Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/302 E. 2022/371 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/302 Esas
KARAR NO : 2022/371
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 28/04/2022
KARAR TARİHİ : 10/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … … sayılı kanunla kurulduğunu ve aynı kanunun … Maddesiyle tasfiyesi tamamlanıp tüzel kişiliğinin sona erdiğini, aktif ve pasif husumet ehliyetinin müvekkili Bakanlığa devrolunduğunu, müvekkili Bakanlığın hukuki halefi olduğu … ile davalı … Şti arasında … tarihinde imzalanan sözleşme ve … tarihinde imzalanan ek protokol gereği davalı … Şti’nin … yapılması işinin yüklenicisi olduğunu, diğer davalıların ortağı olduğu … Şti. ve … Şti. ortak girişimi olarak da kendileriyle imzalanan … tarihli … Sözleşmesi ve … tarihli ek protokol gereği bu sözleşmedeki karşı tarafın edimlerinin yerine getirilmesinin kontrolünden sorumlu olduğunu, … Şti nin yükleniciliğini yaptığı ve … Şti. ve … Şti. ortak girişiminin müşaviri olduğu işlerin ağır kusurlu olarak eksik ve hatalı yapılması sonucu (gizli ayıp) meydana gelen hasarlardan dolayı müvekkilinin hem gereği gibi eserden faydalanamadığını hem de eseri kullanabilmek için yaptığı ve yapacağı masraflara katlanmak zorunda kaldığını ve kalacağını, yüklenicinin işi yanlış, eksik ve hatalı yapmasından kaynaklı müvekkili iş sahibinin uğradığı müspet ve menfi zararla, eserin yeniden projedeki gibi kullanılabilir hale gelebilmesi için müvekkilinin yapması gereken masrafın tespiti ve bu zararın tazmini için işbu davayı ikame etmek gerektiğini, tazminat alacaklarının gerçek miktarının hesaplanabilmesi için dava konusu taşınmazlarda meydana gelen hasarların ve zararların belirlenmesi ve bunun için de bilirkişi incelemesine ihtiyaç bulunduğunu, ayrıca bu tür davalarda davalı tarafın yapabileceği bir takım itirazların da değerlendirme ve hesaplamalarda dikkate alınması gereği ortaya çıkabilmekte olduğunu, bu nedenlerle anılan alacaklarının gerçek miktarlarını şu anda belirlemenin mümkün olmadığını, bu nedenle şu anda dava değerini belirsiz alacak olarak harca esas alınmak üzere, yapılacak araştırma ve bilirkişi incelemelerinden sonra ortaya çıkacak gerçek alacak miktarını talep etme haklarını saklı tutmakta olduklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik …-TL tazminatın sözleşme gereği, 6183 sayılı kanunla belirlenen güncel faiz oranıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nun 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4 . Madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6102 sayılı TTK’da değişikli yapan ve 01/07/2012 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6335 sayılı kanunun 2.maddesiyle, 6102 sayılı TTK’nın 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve Asliye Ticaret Mahkemesiyle Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olarak düzenlenmiştir.
Somut olayda davacı bakanlığın tacir olmadığı, uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan da olmadığı bu durumda mahkememizin görevli olmadığı, görev ile ilgili düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olup taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği göz önüne alındığında ve HMK 114 maddesi uyarınca görev hususunun dava şartı niteliğinde oluşu gözetilerek mahkememizin davaya bakmakla görevli olmadığı, Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.mad.uyarınca usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 10/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır