Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/279 E. 2022/724 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/279
KARAR NO : 2022/724
DAVA : Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/04/2022
KARAR TARİHİ : 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Taşınmaz Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, babası … ile beraber …/… Mahallesindeki işyerini … tarihinde aylık …YTL bedelli kiraladığını, buna ilişkin kira sözleşmesi de mevcut olduğunu, davalının dava dışı … ile birlikte emlak işiyle uğraşmakta olup bu kişilerin müvekkili kira sözleşmesi düzenlerken birtakım senetler de imzalattıklarını, davalının ortağı …’ ın … tarihinde, ANtalya kapatılan … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip başlattığını, bu takibin müvekkilinin …’ a harici ödeme ile sonlandırıldığını icra dosyasının takipsizlik ile kapatıldığını, … tarihinde ise alacaklısı …, borçlusu … olan, Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı icra dosyası ile yeniden takip yapıldığını, takibe dayanak edilen senedin müvekkilinin kira sözleşmesi imzalaması esnasında imzalanan senet olduğunu, senedin sonradan doldurulmuş olduğunu düşündüklerini beyanla, Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20′ den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş, cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Dava; Dava menfi tespit davasıdır.
Davacının Antalya … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasından dolayı borçlu olup olmadığı hususu taraflar arasında ihtilaflıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğü … E.sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … aleyhine, düzenleme tarihi olmayan, … ödeme tarihli, keşidecisi davacı ve lehtarı davalı olan …-TL bedelli senetten bakiye kalan …-TL alacağına istinaden; …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacağın, asıl alacağa işleyecek yıllık %… faizi ile birlikte tahsili için icra takibine girişildiği görülmüştür.
Antalya CBS’ nin … soruşturma nolu dosyası incelendiğinde; müştekinin davacı … ve şüphelilerden bir tanesinin ise davalı … olduğu, müşteki vekilinin şikayet dilekçesinde özetle; müştekinin şikayet edilen kişilerden kira ilişkisi haricinde herhangi bir hukuki ve ticari ilişkiye girmediğini, beyan ettiği ve şikayet dilekçesi ekinde kira sözleşmesi fotokopisini sunduğu, davalı …’ un kolluk kuvvetine verdiği beyanında özetle; senedin (davaya konu senet) kira ilişkisine dair alındığını beyan ettiği görülmüştür.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu md.776’da ” Bono veya emre yazılı senet;
a) Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
b) Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
c) Vadeyi,
d) Ödeme yerini,
e) Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
f) Düzenlenme tarihini ve yerini,
g) Düzenleyenin imzasını,
İçerir” denilmiş ve yine aynı kanun md.777”de; “
(1) İkinci ilâ dördüncü fıkralarda yazılı hâller saklı kalmak üzere, 776 ncı maddede gösterilen unsurlardan birini içermeyen bir senet bono sayılmaz.
(2) Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
(3) Açıklık bulunmadığı takdirde senedin düzenlendiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda düzenleyenin yerleşim yeri sayılır.
(4) Düzenlendiği yer gösterilmeyen bir bono, düzenleyenin adının yanında yazılı olan yerde düzenlenmiş sayılır.” denilmiştir.
Davaya konu senette ise ; düzenleme tarihi bulunmamakta olup, senet bono vasfını taşımamaktadır.
Ticaret Mahkemelerinin iş sahası ve hangi davalara bakacağı 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren, 6102 sayılı TTK’nın 5. Maddesinde belirtilmiş olup, 4. madde de hangi davaların ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın madde de belirtilen nedenlerden doğan davaların ticari dava sayıldığı açıklanmıştır. Kanunda sayılan bu davalara mutlak ticari dava denilir. Mutlak ticari davaların yanında nispi ticari davalarda mevcuttur. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için, her iki tarafın tacir olması ve her iki tarafın ticari işletmesine uyuşmazlığın kaynaklanıyor olması, bu iki unsurun birlikte bulunması gerekmektedir.
6100 sayılı H.M.K.md. 4’de” Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,
b) Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,
c) Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,
ç) Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.” denilmişir.
Tüm dosya ve uyap üzerinden celp edilen soruşturma dosyası birlikte incelendiğinde; davaya konu senedin ,düzenleme tarihi bulunmadığından dolayı bono vasfı taşımadığı ve böylelikle mutlak ticari davanın söz konusu olmadığı ve davacının senedi verilmesinin sebebi olarak kira ilişkisini gösterdiği ve tarafların tacir olmaması nedeniyle nispi ticari davanın söz konusu olmadığı anlaşılmakla; davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu, mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı, görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup, dava şartlarından oluşu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna,
3-Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın davaya bakmakla görevli Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-Taraflarca bu süre içinde istemde bulunulmaması halinde HMK 20/1-son ve 331/2 maddesi gereğince yapılacak işlemin mahkememizce DEĞERLENDİRİLMESİNE,
5-Dosyanın süresinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, HMK 341/2. Maddesi uyarınca kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/11/2022

Katip …
¸(e-imzalı)

Hakim …
¸(e-imzalı)