Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/280 E. 2023/592 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/280 Esas
KARAR NO : 2023/592
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/04/2022
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araçla davalı … adına kayıtlı diğer davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması sonucu yaramalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazayla ilgili davalı gerçek kişiler hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlatılan soruşturmanın devam ettiğini, davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketince gereken miktarın ödenmeyeceğinin bildirildiğini, işbu davada müvekkilinin kaza nedeniyle uğradığı acı ve elem nedeniyle oluşan maveni zararların giderilmesi gerektiğini belirterek şimdilik 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL bakıcı gideri ve 1.000,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının davalılardan, … TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından tanzim edilen sigorta poliçesi teminatında manevi tazminat klozunun yer almadığını, manevi tazminat taleplerinin müvekkili şirket yönünden reddi gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, tarafların kusur durumları için ATK dan rapor alınmasını talep ettiklerini, davacı tarafın ağır kusurunun bulunduğunu, kask ve kolluk gibi diğer koruyucu teçhizatları kullanmadan motosiklet ile seyahat ettiğini, maluliyetin bu nedenle ortaya çıktığını, davacının yolcu taşımacılığına elverişli olmamasına rağmen üç kişi ile seyir ettiğini, müterafik kusurun değerlendirilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalılar … ve …’a usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, adı geçen davalılar tarafından davaya cevap verilmemiştir.
Dava; davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olan, davalı …’nın maliki olduğu, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın davacının kullanmakta olduğu … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucunda davacının yaralanması nedeniyle bakıcı gideri, geçici ve kalıcı iş göremezlik zararından oluşan maddi tazminatın tüm davalılardan, manevi tazminatın sigorta şirketi haricindeki gerçek kişi davalılardan tahsili istemine ilişkin maddi ve manevi tazminat davası niteliğindedir.
Mahkememizce; Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının bir sureti celbedilmiş, kazaya karışan araçların ruhsat kayıtlar uyap sisteminden dosya arasına alınmış, davalı sigorta şirketinden ZMSS poliçesi ve hasar dosyası getirtilmiş, SGK’dan davacıya kaza nedeniyle herhangi bir ödeme yapılıp yapılmadığı ve rücuya tabi peşin sermaye değerli gelir bağlanıp bağlanmadığı hususu sorulmuş, tarafların sosyal ve ekonomik durumu kolluk vasıtasıyla araştırılarak buna ilişkin tutanaklar dosya arasına alınmış, … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmış, davacının tedavi gördüğü kurumlardan tedavi evrakları celp edilerek … Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan iş göremezlik ve maluliyet durumuna ilişkin rapor alınmıştır.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının incelenmesinden; müştekiler …, … ve … tarafından yapılan şikayet üzerine Antalya C. Başsavcılığı’nca sanık …, hakkında Taksirle Birden Fazla Kişinin Yaralanmasına Neden Olma suçundan düzenlenen iddianamenin kabulüyle yargılama yapıldığı anlaşılmıştır.
… Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce tanzim edilen … tarihli kusur raporunda özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’in kusursuz olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
… Adli Tıp Kurumu İkinci İhtisas Kurulu’nun … tarihli raporunda özetle; davacının kaza nedeniyle tüm vücut engellilik oranının % 7(yüzdeyedi) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 6(altı) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Yargılama devam ederken davacı vekili … tarihli dilekçesi ile; davalı sigorta şirketi ile sulh olmaları sebebiyle davalı sigorta şirketi yönünden maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini, manevi tazminat yönünden ve davalı gerçek kişiler yönünden davaya devam ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili … tarihli dilekçesi ile; davacı taraf ile sulh olduklarını, davacının maddi tazminat davasından feragat ettiğini, bu nedenle sigorta şirketi yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini beyan etmiş, dilekçesi ekinde İbraname, Feragat Beyanı ve Sulh Anlaşmasını dosyaya sunmuştur.
Davalılar … ve … vekili duruşmadaki beyanında; maddi zarar bakımından dosyada sulh olunduğunu, sulh anlaşmasının hem sigorta şirketini hem de gerçek kişileri ibra eder nitelikte olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyaya sunulan, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında yapıldığı anlaşılan … tarihli “İbraname, Feragat Beyanı ve Sulh Anlaşması” başlıklı belgenin incelenmesinden; davalı sigorta şirketinin davacının malul kalması nedeniyle … TL maddi tazminatı nakden ve tamamen davacı tarafa ödediği, davacının sigorta şirketi, araç sürücüsü ve işletenini ibra ettiği, dava konusu olaydan kaynaklanan maddi tazminat haklarından feragat ettiği anlaşılmıştır.
Davacının maddi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede;
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nın 307. maddesinde davacının talep sonucundan kısmen ya da tamamen vazgeçmesi şeklinde tanımlanmış olup, HMK’nın 311. maddesinde, feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı; 310. maddesinde ise, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman davadan feragat edilebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacı vekili tarafından davalılara yönelik maddi tazminat talepleri yönünden … tarihli “İbraname, Feragat Beyanı ve Sulh Anlaşması” kapsamında davadan feragat edilmekle, feragatin yargılamaya tek yönlü olarak son veren ve kesin hükmün sonuçlarını doğuran bir taraf işlemi olması gözetilerek davacı tarafından davalılar aleyhine maddi tazminat istemiyle açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş, hakkın özünden feragat edilmemesi, dava açılmasına davalıların sebebiyet vermesi ve yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme ve maddi tazminat isteminden feragat edilmesi nedeniyle davalı sigorta şirketinin talebinin bulunmaması da gözetilerek davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş, davalılar … ve … vekilinin talebi bulunduğundan lehine vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Davacının manevi tazminat talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise; Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18.09.2014 T.2014/11742 E. 2014/12102 K. Sayılı ilamında da belirtildiği üzere BK’nın 47. maddesi hükmüne göre ( 6098 sayılı TBK m. 56 ), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Tüm dosya kapsamıyla davacının maluliyet oranı, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalı sürücünün %100 oranında kusurlu olması, olay tarihindeki paranın alım gücü, davacının duyduğu elem ve ızdırap dikkate alınarak davacı yararına zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde davalıyı cezalandırmayacak mahiyette davacının elem ve ızdıraplarını dindirecek miktarda ….-TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan tahsiline karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Karar sayılı ilamı dikkate alınarak, taraflar harici ödeme ile uzlaşmış olmakla davacı tarafın eldeki davayı açmakta ve davasında haklı olduğu anlaşılmakla ibranameye konu edilmeyen ve uzlaşma dışı kalan hazinece ödenen zorunlu arabuluculuk ücretinin dava açılmasına sebebiyet veren ve davada haksız çıkan davalılara yükletilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından davalılar aleyhine maddi tazminat istemiyle açılan davanın FERAGAT ve SULH NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacı tarafından davalılar … ve … aleyhine manevi tazminat istemiyle açılan davanın KISMEN KABULÜ İLE;
…-TL manevi tazminatın … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Harçlar Kanunu ve Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 2.732,4‬0.-TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 181,03.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.551,37‬.-TL harcın davalılar … ve …’dan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 4.612,25 TL yargılama giderinin (davetiye, müzekkere, bilirkişi gideri) davanın kabul red oranı dikkate alınarak 3.689,8‬0 TL’si ile 181,03-TL peşin harç ve 80,70.-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 3.951,53‬.-TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalılarca yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Maddi tazminat yönünden davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 3.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a VERİLMESİNE,
7-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 17.900,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Manevi tazminat yönünden davalılar … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 10.000,00.-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalılara VERİLMESİNE,
9-Zorunlu arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle kamu tarafından yapılan 1.560,00.-TL yargılama giderinin 6325 sayılı HUAK’nın 18/A-13. maddesi gereği davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca Mahkememiz veznesine depo edilen ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair; davacı vekili ile davalı gerçek kişiler vekilinin yüzüne karşı, davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize veya mahkememize sunulmak üzere herhangi bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurulmak suretiyle Antalya Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/11/2023

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza