Emsal Mahkeme Kararı Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/159 E. 2023/112 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/159 Esas
KARAR NO : 2023/112
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 03/03/2022
KARAR TARİHİ : 21/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin farklı tarihlerde, davalı borçlu … Şirketi’ne toplu …/…/… hizmeti sağladığını, lakin borçlu şirketin ödemesi gereken tutarın bir miktarını ödediğini, geri kalan tutarı ödemediğini, davalı şirketin, müvekkili şirkete olan borcunu ödeme adına hiçbir girişimde bulunmadığını ve bu zamana kadar müvekkili şirketi oyaladığını, bunun üzerine Antalya … İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak karşı tarafın, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve Antalya … icra dairesinin takibi durdurduğunu, bu nedenlerle davalının icra takibine vaki haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamını, haksız itirazdan ötürü %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına ve vekâlet ücreti ve dava masraflarının karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı yana herhangi bir şekilde iş edimi yüklemesi olmadığını, müvekkilinin iş kolu gereği bu husus fiilen imkansız olduğunu, …, …, … gibi kollarda hizmet veren bir şirketten kesilen faturada mal hizmet’i olarak toplu … … … hizmet bedeli gösterilmesi hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili şirket bilişim işi ile uğraşmadığını, kaldı ki vekileden şirket ile davacı yan arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı gibi kesilen fatura neticesinde de davacı şirketin böyle bir hizmet sağlamasının olanaksız olduğunu, dava konusu alacağın esası olan faturalar müvekkili şirkete tebliğ olunmadığı gibi ticari defter kaydına işlenmediğini, bahsi geçen alacak iddiasına ilişkin dava irsaliye-teslim gibi bir hususta söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davanın reddini, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep ve cevap vermiştir.
Dava, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasının Uyap kayıtlarının incelenmesinde, alacaklının … Şirketi, borçlunun … Şirketi, toplam alacağın … TL olduğu, borçlu şirket vekilinin … tarihli itiraz dilekçesi ile icra dairesinin takibi durdurduğu görülmüştür.
Bilirkişi heyetinin … tarihli raporunda özetle; Davacı tarafın ticari defterlerine göre, dava konusu alacağın dayanağı olan faturalara istinaden takip tarihi itibariyle davacı şirketin bakiye … TL tutarında davalı şirketten alacağının kayıtlı olduğunu, davacı tarafın davalı tarafa … …, … (dakika olarak konuşma ücreti) ve … olarak internet erişim hizmetini sunmuş olduğu kesilen faturaların mal ve hizmet sütununda tespit olunduğunu, bu hizmet karşılığında davacı tarafından davalı yana faturaların düzenlendiği rapor edilmiştir.
Ticari davalarda, ticari defterler ile sözleşme ilişkisinin veya alacak miktarının ispatı mümkündür. Ticari defterler kesin delillerdendir. Yasada delil vasfı taşıdığı takdirde aksinin yazılı veya kesin delillerle ispatı gerektiği düzenlenmiş olduğundan, yasanın ticari defterleri kesin delil olarak düzenlediği açıkça anlaşılmaktadır. Ticari defterler kesin delillerden ise de ancak HMK 222. maddedeki koşullar çerçevesinde ispat aracı olabilir.
Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2). Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacının toplu …/…/… hizmeti kapsamında davalı tarafa fatura … hizmeti verdiğini ancak davalı adına kesilen faturalardan kaynaklanan alacağının ödenmediğinden bahisle davalı hakkında ilamsız icra takibi yaptığı, itiraz üzerine takibin durduğu, davalının icra dairesine verdiği dilekçesinde davacıya borçlu olunmadığından bahisle asıl alacağa ve faize itiraz ettiği, davaya cevap dilekçesi sunulmadığı, hem delil olarak dayanılması hem de tarafların tacir olmaları nedeni ile HMK 222 ve TTK 83. Maddeler kapsamında tarafların ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davacının usulüne uygun tutulan defterlerinde ticari ilişkinin, dayanak faturaların kayıtlı olduğu, defter kayıtlarına göre davacının faturalı açık hesaptan kaynaklı bakiye … TL alacağının bulunduğunun kayıtlı olduğu, davalının ise usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediği, ancak sunulan banka havalelerinde kısmi ödeme yaparak ticari ilişkiyi benimsediği gibi yukarıda açıklanan HMK’nın 222. Maddesi uyarınca davacının usulüne uygun tutulan defterlerinin defter ibrazından kaçınan davalı karşısında lehine delil teşkil edeceği, bu şekilde davacının bakiye … TL alacağının sabit olduğu ancak taleple bağlılık ilkesi gereği asıl alacak olan … TL üzerinden davanın kabulü gerekmiştir.
Davacı tarafça her ne kadar takipten önce işlemiş faiz alacağı talep edilmişse de davalının takipten önce usulüne uygun şekilde temerrüte düştüğü ispat edilemediğinden işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
İcra İnkar tazminatı açısından ise; 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunun 67/2 maddesi uyarınca İcra inkar tazminatına hükmedilmesi için öncelikle usulüne uygun olarak geçerli bir icra takibinin yapılması, borçlunun süresi içerinde ödeme emrine itiraz etmesi, itirazın iptali davasının 1 yıllık süre içerisinde açılması ve borçlunun haksızlığına karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamında geçerli bir icra takibinin bulunduğu, 7 günlük itiraz süresi içerisinde davalının ödeme emrine itiraz etmiş olduğu ve yine itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır. Borçlunun haksızlığından kasıt ise alacak miktarının likit yani belirlenebilir olmasıdır. Borçlu şayet alacak miktarını belirlemek için bütün unsurları biliyor ise alacak likit sayılır. Ayrıca borçlunun icra takibine kötü niyetle itiraz etmesi şartı kanunda aranmamıştır. Somut davada alacağın faturalardan kaynaklandığı dikkate alınarak alacağın likit olduğu kanaatine varılmakla icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davalının Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin … TL üzerinden devamına,
Alacağa takip tarihinden itibaren %9 oranında yasal faiz uygulanmasına,
Fazlaya ilişkin alacak takibinin Reddine,
Alacak likit olduğundan asıl alacağın %20’ne tekabül eden … TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam …-TL harçtan daha önceden ödenen toplam …-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan …-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. göre hesaplanan …-TL nisbi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. göre vekalet ücreti ret edilen miktarı geçemeyeceğinden …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan; …-TL Başvuru Harcı, …-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam …TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan; …-TL Tebligat, Bilirkişi, Posta ve diğer masraflar olmak üzere toplam …-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak …-TL’lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, HMK 345. Maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 haftalık süre içinde Antalya Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/02/2023

Başkan …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Üye …
¸e-imzalı
Katip …
¸e-imzalı