Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/293 E. 2022/367 K. 29.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/293
KARAR NO : 2022/367
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/04/2022
KARAR TARİHİ : 29/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: dava dışı … tarafından, maruz kaldığı yaralama nedeniyle … tarihinde tedavi için müracaat ettiği …’nde yapılan tıbbi ameliyelerde, hizmet kusuru işlendiği iddiası ile Bakanlık aleyhine Antalya … İdare Mahkemesinde maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, dava sonucu mezkur mahkemece verilen … tarih … esas … karar sayılı karar ile; “… dava konusu olayda, uygulanan operasyon ve devam eden süreçte fedavi işlemlerinde tıbbi gereklere uygun hareket edilmediği, davacıya yönelik uygun tedaviye başlanılmasına gecikme olduğu ve bu gecikmenin yoğun bakım yatışı sırasına gözde değerlendirildiği anlaşıldığından davacının maddi tazminat isteminin (stemle bağlı kalınarak …-TL maddi tazminatın) kabulü gerektiği sonucuna varılmaktadır….
Mahkememizce belirtilen hususlar ve olayın meydana geliş biçimi gibi somut unsurlar dikkate alınarak yapılan değerlendirmede; davacıya yapılan müdahalelerde hizmet kusuru bulunduğu sonucuna varılmış olmakla davacıya yönelik tanı ve tedavi uygulamasına özen eksikliği sonucu gözünü kaybetmiş olması netiçesinde davacının duyduğu elem ve acının karşılığı olarak takdiren …-TL manevi tazminatın davalı idareye yapılan başvuru tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi …. ” şeklinde karar verildiğini, Antalya … İdare Mahkemesi’nin … E.-… K. sayılı kararına dayanak teşkil eden Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda: “…ancak, … tarihinde yapılan Göz Hastalıkları konsültasyonunda şiddetli enfeksiyon bulgularının tarif edilmesi (konjoktiva kemotik ve hiperemik, lagoftalmustkernoca total ülsere, enfekte, abse görünümü) nedeniyle Göz Hastalıklarından görüş istenilmesinde ve uygun tedavi başlanmasında gecikme olduğu ve bu gecikmenin yoğun bakım yatışı sırasında gözde gelişen enfeksiyona yönelik tanı ve rapordan da anlaşılacağı üzere davalı doktorun kusurlu eylemleri ile dava konusu zararın meydana geldiğini, söz konusu kararda alınan tazminat ve diğer giderlerin davacının talep dilekçesine istinaden davacı tarafından bildirilen banka hesabına kurum tarafından … TL olarak (gerekli yasal kesintiler düşülerek) … tarihli ödeme belgesi ile ödendiğini, mahkeme kararı gereğince kurumun ödemesi gereken miktarın …TL olduğunu, bu tutardan damga vergisi, stopaj ve bakanlık lehine hükmedilen vekalet ücreti kesintisi yapılarak … TL olarak davacıya ödendiğini, davalı doktorun kusuru nedeniyle bakanlığın kasasından toplamda … TL çıktığını, bu tutarın da davalılardan müştereken ve müteselsilen talep edildiğini, … Hastanesinin … tarih ve … sayılı görev emri üzerine inceleme yapmak üzere görevlendirilen … tarafından konuya ilişkin “Tazmin Raporu” hazırlandığını, bahse konu … tarihli Tazmin Raporunda: “..mahkeme kararına istinaden … tarih ve …-…-… numaralı ödeme emri belgesi ile yapılan ödemenin …’dan rücu edilmesi kanaatine varılmıştır.” denildiğini, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca belirtilen tutarın raporda isimi belirtilen ilgiliden faiziyle birlikte rızaen tahsili için … Hastanesi’nin … tarih ve … sayılı yazısı ile kamu zararına neden olduğu belirlenen davalı …’ya zarar miktarını ödemesi gerektiğinin ihtar edildiğini, Kamu Zararlarının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik uyarınca; Antalya … İdare Mahkemesi’nin kararı gereğince davalının sebebiyet verdiği hizmet kusuru sebebiyle ödenen … TL. “Kamu Zararı” olarak değerlendirildiğini ve yönetmelik uyarınca davalıdan rızaen tahsili amacıyla ihtarname gönderilmişse de, davalı … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, ayrıca, davalı …’nın … – … dönemini kapsayacak şekilde diğer davalı … Şirketi nezdinde Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası yaptırmış olduğu Bakanlık kayıtlarından anlaşılacağını belirterek sonuç olarak davanın kabulüne, …-TL’lik kamu zararının ödeme tarihi olan … tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsil edilmesini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22.03.1944 tarihli ve 37 E./9 K. Kararında “Sigortacının sigorta poliçesinden münbais olmayıp kanundan aldığı bir salâhiyete istinaden ve haksız fiil sebebiyle alacaklı yerine kaim olarak hareket ettiği dâvada hukuk mahkemesine başvurması gerekir.” şeklinde karar verilmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Aynı kanunun 83. Maddesinde ise “bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Dava, halefiyet yolu ile talep edilen tazminata ilişkin olup, bu tür davalarda yukarıdaki emsal içtihatta da belirtildiği üzere asıl hak sahibi olan kişi hangi mahkemede dava açabilecek ise onun halefi olan sigortacının da aynı mahkemede dava açması gerekir. Sigorta ilişkisinden kaynaklanan bir uyuşmazlık da söz konusu değildir.
Somut olayımıza gelince; davacı bakanlık tarafından dava dışı tedavi görene ödenen tazminatın davalı doktor ve sigorta şirketinden rücuan tahsili isteminden ibarettir. Dava dışı tedavi gören şahıs ile davalı doktor arasındaki ilişki vekalet akdi niteliğindedir. Vekalet akdi, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanun kapsamına alınmış olup, bu tarihten sonra açılan davalarda, Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Nitekim benzer bir uyuşmazlık hakkında Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … Esas … Karar sayılı ilamında da görevli mahkeme Tüketici mahkemesi olduğundan asliye ticaret mahkemesince görevsizlik kararı verilmesi gerektiğine işaret edilmiştir. Her ne kadar davalılar arasında sigorta şirketi de yer almakta ise de, 6502 sayılı Kanun’un 83/2. Maddesi hükmü gereği bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyecektir.
Açıklanan nedenlerle görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. HMK’nun 114/1-c maddesinde görev dava şartı olduğundan 138. Madde gereğince öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verilmesi mümkün olduğundan göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karşı görevsizlik kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2.mad.uyarınca usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’nin görevli OLDUĞUNA,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nın 331/2. Maddesi gereğince görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi’nde istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/04/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)