalınan zaman ve programda belirtilen merhalelere uygun olarak yapacaktır. Aksi takdirde işin zamanında tamamlanmaması halinde her bir gecikme günü için …-USD ceza kesileceğinin belirlendiğini, sonuç olarak bedelin ödenmesine rağmen işin yapılmadığını ve müvekkilinin zarara sokulduğunu, sözleşme hükümleri gereğince cezai şart olarak bu senedin icraya konulmasına da muvafakat ettiğini, ihtarlara rağmen işin bitirilmediğini belirtmiş olup, açıklanan nedenlerle davanın reddine davacı aleyhine % 40’dan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRİLMESİ: Dosya içerisine; tarafların gösterdiği deliller toplanmış, … tarihli sözleşme örneği, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas ve Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyaları celp edilmiş, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak ayrıntılı raporlar aldırılmış, irsaliyeli faturalar, ödemeye ilişkin dekontlar dosyaya sunulmuştur.
Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan davacı yüklenicinin işverenden olan yapmış olduğu imalat bedelinden olan alacağının tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali davası olup, birleşen dava ise yine yüklenici tarafından işsahibine karşı icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası niteliğindedir.
Asıl dava yönünden yargılama sırasında işlemiş faize ilişkin tamamlama harcı davacı tarafından yatırılarak makbuzu dosyaya sunulmuştur.
Birleşen davada davacı vekili … tarihli celsedeki beyanında birleşen davaya ilişkin açıklamada bulunmuş, davanın Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına konu icra takibinden dolayı menfi tespit talebine ilişkin olduğunu açıklamıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; sözleşme tarihine göre uygulanması gerekli 818 sayılı Borçlar Kanununun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce verilen kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine davaya bakan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarihli … Esas – … Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekilince temyiz yoluna başvurulması üzerine davaya bakan Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamı ile ana dava dosyası yönünden davacının temyiz itirazlarının reddine, birleşen dosya yönünden ise mahkememizce verilen kararın bozulması yönünde hüküm verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılamada usul ve kanuna uygun Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam edilmiştir.
Asıl davada davacı yüklenici, davalı iş sahibine karşı sözleşme kapsamında işleri tamamladığını, buna rağmen bir kısım alacaklarının ödenmediğinden bahisle bakiye alacağın tahsili için ilamsız icra takibine girişmiş itiraz üzerine eldeki davayı açmıştır. Yine birleşen davada da davacı yüklenici, davalı iş sahibine karşı taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davalıya teminat senedi olarak teslim edilen senedin bedelsiz kaldığını, takibe konu edilen bono nedeniyle girişilen icra takibinden dolayı davalı işsahibine borçlu olmadığının tespitini talep etmektedir.
Taraflar arasındaki varlığı ihtilafsız … tarihli sözleşmeye göre; sözleşmenin konusu davalı işverenin taahhüdünde bulunan … Binasına ait alanların inşaatı için aşağıda nitelikler ive fiyatları belirtilen işlere ait işverenin belirleyeceği miktarlarda imalat kalemlerinin projelerinde de gözüktüğü gibi malzeme temini ve işçiliğinin yapılması, yapılacak olan imalatın … ve … betondan olacağını, yüklenicinin bu işlere ait nakliye ve gümrük işlerini kendisi yapacağının kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Sözleşmenin 3.maddesi işin tanımı başlığını taşımakta olup; “Projesine uygun yüklenici tarafından temin edilen … malzemesi ile … oluşturulması, … malzemesi ile sütunları ve kat silmelerini … malzeme sabitleme işidir. (Projeye uygun cephe kaplama anahtar teslim işidir.) iş iskelesi temini kurulması, sökülmesi yükleniciye, işçilerin konaklama yemek giderleri işverene aittir.”
Sözleşmenin 4.maddesi işin birim fiyatı başlıklı olup; “Projeye uygun … ve … betondan cephe kaplama işi, malzeme + işçilik anahtar teslim fiyatı …-USD’dir. Anahtar teslim fiyata imalatın yapılması içlin gerekli her türlü nakliye, gümrük, vergi, resim, harç, çalışanların sigortası, tazminat ve diğer masrafları ile işçilik, işin yapımı esnasında kullanılacak bütün alet edevat, genel giderler ve taşeron kârı dahildir.”
Sözleşmenin 5.maddesine göre işin yapılacağı yer işverenin … Şehrindeki … Binasıdır.
Sözleşmenin 7.maddesi işin süresi ve işe başlama başlığını taşımakta olup;
“Yüklenici bütün işi işletmeye hazır halde, projeye uygun fiber … ve … betondan cephe kaplama işli için gerekli malzemesini şantiyeye indirmesinden itibaren 120 gün içerisinde işi tamamlayarak teslim edecektir. Sözleşmenin imzalanmasını müteakip yer teslimi yapılmış sayılacaktır.
Yüklenici sözleşme konusu işlerin tamamını iş programında belirtilen tarihten başlamak üzere ve yine belirtilen sürede eksiksiz tamamlayarak geçici kabule hazır hale getirecektir. Bu sürenin tespitinde çalışılmayan günler dikkate alınmıştır. İş bu sözleşmede belirtilen mücbir sebeplerden dolayı gecikilen süre işin süresine eklenir.
Yüklenici sözleşme konusu işi mutabık kalınan zaman ve programda belirtilen merhalelere uygun olarak yapacaktır. Aksi halde işin zamanında tamamlanmaması halinde her bir gecikme günü için …-USD ceza kesilir.
Yükleniciden kaynaklanan nedenlerle işin sözleşme süresini aşması ve yüklenicinin onaylı iş programına göre gecikmesi halinde cezalı süre içerisinde yapılan işlerle ilgili mal ve hizmetlere gelen fiyat artışları yükleniciye ödenmez. Yüklenici işi, işin onaylı bitim süresinden önceki birim fiyatlarla tamamlamaya zorunludur.
İşveren, işin herhangi bir safhasında sözleşmeyi feshetmekte veya gecikme durumunda cezalı olarak devam ettirmekte serbesttir.”
Sözleşmenin 16.maddesi de geçici kabul ve kesin kabule ilişkin olup; “İşin bittiğinin ve kabule hazır olduğunun yüklenici tarafından işverene yazılı olarak bildirilmesi halinde işveren taahhüt konusu işin sözleşme ve eklerine uygun olarak yapılmış olup olmadığını inceleyerek durumu bir tutanak ile tespit eder.
Kusurlu ve eksik imalat tutarının işin tümüne ait bedelin %5’inden fazla olması halinde veya eksik imalatların kullanıma mani hal teşkil etmesi halinde geçici kabul işlemleri durdurulur ve yükleniciye eksik işlerin tamamlanması ve kusurlu işlerini düzeltmesi için işşe devam etme talimatı verilir.
İşverenin yaptığı tetkikler neticesinde yüklenicinin işi geçici kabule hazır hale getirdiği anlaşılırsa geçici kabul işlemleri başlatılır. Geçici kabul aşamasında yüklenicinin eksikleri ve kusurları tespit edilir. Eksik ve kusurlu imalatlarını düzeltmesi için süre verilir.
Yüklenicinin belirtilen sürede eksik ve kusurlu imalatlarını tamamlaması ve ilgili mevzuatla ilgili yükümlülüklerini yerine getirdiğini ibra etmesi halinde işin geçici kabulü yapılır.
Eksik veya kusurlu işler işveren tarafından verilen sürede giderilmediği takdirde geçecek … gün gün sözleşmede yazılı bulunan gecikme cezası uygulanır ve geçici kabul kusur ve noksanların tamamını ikmale kader ertelenir. Noksan ve kusurlu işler 15 gün içerisinde tamamlanmazsa yüklenici nam ve hesabına yaptırılarak bedeli istihkakından kesilir.
İşin tamamlanmasından sonra ve son hak edişten önce yüklenici iş yerindeki fazla malzeme ve kalıntılar ile kurduğu baraka, depo gibi yapıları sökerek iş yerini temizlemekle yükümlüdür. Bu işler için kendisine hiçbir bedel ödenmeyecektir. Bu işleri yapmaması veya eksik yapması halinde nam ve hesabına yaptırılarak bedeli kesin hak edişten kesilir.
Kesin kabul işleminde görülen ve işverence tutanağa bağlanan noksan ve kusurlu işler yüklenici tarafından derhal ikmal ve telafi edilir. Yazılı tebligata rağmen ikmal ve telafi edilmediği takdirde işveren tarafından nam ve hesabına yaptırılır.”
Sözleşmenin 28.maddesi fesih başlığını taşımakta olup; “Aşağıdaki nedenlerden herhangi biri veya hepsi dolayısıyla yüklenicinin yaptığı hizmetlerin veya yüklenicinin sözleşmeyi uygulama tarzının işveren tarafından tatminkar bulunmaması veya iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığı kanaatine varılması halinde yüklenici yazılı olarak sözleşme kurallarına uymaya davet edilir.
Yüklenici ihbar niteliğindeki bu davete uyarak 3 iş günü içinde ihbara esas hususları yerine getirmez ise, işverenin herhangi bir tazminat söz konusu olmaksızın iş bu sözleşmeyi tek taraflı iradesiyle feshetme ve kesin güvenceyi nakde çevirerek irat kaydetme hakkı saklıdır.
İşveren kalan işleri yüklenici nam ve hesabına tamamlayarak, tamamlanan işlerin işverene fiili toplam maliyeti ile iş bu sözleşmeye göre hesaplanacak nazari toplam arasındaki farkın irat kaydedilen kesin güvence tutarını aşan kısmını yükleniciden tahsil, altında kalan kısmını ise yükleniciye iade eder.
Aşağıdaki nedenler sözleşmenin işveren tarafından feshi için yeterli nedenlerden sayılacaktır:
Yüklenicinin yasalara, mevzuata sözleşme hükümlerine veya işverenin sözleşmenin veya iş programının uygulanması ile ilgili her türlü talimatına uymaması,
Yüklenicinin sözleşmeyi veya işin bir kısmını başkasına devretmesi veya 2.el olarak vermesi,
Yüklenicinin bu sözleşme ile saptanan işin bitme tarihinde işi tamamlayamaması,
Yüklenici yukarıdaki hususlara gayrı kabili rücu olarak tam bir rıza ile muvafakat ettiğini beyan, kabul eder.”
Sözleşmenin 29.maddesi teminatlar başlığını taşımakta olup;
“Nakit teminat: yüklenicinin brüt hak ediş tutarından %10 oranında teminat kesilecektir. Yüklenici hak edişlerinden nakit teminat kesintisi yapılması halinde bu kesintiler geçici kabulü takiben vergiler ve SSK bordro, fatura, işçi sağlığı ve iş güvenliği, hak ediş, vergi veya idari cezaları olmadığının tespitine ilişkin Vergi Dairesinden alınmış yazının ve yasal yükümlülüklerini yerine getirdiğine dair belgelerin işverene ibraz edilmesi takiben kesin kabul sonrasında iade edilir.
Avans teminatı: Yükleniciye avans teminatı yapılması halinde yüklenici avans tutarı karşılığında banka teminat mektubu veya teminat senedi vermekle yükümlüdür.
Kesin teminat: Yüklenici sözleşmenin imzalanması anında sözleşme bedelinin %100’ü oranında süresiz banka teminat mektubunu veya teminat senedini işverene teslim edecektir. Kesin teminat bedeli (mektubu veya senedi) yüklenicinin veya idari cezaları olmadığının tespitine ilişkin Vergi dairesinden alınmış yazının işverene ibraz edilmesi, işverene ait malzeme, makine ve ekipman hasarsız kullanımı ve iadesi, işin tam ve eksiksiz oluşu konularında yüklenicinin eksiği kalmadığı anlaşılıp, işverenin onayı alındıktan sonra kesin kabulü takiben iade edilir.”
Sözleşmenin 37.maddesinde de bu sözleşmenin uygulanmasından dolayı çıkacak anlaşmazlıklar konusunda Antalya Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkisinin kararlaştırıldığı anlaşılmaktadır.
Taraflar arasında sözleşme ilişkisinin varlığı ve birleşen davaya konu takip konusu senedin sözleşme ilişkisi uyarınca davacı yüklenici tarafından davalıya, sözleşmenin teminatı olarak verildiği hususunda bir ihtilaf bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; davacı yüklenici tarafından işin sözleşmeye uygun şekilde yapılıp teslim edilip edilmediği,davalının davacıya yaptığı ödemeler, davacı yüklenicinin icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği bakiye alacağının bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkin olup, ayrıca birleşen dava yönünden de teminat senedi olarak verildiği sözleşme hükümlerince anlaşılan ve Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konu edilen senedin bedelsiz kalıp kalmadığı, sözleşme hükümleri uyarınca teminat senedinin ve buna bağlı girişilen icra takibinden dolayı davacı yüklenicinin davalı iş sahibine karşı borcu bulunup bulunmadığı hususlarına ilişkindir.
Eser sözleşmesi yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de buna karşılık bir bedel ödemeyi üstlendiği taraflara karşılıklı haklar ve borçlar yükleyen bir iş görme akdi olup ani edimli bir sözleşmedir. Yüklenicinin borçları eseri meydana getirme borcu, eseri teslim borcu ve ayıba karşı tekeffül borcu olup, iş sahibinin borcu ise kararlaştırılan ücreti ödeme borcudur. Yüklenici eseri sözleşmeye uygun şekilde, tam ve eksiksiz bir şekilde edimini ifa edip teslim ettiğini ispatla yükümlü olup, iş sahibi ise kararlaştırılan ücreti ödediğini ispat zorundadır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafça borçlu davacı aleyhinde … vade tarihli …-USD bedelli bonodan dolayı bono bedelinin …-USD’sinin takibe konu edilerek, TL cinsinden toplam …-TL alacaktan dolayı kambiyo senetlerine ilişkin icra takibine girişildiği, takip dosyasının derdest ve kesinleşmiş olduğu, davalı alacaklı vekili tarafından icra dosyasına verilen … tarihli dilekçe ile davacının kendilerinden olan …-TL alacağının bu dosya alacağından … tarihinde mahsup edildiği belirtilerek bu kısım için yani …-TL’lik dosya alacağından kısmi feragat edildiğinin beyan edildiği anlaşılmıştır.
Yine dosyada mevcut Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafça borçlu davalı aleyhinde fatura alacağına dayalı olarak …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacaktan dolayı ilamsız icra takibine girişildiği, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine süresinde borçlu vekili tarafından icra dairesine verilen itiraz dilekçesiyle borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğu ve yasal 1 yıllık süre içerisinde de itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yüklenici iddiasında; sözleşme ile yüklenmiş olduğu işleri tamamlayarak davalı iş sahibine teslim ettiğini savunmakta, davalı ise bu iddiaları kabul etmeyerek davacının işin büyük kısmını yarım bırakarak kaçması sebebiyle kendileri tarafından tamamlandığını savunmaktadır. Ayrıca davacıya sözleşme dışında herhangi bir yapının yapılması işinin ilave olarak verilmediğini, davacı tarafa alacaklı olduğunu iddia ettiği bedelden daha fazla ödeme yapıldığını, kendilerinin halen davacıdan alacaklı olduğunu, sözleşme kapsamında davacı yüklenicinin inşaatı zamanında teslim etmemesinden dolayı 5 ay 16 günlük süre için kendilerinin lehine cezai şart tahakkuk ettiğini, ceza-i şart alacağının Antalya …icra müdürlüğünün…-… esas sayılı dosyasında icra takibine konu edildiğini ileri sürmekte, her iki tarafın açıklamalarından sözleşmenin feshedilmediği halen ayakta olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı şirket temsilcisi … birleşen davanın … tarihli celsedeki beyanında; yüklenicinin 15-20 günlük bir gecikme ile işe başladığını, 4 aylık sürede işin tamamlanması gerekirken bu sürede işin tamamlanmadığını, bu nedenle kendilerinin …’den bilahare usta ve işçi temin ettiklerini, davacı şirketin … ayının ilk günlerinde işi bıraktığını, davacının çalıştırdığı elemanların maaşlarını ödeyemediği için sıkıntı olduğunu, maaşlar ödenmeyince onun adına çalışan işçi ve ustaların işi bırakacaklarını söylediklerini, kısmen bıraktığı dönemlerin olduğunu, bunun üzerine o işçilerin maaşlarını kendileri ödemek suretiyle çalışmalarını sağladıklarını, davacı şirkete bir ihtarname gönderildiklerini ve işi tamamlamaları için kısa bir süre verdiklerini, buna rağmen iş ile ilgilenilmediğini, davacı şirket yetkilisinin şantiyeyi terk ettiği …başından beri bir daha işin yapıldığı yere bile gelmediğini ve işle ilgilenmediğini, … başından itibaren iş itibariyle eksik olan işleri kendilerinin yaptığını ve 11.ayın sonlarına doğru işi tamamladıklarını, davacı şirketin işi bıraktığı … ayı itibariyle kendilerinin mahkeme kanalıyla yaptırdığı bir tespit işleminin olmadığını, davacının işi terk ettiği sırada %30 seviyesinde imalatın olduğunu, bu nedenle teminat senedinin de kendisine geri vermeyip, geç teslimden kaynaklanan ve sözleşmede miktarı belirtilmiş olan ceza-i şart alacağının …-USD’lik bölümü için icra takibine konu ettiğini beyan etmiştir. Ancak davalı iş sahibinin bu açıklaması uyarınca, teminat senedini icra takibine konu etmesi şeklindeki bu eyleminin, bir an için eylemli fesih olarak kabulü düşünülse bile sözleşmenin 7.4. Maddesinde kararlaştırılan cezai şartın B.K 158-2 maddesinde açıklanan ifaya ekli cezai şart niteliğinde oluşu sebebiyle davalı iş sahibi akdi feshetmekle bu cezai şarta hak kazanamayacaktır. Dolayısıyla davalı tarafın, bu cezai şart nedeniyle davanın sonunda yüklenicinin hak ettiği alacaktan, mahsubu gereken bir cezai şart alacağı bulunmamaktadır. Aynı şekilde birleşen dava bakımından da bu durum aynen geçerli olup mahsup gerektiren bir alacak söz konusu olmayacaktır.
Görüldüğü üzere davalı vekilinin dilekçesindeki açıklamalarından ve davalı şirket yetkilisinin beyanından da anlaşılacağı üzere, davacı tarafın işi yarım bırakıp terk ettiği iddia edilen tarihte davalı iş sahibi tarafından mahkeme kanalıyla yaptırılan herhangi bir tespit işleminin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu konuda davacı yüklenici tarafından yaptırılan bir tespit işlemi de söz konusu değildir. Ayrıca her iki tarafça sözleşmenin feshedildiği hususu da ileri sürülmediği gibi, mahkemeden ifaya izin kararı da alınmadığı anlaşılmaktadır.
Eser sözleşmesinde kural olarak sözleşmenin ayakta bulunduğu ve hukuken varlığını muhafaza ettiği sürece gerçekleştirilen imalatın yüklenici tarafından gerçekleştirildiğinin kabulü karine olarak kabul edilmektedir. Yani iş sahibi eksik bırakılan işleri üçüncü kişiye tamamlatmadan veya kendisi tamamlamadan önce,
1-Mahkemeden ifaya izin kararı almamış,
2-Sözleşmenin sona erdiğine dair ihtarda bulunmamış,
3-Delil tespiti de yaptırmamışsa
Bütün bu hallerde eserin yüklenici tarafından yapıldığının kabulü gerekmekte olup, bu karinenin aksini ileri süren iş sahibinin yüklenicinin işi bırakıp kalan işi başkasına tamamlattığını ya da kendisinin tamamladığını yasal ve kesin delillerle ispat etmek zorundadır.
Taraflar arasındaki sözleşmede işin bedeli sözleşmenin …maddesinde …-USD olarak götürü usulle kararlaştırılmıştır. Götürü bedelli işlerde sözleşmede KDV’ye ilişkin hüküm yoksa KDV iş bedeline dahildir. Sözleşmenin …maddesi incelendiğinde KDV’ye ilişkin hüküm bulunmadığı anlaşılmakla, KDV’nin de iş bedeline dahil olduğu anlaşılmaktadır.
818 sayılı BK 365 maddesine göre; “Götürü pazarlık edilmiş ise müteahhit yapılacak şeyi kararlaştırılan fiyata yapmaya mecburdur. Yapılacak şey tahmin edilen miktardan fazla ve masrafı mucip olsa bile müteahhit bedelin arttırılmasını isteyemez…”
Davacı vekili cevaba cevap dilekçesindeki açıklamalarında ilave işlerden bahsetmekte ise de, dilekçesinin son sayfasında müvekkilinin davayı geç açmasının nedeninin yargılama giderlerinin büyük olması olduğunu, sırf bu yargılama giderleri yüzünden vekil edenin yaptığı ilave işler ile ilgili olarak alacağını talep edememekte olduğunu belirttiği görülmüş, yine dava dilekçesindeki açıklamalarından da davada sözleşme dışı işlerle ilgili bir talebinin olmadığı açıkça anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlık değerlendirilirken taraflar arasındaki sözleşme kapsamında inceleme ve değerlendirme yapılarak sonuca gidilmiştir.
Birleşen dava dosyası içerisinde mevcut olan Antalya … Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi incelendiğinde; davalı iş sahibi tarafından davacı yükleniciye hitaben düzenlendiği, sözleşme uyarınca işin teslim süresi olan … günlük sürenin … tarihinde dolduğu ve işin teslim edilmediği, dolayısıyla bu tarihten itibaren tüm sözleşme şartlarının ihlal edildiği ve her gün için …-USD cezanın kendisi lehine işlediğini, ek sürenin bitim tarihi olan … tarihinde işin bitirilmesi ve teslim edilmesi, aksi halde sözleşmenin derhal feshedileceğinin ve yapılmış olan ödemelerden ötürü kendilerine verilen …-USD’lik senedin icraya konulacağının, sözleşmenin kendileri tarafından tek taraflı olarak feshi hakkı ve ödenen bedelin derhal tahsili haklarının saklı tutulduğunu, …-USD cezanın sözleşmenin … maddesi uyarınca ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği anlaşılmıştır.
Davalı iş sahibi vekili birleşen davaya cevap dilekçesinde söz konusu ihtarnameden bahsetmiş ve bu ihtara davacı tarafça cevap verilmediği, belirtilen tarihte işin bitirilmediği, bu işlerin kendileri tarafından en son süre verilen … tarihinden … ay … gün sonra yani … tarihinde bitirildiğini beyan etmektedir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde Mali Müşavir Bilirkişi marifetiyle inceleme yaptırılarak rapor ve ek rapor alınmış, Bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; davacı tarafın … ve … yılları yevmiye ve envanter defterlerinin incelendiği, defterlerin kapanış tasdiklerinin yapılmadığını, davacının ticari defterlerinde tabloda gösterildiği gibi davacının davalı şirkete toplam …-TL tutarında iş yaptığının, karşılığında …-TL tutarında tahsilat yaptığının kayıtlı olduğunu, buna göre davacının …-TL tutarında davalıdan alacağının kayıtlı olduğunun görüldüğünü, davalının incelenen … ve … defterlerinin de … yılı defterlerinin kapanış tasdikinin yapılmadığını, … yılı defterlerinin ise açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığını, davalının defterlerinde davacı şirketten toplam …-TL tutarında iş aldığının, karşılığında toplam …-TL tutarında ödeme yaptığının, dolayısıyla fazla ödemeye istinaden bakiye …-TL tutarında davacıdan alacağının kayıtlı olduğunun görüldüğünü, tarafların defterlerinde birbirini teyit etmeyen hususlar olduğu gibi bunun aksine birbirini teyit eden kayıtlara göre davacının … tarihi itibariyle bakiye …-TL tutarında davalı şirketten alacağının olduğunun tespit edildiğini, bu tespit yapılırken davacının yaptığı iş bedeli …-TL’den davalı ödemeleri olan …-TL düşülerek bakiye alacağın tespit edildiğinin bildirildiği anlaşılmıştır.
Her iki taraf vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine bilirkişi tarafından … tarihli ek rapor düzenlenmiş, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip doyası üzerinde yapılan incelemelerde takip dosyası alacaklısı olan davalı vekili tarafından icra dosyasına sunulan … tarihli dilekçesindeki takipteki alacağının …-TL’lik kısmından feragat ettiğinin beyan edilmesi karşısında icra takip dosyasına …-TL tutarında tahsil harcı da ödendiğini, bu ceza-i şart bedeli olan …-TL’nin davacı şirketin iş bedeli alacağından mahsup edilmesinin kabul edilmesi durumunda davacı şirketin bir alacağının kalmayacağını, aksine bakiye …-TL tutarında davalı şirkete borcu olduğunun hesaplandığının mütalaa edildiği anlaşılmıştır.
HMK’nın 222/4 maddesine göre; “Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları sahibi aleyhine delil olur.
Ticari defter kayıtları sahibi lehine delil olduğu gibi usulüne uygun tutulmuş olsalar bile aleyhe delil niteliğini de haiz olabilmektedir.”
Bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere davacı defterlerinde, davacı yüklenici tarafın davalıdan …-TL tutarında tahsilat yaptığı kayıtlıdır. Davacının ticari defterleri usulsüz tutulduğundan, sahibi aleyhine delil teşkil eder niteliktedir.
Davacı vekili gerek kök rapora, gerekse ek rapora karşı vermiş olduğu itiraz dilekçesinde bu yapılan tahsilat tutarına ilişkin bir itirazda bulunmadığı anlaşılmıştır.
Buna karşılık bilirkişi davacı defterlerinde yapmış olduğu tespitte davacı şirketin davalıya toplam …-TL tutarında iş yaptığı tespitinde bulunurken bu miktarın içerisinde …-TL tutarında davalının defterlerinde de kayıtlı olmayan faturaların bulunduğunu belirlemiş, bu faturaların sözleşme dışı olduğu ileri sürülen ve dava konusu yapılmayan işler ile ilgili olduğu, davacı yüklenici tarafından düzenlendiği, davalının defterlerinde de kayıtlı olmadığı anlaşılmakta olup, bu bedel bilirkişi kök raporunda davacının davalıya yapmış olduğu toplam …-TL’den düşüldüğünde davacının …-TL tutarında sözleşmeden dolayı iş durumu ortaya çıkar ki bu takdirde de yapmış olduğu …-TL tahsilat göz önüne alındığında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle alacağı olmadığı sonucu ortaya çıkar. Ancak sözleşmedeki işin bedeli …-USD götürü bedeldir. Yukarıda da bahsettiğimiz üzere eser sözleşmesinde sözleşme ayakta bulunduğu sürece gerçekleştirilen imalatın yüklenici tarafından gerçekleştirildiği yönünde karinenin bulunması, davalı iş sahibi tarafından somut olayda sözleşmenin sona erdiğine dair davacı yükleniciye ihtarda bulunulmaması, herhangi bir delil tespitinin yaptırılmamış olması, mahkemeden bu konuda ifaya izin kararı alınmamış olması karşısında ve davalı vekilinin ve davalı şirket yetkilisinin duruşmadaki beyanlarından da anlaşılacağı üzere işin kendileri tarafından tamamlattırıldığının beyan edilmesi karşısında ve davalı vekiline … tarihli celsede işin eksik ve ayıplı yapıldığı, davacı yüklenicinin işi yarım bırakıp terk edip gittiği, işin kendileri tarafından tamamlatıldığı savunmasının ispatı bakımından yemin teklif hakkının hatırlatılması (dilekçelerinde açıkça yemin deliline dayanıldığından) ve buna karşılık davalı vekili tarafından verilen … tarihli dilekçe ile bu konularda yemin deliline dayanmayacaklarını belirtmesi karşısında mevcut karine uyarınca feshedilmeyen sözleşme uyarınca sözleşme kapsamındaki işlerin davacı yüklenici tarafından tamamlanarak davalı iş sahibine teslim edildiğinin kabulü gerekir. Davalı iş sahibi vekili davada bu karinenin aksini yasal ve kesin delillerle ispat edememiştir. Bu konuda dosyaya bir kısım faturalar sunmuş ve birleşen dava dosyasında davalının tanıkları dinlenmişse de, tanık delilinin takdiri delil niteliğinde oluşu, mevcut karinenin niteliği de göz önüne alındığında karinenin aksinin yazılı ve kesin delillerle ispatlanması gerektiği, faturanın da bu bakımdan karinenin ispata elverişli nitelikte olmadığı ve davalı vekilinin yemin deliline dayanmayacağını belirtmiş olması karşısında sonuç olarak davacı yüklenicinin işi tamamlayarak teslim ettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.
HMK’nın 190.maddesine göre; “İspat yükü kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında karşı taraf kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”
Gerek asıl davada gerek birleşen davada tarafların bir kısım tanıkları dinlenmiş ise de, dinlenen tanıkların beyanlarının davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olmayışı gözetilerek, beyanlara itibar edilmemiştir.
İşin bedeli götürü bedel olarak …-USD olarak kararlaştırılmış olup, gerek ek süreyle işin bitim tarihi olarak kararlaştırılan … tarihindeki Merkez Bankası döviz efektif satış kuru üzerinden yapılan hesaplamaya göre (… x …) …-TL olarak imalatın bedeli bulunur ki davacının aleyhine delil teşkil eden ticari defter ve kayıtlarındaki tahsilat tutarı …-TL göz önüne alındığında davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı sonucuna varılır. Gerekse de icra takip tarihi olan … tarihindeki Merkez Bankası döviz efektif satış kuru üzerinden yapılan hesaplamaya göre de imalat bedeli (… x …) …-TL olarak bulunur ki yine davacının davalıdan yaptığı tahsilat tutarı göz önüne alındığında icra takip tarihi itibariyle davalıdan talep edebileceği bir alacağın olmadığı sonucuna varılmıştır.
Davalı iş sahibi vekilinin gerek bu davaya ilişkin cevap dilekçesindeki beyanları, gerekse birleşen davaya vermiş olduğu cevap dilekçesinde belirtmiş olduğu sözleşmede zamanında teslim edilmeme hali için günlük …-USD’den kararlaştırılan ceza-i şarta ilişkin olarak ceza-i şart alacağının doğduğunu ve bundan dolayı bunun bir kısmının Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takibe konulduğu yönündeki beyanları göz önünde bulundurulduğunda, asıl dava yönünden bu husus mahsup itirazı niteliğinde olup, mahkememizce benimsendiği üzere davacının işi yaparak davalıya teslim ettiği (karine gereği) bu karinenin aksinin davalı iş sahibi tarafından yasal ve kesin delillerle ispat edilemeyişi göz önüne alındığında, somut olayda mahsubu gerektirir bir durumun bulunmadığı değerlendirilmiştir. Zaten asıl davada davacının davalıdan talep edebileceği alacağının olmadığı anlaşılmıştır.
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede;
Sözleşmenin “İşin Süresi ve İşe Başlama” başlıklı 7/1. maddesinde; “Yüklenici bütün işi işletmeye hazır halde, projeye uygun … ve … betondan cephe kaplama işi için gerekli malzemeyi şantiyeye indirmesinden itibaren … gün içinde işi tamamlayarak teslim edecektir. Sözleşmenin imzalanmasını müteakip yer teslimi yapılmış sayılacaktır. 7/4. maddesinde; “Yüklenici sözleşme konusu işi mutabık kılınan zaman ve programda belirtilen merhalelere uygun olarak yapacaktır. Aksi halde işin zamanında tamamlanmaması halinde her bir gecikme günü için … USD ceza kesilir.” hükümleri mevcuttur. Menfi tespit davasına konu bono vasıflı teminat senedi taraflar arasında imzalanmış sözleşme kapsamında teminat olarak verilmiş olup, sözleşmenin teminatıdır. Sözleşmenin 7.4. maddesi gereği cezai şart alacağı da bu teminatın kapsamına girer.
Davalı yüklenici tarafından davacı taşerona hitaben düzenlenen Antalya … Noterliğinin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşme uyarınca işin teslim süresi olan … günlük sürenin … tarihinde dolduğu ve işin teslim edilmediği, dolayısıyla bu tarihten itibaren tüm sözleşme şartlarının ihlal edildiği ve her gün için …USD cezanın kendisi lehine işlediğini, ek sürenin bitim tarihi olan … tarihinde işin bitirilmesi ve teslim edilmesi, aksi halde sözleşmenin derhal feshedileceğinin ve yapılmış olan ödemelerden ötürü kendilerine verilen …USD’lik senedin icraya konulacağının, işlemiş …USD cezanın sözleşmenin 7 maddesi uyarınca ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 3 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiği anlaşılmıştır. Sözleşmenin 7.4. maddesinde düzenlenen cezai şart BK 158/2. maddesi uyarınca ifaya ekli cezai şart niteliğinde olup, davalı ihtarnamesinde bu hakkını saklı tuttuğundan, sözleşmeye göre işin teslim edilmesi gereken tarih ile teslim edildiği tarih arasındaki cezai şarttan dolayı davacının sorumluluğunun değerlendirilmesi gereklidir.
Mahkememizce bozma ilamı doğrultusunda alınan … tarihli ek bilirkişi raporunda sözleşme gereğince bu tarihler arasındaki … gün için tahakkuk eden cezai şart bedelinin … gün x …-Usd. = …-Usd. olduğu, hesaplanan bu cezai şart bedelinin, birleşen davada dava konusu edilen …-Usd. tutarındaki teminat senedi tutarından fazla olduğu tespit edilmiştir. … tarihinde işi tamamlayıp teslim etmekle yükümlü olan davacının işi teslim tarihi olan … tarihinde teslim etmesi karşısında … gün geç teslim nedeni ile davalıya … USD cezai şart ödemesi gerektiği, davalı tarafça icraya konulan teminat senedinin … USD bedelli olması nedeni ile davalının cezai şart alacağını karşılamadığı anlaşılmakla birleşen dava yönünden de davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl davada ve birleşen davada davalının tazminat taleplerinin incelenmesinde ise; Asıl davada davacının alacağını ispat edememiş olması onun kötüniyetli olarak takip yaptığını göstermediği gibi aksi de davalı tarafça ispat edilemediğinden, Birleşen menfi tespit davasında ise yargılama sırasında İİK 72/4 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalı lehine icra tazminatına hükmedilmemiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ana dava dosyası yönünden davanın REDDİNE,
Şartları oluşmadığından davalı lehine kötü niyet tazminatı takdirine YER OLMADIĞINA,
A-Alınması gerekli …-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan …-TL harç ile tamamlama harcı …-TL hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
B-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
C-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
2-Birleşen … Esas sayılı dava dosyası yönünden davanın REDDİNE,
İİK 72/4 maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verilmediğinden davalı lehine icra tazminatı hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
A-Alınması gerekli …-TL maktu karar ve ilam harcının peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan …-TL harcın hükmün kesinleşmesine müteakip talep halinde davacıya İADESİNE,
B-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
C-Davalı vekille temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan …-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
3-Gider avansının kullanılmayan kısmının hükmün kesinleşmesine müteakip davacı tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/01/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı